Öğretmen ile fırıncı evliliği

O zaman bir kısmınız fırın sahibi tanımamış, fırında ekmek ustası olmak başka bir şey, fırın sahibi olmak başka bir şey.

Tanıdığım hiçbir fırın sahibini beyaz atletle görmedim, genelde orta yaşlıları kumaş pantolon gömlek giyer patron benim demek için ve zaman zaman kasayı kontrol etmek maksadıyla fırına şöyle bir gelir giderler, oğulları da tanıdığım fırıncıların çoğunun oğlu vardı, sabahtan akşama kadar arabayla fellik fellik gezer akşam üzeri babaları fırça atmasın diye fırında 1-2 saat kasada durur
 

Yeterli niteliklere sahip olunmamasına rağmen verilen hatalı payelerden bahsediyorum.

Dili nasıl öğreteceğine dair hiçbir deneyimi ve eğitimi olmayan kişilerin, hiç bir eğitim ve denklik sorgulanmadan uzman ve nitelikli kadro olarak tanıtımı dahi yapıldı geçmişte.

Doğduğumuzdan beri hepimiz Türkçe konuşuyoruz diye, bu hepimizi dili ve dilbilgisini öğretecek kadar donanımlı ve yetkin kılmaz.

Farklı bölgelerde yetişmiş ve farklı şivelere sahip insanların konuşma şekillerini göstermek üzere; konuşma sınıfina katılımcı olarak dahil edilmekle , öğretmenlik yapmak farklı.
 
Canım ablam Ahmet abinin yerinden bahsediyorsun değil mi??? Yani başka olamaz gibi gerçi abinin üç kızı da var ama Birde Karadenizliler
 
Canım ablam Ahmet abinin yerinden bahsediyorsun değil mi??? Yani başka olamaz gibi gerçi abinin üç kızı da var ama Birde Karadenizliler
Ahmet kim bilmiyorum, benim bahsettiğim de Karadenizli Rizeliydi kendisi, Allah rahmet eylesin, onun 2 kızı 5 oğlu vardı, babamın arkadaşıydı adamı evinde bile beyaz atletle görmedim sürekli pantolon gömlek giyerdi, nerede sabah orada akşam alemciydi de sonra annemden duydum ki İstanbul’un göbeğine plaza dikmiş, fırıncılıktan plaza sahibi holding işleten patrona dönmüş son zamanlarda Karadenizliler dışında da fırıncılık yapanlar var ama genelde evet Karadenizli oluyorlar.
 
Dil en iyi konuşarak öğrenilir ama. Ülkemizde nitelikli olarak gördüğümüz, diploması olan kaç ingilizce öğretmeni ingilizce konuşup öğretebiliyor? Ben %90’ının cümle formülü verip kelime ezberletmek dışında bir eğitim verebildiğini görmedim. Ne kendi eğitim hayatımda ne öğretmenlik hayatımda. Kendi çocuğuma yeğenime, sırf kendi ülke vatandaşım ve bilmemne üniversitesi İngiliz dili mezunu öğretmenin ingilizce (veya başka yabancı dil) öğretmesindense anadilini konuşarak öğreten bir yabancıyı tercih ederim. Bunun adı yabancı hayranlığı değil. Özellikle ilkokul seviyesinde konuşarak öğrenme çok işe yarar bir sistem. Tercihim yabancı bulunduran okul olur yakınlarım ya da çocuğum söz konusuysa.

Aksan öğrenmenin gerekli olduğunu düşünmüyorum. Türk aksanıyla yabancı dil konuşulabilir eğer uzun yıllar o ülkede yaşayıp o dile maruz kalınmadıysa. Bu aksan mevzusu sadece bizde önemseniyor. Yurt dışına çıkmış ya da farklı milletlerden insanlarla ortak bir dilde konuşmuş kişiler bilirler ki her millet kendine özgü aksanıyla konuşur yabancı dili.
 
Bizim de var ama Trabzonlu 3 kız 2 oğlan onlarda pastaneye döndü oradan cafe He birde üç tane fırın oldular


O yüzden ben vizyonluysa evlenebilir diyorum, zamanla o pastaneye dönüşür neler neler olur
 
Ben lise mezunu değilim ama eşimin egitim hayatina ve meslegine denk değilim şuan, eşim evlendikten sonra da devam etti, hala ediyor. Makas iyice acildi.

Ama bir sorun oluşturmuyor, gayet arkadaş cevresi ve iş cevresine birlikte giriyoruz, işi disinda her şeyi paylaşabiliyoruz.
Sizde bunlar var mi? Daha adami da tanimiyorsunuz gerci, goruculu durumlarda once denklik aranir genelde ama denklik demek sadece meslekle olmuyor tabi ki yine de en azindan bir universite ortami gormuş olsaydi bari.
 
Ama abla fırın sahibi olmak başka fırıncı olmak başka
 
Eğer birbirinizi seviyorsanız bu bir aşk evliliği ise mesleğin bir önemi yok bence, önemli olan evleneceğiniz kişinin çalışmaya niyetli olduğunu bilmek ailesini zorda bırakmayacağını bilmek. Eşimde bende memuruz ama eşim asgari ücretle çalışsa yine onunla evlenirdim. Bazı arkadaşlar izin konusunda sıkıntılar yaşandığından bahsetmiş, doğru memurların özellikle öğretmenlerin izin anlamında şartları diğer mesleklerden çok daha iyi. Bende isterdim tabiki eşim öğretmen olsun hep yanımda olsun, ama çokta çalışsa geçte gelse önemli olan sevmek değer vermek bence. Eşim şuan çalışıyor ben evde tekim mesela. Saat sayıyorum gelmesi için. Önemli olan gerçekten seveceğiniz vaktiniz azda olsa kaliteli zaman geçireceğiniz biri ile evlenmek. Allah eşimi başımdan eksik etmesin dünyaya bin defa gelsem ben yine onunla evlenmek isterdim rabbim gönlünüze göre versin inşallah
 
Bizim de var ama Trabzonlu 3 kız 2 oğlan onlarda pastaneye döndü oradan cafe He birde üç tane fırın oldular


O yüzden ben vizyonluysa evlenebilir diyorum, zamanla o pastaneye dönüşür neler neler olur
Adam çalışkan işini büyütebilecek kapasiteye sahip biriyse fırıncılık ölmeyecek bir iş, iyi kazandırır vs ama bir yandan da kafa yapılarının, hayat görüşlerinin vs uyuşması denk olması da lazım.
Kadın üniversite adam lise mezunuymuş, lise mezunu olduğundan direkt kestirip at denmez zira diploma denkliği olmaması sorun haline gelirse aöf vs okur aradaki eğitim farkını kapatır lakin aile yapısı, çevresi, dünya görüşü, kadınlara bakış açısı vb adama dair ne var ne yok ölçüp tartmak lazım.
Kimi üniversite mezunları var sadece okumuş diploma sahibi olmuş, kendini geliştirmek adına en ufak bir adım atmamış, hatta epey dar görüşlü yoz düşünceye sahip.
Kimi lise mezunu da var ki adam cidden aşmış, konuştuğunuzda size öyle şeyler anlatıyor o kadar bilgi dağarcığına sahip ki okusaymış kim bilir neler olurmuş dedirtiyor.
 
Hatta üni mezunu kadınla lise mezunu adam çok mutlu bla bla kesin söylenmiştir. Mutluluğun sırrı adamın lise mezunu olmasında halbuki. Biz düşünemedik
 
Ama abla fırın sahibi olmak başka fırıncı olmak başka
Sahibi değilse ekmek ustasıdır, ustalar atletli olabilir :))) ki burada sıcaklık 41-42 derece olmasına rağmen ustaları bile beyaz atletle görmüyorum, patron hepsine beyaz önlük giydirmiş adamlar sıcaktan çatlasa da o önlükler üstlerinde çünkü şeffaflık olsun diye imalathaneyle satış kısmı arasında hiçbir duvar, paravan vs yok, fırına girince direkt sıcaktan pişmiş ekmek ustalarını görüyoruz, ay yazık aklıma geldi şimdi zor iş valla.

Fırın sahiplerinin çalışma saati var bu arada, onlar patron ve eğer fırında bizimkiler gibi kalabalık bir ekip çalışıyorsa patronlar sadece arada gelip gidiyor, asıl ekmek ustasının çalışma saatleri fena, sabaha karşı hamur başında olmak zorundalar
 
Hatta üni mezunu kadınla lise mezunu adam çok mutlu bla bla kesin söylenmiştir. Mutluluğun sırrı adamın lise mezunu olmasında halbuki. Biz düşünemedik
Tabi ki. Lise mezunu ama çok zengin adamlar tiyatroya konsere gidiyor ve sitede oturuyor diye övüldü dün gece çok şükür
 
Tabi ki. Lise mezunu ama çok zengin adamlar tiyatroya konsere gidiyor ve sitede oturuyor diye övüldü dün gece çok şükür
Okumuş birinin kıymetsiz olduğu, eğitimsizin cahilin göklere çıkarıldığı başka bir ülke yoktur gerçekten
 
Maalesef. Bizim milletin aklı fikri hatta tek kriteri para olmuş. Para kazanıyorsa tamamdır çok kazanıyorsa daha da tamamdır.
Bu devirde genç bir insanın okumamış olmasından daha vizyonsuz bir şey görmedim gerçekten. Adım başı üni var,sınırsız imkan var. Hala lise mezunu kalmak büyük bir başarı. Anca varsa yoksa para. Anamızı boyayıp babamıza satarız yeter ki işin ucunda para olsun
 
Ama abla ekmek ustasına kimse "ekmek ustası"demiyor ki onun adı halk nazarında "fırıncı"
 

Ben niteliksiz yabancılara , sadece yabancı olmaları sebebiyle verilen payelerden bahsettim Kudra.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…