Atanamayan o kadar çok bölüm var ki, sadece siz değilsiniz. Ayrıca atanamama yada zor atanma tüm öğretmenliklet için de geçerli değil. Bazı branşlar gayet güzel atanıyor.
Öğretmenlerin atanma sorunları yıllardır gündemde. Bundan haberiniz olmalı. Hem sıkıntılı bir bölüm seçip hem de geçip devlet atamak zorunda derseniz pek rasyonel olmazsınız.
Deliler gibi severek resim bölümü yada tiyatro Vs okuyor insanlar. Devlet kadrosunda istihdam edilmelerinin neredeyse imkansız olduğunu bilerek. Ve onlar gelip ağlasalar(ki hiç bir bölüm öğretmenlik kadar ağlamıyor) onlara yanıtınız: bilmiyor muydunuz durumun bu olduğunu, olacaktır.
Eğer çok severek seçtim diyorsanız o zaman kendiniz geliştirip hep bir adım önde olacaksınız.
Ben kişisel olarak artık gerçekten öğretmenlerin ağlamasından usandım. Her meslek zorluğuyla kolaylığıyla kendi yağında kavruluyor fakat bir öğretmenler bu derece ağlıyor.
Öğretmelik kazanması okuması kolay atanması zor bir bölümdür. Bunu da herkes bilir.
O zaman eğitim fakultelerı öğretmen yetıstırmek ıcınse egıtım fakultelerı fen edebıyattan ders almaya gelmeyecek hanımefendı. Çoğu egıtım fakultesınde olmayan bolum fen edebıyatta var. Turkıyede cok az unıversıtede eğitim fakultesınde turk dılı edebıyatı öğretmenlıgı kaldı keza cografya ogretmenlıgı de öyle. Demekki suc fen edebıyatcılarda değil devlette. devlete parlasınlar o zaman. Fen edebıyatın egıtımının eğitim fakultesınden daha kalıtelı oldugunu da kabul etsınler.
O zaman eğitim fakultelerı öğretmen yetıstırmek ıcınse egıtım fakultelerı fen edebıyattan ders almaya gelmeyecek hanımefendı. Çoğu egıtım fakultesınde olmayan bolum fen edebıyatta var. Turkıyede cok az unıversıtede eğitim fakultesınde turk dılı edebıyatı öğretmenlıgı kaldı keza cografya ogretmenlıgı de öyle. Demekki suc fen edebıyatcılarda değil devlette. devlete parlasınlar o zaman. Fen edebıyatın egıtımının eğitim fakultesınden daha kalıtelı oldugunu da kabul etsınler.
Bisey demiyim dedim de duramıycam kusura bakmayın.
Bur feflinin yaptığı işi ben okuduğum bölümün 3.sınıfında pratik dersi olarak görüyorum. Kaliteli kaliteli.. boğaziçi, galatasaray, odtü gibi önder üniversiteler haricinde feflerde ne kaliteli egitim veriliyor ne de öğrenciler aşırı başarılı oluyor. Tercih listesinde gözümle gördüm bir üniversitenin fen edebiyat fakültesindeki üniversite giris sıralamasi yazmıyordu.
Hayal kurmaya gerek yok. Benim etrafımda ne kadar elle tutulur puan alamayan öğrenci varsa fef yazdı.
Yahu ben 9.sınıfta aldığım biyoloji kitabını biyoloji okuyan birine verdim okulda isleyeceklermiş diye. Benim 9.sınıfta çalışıp olimpiyatlara hazırlandıgım kitap bu.
Yani kısacası o saydığım demirbaş üniversiteler gibilerin dışında feflerde hic de öyle kaliteli bir egitim verilmiyor.
He ama kpss dedigimiz sey de acayip zor acayip sıralama belirleyen bir durum değil zaten. Feflide kazanır egitim fakülteli de kazanir iyi bir çalışmayla.
Yanlış anlasilmasn periferdeki eğitim fakültelerinin de puanları aman aman değil. Ama elbette fefle bir tutulamaz.
He keske gereken önem verilse de gercekten bilim adamı yetistiren feflerimiz olsa. Keske egitim fakültelerine yüksek puanlarla alınıp ciddi bi egitimden gecirilse de kaliteli ogretmenlerimiz olsa.
Konuya dönersek de bu kadar öğretmen yığılmasının nedenleri bana göre: devletin yeterli is imkani sunmaması, egitim fakultesi haricindekilere de öğretmen olma şansı tanınması, kontenjanların daraltılmaması.
Doğru söylüyorsunuz çoğu insan gönlunce işini yapamıyor. Ve aynen insanlar niye iş beğenmesin. Ama yıllarca emek verdirip baska bir şey ol diyorlar ona bile razı artık herkes o da olmuyor. Öğretmenlerin sesinin duyulma sebebi aşırı bir yığılma olması.Oran çok büyük. Istihdam sıkıntısı olusmasının sebebi de bir açıdan yine eğitim orta okuldan başlayarak eğitim sistemi istihdama göre düzenlenebilse.Adam kayırma, torpil, liyakat sorunu da bir yandan. Ne bileyim.. Zoraslında yine öğretmenler şanslı bu konularda inanın,
kısmen seslerini duyuruyorlar,
puan muhabbeti olmuş önceki sayfalarda, mesela 2000 yılında üniversiteye başladığımda radyo-tv-sinema bölüm puanları eğitim fakültesinin çok üzerindeydi, %1-2 lik yüzdelik dilimlerle girdiler insanlar o bölüme,
ve benimle mezun olan rts mezunu arkadaşlarımın belki 3-5 tanesi alanında çalışma şansı buldu, diğerleri çağrı merkezi, mağaza, banka vs ne iş buldularsa yaptılar, ama kimse seslerini bile duymadı.
yani olay ne puanda ne alınan eğitimde, temel sorun istihdamda.
bu ülkede sağlık dışında işsizliğin olmadığı sektör yok ki.
ama lafa gelince kimse iş beğenmiyor aslında iş var oluyor adı...
Bisey demiyim dedim de duramıycam kusura bakmayın.
Bur feflinin yaptığı işi ben okuduğum bölümün 3.sınıfında pratik dersi olarak görüyorum. Kaliteli kaliteli.. boğaziçi, galatasaray, odtü gibi önder üniversiteler haricinde feflerde ne kaliteli egitim veriliyor ne de öğrenciler aşırı başarılı oluyor. Tercih listesinde gözümle gördüm bir üniversitenin fen edebiyat fakültesindeki üniversite giris sıralamasi yazmıyordu.
Hayal kurmaya gerek yok. Benim etrafımda ne kadar elle tutulur puan alamayan öğrenci varsa fef yazdı.
Yahu ben 9.sınıfta aldığım biyoloji kitabını biyoloji okuyan birine verdim okulda isleyeceklermiş diye. Benim 9.sınıfta çalışıp olimpiyatlara hazırlandıgım kitap bu.
Yani kısacası o saydığım demirbaş üniversiteler gibilerin dışında feflerde hic de öyle kaliteli bir egitim verilmiyor.
He ama kpss dedigimiz sey de acayip zor acayip sıralama belirleyen bir durum değil zaten. Feflide kazanır egitim fakülteli de kazanir iyi bir çalışmayla.
Yanlış anlasilmasn periferdeki eğitim fakültelerinin de puanları aman aman değil. Ama elbette fefle bir tutulamaz.
He keske gereken önem verilse de gercekten bilim adamı yetistiren feflerimiz olsa. Keske egitim fakültelerine yüksek puanlarla alınıp ciddi bi egitimden gecirilse de kaliteli ogretmenlerimiz olsa.
O 9. sınıf bıyolojı kıtabını ısteyen hangı fef merak ettım kusura bakmayın da yani. Ben Marmara Coğrafya mezunuyum. Haftanın 2 günü 3 derste eğitim fakultesınden öğrencıler katılırdı bize. Kime sorsam aynı şeyi der. Kaldı ki eski yök başkanı da aynı fikirde. Üniversıte giriş sıralaması yazmıyordu da ne demek sıralama olmadan mı girmiş yani
Ben ikizimle aynı sene tercih yaptım. O eğitim fakültesinde Türkçe öğretmenliği seçti (9 eylül üni) seçti ben fen edebıyatta coğrafya. Ben fen edebıyata 350lerde 40 bin küsür sıralamayla girdim o eğitim fakultesınde 370le girdi 32 binle. Sıralamamızda bir uçurum da yoktu. Tüm üniversitelerın tek tek fen edebıyatlarına bakmadıysanız bu dediğiniz ütopya. Kime sorarsanız sorun mühendislik fakulteleri dahi fen derslerini bu fakultede alır bazı zaman kendı fakultesı yeterlı gelmez.
Normalde bu fakülteler bilim adamı yetıstırcek fakultelerdır. Bir alanı tepeden tırnağa öğretırler. Zaten zorlugu da bu yuzdendır sizin 9. sınıf bıyolojı isteyen arkadasınız bana garip geldı dogrusu. Kaldı ki eğitim fakultelerının de hali aham şaham değil. Ben de üniversitemde osmanlıca harfleri bilmeden Türkçe öğretmenliği bitiren arkadasımı gördüm. Kendisi eğitim fakultesındeydi. Üstelık marmara üniversitesi gibi bir kurumda. Yani söz konusu bunu kıyaslamaya kalkarsak komik olur.
Eğitim fakültelerinde Türk dili ve edebiyatı kalmadı neredeyse, coğrafya yok, tarih yok, ingilizce çok az okulda var. E madem eğitim fakultesı ogretmen yetıstırıyorsa neden bu bölümler yok ? Niye cok az okulda kaldı ? Bunların cevabı fen edebıyatcılarda değil devlette, devlete sorun. Bu öğretmen sıkıntısı fen edebıyatçılardan kaynaklanmıyor kimse kusura bakmayacak.
Konuya dönersek de bu kadar öğretmen yığılmasının nedenleri bana göre: devletin yeterli is imkani sunmaması, egitim fakultesi haricindekilere de öğretmen olma şansı tanınması, kontenjanların daraltılmaması.
Fen edebiyatin egitimi daha kaliteli olsaydi, oradan mezun olan biri gelip insanlara kendi okudu diye bir fakulteyi ovmezdi, buna gerek kalmazdi yani bilmem anlatabildim mi
Yalnız eğitim fakultesınden mezun olanlarda burada kendını övüyor dönüp bi bakarsan hani bilmem anlatabıldım mı
Bisey demiyim dedim de duramıycam kusura bakmayın.
Bur feflinin yaptığı işi ben okuduğum bölümün 3.sınıfında pratik dersi olarak görüyorum. Kaliteli kaliteli.. boğaziçi, galatasaray, odtü gibi önder üniversiteler haricinde feflerde ne kaliteli egitim veriliyor ne de öğrenciler aşırı başarılı oluyor. Tercih listesinde gözümle gördüm bir üniversitenin fen edebiyat fakültesindeki üniversite giris sıralamasi yazmıyordu.
Hayal kurmaya gerek yok. Benim etrafımda ne kadar elle tutulur puan alamayan öğrenci varsa fef yazdı.
Yahu ben 9.sınıfta aldığım biyoloji kitabını biyoloji okuyan birine verdim okulda isleyeceklermiş diye. Benim 9.sınıfta çalışıp olimpiyatlara hazırlandıgım kitap bu.
Yani kısacası o saydığım demirbaş üniversiteler gibilerin dışında feflerde hic de öyle kaliteli bir egitim verilmiyor.
He ama kpss dedigimiz sey de acayip zor acayip sıralama belirleyen bir durum değil zaten. Feflide kazanır egitim fakülteli de kazanir iyi bir çalışmayla.
Yanlış anlasilmasn periferdeki eğitim fakültelerinin de puanları aman aman değil. Ama elbette fefle bir tutulamaz.
He keske gereken önem verilse de gercekten bilim adamı yetistiren feflerimiz olsa. Keske egitim fakültelerine yüksek puanlarla alınıp ciddi bi egitimden gecirilse de kaliteli ogretmenlerimiz olsa.
konu tekrarı
Bisey demiyim dedim de duramıycam kusura bakmayın.
Bur feflinin yaptığı işi ben okuduğum bölümün 3.sınıfında pratik dersi olarak görüyorum. Kaliteli kaliteli.. boğaziçi, galatasaray, odtü gibi önder üniversiteler haricinde feflerde ne kaliteli egitim veriliyor ne de öğrenciler aşırı başarılı oluyor. Tercih listesinde gözümle gördüm bir üniversitenin fen edebiyat fakültesindeki üniversite giris sıralamasi yazmıyordu.
Hayal kurmaya gerek yok. Benim etrafımda ne kadar elle tutulur puan alamayan öğrenci varsa fef yazdı.
Yahu ben 9.sınıfta aldığım biyoloji kitabını biyoloji okuyan birine verdim okulda isleyeceklermiş diye. Benim 9.sınıfta çalışıp olimpiyatlara hazırlandıgım kitap bu.
Yani kısacası o saydığım demirbaş üniversiteler gibilerin dışında feflerde hic de öyle kaliteli bir egitim verilmiyor.
He ama kpss dedigimiz sey de acayip zor acayip sıralama belirleyen bir durum değil zaten. Feflide kazanır egitim fakülteli de kazanir iyi bir çalışmayla.
Yanlış anlasilmasn periferdeki eğitim fakültelerinin de puanları aman aman değil. Ama elbette fefle bir tutulamaz.
He keske gereken önem verilse de gercekten bilim adamı yetistiren feflerimiz olsa. Keske egitim fakültelerine yüksek puanlarla alınıp ciddi bi egitimden gecirilse de kaliteli ogretmenlerimiz olsa.
Konuya dönersek de bu kadar öğretmen yığılmasının nedenleri bana göre: devletin yeterli is imkani sunmaması, egitim fakultesi haricindekilere de öğretmen olma şansı tanınması, kontenjanların daraltılmaması.
Ama o zaman da fen edebiyata ona göre kontenjan verip belli bir istihdam alanı göstermek gerekmez mi ?umut verir gibi 18 yaşında çocuklara,formasyon alabilip isterlerse öğretmen olabilecekleri izlenimi veriliyor.üniversiteye başlarken bilirse öğrencilerimiz formasyon alamayacaklarını ona göre secim yaparlar. Gercekten isteyenler öğretmen olur ozaman. Kişilerin suçu degil bu durum. Her arz kendi talebini dogururFen edebiyat fakülteleri öğretmen yetiştirmek için değildir.Öğretmen olmak isteyen eğitim fakültesi yazacak yani.Formasyon hak değil devletin para kaynağı sadece kusura bakmayın
Peki sen bu iki ovgu arasindaki seviye farkini algiladin mi
Ama o zaman da fen edebiyata ona göre kontenjan verip belli bir istihdam alanı göstermek gerekmez mi umut verir gibi 18 yaşında çocuklara siz formasyon alabilip isterse öğretmen olabilecekleri imajı veriliyor.üniversiteye başlarken bilirse öğrencilerimiz formasyon alamayacaklarını ona göre secim yaparlar. Gercekten isteyenler öğretmen olur ozaman. Kişilerin suçu degil bu durum. Her arz kendi talebini dogurur
Marmara da 9 eylül de gayet iyi universiteler. Elbette ki iyi bir eğitim alacaksınız. Ama o kadar. Onlarca üniversite var fef barındıran. Ve siz de biliyorsunuz ki dedigim gibi iyi üniversiteler haricindeki okullar ne iyi egitim veriyor ne de kaliteli eleman yetistiriyor.
Dedigim bölüm de biyoloji bölümü.
Fef'den ders almak demek, o bölümün kötü olduğunu göstermez ki. Mühendislik fakültesi fef'den ders alıyor diye fef daha mı kaliteli oluyor?
Zaten ben de diyorum bilim adamı yetistirmek icin var fefler. Ama yetistiriyor mu? Malesef bikac üniversite haricinde hayır. Bu bir türkiye gerçeği ne yazıkki.
Alanında yetkin, buluslarıyla fark yaratan fefliler var. Cok şükür ki var. Ama bilmem kac yüzbininci olan fefliler de var.
Sözeldeki fefler nasıldır, sözeldeki siralama nasıldır bilmiyorum. Ama dedigim gibi okudugunuz okullar cok iyi okullar. Oralarda kalitesiz bir egitim almak cok zor :)
Ama siz de biliyorsunuz ki kaç tane böyle egitim veren fef var... keske acayip labaratuarlara, acayip kütüphanelere sahip olsalar da cidden bilim adamı yetistirseler. Tıptan da mühendislikten de hukuktan da yüksek olsa puanları. Ama bu bölümlerin ögretmen olmamasi gerekiyor. Hele ki bizim ülkemizde, yer yok çünkü. Kendi alanlarında ise girmeleei gerekiyor.
Lisedeyim rehber öğretmen ve psikolojik danışmanım o kadar puanları düşük fef var ki bazen kontenjanlar boş kalıyor.öğretmenliğin de bazı branşlarında da var çok düşük puanlar ama eğitim fakültesini bu kadar aşağılaman yok bizden ders alıyorsunuz falan demeler hiç hoş düşmemiş.ben de şöyle söyleyeyim o zaman fef mezunu arkadaşlarımız da mezun olduktan sonra gelip bizimle beraber eğitim dersleri aldılar demek ki eğitimci olmak için bizim derslere ihtiyacınız var.inanın öyle üniversiteler var ki liseden beter mekan olarak da eğitim olarak da.öğretmenlik sadece o konuda uzman olmak demek değil uzman olduğun konuyu aktarma iletişim psikoloji sınıf yönetimi gibi daha bir çok konuda yeterli olmaktır.bence bu kadar eğitim fakültelerine saldırman hoş olmamış.bizim bölümü ders almaya gelmeyeceksiniz o zaman demişsin ben hiç görmedim böyle bir durum ama ben de şöyle söylesem hoş olur mu sen formasyonu almaya nereye gittin madem daha iyisiniz eğitim fakültesinden gelmeyeceksiniz bizim bölüme eğitim dersleri almaya.yanlış anlama sadece empati kurmanı istedim.O 9. sınıf bıyolojı kıtabını ısteyen hangı fef merak ettım kusura bakmayın da yani. Ben Marmara Coğrafya mezunuyum. Haftanın 2 günü 3 derste eğitim fakultesınden öğrencıler katılırdı bize. Kime sorsam aynı şeyi der. Kaldı ki eski yök başkanı da aynı fikirde. Üniversıte giriş sıralaması yazmıyordu da ne demek sıralama olmadan mı girmiş yani
Ben ikizimle aynı sene tercih yaptım. O eğitim fakültesinde Türkçe öğretmenliği seçti (9 eylül üni) seçti ben fen edebıyatta coğrafya. Ben fen edebıyata 350lerde 40 bin küsür sıralamayla girdim o eğitim fakultesınde 370le girdi 32 binle. Sıralamamızda bir uçurum da yoktu. Tüm üniversitelerın tek tek fen edebıyatlarına bakmadıysanız bu dediğiniz ütopya. Kime sorarsanız sorun mühendislik fakulteleri dahi fen derslerini bu fakultede alır bazı zaman kendı fakultesı yeterlı gelmez.
Normalde bu fakülteler bilim adamı yetıstırcek fakultelerdır. Bir alanı tepeden tırnağa öğretırler. Zaten zorlugu da bu yuzdendır sizin 9. sınıf bıyolojı isteyen arkadasınız bana garip geldı dogrusu. Kaldı ki eğitim fakultelerının de hali aham şaham değil. Ben de üniversitemde osmanlıca harfleri bilmeden Türkçe öğretmenliği bitiren arkadasımı gördüm. Kendisi eğitim fakultesındeydi. Üstelık marmara üniversitesi gibi bir kurumda. Yani söz konusu bunu kıyaslamaya kalkarsak komik olur.
Eğitim fakültelerinde Türk dili ve edebiyatı kalmadı neredeyse, coğrafya yok, tarih yok, ingilizce çok az okulda var. E madem eğitim fakultesı ogretmen yetıstırıyorsa neden bu bölümler yok ? Niye cok az okulda kaldı ? Bunların cevabı fen edebıyatcılarda değil devlette, devlete sorun. Bu öğretmen sıkıntısı fen edebıyatçılardan kaynaklanmıyor kimse kusura bakmayacak.
Keşke kalite sadece öğretmenlikte düşse maalesef üniversite mezunu olduğuna şaşırıp kalıyorum bazen.yetişkin görü ümlü çocuklar çoğaldı son dönemlerde.gençliğe şaşıyorum artık kitap okuma yok okuma yok araştırma yok sorgulama yok iki lafı bir araya getiremeyen o kadar çok üniversite mezunu var ki.velilerle çok görüşüyoruz bir doktor velim var doktor olduğunu öğrendiğimde yaşadağım şaşkınlığı anlatamam.sadece yüksek puan almak ne zeka göstergesi ne de sosyal hayatta başarı.iibf iktisat mezunuyum, bölümü severek okudum, henüz iş hayatına atılmadım (özel sebeplerden dolayı) yüksek ihtimalle bölümümle alakalı bir iş yapacağım. zaten işsizlik sorununu bir yana bırakırsak çalışma alanı çok geniş. duymayan yoktur, iibf'den de çok fazla mezun var ve bunların bir kısmı ciddi ciddi devlete girmek için uğraşıyor, çaba sarfediyor, umutlanıyor. A grubu, B grubu falan derken senelerini KPSS'ye harcayan ama elinde avucunda koca bir boşluktan başka şey olmayan tanıdıklarım var. bana mesela iibf'den atama beklemek çok hayalperest geliyor yani bu bölümlerden senelerdir devletin aldığı insan sayısı belli. hep gıdım gıdım alımlar, en fazla alımı olsa olsa 2000 kişiyle falan sınırlı oluyor bir kurumun mesela. okuduğumuz her bölüm için devlet kadro vermek zorunda değil, verdikleri de genelde çok az oluyor zaten. birçok insan beğenmiyor belki ama özel sektör diye birşey var özellikle iibf'liler için, kötü de olsa, maaşları az da olsa (ki bunun nedeni çok sayıda mezun olması yani düşük ücrete razı gelen insan sayısı çok olunca çıta da kalite de düşüyor) en azından umut var, kariyer yapabilirsiniz vs. yani özellikle yabancı dili falan biliyorsanız. öğretmenliğin en büyük dezavantajı özel sektördeki imkanlarının kısıtlı olması. özelde öğretmenlik yapılmıyor yani, az. iibf'nin özel sektör imkanlarıyla kıyaslanamayacak derecede az diye biliyorum. siz bu gerçeği göremiyorsunuz ama Türkiye'de öğretmenlik olayı özellikle yeni mezunlar için bitti gibi birşey. atanamayan öğretmen muhabbeti SENELERDİR var, tamam öğretmenlik istemeni anlıyorum ama bölümleri tercih ederken sadece istek doğrultusunda değil de imkanları, iş alanları, atama durumlarını da düşünmek lazım. yani öğrencide de hata, araştırmadan etmeden bölüme geliyorlar daha sonra fiyaskoyu yaşayınca isyan... devir gerçeklik devri, reellik önemli. gerçekleri bilerek, farkında olarak hareket etmek zorundayız. kalite inanılmaz düştü buna da kimse itiraz etmesin bir zahmet. bu sitede de bir sürü öğretmen var üstelik bunların bir kısmı (ya da çoğunluğu) atanmış öğretmenler ama buraya bir konu açıyorlar, öğretmen olduğuna inanmak istemiyorum yahu... şaka gibi tipleri öğretmen yapmışlar, bakıyorum, yahu bunun öğrencilerine yazık diyorum, üzülüyorum.
şu an senin için yapacak birşey yok, ülkenin durumu ortada, her şeye rağmen en fazla atama yapan bakanlıkların başında gelir MEB, bekleyen öğretmenlerin beklentilerine kavuşmaları dileğimle...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?