Bugün büyük oğlum karne aldı. mükemmel bir öğretmeni vardı. Ayrılırken hem öğretmen hem veliler hepimiz duygulandık, ağladık. öğretmenimiz bir de mektup yazmış bütün velilere ve çocuklara. eve geldikten sonra mektubu okudum. göz yaşlarına boğuldum. böyle öğretmenlerde varmış demek ki dedim. Aklıma ilkokul öğretmenim geldi. Hergün dayak atardı öğrencilerine. tahtaya kaldırırdı. matematik sorardı. bilemediğimiz an tekme tokat dalardı. yüzümüze tükürürdü. yüzümüzden salyaları akardı. korkumdan anneme babama tek kelime birşey anlatamadım yıllarca. okula gitmek bir işkenceydi. anneme imrenirdim. ne güzel o okula gitmiyor, dayak yemiyor, büyük olmak ne güzel derdim. şimdi benimde çocuklarım var. biri çocuklarımın kılına zarar verse dünyayı başına yıkarım. düşündükçe geçmişi göz yaşlarıma hakim olamıyorum. 17 kg mışım ilkokula başladığımda. 17 kg lık bedenimle ne dayaklar yemişim. nedeni ise soruyu yanlış cevaplamam, kitabımın yırtılması vs gibi şeyler. 6 yaşıma yeni girmiştim daha. annemden babamdan görmediğim eziyeti öğretmen olacak o kadından gördüm. saçlarımı yolardı. hakkımı helal etmiyorum. o zamanlar 45 yaşlarında falandı. şimdi 65 -70 yaşında vardır yaşıyorsa. onu görmeyi, yüzüne tükürmeyi, suratından salyalarımın akmasını ne çok isterim. ama ben yapamamki.., ben insanım çünkü...Öteki dünyada Allah hakkımı alsın. kim bilir benim gibi kaç çocuğun canını yakmıştır. Allah öyle hayvanlardan korusun çocuklarımızı.
bu taciz olayları hiç duyulmuyordu
acaba olmuyormu yoksa sadece duyulmuyormuydu tartışılır
şimdi ne oldu bize ki
dayak atmayı bırakan öğretmenler tacize başladı
Su an okurken birebir ayni seylri yasadigimizi dusundum benim kiziminda dubya iyisi bir ogretmeni var su anda bende ayni sizin gibu 5 yil boyinca her gun siddet gordum o kadin benim cocuklugimi elimden aldi hergun korku okula gitmememk icin yalan soylemek bende daha cok kizar hissi ile aileme soyleyememdim 30 yasindayim o 5 yil hayatimin en kotu zamanlari cok sansliyiz ki yavrularimiz dunya iyisi ogretmenlerdeBugün büyük oğlum karne aldı. mükemmel bir öğretmeni vardı. Ayrılırken hem öğretmen hem veliler hepimiz duygulandık, ağladık. öğretmenimiz bir de mektup yazmış bütün velilere ve çocuklara. eve geldikten sonra mektubu okudum. göz yaşlarına boğuldum. böyle öğretmenlerde varmış demek ki dedim. Aklıma ilkokul öğretmenim geldi. Hergün dayak atardı öğrencilerine. tahtaya kaldırırdı. matematik sorardı. bilemediğimiz an tekme tokat dalardı. yüzümüze tükürürdü. yüzümüzden salyaları akardı. korkumdan anneme babama tek kelime birşey anlatamadım yıllarca. okula gitmek bir işkenceydi. anneme imrenirdim. ne güzel o okula gitmiyor, dayak yemiyor, büyük olmak ne güzel derdim. şimdi benimde çocuklarım var. biri çocuklarımın kılına zarar verse dünyayı başına yıkarım. düşündükçe geçmişi göz yaşlarıma hakim olamıyorum. 17 kg mışım ilkokula başladığımda. 17 kg lık bedenimle ne dayaklar yemişim. nedeni ise soruyu yanlış cevaplamam, kitabımın yırtılması vs gibi şeyler. 6 yaşıma yeni girmiştim daha. annemden babamdan görmediğim eziyeti öğretmen olacak o kadından gördüm. saçlarımı yolardı. hakkımı helal etmiyorum. o zamanlar 45 yaşlarında falandı. şimdi 65 -70 yaşında vardır yaşıyorsa. onu görmeyi, yüzüne tükürmeyi, suratından salyalarımın akmasını ne çok isterim. ama ben yapamamki.., ben insanım çünkü...Öteki dünyada Allah hakkımı alsın. kim bilir benim gibi kaç çocuğun canını yakmıştır. Allah öyle hayvanlardan korusun çocuklarımızı.
Bizim de öyle öğretmenlerimiz vardı. Şimdi okulun Facebook sayfasında Zaman Zaman rezil ediliyorlar. İnsanlar yaşadıklarını artık korkmadan anlatıyorlar. Çok iyi oluyor.Bugün büyük oğlum karne aldı. mükemmel bir öğretmeni vardı. Ayrılırken hem öğretmen hem veliler hepimiz duygulandık, ağladık. öğretmenimiz bir de mektup yazmış bütün velilere ve çocuklara. eve geldikten sonra mektubu okudum. göz yaşlarına boğuldum. böyle öğretmenlerde varmış demek ki dedim. Aklıma ilkokul öğretmenim geldi. Hergün dayak atardı öğrencilerine. tahtaya kaldırırdı. matematik sorardı. bilemediğimiz an tekme tokat dalardı. yüzümüze tükürürdü. yüzümüzden salyaları akardı. korkumdan anneme babama tek kelime birşey anlatamadım yıllarca. okula gitmek bir işkenceydi. anneme imrenirdim. ne güzel o okula gitmiyor, dayak yemiyor, büyük olmak ne güzel derdim. şimdi benimde çocuklarım var. biri çocuklarımın kılına zarar verse dünyayı başına yıkarım. düşündükçe geçmişi göz yaşlarıma hakim olamıyorum. 17 kg mışım ilkokula başladığımda. 17 kg lık bedenimle ne dayaklar yemişim. nedeni ise soruyu yanlış cevaplamam, kitabımın yırtılması vs gibi şeyler. 6 yaşıma yeni girmiştim daha. annemden babamdan görmediğim eziyeti öğretmen olacak o kadından gördüm. saçlarımı yolardı. hakkımı helal etmiyorum. o zamanlar 45 yaşlarında falandı. şimdi 65 -70 yaşında vardır yaşıyorsa. onu görmeyi, yüzüne tükürmeyi, suratından salyalarımın akmasını ne çok isterim. ama ben yapamamki.., ben insanım çünkü...Öteki dünyada Allah hakkımı alsın. kim bilir benim gibi kaç çocuğun canını yakmıştır. Allah öyle hayvanlardan korusun çocuklarımızı.
Benim sosyalmedyada hesabim yok fakat arkadasindakinden baktim ay bir sevgi kelebegi bende hayvanlari cok severim bakiyorum onlara ile merhametli sokakta kalanlar icin gozyaslari diyorum bu kadar duyarli insan nasil bize bunlari yasatti onlar kadar bize neden dger vermedi sosyal medyda hesabim olsa icimdeki herseyi dokerdim gibi geliyor bazen hatta sirf bu guzden acma hissi olusabiliyor nasil bir ofke var icimdeBizim de öyle öğretmenlerimiz vardı. Şimdi okulun Facebook sayfasında Zaman Zaman rezil ediliyorlar. İnsanlar yaşadıklarını artık korkmadan anlatıyorlar. Çok iyi oluyor.
nası yani bu yaptıkları hiç ortaya çıkmadı mı?
yıllarca böyle gidip geldi mi tüm öğrenciler?
benim öğretmenime ( öğretmenim demek bile istemiyorum aslında) de her özel günde altın birşeyler alınırdı. çünkü bana çiçek getirmeyin hepsini çöpe atıyorum gördüğünüz gibi derdi. getirdiğimiz çiçekleri gözümüzün önünde çöpe atardı. birinde hiç unutmuyorum altın yüzük almıştık sınıfça. "aldığınız yüzüğü hiç beğenmedim kapıcının kızı evleniyordu ona hediye ettim " dedi. böyle bir insan olamaz
evet inanılır gibi değil ama çıkmadı. sınıfta en ön sıraya oturttuğu çocuklar vardı onları dövmezdi. onlar sınıfın çalışkanlarıydı, anne babaları okumuştu, gelir düzeyleri bizlerden daha iyiydi. onların dışındakileri döverdi. korkumdan tahtaya çıkınca elimin titremesinden yazı yazamazdım. zangır zangır titrerdim. canım çok yanardı dövünce. yanardı ama utancımdan ağlayamazdım. dayağı o atardı ben utanırdım. sanki utanması gereken benmişim gibi. eve gidince anneme babama anlatsam, soruyu bilemediğim için öğrtmenim beni dövdü desem sanki bir dayak ta annem babam atacakmış gibi gelirdi. hayatım boyunca matematikten korktum. en kötü dersim matematik oldu. her yaptığım yanlış soru da bir günah işlemiş gibi hissettim kendimi. ayrıca bu kadın sapığın tekiydi. külotlu çorabı kaçardı. caddenin karşısındaki tuhafiye ye gönderir çorap aldırırdı. çorabını sınıfta değiştirir sakın kimse bakmasın bakanın çarkına tükürürüm derdi. velileri pek okulda istemezdi. durumunu sormaya annen gelmesin yakışıklı baban gelsin derdi. ahhh ahh anlat anlat bitmez yaptıklarınası yani bu yaptıkları hiç ortaya çıkmadı mı?
yıllarca böyle gidip geldi mi tüm öğrenciler?
genelleme yapmak istemem fakat eski zaman öğretmenleri en azından benim yaş grubumda olanlara rast gelmiştir belki gerçekten çok sertlerdi annem babam bana bir fiske vurmamışken müdür yardımcısından öyle bir tokat yemiştimki feleğim şaşmıştı.hani diyorlarya okuyan tahsili olan insan dövmez falan diye ee biz kimden yedik o dayakları şimdi aklıma geldide sinir oldum.Bugün büyük oğlum karne aldı. mükemmel bir öğretmeni vardı. Ayrılırken hem öğretmen hem veliler hepimiz duygulandık, ağladık. öğretmenimiz bir de mektup yazmış bütün velilere ve çocuklara. eve geldikten sonra mektubu okudum. göz yaşlarına boğuldum. böyle öğretmenlerde varmış demek ki dedim. Aklıma ilkokul öğretmenim geldi. Hergün dayak atardı öğrencilerine. tahtaya kaldırırdı. matematik sorardı. bilemediğimiz an tekme tokat dalardı. yüzümüze tükürürdü. yüzümüzden salyaları akardı. korkumdan anneme babama tek kelime birşey anlatamadım yıllarca. okula gitmek bir işkenceydi. anneme imrenirdim. ne güzel o okula gitmiyor, dayak yemiyor, büyük olmak ne güzel derdim. şimdi benimde çocuklarım var. biri çocuklarımın kılına zarar verse dünyayı başına yıkarım. düşündükçe geçmişi göz yaşlarıma hakim olamıyorum. 17 kg mışım ilkokula başladığımda. 17 kg lık bedenimle ne dayaklar yemişim. nedeni ise soruyu yanlış cevaplamam, kitabımın yırtılması vs gibi şeyler. 6 yaşıma yeni girmiştim daha. annemden babamdan görmediğim eziyeti öğretmen olacak o kadından gördüm. saçlarımı yolardı. hakkımı helal etmiyorum. o zamanlar 45 yaşlarında falandı. şimdi 65 -70 yaşında vardır yaşıyorsa. onu görmeyi, yüzüne tükürmeyi, suratından salyalarımın akmasını ne çok isterim. ama ben yapamamki.., ben insanım çünkü...Öteki dünyada Allah hakkımı alsın. kim bilir benim gibi kaç çocuğun canını yakmıştır. Allah öyle hayvanlardan korusun çocuklarımızı.
evet inanılır gibi değil ama çıkmadı. sınıfta en ön sıraya oturttuğu çocuklar vardı onları dövmezdi. onlar sınıfın çalışkanlarıydı, anne babaları okumuştu, gelir düzeyleri bizlerden daha iyiydi. onların dışındakileri döverdi. korkumdan tahtaya çıkınca elimin titremesinden yazı yazamazdım. zangır zangır titrerdim. canım çok yanardı dövünce. yanardı ama utancımdan ağlayamazdım. dayağı o atardı ben utanırdım. sanki utanması gereken benmişim gibi. eve gidince anneme babama anlatsam, soruyu bilemediğim için öğrtmenim beni dövdü desem sanki bir dayak ta annem babam atacakmış gibi gelirdi. hayatım boyunca matematikten korktum. en kötü dersim matematik oldu. her yaptığım yanlış soru da bir günah işlemiş gibi hissettim kendimi. ayrıca bu kadın sapığın tekiydi. külotlu çorabı kaçardı. caddenin karşısındaki tuhafiye ye gönderir çorap aldırırdı. çorabını sınıfta değiştirir sakın kimse bakmasın bakanın çarkına tükürürüm derdi. velileri pek okulda istemezdi. durumunu sormaya annen gelmesin yakışıklı baban gelsin derdi. ahhh ahh anlat anlat bitmez yaptıkları
geçmiş olsun. bende 31 yaşındayım yaptıkları dün gibi aklımda. yıllar geçtikce canım daha çok yanıyor. her aklıma geldiğinde içimi öfke dolu hüzün kaplıyor. bugün okadar çok ağladımki... ağlamaktan gözlerim şiştiSuan 36yasindayim
Yazdiklarin beni ilkokul 4,5.yillarima goturdu
sinif ogretmenimiz kanser olmus ve bizi baska bir ogretmene birakmisti
ben carpmaymis bolmeymis okumaymis
malesef hic becerememistim
bundan dolayi hergun yedigim tokatlat,elimin icine siddetluce cetvelke vurmalar
ve cok soguktu kar yagirdu ve o beni montsuz sokaga atmistive bronsit oldum.hala onun ceremesini cekiyorum astima dondu.
hep korkarak okula gittim
yiilar gecti nasilfir bilinmez okudum muhasebeci oldum ona inat.
ama icimden aslaaaa ona olan nefretim
icimdeki ezilmis cocuksu duygularim
ve ona hakkimi helal etmiyorum
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?