Ölüyorum kederden.

Telefon galeri ve müziklerimi tamamen değiştirdim. Onunla tatile çıkmak için aldığım bikiniyi bile kaldırdım arkadaşım daa ne anlatayım. Yine de çok ama çok zor, ben kolaylaştırmayı seçiyorum. Kendi mutluluğumu seçiyorum...İnşallah b
 
Ceylin, bu yasadigin duygulari daha once yasamadim ama seni anlayabiliyorum. Inan bana aslinda yasadigin duygular aslinda ask degil, haksizliga ugradigini dusunmek, hirsini alamamak, nihayete ermemis bir iliskinin rahatsiz etmesi vs. Tamam seviyorsundur da ama senin bu derece takinti haline getirmenin sebebi bu yuzden. Her ne olursa olsun bir uzmandan destek almalisin bu boyle gitmez. Bir de arkadaslar da yazmis kendini surekli mesgul etmelisin hatta bir saniye bile bos kalamamalisin. Baska yolu yok, yazik degil mi sana...
 
Artık bende öyle davranacağım. Kesinlikle aşacağım bu sorunu. Bilmiyorum nasıl olacak ama olacak.
Çünkü o bana layık değil. Hakikaten değil.
CatlakB çok yakından tanıyor beni de onu da. O bana layık değil benim ona yaptıklarıma layik değil.
 
Kesinlikle. Hirsimi alamiyorum asla. Bu yasadiklarimin zerresini haketmedim ben. Benim ona gösterdiğim sadakatin çeyreğini gostermedi o bana. En çok bunlar yaralıyor beni zaten.
Bende erkeklerle gorusmus sevgili olmuş olsam ona yatiyorum dedikten sonra başka adamların evine gitsem o zaman derim ki ben yaptım da aynısı geldi başıma. Ama ben yemin ederim arkadaşlarımın ne yakışıklı dediği gösterdiği çocuklara bile bakmadim . Zerre haketmedim.
Ama kaybeden o onu biliyorum.
O yanına gittiği kız nişanlanmış 2-3 sene once nişanlısını 2-3 erkekle aldatmış. Sonra tekiyle sevgili olmuş 1-2 ay başkasıyla aldatmış onu. Daha 18-19 yaşında benim korktuğum asla yapamacagim şeyleri yaşamış bir kız.
Bununlayken de bi suru adamla gorusmus canimli cicimli muhabbetler kurmuş bi kız.
Diyorum ya o kaybetti. Ondan korusu çıkmaz zaten karşıma.
Zamanında Cherry yazmıştı buna kötü koca adayı olamaz tek eksiği içki bonus olarak kumar demişti . Onlarda var bu adamda :)
Ama o benim gibisini zor bulur.
 

Ya bu kadar kendini salmana üzmene ne gerek var anlamadım.. bu saplantı olmuş sende hastalık yanii.. allah korusun ama sen keder görmemişsin !! amansız bir hastalığa yakalansan, yakınından birini kaybetsen daha mı iyi..
bırak ne hali varsa görsün.. değerli olan sensin.. sen kendine saygı göstermezsen güçlü olmazsan kendine acırsan herkes acır... titre ve kendine gel !! söylesene güçsüz zavallı birini kim ister.. etrafta cıvıl cıvıl neşeli kızlar varken.. neden senin g,b, zavallı biriyle olsun ki ? ben onun yerinde olsam bende aynen öyle yapardım..
Önce kendine güven, kendizi zavallı aciz olmaktan kurtar... bir gün kalk hastaneleri gez, bir gün mezarları ziyaret et..işte keder ne demek o zaman anlarsın ve nefes aldığın için, gözün gördüğü elin tutuğu için şükret... herşeyden önce yaşadığın için şükret... yanlızım diyorsun da kim bir zavallı ve aciz biriyle arkadaşlık etmek isterki.. dua bekleyeceğine kendi duanı kendin et, etrafımzıda bu kadar hasta zor durumda insan varken senden önce onlara dua ederim.. seninki şimarıklık çünkü
 
Ona asla yansitmadim bu halimi. Asla. Gidersen git dünyanın sonunu değil 2 gün üzülürüm olan sana olur dedim. Sen kaybedersin dedim. Hatta o da bana çok kez dedi beni kaybetmekten korkmuyorsun beni sevmiyorsun diye.oma bu halimi asla gostermedim.
 
Ay ben son cümleyi okumadim.
Su an soktayim dua konusunda cimrilik yapıldığına ilk kez sizde şahit oldum.
Ve bana şımarık demeye zerre hakkınız yok. Kime.kinlendiyseniz ondanc çıkarın kininizi had bildirmek size düşmedi
 

ben kimseye kinlenmedim arkadaşım.. bir bayan olarak bir türk kadını olarak bu şekilde aciz durumuna kendi kendini düşürmene hazmedemedim... keşke bana karşı gösterdiğin bu tepkiyi kendine göstersen...
ve dediklerimi yanlı bile anlıyamamışsın..
 

iyide geçmişte ne oldu ne olmadı bilmiyoruz kim haklı kim haksız onuda bilmiyoruz... dediğin gibi belki ilahi adalet tecelli buluyordur !!!!!
 
Acaba doktora gitmeyi düşündünüz mü çünkü bunca zaman geçmeyen ayrılık acısı bir saplantı olmasın aşk sevgi bu derece sürmemeli başkasıyla mutluyken siz depresyonda gibisiniz
 
Aynen canım tek duam bu. Dilerim Allahtan bana yaşattıklarını benden çeker. Ben onu uzdum ondan geliyor bunlar basıma der
 
Sizi döven ve aldatan birinin hak ettiğini bulmasını istemenizi anlamak mümkün.

Ancak hala onu sevdiğiniz için acı çektiğinizi söylemenizi anlayamıyorum. Siz sizi döven birini hala sevebiliyorsanız, siz de şiddeti hak ettiğinizi düşünüyorsunuz demek ki.

O zaman adamın ne suçu var? Siz bile sizi döven insanı seviyorsanız, başkası neden sevmesin? O neden başkasını sevmesin?
 
Bir söz vardır, bir yerimiz ağrıdığı zaman söylenir: Neren ağrıyorsa canın oradadır diye. :) Başın ağrırken başında, dişin ağrırken dişinde. Burada sana tavsiye veren kadınların çoğu, ben de dahil emin ol hepimiz aşk acısı çektik. Herkes
kendi çapında aşk acısının zirve noktasını tatmıştır emin olabilirsin. İnsan hayatında yaşadığı en büyük sorun neyse o an dünyanın en büyük sorunu kendi sorunuymuş gibi gelir. Özellikle aşk işin içine girince, bundan daha kötü ne olabilir ki diye düşünebiliyoruz zaten depresif ruh hali tuzu biberi. Ben senin ne yaşadığını burada paylaştığın kadarıyla bilebilirim, eski konularından yola çıkarak tahminde bulunabilirim, bu kızın başına şu gelmiş bu gelmiş falan diye. Evet, belli ki saplantılı, psikolojik olarak normal olmayan bir şeye yakalanmışsın, sana göre "keder" bu. Kederinden ölmek bu. Ama sorun ne kadar büyük olursa olsun kendimizi toplumdan, başka insanlardan, başka insanların dertlerinden, onların yaşadığı hayatlardan, tecrübelerden soyutlamak kendimize yapacağımız en kötü şeylerden biri. Benim anladığım kadarıyla sen hayatında bundan daha büyük bir acı yaşamamışsın (Varsa ve bize söylemediysen ona birşey diyemiyorum) Halbuki yaşamaya gerek yoktur böyle şeyleri, ne olduğunu anlamak için etrafımıza bakmak yeterli.

Yazımın devamı bazı arkadaşlarımız için rahatsız edici olabilir, öncelikle onlardan özür diliyorum ve kaldıramayacak olanlarımızın okumamasını tavsiye ediyorum. Ceylinimdeceylinim sen mutlaka oku ama, senin için yazdım.

Ülkede olup bitenleri düşün mesela, büyütüp besleyip, ne umutlarla askere yolladığın evladın teröristle çatışıp şehit olup geliyor. Eve ölüsü geliyor yani. Evet şehit oldu, evet çok şerefli bir ölüm ama bir yanda yıllardır bitmeyen bir durum var, senin oğlun aslında bir hiç uğruna öldü. O şehit anasına git sor öyle söyler çünkü ateş düştüğü yeri yakar.

Sen ya da senin çok sevdiğin yakının/yakınların durakta otobüs bekliyor ya da hava alanında uçağını... Ya da bir kalabalığın içinde yürüyorsun, normal birşey bu. Caddede yürüyorsun. Bom! Manyağın biri canlı bomba olmuş, kendini patlatmış, ya da koca tırla kalabalığa dalıp önüne geleni ezmiş, senin sevdiklerin de buna kurban gitmiş. Hiç uğruna. Yok pahasına. Ne kolu kalmış ne kafası... Cenazesine son bir bakış bile atamıyorsun, bakılacak durumda değil. Belki de 2 saat önce güle oynaya konuştuğun insan bu, nasıl hayat doluydu değil mi? 15 gün sonra gideceği tatil için otel araştırıyordu ya da 2 ay sonra düğünü vardı. Hepsi bir saniye içinde paramparça oldu, hem soyut hem de somut anlamda.

Deprem... Biz bu travmayı da çok iyi biliriz ülke olarak maalesef. Bi gece yatıyorsun uyumaya, hiçbir şey yok. Hadi kafanı meşgul eden şey aşk acısı olsun, uyumaya çalışıyorsun. Uyursam unuturum belki diyorsun... Sonra birden bire garip bir gürültü duyuyorsun, daha ne olduğunu anlamadan yer yerinden oynuyor, yok öyle bir sarsıntı. 60 saniye bile değil. Belki de binbir zorlukla aldığın evin saniyeler içinde kağıt gibi başına yıkılıyor. Koca kolon senin ayağına düşüyor, ayak iptal. Kurtulsan bile ayakların olmayacak. Ya da burnun bile kanamadan kurtuldun ama sevdiklerin, ailen... Enkaz altında kaldı, kaçamadı, son nefesini bile alamadı belki. Anında ölmese bile kurtarma ekiplerinin müdahalesi gelene kadar onlar can çekişe çekişe, son direnişleriyle öldüler. Üzerine düşen betonu bir kaldırıyorlar ki insan diye birşey kalmamış, kağıt gibi olmuş. Bakılacak durumda değil. Onu öyle görürsen ölene kadar aklından gitmez o görüntü, gitmez gözünün önünden. Yatmadan önce karpuz yemiştiniz belki o insanlarla. Hava çok sıcak, hiç esmiyor dedi sana birkaç saat önce. O depremde bir Akut görevlisi anlatmıştı, enkazdan bir kadın çıkarmışlar ezilmiş halde ama kadında bi gariplik varmış, sanki 3 bacağı var gibiymiş. Sonra bi anlamışlar ki kadın kucağında çocuğuyla birlikte ezilmiş meğer kaçayım derken.
45 saniyede 50 binden fazla insan böyle yok oldu bundan 17 yıl önce. Bir sahil beldesi olduğu gibi denize gömüldü.

Benim bir akrabam 20 gün arayla önce 4 aylık bebeğini, sonra da eşini kaybetti. Bebeği hastalıktan öldü, eşi de çalıştığı fabrikada çıkan yangında yanarak öldü... Adamı sarılıp öperek işine uğurladı, 5 saat sonra o dev gibi adamdan geriye market poşetine sığacak kadar olan, sadece bu kadar olan kemikleri kaldı. Bunları yaşadığından beri o deliliğe vurdu mesela, hiçbir şeyi ciddiye almaz, hiçbir şeye üzülmez oldu.

Şimdi senden bütün kalbini ve kafanı vererek düşünmeni istiyorum, acı nedir? Keder nedir? Ölüm nedir?
Kederinden ölmek nedir? Lütfen bu yazdıklarımı düşün, kendine gel ve silkelen, ardından şükret. Biz hayatımızı, kısacık ömrümüzü neler için heba ediyoruz, kafamızı nelerle doldurup yaşamı kendimize zindan ediyoruz. Bu yazdıklarımla kıyaslamanı rica ediyorum senden. Sahip olduğumuz en güzel şey ömrümüz ve bu ömür kıymetini bilince daha da güzelleşiyor. Önce kendimiz kıymetini bilmeliyiz ki başkaları da bilsin.

Toparlan, bir uzmanla görüş iyi gelecektir. Anlat içindeki her şeyi ona. Sonra yeni bir hayat inşa et kendine, yeni bir iş ya da okul... Hobi edinmeye bak, spor yap, yaşadığın yer denize yakınsa sahilde gün batımını izlerken bi çay iç... Polisiye roman oku, çok güzel kafa dağıtır. Hayatın ne kadar pamuk ipliğine bağlı bir emanet olduğunu düşün ve hiç kimse için onu boşa harcama.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…