ölüyorum


aynen öyle.

mesela kendimi sosyal medyadan çok çekmiştim hesaplarımı açıp arkadaşlarımı ekledim hep.

"canım naber görünmüyosun ya" diye soranlara hep çekinirdim artık direkt diyorum tus sürecini uzattım öyle diye.

artık ben vurdumduymaz olucam ya. yeter millet ne düşünürse diye yaşanmıyor.

ben mutlu olayım millet isterse nefret etsin benden umrum bile değil.

öncelikle şu eziklikten çıkmam lazım.

ben sosyal medya hiç sevmiyorum ama günümüzde mecbur kaldım herkes ordan haberleşiyor artık. o yüzden ayak uydurdum insanlara.

bikaç arkadaşım hemen haberleşti bile mesela iyi geldi.

hoş bunlar aslında çok basit şeyler. benim hiçbir zaman sosyal anlamda sıkıntım olmadı. sadece istememe bakıyor popüler oluveriyorum biraz ortama girince zaten.

ben başarı istedim, sevgi istedim, güven istedim. başka insanları önemsemedim.

ama anlaşılan başka insanları önemsemezsen en yakınların bile küçük görüyor seni.

üzücü... ama madem hayatın kuralı bu olmuş, kurala göre oynarım ben de.
 
bu arada şu mesaj atan çocuğa cevap verdim.

az muhabbet ettik kronik tusiyerim dedim, o da gaz verdi biraz.

laçkalaşmadan muhabbet kaçtım.

ama iyi geldi. kendimi kasıp herkesten uzaklaştırdığım kişiye değmezmiş. onun yapamadığı motivasyonu bana çevrem zaten sağlıyormuş. beni insanlardan uzaklaştırıp sonra da bana ilgisini vermeyip resmen ruhumu aç bırakmış.

beni bir kadın olarak özel hissettirmeyip beni ilgiye aç bırakmış. basit bir ilgi muhabet bile gerçekten insanı iyi hissettiriyor (zaten ötesi türü yavşama muhabbetinden hoşlanmıyorum.)

ben gerçekten çok safmışım. bir çocuk aşkı gibi ona sadıkmışım, bir anne gibi ona şefkatliymişim.

halbuki eskiden hatırlyıorum kızlı erkekli arkadaşlarımla yurtdışına da gittim birlikte parti yapar sabahlardık vs. hiçbirinde de ayrılmadı benden. neden çünkü ona muhtaç değildim güçlüydüm biliyordu.

şimdi ona muhtaç olduğumda güçsüz olduğumda beni sildi.

evli çocuklu dönemimizin okul 1. si bi erkek arkadaşımla muhabbet ettim. sen bu kadar güzellikle nası evlenmeden kaldın dedi, gün geçtikçe güzelleşirsin sen dedi. durduk yere. bi an vay anasını dedim ya. ben bu adamla evli olsam hır çıkarırdım. sonra belki arkadaşça iltifattır diye düşündüm herşeyi ciddiye aldığımı fark ettim.

sanırım kendimi çok küçümsüyorum. artık çıkmam lazım bu moddan. etrafımdaki insanlar bana beni hatırlattığı için memnunum.

artık kimseden kaçmıyorum, doğrumla yanlışımla ne olduysa oldu, evet belki bu süreci fazla uzattım yanlış yaptım ama napyım. oldu işte. bundan sonrasına bakmalı.
 
keşke biri beni 10 bin bakımına alsa saçımı kaşımı onarıp yıkayıp cilalasa.
valla çok üşeniyorum ya.
bi kendime bakıma çok ihtiyacım var çok iyi gelecek bana biliyorum

eskiden yüzüme maske yapıp müzik açardım limonata içerken dergi okurdum şimdi hiç içimden gelmiyor

pff
 
bugün terapiye geldim baya derine indik bu kez resmen üzerimden dozer geçmiş gibi hissediyorum yine.

umarım faydası olur bunun diğerleri gibi bu sefer tusla da ilgili konuştuk.

umarım.. oturdum bi kafeye biraz keyif çatacağım.
 
sosyal medya hesaplarımı açtım demiştim ya?

eskiden beri erkek arkadaşım boldur benim yani kolay arkadaş ediniyorum abuk bir durum da yaşamıyorduk.

ilginç bir şekilde azıcık sosyal medyada hareketlenince bikaç arkadaşım mesaj atmaya başladı. işin ilginci bi süre sonra iltifata bağlıyor hepsi. tamam diyorum belki hani arkadaşça ama bazıları çok uzatıyor iltifat faslını anlayamadım ters bir yaklaşımları yok yavşakça ama arkadaşça deyip geçiyorum. şu an bi ilişki düşünmüyorum zaten. bir de bunu yapanların bazıları evli. sinir mi olsam yoksa arkadaşçadır ya diyip geçiştirsem mi bilemedim.

bugün terapiye gittim yine. üzerimden dozer geçmiş gibi...

tek tek bir çok konuyu ele aldık. hayal kırıklığımın beni koruduğunu bana güçlü olmamı söylediğini, ezikliğimin de beni negatiflikten motive etmek için var olduğunu fark ettim.

ve bir şey daha fark ettim. tus'u gözümde büyütmemin sebebini. büyümekten korktuğum için. hatta evlilik korkum da büyümekten korktuğum içindi muhtemelen.

ama şu da gerçek ki artık büyüdüm. korksam da tus olmasa da evlenmesem de büyüdüm. acılarımla olgunlaştım ve değiştim. korktum geri çektim kendimi ama her halükarda büyüdüm zaten.

ex ile sanırım her şey bitti tamamen onun kafasında, dolayısıyla ben de kabulleniyorum zamanla. bana onu zorunluya gönderdiğim için kızgın olduğunu fark ettim bitme sebebi buydu aslında. itiraf edemedi aslında.

umarım artık herşey güzel olur benim için artık mutlu olmak istiyorum.
 
en son bana ne zaman "güzel" dediğini hatırlamıyorum biliyor musun?

en son ne zaman güzel hissettirildiğimi de hatırlamıyorum.

sen yokken her gün bikaç kişiden güzellik iltifatı alıyorum durduk yere inan süslenmiyorum da üstelik. içimden pek gelmiyor zaten. ama bu iltifatlar beni mutlu etmiyor biliyor musun çünkü onlar sen değil.

ama boşversene anlamazsın. sen makyajlı estetikli haliyle bana benzemiş rus kızlarının peşinden koş.
 
canım yazdıklarının büyük bölümünü okudum ayrılalı 1,5 aydan fazla olmuş benimde yaklaşık 6 ay oldu ve hala içim acıyor kafamda bir sürü soru işareti var forumdan bu şekilde ayrılık acısı çekenlerin yazılarını iyileşme süreçlerini okuyorum kendimle kıyaslıyorum beni en çok yıkan şey yıllarca bu acıyı içinden atamayan insanların olması ve yazılanlara göre bu acı hiç bir zaman tamamen bitmiyormuş 30 yaşındayım ve daha önce hiç böyle olmamıştım bu yaşta bu acıyı yaşamak ayrı bir koyuyor ve nasıl atlatacağımı bilmiyorum. senin iyileşme sürecini takip edicem inşAllah kalbimizdeki boşluk yeniden dolar.
 

evet ben de ondan korkuyorum. onun gibi bağım olan biri olmıcak gibi hayatımda. kimseye ona olduğu kadar güvenip bağlanamayacağım safça çocukça sevemiyeceğim. bu yüzden yeri hep farklı kalıcak. çünkü bu ayrılık beni değiştirdi istediği bencil olmamdı bencilleştim.

gerçi onla devam etsek bile ona karşı eskisi gibi olamam artık değiştim çünkü.

dünkü terapide tusu kazanıp eş durumundan onun doğuya gitmesini engellemediğim için bana kızgın olduğunu fark ettim. oraya gitmesinin suçunu bana attı. devletin yaptığı bir şeyin suçlusu ben oldum. üstelik kısa sürsün diye iyice mahrumiyet bölgesini 1. sıraya o yazdı. yani genel kuradan atanmadı. sonra herşeyin suçlusu ben oldum.

bir de şu eski kankam... yan dal kazanmış geri dönecekler buraya sanırım onu da duyunca onla beni kıyasladı.

çok kızgınım. kıyasladığı şahıs dünyanın en aşağlılık insanı onların iğrenç bir ilişkisi var.

sırf bu yüzden bile ex'e çok kırgınım.
 
ilişki yıpranarak bittiyse yeni heyecanlara açılmanın zamanı gelmiş demektir.

işte kavga gürültü ayrılmadık. yıpranma yok pek.

ama bıkkınlık ve sıkılma var artık. onun uzun süreli sorunlarını çözememesi de benim gözüme batıyordu. dağınıklığı pisliği kendine hiç bakmaması vs çok gözüme batıyordu artık.

neyse kısmet ne diyeyim. kaderci bi insan değilim olsam belki daha rahat karşılardım bu durumu başkası çıkar derdim.

ama kadere inanmayınca bu sefer ömrüm boyunca yalnız kalabilirim hissiyatı oluştu.
 
babamla araba servisine bugün gittik. dönüşte birlikte yürürken bi parktan geçtik. 3 4 ay önce o parkta foto çekilmiştik ex ile güzel bi park değişik şeyler var... içim buruldu biraz.

sonra dedim baban bi tane. ve onu kaybedince bu kez o park senin için daha önemli olacak... yeni anılar biriktir ve kıymetini bil dedim kendime.

o değil de süper araba kullanıyorum artık :) hah benim gibi araba kullanan kız bulması çok zor çünkü kendi öğretmişti onun stilinde kullanıyorum :))

allah bilir şu kliniğindeki kız zorunlu bölgesine arabasıyla gitmiş onla beni kıyaslamıştır. allahım ne kadar büyük bir olaaay vaaaaav ne kadar hayran olunası bana fark atmış kız yeaaa. ben şehir içinde bile geriliyorum o şehirler arası kullanmış vaaaauuuv. ahahha.
 
ex'in döneminden bi çocuk yazdı demiştim ya hani ona cevap vermiştim geçen gün bi iki laflamıştık biraz tus açısından moral vermişti.

şimdi yine yazmış baktım da...

cevap verince işler uzayacak flört moduna girecek ben kasılacağım öyle hissediyorum şuanda da hiçbir erkekte gözüm yok açıkçası sanki ilişki tam bitmemiş gibi hissediyorum kesin bir closure- kapatm yapmadığımız için sanırım.

ne kadar beklentim olmasa da sanırım hala %1 bi geri dönüş olur mu diye bi fikrim var içimde.

napsam bilmiyorum

onun hayatında biri var mı öğrenebilsem çok iyi olurdu böylece ben de önüme bakabilirdim. ama bunu öğrenmenin yolu yok sanırım
 
çooook uzun süredir ilk kez cilt maskesi yaptım sonra cilt bakımımı yaptım göz kremim blabla

boynumda pişik gibi bişi olmuş stresten mi ne anlamadım onu bile boşvermiştim çok kötü görünüyor

şimdi bi yatağımı toplayıp üzerinde yoga yapacağım sabah yürüyüş yapmıştım bacaklarım ağrıyor.

yarın da yürüyüş planım var belki kütüphaneye giderim direkt bilemedim.
 



Ya ben çok ataerkil bi insanım herhalde bir erkeğin kariyeriyle işiyle ilgili kendi eksikliğini kadının üzerine atması nedir yahu benim bildiğim erkek korur kollar evine bakar kadın evin içini idare eder çalışıp çalışmamak kadının kendi isteğine kalmış bir durum ya ben bi ilişkide bu erkek egemenliğini yakalayamayınca zaten soğuyorum bende mi acayiplik var kimiside böyle şart koşuyor çalışacaksın diye o zaman çocuğuda birlikte doğuralım yemekleri ve temizliğide birlikte yapalım
 

ben o kadar ataerkil değilim.

biraz yaptım poposu kalktı hemen zaten. mesela evini kapatmamıştı ben orda çalışıyordum. bi yandan evi temizledim çünkü leeeeeeeeeşşşşş gibiydi. annesi ve temizlikçi bile yatağın altını silmemiş seenelerdir bir avuç toz kaplamış pislik doluydu midem bulandı. başka hiçbir kadın yapmaz bunu.

yine o tus çalışırken ben de ona yemek vs yapıyordum, ama bunu ömür boyu ben yapacağım diye yapmadım. benim ihtiyacım olunca da o yardım eder diyordum, öyle sanıyordum.

yardım etmek şöyle dursun adam köstek oldu senelerce.

kızlar boynumda pişik gibi bişi oldu geçiremiyorum ya, korkuyorum sonunda hasta ettim kendimi diye, umarım sedef yada onun gibi bir şey değildir. çok kötü görünüyor

of.

çamaşırlarım birikti bi fasıl yıkattım nuhneviden kalma çamaşır deterjanı kalmış evde bozulmuş mu nedir, biraz klorakla yıkatayım ki işte bakteri yükü azalsın dedim yıkattım kapağı bi açtım leş gibi kokuyor makine.

tabi o kadar uzun süredir ben yıkatmıyorum ki çamaşır hep makineyi dezenfekte ederdim yıkamadan kapağını, deterjan haznesini yıkardım, boş bi şekilde çamaşır suyu ile çalıştırırdım ondan sonra yıkardım. annem gerçekten çok kötü yıkıyor çamaşır, hatta bu boynumdaki bile onun yüzünden oldu bence çünkü 2 aydır çamaşırlarımı o yıkıyor, allah bilir nası yıkadı. sırf bu yüzden kendim kendi çamaşırlarımı yıkamaya başlamıştım senelerdir bu tarz saçma cilt hastalıklarım olmuyordu. of çok bıktım artık bu aileden ya.

sonra beni fazla titiz olmakla suçluyor. ya ben fazla titiz değilim ki normalim bence. çamaşır makinesini tepeleme doldurup azıcık deterjanla yıkayıp sonra onları bekletip makinede pis çamaşır ipine asmak mı normal allaşkına ya.

bu kadar pis insanla yaşayınca insan okb li gibi oluyor, nereye dokunsam pis çünkü. bıktım.
 
of.

şu sevgilimin arkadaşı olan çocuğa geçen cevap yazmıştım az konuşmuştuk.

şimdi gene yazmış kahve içelim öi blabla diye.

of. hiç içimden gelmiyor ya.

hemen atlı gibi koşturuyolar.
 
beni facebooktan silmesinin yani ayrılmamızın (allahım çok saçma) üzerinden nerdeyse tam 1,5 ay geçmiş.

bu süre içerisinde kaybolduğum için onu aramam hariç, bir de işte facebooktan neden sildiğini sormam hariç hiç konuşmadık. onların da üzerinden epey geçti.

telefonumdan annesinin, babasının, ablasının numaralarını sildim. böylece artık whatsapptan benim fotomu son görülmemi falan göremezler, kesin bakıyordur annesi. umurumda değil..

neyse. onu henüz silemedim. bakalım bir gün onu da yaparım belki.
 
işte sorun orda senin ihtiyacın olduğunda oda sana yardım edecek sanıyorsun halbuki etmeyecek. Telefonunu silmek işe yarıyormu bilmem ben sildim ayrıca başka biriyle görüşmek şu anda suni teneffüs gibi gerçek bir rahatlama hali değil yeni biriyle görüşmek için önce acını derinden yaşa hoş ben bu süreçte beni seven biriyle görüştüm o sırada üzüntüm azaldı iştahım arttı bana iyi geldi ama bir süre sonra ona karşı duygularımın ciddi bi birliktelik için yetmediğini anlayınca ayrıldım ve eski ruhsuz üzüntülü takıntılı halime geri döndüm. Akşamda kandildi bol bol dua ettim bakalım
 
Whatsap ve viberin en kötü özelliği , karşı tarafın telefonumuzu silip silmediğini bilmeyişimiz. Skypta öyle.... Ama engelleyince viber ve whatsapta engellei olduğun anlaşılıyor. Bende hep numaramı rehberden sildi mi merak ediyorum. Viberde whatsapta onu görüyorum. Facebookda onu sildim diye beni facebookdan hatta anasından engelledi. Ama viber ve whatsapta görülüyor.
Bence sen biraz kendini toparla canım. Elbette üzüntü devam edecek. Arkadaşlarınla çık. İllaki aşk gerekmez. İlgi sana kendini iyi hissettirecektir. Annen konusunda biraz takılı kalıyorum. Annenle çok uzaksın. Acaba daha sıcak olamaz mısın. Ailenle daha sıcak olursan daha mutlu olacaksın. Bak çamaşıra bile takılmışsın. Anneni suçluyorsun. Ne olur bana kızma sadece empati yapıyorum. Biraz silkin. Sen harika eğitim görmüş güzel bir kızsın. Sana değer veren arardı. S.....tir et. Defolsun seni perişan etmiş pislik . Benimkide beni aramadı. Sebep ne olursa olsun seven arar !!! Bende eğitimliyim öğretmenim . Senden çok büyüğüm. O nedenle azıcık nasihat etmemi hoş gör birtanem. Seninle yaşadıklarımız aynı tarihe denk geliyor. Ben 17 mayıstan beri bu süreci yaşıyorum. Arada ağlıyorum ama inan daha huzurluyum. Tek istediğim aradan çok uzun zaman geçsin tüm duygularım bitsin onun bana yaşattığı üzüntülerin hesabını bir şekilde soracağım. Ama duygum bitince..... Sende buna odaklan. Erkek aekadaşlarınla çık. Olmadığın kadar güzel seksi ol. Arada mesafeyi zaten koruyacak kültürde bir kızsın. Bunları muhakkak yap. Aradan aylar geçecek ve bir gün bakacaksın sevgin yok olmuş. İştee sevginin yok olduğu gün onu ara nasılsın vs... de. O sanacak ki onu hala seviyorsun. Bırak sansın. O zaman sen onunla oyna. Senin sevginin bittiğini görünce tüm egosu bitecek. İşte o gün sen yeniden doğacaksın. Hadi şimdi silkin !!!! O gelecek günü düşün. İnanki o günü düşününce daha umutla yaşayacaksın. Kalbinde bittiği gün onu ara...Ona gününü göster. Senin sevginin bittiğini görünce tüm intikamını almış olacaksın.
 

keşke 10 sene önce bilseydim bunları. çok farklı yapardım bir çok şeyi. yaptığım fedakarlıkları, affettiklerimi, emeklerimi, sırf huzur bozulmasın diye feragat ettiklerimi... çok pişmanım.

evet başkasıyla görüşmek şu an çok fazla bana. sadece arkadaşa ihtiyacım var. arkadaş gibi görüştüğüm 1-2 erkek arkadaşım var, onlar bana iyi geliyor, erkek kafasını rahatlığı seviyorum çünkü, kadınlar genel olarak hayatta çok depresifler gözlemlediğim kadarıyla beni de mutsuzlaştırıyorlar yardım etmeye çalışsalar da. kimseyi suçlamıyorum toplumda kadınlara çok baskı var ve bu da mutsuz ediyor, normal.

ben dua etmiyorum.. ama pozitif bakmaya çalışıyorum..

yeni bir mottom var "fake it till you make it" diye. "ulaşana kadar rol yap" demek yani

yani bir süre rol yapacağım çok mutluymuş gibi, çok çalışkanmış gibi. kafamda kendimi değişikmiş gibi rol yaparsam zamanla bürünürüm diye umuyorum.

dün ilk defa çamaşır yıkattım 2 aydır herşeyi boş vermiştim.

boynumda çıkan yaraya müdahale ettim biraz düzelmiş.

yavaş yavaş eski sorumluluklarımı geri almam lazım yoksa bana zararı olacak bunların. hem de günlük işlerin rutininde koştururken kafayı dağıtmak daha kolay.

muhtemelen ex de öyle her gün işe giderken akşam makale falan uğraşırken unuttu beni, bikaç kız da varsa konuştuğu değmeyin keyfine.

neyse. hayat. napalım... başa gelen çekilir.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…