Ortak zevklerin olmaması

Gezmek istememesi, miskinliği hadi bir derece tolere edilebilir ama cinselliğin çok seyrek olması ciddi bir sorun.
Bence asıl bunun üzerinde durmalısınız.
Bizim evliliğimizde de benzer dinamikler var.
Ben gezmeyi, farklı yerler görmeyi severim eşim daha içe dönük ve evcimendir.

Yarıyılda Antep, Urfa, Hatay, Adana gezdik kendi aracımızla.
Kendisi hiç merak ve heves etmemesine rağmen ben istiyorum diye Göbeklitepe’ye bile gittik.

Benim eşim de Pazar günü gezen kalabalıklara dahil olmak istemez. Ben de ona saygı duyuyorum uykumdan feragat edip erkenden kalkıyorum ve sabahın 8’inde sahile kahvaltıya, ormana yürüyüşe gidiyoruz.

Geçinmek için iki taraf da esnemeli.
Birbirinin ihtiyaç, istek ve heveslerine saygı ve uyum göstermeli.

Diğer türlü sizin durumunuzda olduğu gibi taraflardan biri soğuyor ve ilişki yıpranıyor.

Açıkça konuşun eşinizle.
Duygularınızı anlatın.
Evliliğinizde bu sorun nedeniyle mutsuz olduğunuzu söyleyin.
 
Aranızda önemli değerler bitmiş.
bitmiş değil ki hiç başlamamış
adam hep böyleymiş

sadece konu sahibiesi artık tolere edemiyor

bir de 2 yıl önce mesela küçük bir bebeği vardı + pandemi vardı, zaten istese de gezemezdi mesela. muhtemele o zamanlar böyle konular geçmiyordu, ya da daha az geçiyordu.
ama şimdi çocuğu baya büyütmüş bundan sonra daha sık gezmek isteyecek, iyice sarpa saracak işler...

ilk ilişki
erken evlilik
masal gibi geliyor, bazen gerçekten de öye oluyor ama günümüzde ben, özellikle de güçlü kadın figürlerin olduğu ilişkilerde nadiren yürüdüğünü görüyorum.
 
Yani yapısı böyle gibi oluyor bazı insan sevmez suç bulamıyorum sadece aile yaşantınız için çaba göstermesi gerektiğini konuşabilirsiniz oğlunuzun sosyalleşmesi, kendine güven kazanması bir kadın olarak eşimle yeni yerler keşfetmek, farklı deneyimleri seninle birlikte yapmayı daha çok arzuluyorum derseniz yapıcı bir dille belki faydası olabilir. Neden çabuk yorgun hissettiğini iş yerinde gelecekle ilgili kafasına takılan bir şeyler mi var sağlık, aileler bunları kavga etmeden iki dost gibi konuşmak belki eşinize de iyi gelir belkş anlatmak istedikleri var ama baskın bir karakter iseniz köşesine çekiliyor olabilir?
 
O kadar doğru bir yorum ki. Altına imzamı atıyorum. Eşimle benzer sıkıntılarımız oluyor bizim de ama konu sahibi kadar yoğun değil. İkimiz de ortak bir şeyler yapma konusunda daha çok çabalıyoruz. Eşimle bir aradayken çocuğun sorumluluğunu tamamen bana yıkması gibi bir şey de asla söz konusu olamaz.
Kendi adıma artılar eksiler muhasebesi yapıyorum ve artılar çoğunlukta bizim için.
Sizde durum tam tersi ise ona göre bir aksiyon alın derim.
 
S
Beraber eğlenemiyorsunuz hiç, Kız arkadaşlarınızla çıkın eğlenin bazen, buna müsade eder mi? O zaman daha az gözünüze batar onun durağanlığı sıkıcılığı
Sorun etmez. Cikiyorum ztn arada, bazen o da çıkar. Ama ben tıpkı eskiden olduğu gibi bana ayam uydurmaya gayret etsin istiyorum. Ben ona ayak uyduruyorum çünkü. Pazar günü plan yapmıyorum. Onun istediği yerlere gidiyoruz çoğunlukla ( avm tarzı park sorunu olmayan yerlere) ama ortak noktada bulusamiyoruz
 
Isi yoğun evet, sürekli toplantıları oluyor. Üzerinde çok fazl sorumluluk var ve devamlı deadline i olan yetiştirmesi gereken işler oluyor. Ama yapi olarak strese meyilli bir insan zaten. Eski işi bu kadar yoğun değilken de böyleydi.
 
Bu nasıl hayat ya, ben de 32 olacağım, insanın en dolu dolu yaşayacağı, en enerjik yaşları. Onda da sanki dedenle tatile çıkmış gibi uyuşuk adam...
Allah sabır versin sana. Bence çocuk da büyümüş, yavaş yavaş kendi sosyalliginden kendin sorumlu ol. Mesela arkadaşlarına daha çok vakit ayır, ayda bir girls night out yapın , için eğlenin. Arasıra arkadaşlarla tiyatroya gidin, arasıra arkadaşlarla, onların çocuklarıyla pikniğe gidin. Hatta arasıra haftasonu turlarına katılın . Eşiniz de evde otursun çocuk bakıp PlayStation oynasin.
Eminim sana daha iyi gelir, hatta o da devamlı bir şey istemediğin,çıkalım diye darlamadigin için mutlu olabilir
 
Çok sevildiğimi ve değer gördüğümü hissediyordum önceden. Çocuktan önceydi bu. Çünkü kimseye karşı bir sorumluluğumuz yoktu, canımızın istediğini yapıyorduk, sorumluluk sadece kendimize karşıydı. Daha çok esneyebiliyordu. İsteklerimi yerine getirip benle gezebiliyordu çok bayilmasa da. Simdi işi gücü ve çocuğu bahane edip bunları yapmıyor. Oğlum da kolay bir çocuk değil. Kriz anlarında gerilip bağırıyoruz birbirimize. Bir şeyler kopuyor işte, yıpranmalar başlıyor. İkimiz de daha az tahammulluyuz ve bu durum beni çok uzuyor
 
Eşimle bizde sizin kadar farklıyız gerçekten ama birkaç ortak noktada olsa olması lazım bence. Eşimle en büyük hayalimiz hep farklı illler olsun ya da ülkeler görmek. Sevgiliyken, balayında hep başka ülkelere gittik. Bebek oldu şimdi büyüdü yine vize başvurumuzu yaptık mesela gezip görmek için. Bu tek ortak noktamız bile çok önemli benim için. Diğer şeylerde bizde uyuşmuyoruz ama illaki bir orta yol bulunuyor. Benim eşimde öldürsen koltuktan kalkmaz ama ben bir izin gününde dinlenmesini istiyorsam diğer gününden mutlaka bizimle dışarıda vakit geçirmesini isterim. Çok darlayınca adam hep inada biniyor çünkü. Bide ben beraber vakit geçirmek yerine tek vakit geçirmeyi daha çok seviyorum ya mesela o youtube dan video izler akşamları ben laptoptan oyun falan oynarım yanında arada bir film falan açar izleriz o kadar yani. Cinsellik de bebek olduktan sonra bizim de malesef ayda 1 e falan düştü. Mesela eşim teklif etmez bana eskiden de böyleydi benden beklerdi ben alıştım mizacı böyle. Paldır küldür giderim yanında istediğimi açıkca söylerim birkaç kere yorgun olmasının dışında reddetmedi mesela. Ama bazen yorgunum başım ağrıyor dediği oldu vallahi kırıldım ne yalan söyleyeyim. Ya birde uzun süre cinsellik yaşamayınca vallahi adamın gözünün üstünde kaş olması bile batıyor. Böyle bir dönemden geçiyor olabilir misiniz? İnsan gittikçe öfkelenip ilişkinin hep kötü taraflarına bakıyor çünkü onuda yaşadık çok şükür
 
Annem de böyle diyor. İyi adam, dürüst, parasını kazanıyor. Gez toz cocugunla vakit gecir vs diyor da e ben kendini bildim bileli bu adamla beraberim. Bu zamana kadar her şeyimizi beraber yaptık. Kabullenemiyorum
Eşinizle değil bu saydıklarınızı çocuğunuzla yapın sizde ya da kendi aile üyeleriniz ile. Benim eşimde özünde bıraksan evden çıkmaz ama bilirki benim tek deşarj olma yöntemim dışarda gezmek yeni yerler kültürler keşfetmek çünkü haftanın 5 günü masa başı işte çalışıyorum ve sürekli kapalı alandayım, işte de sıkıntılar var bunalıyorum o nedenle bana eşlik eder o olmayınca ben kızımla gezerim .. Hatta kızımla gezmek daha bile zevkli kafamıza göre takılıyoruz.
Size maddi yönden karışmıyorsa ya da onsuz gezmenize laf etmeyecek ise takılın onsuz..
 
Sizin hep son konularınız eşinizin sorumsuzluğu ve isteksizliği üzerine.
Çocuk olayında da sorumluluk almıyordu kreşe bile göndermek istemiyordu.
Tembel miskin adamın teki.
Çocuğu ona bırakıp tek takilsaniz ona da razı gelmez çocuk bakacağını düşünmüyorum.
Bu adam değişmez.
Evlilik onda rutine binmis.
Siz bütün planlari onsuz yapacaksınız.
 
Herşeyi geçtim de cinsellik kısmına takıldım ben . Arzulanmamak kötü hissetirir insana
Bence bosanmayacaksaniz bunun çözümü bulunmalı belki tıbbi bir durumdur ?

Sosyal hayat konusunda hayatlarinizi ayırmalısıniz. Yukarıda yengecin yazdığı gibi kendinize ait bir sosyal düzen oluşturun . Eşinizi beklemeyin . Zamanla size katılmak da isteyebilir . Ona göre karar verirsiniz .
 
Ben sık sık çıkarım, arkadaşlarımla planlar yaparim. Ama sorun şu ki onunla da çıkmak istiyorum, eksikliğini duyuyorum. Çünkü önceden sürekli bir plan yapardık bana uyardı. Şimdi uymaması canimi sıkıyor. Sevgilim olmasını istiyorum hala.. çünkü uzun bir sevgililik dönemimiz oldu. O zamanlardaki gibi i gayretli olmasını bekliyorum.
 
Bu konuda topu tamamen ona atmak doğru olmaz. Ben de pek cinsellik aramiyorum eskisi gibi, yorgun oluyorum çoğunlukla. Oğlumu yatirirken onun yatağında uyuyakaliyoruz sıklıkla. Ama cinsellik için bana yanaşmıyor mesela o da önceden olduğu gibi. Ben baslatirsam sorun yok, yaşıyoruz.
 
Hah miskin, tembel. Tam olarak böyle. İşinde yönetici pozisyonunda, cok sorumluluğu var. Tüm enerjisini oraya veriyor ve bize bir şey kalmıyor. Bunu kabullenip kendi hayatıma bakayim diyemiyorum çünkü bu adam benim sevgilimdi yıllarca. O zaman evliliğin ne manası var diyorum ortak paylasimimiz, keyif aldığımız şeyler yoksa
 
birlikte çocuk büyütüyor olmak herhalde?
manası bu sanırım. bir de bütçeyi birleştiriyorsun madden tek başına olmaya göre daha konforlu oluyorsun.

yani böyle yoksa evli olup sevgililikteki gibi ilgi alaka, sık seks, tutku, kaybetme korkusuyla daha fazla esneme uyum gösterme çabası filan...bilemiyorum var mı? zaten bir rutin var, yuvarlanıp gidiyorsun.

evli değilim o yüzden benim yorumum genele göre çıkarsamalarımı içeriyor.
 
İşte her zaman hayaller ve hayatlar uymuyor.
Bu durumdan dolayı bosanacaginizi sanmıyorum çünkü çocuk var.
Çocuğunuz benimkinden büyük diye biliyorum.
Bence siz arkadaş grubunuzla ve çocukla planlar yapın.
Benim esim gezmeyi sever ama ben kadar değil mesela.
Benim cocuğum küçük oldugu halde onunla geziyorum.
Eşimle de geziyorum ama istedigim kadar değil.
 
“Kendin çık, arkadaşlarınla çık, çocukla sen çık” tavsiyeleri çok yetersiz. Herkesin, her şeyin yeri ayrı. İnsan eşiyle de bir şeyler yapmak istiyor. Ailesiyle bir arada güzel anılar biriktirmek istiyor. O yüzden bu tarz öneriler çözüm olmuyor. Onun boşluğunu doldurmuyor.

Benim eşim de plan yapma özürlü. Plan yaparsan her şeye uyar, her yere gider ama kendi asla plan yapmaz. Hep benim dürtmem lazım.

Muhtemelen eşinizin ailesi gezen bir aile değil. Genelde etrafımda çocukken sosyalleşmeyen yetişkinlerin büyüyünce de bunun eksikliğini hiç hissetmediğini görüyorum. Aslında karakterden ziyade biraz da yetişme şekliyle alakalı bu. Çözümü var mı derseniz, bence yok. Bazen boşluğu kabul edip yola devam etmek gerekiyor. Lakin cinsellik önemli bir mevzu. O tüm ilişkilerin dinamiğini değiştiriyor.
 
Disari fazla cikmadi diye kimse yaslanmaz kuzum ,30 yas orta bir yastir olgunluk doneminden bir onceki donemdir ama siz isi sakaya vuruyorsunuz ne ben size onu dedim ne siz dinleme istegindesiniz bosverin.
30 yaş orta yaş mı?
 
Ya deveyi güdeceksin ya diyardan gideceksin, demişler. Adam gelmiyor işte, artık çıkmaktan zevk almıyor, içi yaşlanmış, bir değil iki değil dört yıldır da böyle. Bu saatten sonra yaşlandıkça daha da enerji gelmeyecek ki adama.
"çünkü uzun bir sevgililik dönemimiz oldu. O zamanlardaki gibi gayretli olmasını bekliyorum" da hiç mantıklı bir istek değil ki kim istemez cicim ayına dönmek? O zamanlar daha cook gencsiniz, kanınız kayniyor, aşk hayatınin tam merkezinde. Doğru düzgün dert yok, geçim sıkıntısı yok, laylaylom hayatlar.. aynı evde yaşamadığıniz için birbirinizi özlüyorsunuz, mutlu anlarda 'yanimda olsa ne iyi olurdu diyorsunuz... Buluşurken hevesle güzel giyiniyorsunuz, ayrı geçen zamaniniz ve başka bir hayatınız daha olduğu için birbirinize anlatacak çok şeyiniz var, daha kesfetmediginiz - merak edilen cinselligin heyecanı, dokunmaya öpmeye doyamadigin zamanlar, küçük kaçamaklar, aileye binbir yalanla çıkılan ilk tatiller, birbirini keşfetmek...
Yani bu zamanlara nasıl donebilirsiniz ki? Siz o zamanki queeninthenord musunuz?
Çoluk çocuk, ev işleri, sorumluluk, iş güç, yorgunluk, artık keşfedecek yeri kalmamış her santimetresini bildiğin bir beden, yaşanan pek çok kavganın,kırıcı anınin birikimi, her gün aynı evde yaşayıp her anına tanık olmak,zaten her gün beraber olduğunuz için anlatacak çok şeyinizin olmaması...
Nasıl dönebilirsiniz yani o zamanlara?
Böyle gerçekçi olmayan istekler için bugününüzü, evliliğinizi yormayın.
Bu heyecanlar çok güzeldir ama sadece ilk zamanlar böyledir. Sonra ilişki başka bir şeye evrilir,onun da kendince tatlı seyleri vardir.
Ben de bu romantizmi , tanıma heyecanını çok seviyorum,o yüzden bu yaşımda daha evlenmedim hoşuma gidiyor flört etmek, nasıl evlenicem bilemiyorum.
Size de tavsiyem o günleri hayatınızın tatlı anısı olarak hatırlayın. Ne güzel, kk'da konu açan tonla kadın gibi yalnizlik yasamamissiniz hayatınızda. Ayrılık acısı vs bilmemişsiniz, Sevdiğiniz biriyle güzel bir gençlik dönemi gecirmissiniz ask ile.
Ama artık o eski günler gelmez.
Ya kavga dövüş dırdır adamı zorla dışarı çıkar, gelmezse Surat asarak pişman et. Ya da dediğim gibi kendi mutluluğuna - kendi sosyalligine odaklan.
Benim annem de eskiden babamla çok kavga ederdi. Şuraya gidelim,buraya gidelim...babam da dünyanın en iyi insanı ama tam bir ev kuşu. yorucu da bir işi var. Bir kere bilet forma alıp tuttuğu takımın maçına götürmüştüm,ertesi hafta dizisini izlerken 'yengenc yüzünden kaçırdım diziyi' demişti boyle biri yani. O maçı gidip stadyumda izlemek yerine evde izlese, arada çay içse on kat daha mutlu olur.
Benim çocukluğum annemin 'gezelim' dirdiriyla geçti.
Ne oldu, hiç :)
Boşu boşuna stres oldu. Sonra heralde metod değiştirmeye karar verdi, eşiyle dostuyla çıkar oldu. Hatta turla arkadaşlarıyla yurt dışına bile gitti, pandemiden önce eşi dostuyla şehir dışına falan giderdi.
Babam da evde , kredi kartı eşinde , kafası huzurlu takiliyor:)
Size de tavsiye ederim. Bu adam daha da değişmez, hiç sanmıyorum. Yıpratmayin kendinizi gerçeküstü isteklerle
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…