- Konu Sahibi TheQueeninthenorth
-
- #61
Anladım ben daha farklı düşünmüştüm .Bu konuda topu tamamen ona atmak doğru olmaz. Ben de pek cinsellik aramiyorum eskisi gibi, yorgun oluyorum çoğunlukla. Oğlumu yatirirken onun yatağında uyuyakaliyoruz sıklıkla. Ama cinsellik için bana yanaşmıyor mesela o da önceden olduğu gibi. Ben baslatirsam sorun yok, yaşıyoruz.
Eee bu ortak zevklerin olmaması değil ki adamın zaten tek başına da zevk aldığı bir eylem yok.depresyonda olabilir mi ?Ben 33 yaşındayım, eşim 34. 8 yıllık evliyiz, 4 yaşında oğlumuz var. Oncesinde de 6 yıllık beraberliğimiz oldu, yani tüm ömrüm bu adamla geçti desem dogrudur. 19 yaşında üniversitede sınıf arkadasiyken tanistik. Oncesinde ilişkilerim olsa da ilk ciddi iliskimdi diyebilirim eşim için, ben de onun için öyleydim. Artık çocukluk mudur nedir bilemiyorum ancak evlenmeden evvel, hatta cocuk sahibi olana kadar onu ruh eşim sanırdım, çok iyi anlaştığımızi düşünürdüm. Eşim özünde iyi huylu, merhametli, iyi bir isi olan, akıllı bir adam. Oğluna düşkündür. Ancak karakterlerimiz çok farklı. Ben çok sosyal, girişken, gezmeyi seven, maceracı ruhu olan biriyim. O benim tam tersimdir. Bıraksan evden günlerce dışarı çıkmaz, asla pazar günleri bir plan yapamayız çünkü pazartesi sendromunu o gün dibine kadar yaşar, yıllardır öyledir. Asla değişik tatlar denemez, değişik yerler görmek ilgisini çekmez, kültür gezilerinden hoşlanmaz, yürüyüş veya spor yapmak istemez. Çalışmadığı zamanlarda sadece play station oynar veya uzanıp telefona bakar. E yeni tanımadın bu adamı diyeceksiniz ancak hep böyle değildi, en azından bu kadar değildi. Bana ayak uydurmaya çalışırdı, o da evlenene kadarmış. Çocuk doğduğundan beri sanki çocuğun tüm sorumluluğunu üstlenen oymuş gibi ( çocuk bakımında ben de çalışıyor olmama rağmen tüm yükün bende olduğunu da söylememe gerek yok sanirim) sürekli yoruldum modunda. Bir plan yapacaksak cumartesi erken saatte olmalı mesela. Sürekli darlamaya başlar hadi erken gidelim erken gelelim diye. Gittiğimiz yerden dr keyif aldirmaz. Su anda fethiyede tatildeyiz, babamin yanına geldik o da zar zor. Kavga kıyamet cuma döneceğiz diye ikna ettim. Dün geldik yol yorgunuyduk pek bsy yapamadık. Bugun oludeniz,Kayakoy taraflarını gezelim dedim sinucta ilk defa gelmişiz, çocuk da ben de heves ediyoruz. Yok ztn denize girmeyecegiz bu havada ne oludenizi, otelin önündeki plajda oturalım vs diye gene tüm keyfimi kaçırdı. Yani 34 yaşında genç adamsin, ilk defa geldiğin güzel bir cografyadasin konseptin otelin onunden ayrilmamak mi...hiç mi gezmek keşfetmek keyif vermez insana...bilmiyorum bu hallerinden çok sıkıldım ztn birbirimize girdik. Hayatımın, yasliligimin fragmanini görüyorum çok sıkıldım senden dedim...yapacagim bir şey yok diyor...sürekli kendimi nasıl aşık olmuşum bu adama, ne kadar zıt karakterlerde olduğumuzu görememiş miyim diye sorgularken buluyorum...bu arada cinsellik icin de hep yorgun. 3 ay yapmasak aramaz. Canin çekmiyor mu dedigimde sen cocuk azarlar gibi beni her kinuda azarlayip elestiriyorsun icimden gelmiyor der bazen, cogunlukla o ayri ben syri yerde en uyuyakaliriz zaten...bunlar evliliği bitirmek için geçerli şeyler mi bilmiyorum, bunun dışında dürüst, güvenilir, işinde hedefleri olan bir adam...ama artık değer görmediğimi hissediyorum, on a aşık da hissetmiyorum. Bir ömür boyu gezme ve tatil kavgası yapmak, mutsuz olmak istemiyorum.. içimi dökmek istedim...
Bir de 19 yaşında başlamış bu ilişki.bu adama mı aşık olmuşm demen normal.o yüzden hepimiz erken evlenmeyin, pişman olursunuz.erkek tarafı da kadın tarafı da dış dünyaya doymamiş oluyor, zevkler, hayata bakış açısı herşey değişiyor diye.koca buldum diye atlamayın hemen.daha yeni yeni günümüzde evlenme yaşındasınız aslındaBen 33 yaşındayım, eşim 34. 8 yıllık evliyiz, 4 yaşında oğlumuz var. Oncesinde de 6 yıllık beraberliğimiz oldu, yani tüm ömrüm bu adamla geçti desem dogrudur. 19 yaşında üniversitede sınıf arkadasiyken tanistik. Oncesinde ilişkilerim olsa da ilk ciddi iliskimdi diyebilirim eşim için, ben de onun için öyleydim. Artık çocukluk mudur nedir bilemiyorum ancak evlenmeden evvel, hatta cocuk sahibi olana kadar onu ruh eşim sanırdım, çok iyi anlaştığımızi düşünürdüm. Eşim özünde iyi huylu, merhametli, iyi bir isi olan, akıllı bir adam. Oğluna düşkündür. Ancak karakterlerimiz çok farklı. Ben çok sosyal, girişken, gezmeyi seven, maceracı ruhu olan biriyim. O benim tam tersimdir. Bıraksan evden günlerce dışarı çıkmaz, asla pazar günleri bir plan yapamayız çünkü pazartesi sendromunu o gün dibine kadar yaşar, yıllardır öyledir. Asla değişik tatlar denemez, değişik yerler görmek ilgisini çekmez, kültür gezilerinden hoşlanmaz, yürüyüş veya spor yapmak istemez. Çalışmadığı zamanlarda sadece play station oynar veya uzanıp telefona bakar. E yeni tanımadın bu adamı diyeceksiniz ancak hep böyle değildi, en azından bu kadar değildi. Bana ayak uydurmaya çalışırdı, o da evlenene kadarmış. Çocuk doğduğundan beri sanki çocuğun tüm sorumluluğunu üstlenen oymuş gibi ( çocuk bakımında ben de çalışıyor olmama rağmen tüm yükün bende olduğunu da söylememe gerek yok sanirim) sürekli yoruldum modunda. Bir plan yapacaksak cumartesi erken saatte olmalı mesela. Sürekli darlamaya başlar hadi erken gidelim erken gelelim diye. Gittiğimiz yerden dr keyif aldirmaz. Su anda fethiyede tatildeyiz, babamin yanına geldik o da zar zor. Kavga kıyamet cuma döneceğiz diye ikna ettim. Dün geldik yol yorgunuyduk pek bsy yapamadık. Bugun oludeniz,Kayakoy taraflarını gezelim dedim sinucta ilk defa gelmişiz, çocuk da ben de heves ediyoruz. Yok ztn denize girmeyecegiz bu havada ne oludenizi, otelin önündeki plajda oturalım vs diye gene tüm keyfimi kaçırdı. Yani 34 yaşında genç adamsin, ilk defa geldiğin güzel bir cografyadasin konseptin otelin onunden ayrilmamak mi...hiç mi gezmek keşfetmek keyif vermez insana...bilmiyorum bu hallerinden çok sıkıldım ztn birbirimize girdik. Hayatımın, yasliligimin fragmanini görüyorum çok sıkıldım senden dedim...yapacagim bir şey yok diyor...sürekli kendimi nasıl aşık olmuşum bu adama, ne kadar zıt karakterlerde olduğumuzu görememiş miyim diye sorgularken buluyorum...bu arada cinsellik icin de hep yorgun. 3 ay yapmasak aramaz. Canin çekmiyor mu dedigimde sen cocuk azarlar gibi beni her kinuda azarlayip elestiriyorsun icimden gelmiyor der bazen, cogunlukla o ayri ben syri yerde en uyuyakaliriz zaten...bunlar evliliği bitirmek için geçerli şeyler mi bilmiyorum, bunun dışında dürüst, güvenilir, işinde hedefleri olan bir adam...ama artık değer görmediğimi hissediyorum, on a aşık da hissetmiyorum. Bir ömür boyu gezme ve tatil kavgası yapmak, mutsuz olmak istemiyorum.. içimi dökmek istedim...
Evet son cümlenize katılıyorum. Evlenince ununu eleyip elegini asmiyor insan. Daha genciz, enerjigiz. Em azından ben öyleyim yani. Böyle içi geçmiş ve çözümsüz halleri canimi sıkıyorbirlikte çocuk büyütüyor olmak herhalde?
manası bu sanırım. bir de bütçeyi birleştiriyorsun madden tek başına olmaya göre daha konforlu oluyorsun.
yani böyle yoksa evli olup sevgililikteki gibi ilgi alaka, sık seks, tutku, kaybetme korkusuyla daha fazla esneme uyum gösterme çabası filan...bilemiyorum var mı? zaten bir rutin var, yuvarlanıp gidiyorsun.
evli değilim o yüzden benim yorumum genele göre çıkarsamalarımı içeriyor.
Silkelenmesi gerektiğini sakince de, bağıra çağıra da söyledim ama yok. Ben bencilmisim, onu istediğim kalıba sokmaya çalışıyormuş öyle diyorSadece gezmek ile ilgili de sorun yok ki cinsellik de istemiyor ne öyle yaşlı dedeler gibibir silkelenmesini söyleyin ben de gezmeyi değişik yerler görmeyi severim eşim pek sevmez hep benim zorumla gideriz bir tek yaz tatili için heves eder o kadar benim de modumu çok düşürüyor gezip eğleneceğimiz yaşta hep otur otur ben sevmiyorum öyle işte söylene söylene götürüyorum bir yerlere
İşten şikayetçi hep. Evet yoğun bir isi var ama önceki islerinde de böyleydi. Totosunu kaldırmak zorunda olduğu hicbir şeyi sevmiyor yani yapısı miskinEee bu ortak zevklerin olmaması değil ki adamın zaten tek başına da zevk aldığı bir eylem yok.depresyonda olabilir mi ?
Çift terapisi var ne zamandır aklımda. Zorla götüreceğim belki ise yarar. Hoş bunu söyleyince de dalga geçiyor benimle, para harcayacak bunu mu buldun simdi diyeBenim de eşim cuma eve girip, pazartesi sabah ciksa o kadar mutlu.Ben depresyon geçirdim,o içine kapandı derken böyle olmustuk.sonra ben sıkıldım .Bir iki dedim olmadı.Sonra somurttum,aynı oda da bile oturmadim.Dedim ki bak ben yavaş yavaş deliriyorum,beni çıkar.Nere istersen gidelim ama duvarlar üstüme üstüme geliyor .Sonrasında topladı kendini o da.
Sakince de konuştum, bağıra çağıra da. Faydası yok. Yapısı bu, değişmiyor. Ben beklentilerimi değiştirmeliyim bekji de ama bu da çok zor geliyor şu anYani yapısı böyle gibi oluyor bazı insan sevmez suç bulamıyorum sadece aile yaşantınız için çaba göstermesi gerektiğini konuşabilirsiniz oğlunuzun sosyalleşmesi, kendine güven kazanması bir kadın olarak eşimle yeni yerler keşfetmek, farklı deneyimleri seninle birlikte yapmayı daha çok arzuluyorum derseniz yapıcı bir dille belki faydası olabilir. Neden çabuk yorgun hissettiğini iş yerinde gelecekle ilgili kafasına takılan bir şeyler mi var sağlık, aileler bunları kavga etmeden iki dost gibi konuşmak belki eşinize de iyi gelir belkş anlatmak istedikleri var ama baskın bir karakter iseniz köşesine çekiliyor olabilir?
tabii kiEvet son cümlenize katılıyorum. Evlenince ununu eleyip elegini asmiyor insan. Daha genciz, enerjigiz. Em azından ben öyleyim yani. Böyle içi geçmiş ve çözümsüz halleri canimi sıkıyor
Eşimle beraber gezmek, tatile çıkmak, yol üstünde şuraya da ugrayiverelim gibi spontane planlar yapmak gercekustu istekler değil ki. Hayatın rutini içinde, sağlıklı bir evlilikte olması gereken şeyler yaniYa deveyi güdeceksin ya diyardan gideceksin, demişler. Adam gelmiyor işte, artık çıkmaktan zevk almıyor, içi yaşlanmış, bir değil iki değil dört yıldır da böyle. Bu saatten sonra yaşlandıkça daha da enerji gelmeyecek ki adama.
"çünkü uzun bir sevgililik dönemimiz oldu. O zamanlardaki gibi gayretli olmasını bekliyorum" da hiç mantıklı bir istek değil kikim istemez cicim ayına dönmek? O zamanlar daha cook gencsiniz, kanınız kayniyor, aşk hayatınin tam merkezinde. Doğru düzgün dert yok, geçim sıkıntısı yok, laylaylom hayatlar.. aynı evde yaşamadığıniz için birbirinizi özlüyorsunuz, mutlu anlarda 'yanimda olsa ne iyi olurdu diyorsunuz... Buluşurken hevesle güzel giyiniyorsunuz, ayrı geçen zamaniniz ve başka bir hayatınız daha olduğu için birbirinize anlatacak çok şeyiniz var, daha kesfetmediginiz - merak edilen cinselligin heyecanı, dokunmaya öpmeye doyamadigin zamanlar, küçük kaçamaklar, aileye binbir yalanla çıkılan ilk tatiller, birbirini keşfetmek...
Yani bu zamanlara nasıl donebilirsiniz ki? Siz o zamanki queeninthenord musunuz?
Çoluk çocuk, ev işleri, sorumluluk, iş güç, yorgunluk, artık keşfedecek yeri kalmamış her santimetresini bildiğin bir beden, yaşanan pek çok kavganın,kırıcı anınin birikimi, her gün aynı evde yaşayıp her anına tanık olmak,zaten her gün beraber olduğunuz için anlatacak çok şeyinizin olmaması...
Nasıl dönebilirsiniz yani o zamanlara?
Böyle gerçekçi olmayan istekler için bugününüzü, evliliğinizi yormayın.
Bu heyecanlar çok güzeldir ama sadece ilk zamanlar böyledir. Sonra ilişki başka bir şeye evrilir,onun da kendince tatlı seyleri vardir.
Ben de bu romantizmi , tanıma heyecanını çok seviyorum,o yüzden bu yaşımda daha evlenmedimhoşuma gidiyor flört etmek, nasıl evlenicem bilemiyorum.
Size de tavsiyem o günleri hayatınızın tatlı anısı olarak hatırlayın. Ne güzel, kk'da konu açan tonla kadın gibi yalnizlik yasamamissiniz hayatınızda. Ayrılık acısı vs bilmemişsiniz, Sevdiğiniz biriyle güzel bir gençlik dönemi gecirmissiniz ask ile.
Ama artık o eski günler gelmez.
Ya kavga dövüş dırdır adamı zorla dışarı çıkar, gelmezse Surat asarak pişman et. Ya da dediğim gibi kendi mutluluğuna - kendi sosyalligine odaklan.
Benim annem de eskiden babamla çok kavga ederdi. Şuraya gidelim,buraya gidelim...babam da dünyanın en iyi insanı ama tam bir ev kuşu. yorucu da bir işi var. Bir kere bilet forma alıp tuttuğu takımın maçına götürmüştüm,ertesi hafta dizisini izlerken 'yengenc yüzünden kaçırdım diziyi' demiştiboyle biri yani. O maçı gidip stadyumda izlemek yerine evde izlese, arada çay içse on kat daha mutlu olur.
Benim çocukluğum annemin 'gezelim' dirdiriyla geçti.
Ne oldu, hiç :)
Boşu boşuna stres oldu. Sonra heralde metod değiştirmeye karar verdi, eşiyle dostuyla çıkar oldu. Hatta turla arkadaşlarıyla yurt dışına bile gitti, pandemiden önce eşi dostuyla şehir dışına falan giderdi.
Babam da evde , kredi kartı eşinde , kafası huzurlu takiliyor:)
Size de tavsiye ederim. Bu adam daha da değişmez, hiç sanmıyorum. Yıpratmayin kendinizi gerçeküstü isteklerle
İste adam böyle biri. Tabii ki normal bir olsa, içi ölmese, enerjisi olsa harika olurdu ama yok yani.Eşimle beraber gezmek, tatile çıkmak, yol üstünde şuraya da ugrayiverelim gibi spontane planlar yapmak gercekustu istekler değil ki. Hayatın rutini içinde, sağlıklı bir evlilikte olması gereken şeyler yaniher gün bana sürprizler alsin, roleplay fantezilerle geçsin günlerimiz ( ki fena olmazdı arada ayri ) ,bana şiirler yazsin demiyorum ki. .zaten bu anlamda talepkar veya çok romantik bir tip de değilim kendim de ama hayatımız sürekli aynı eksende olunca, adamın ustune bu yaşta ölü toprağı atılmış gibi olunca bir noktadan sonra çekemiyorsun.
Mesela dün kavga kıyamet dalyan a götürdüm, ordan tekneyle iztuzu plajına geçtik. Bu mevsimde niye geldik ki diye pofleyip durdu. Asla kumlara inmedi, iki poz çekilelim diye zorla kuma iki adım bastirdimdönerken mis gibi püfür püfür teknede giderken bak fena mı oldu geldik dedim, yani pek bir esprisi yoktu diyor dönüş yolunda gocek e de uğrayalim en azından çarşıya bakariz dedim hayatta istemedi. Hepsini geçtim dün akşamdan beri saat tam 8de( otelde kahvaltının başladığı saat) kahvaltıda olmalıyız, yola erken çıkmalıyız diye terör estirdi dünden beri çocukla uykudan uyandırdı sabahın köründe, organik pazara ugratmamak için benle dünden beri kavga ediyor, hatta sanki çok yemek yapıyorsun da organik malzemeler kullanacaksin bile dedi. Sırf ömür törpüsü yani...evet geziyorum, çoğunlukla istediğimi yaptırıyorum ama zerre keyif bırakmıyor, hep sinir harbi...
acaba şey mi varÇift terapisi var ne zamandır aklımda. Zorla götüreceğim belki ise yarar. Hoş bunu söyleyince de dalga geçiyor benimle, para harcayacak bunu mu buldun simdi diye
Bence erkeklerin çoğu,terapi konusunda böyle.Esiniz tam bir ruh emici.Siz tam somurtunca bı yerde ,kavga çıkarmiyor musunuz?ben tamam istemiyorum der kalkar giderim mesela.olsem yapmam bir dahaÇift terapisi var ne zamandır aklımda. Zorla götüreceğim belki ise yarar. Hoş bunu söyleyince de dalga geçiyor benimle, para harcayacak bunu mu buldun simdi diye
Evet, benden iyi kazanıyor. İşi iyi ama bunun mevzusu olmaz aramızda. İşiyle ilgili yogunlugundan şikayetçi tabii ama işini de seviyor aslındaacaba şey mi var
adam sizden fazla kazanıyor mu? daha önemlisi iyi bir kariyer yapmış durumda mı?
onu da yaptıysa erkekler kendini başarılı görüyor çünkü, gerisini sallayabiliyor.
Oo istemiyorum desem ondan mutlusu olmaz yapmaz ztn hiç. Önceden triplerim ise yariyordu geri adim atiyordu bir şekilde ancak artık bıktı.ben de bıktım tabii..Bence erkeklerin çoğu,terapi konusunda böyle.Esiniz tam bir ruh emici.Siz tam somurtunca bı yerde ,kavga çıkarmiyor musunuz?ben tamam istemiyorum der kalkar giderim mesela.olsem yapmam bir daha
yok size para mevzusu etmek anlamında değil deEvet, benden iyi kazanıyor. İşi iyi ama bunun mevzusu olmaz aramızda. İşiyle ilgili yogunlugundan şikayetçi tabii ama işini de seviyor aslında
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?