19 yaşında evdeki huzursuzluktan kaçıp evlenmek yerine baska sehirde üniversite okumayı tercih ederdim ama neyse.
Ben öğretmenim ama an itibariyle işsizim.
Eşimin kartı bende. Eve alışveriş yapacaksam onu kullanırım.
Ayda bana 300 verir. Onu saklarım.
Kendi kazancım var. Kensi ürünlerimi yapıp satıyorum. Büyük kazanmıyorum. Ama kişisel harcamaları da eşimden yapmıyorum.
Kendi kazancımla ne istersem alıyorum.
Bunun haricinde kendi kazancımın büyük çoğunluğunu saklıyorum.
Biriktirdiğim parayla arabamin sigortasını verfisini filan ödüyorum..eşim sıkışırsa veriyorum
. Ihtiyac sahibi bulunca hemen verebiliyorum mesela biriktirdiğim parayla.
Ve yeminle ben ihtiyac sahibine verdikce param bereketleniyor.
Bir kumbaram var.
1 liralari filân atiyorum içine.
Her boşaltmamda en azından 900 lira çıkıyor içinden. Senede 2 kere filan boşaltıyorum . Onunla altın alıyorum. Ya da yaz tatili için kullanıyoruz.
Bankada kendime ait birikimim var. Oraya da altın atmaya çalışıyorum.
1 liraları küçük para görmemek lazım
1 liralarla tatil yaptım ben inanın.
Inanin para harcamak keyif verse de birikmis para daha çok keyif veriyor.
Benim kıstasım çok para biriktirmek değil.
Benim olayım az olsa da biriktirmek. böylece sıkışmamak.
Evet atanamadım. Ama Allaha binlerce şükür olsun ki parasiz kalmanin ne demek olduğuna dair bir fikrim yok.
Çünkü gerçekten kendimi sağlama almayi seven bir insanım. Her ihtimal için kenara para atmak huy bende.
Az ya da çok. O kısım önemli degil.
Az para ile 3 çeyrek 2 gram altın yaptım geçen sene. 1 liralari toplayarak.
1.liralar ile köprü yaparım ben. Yeter ki zamanim olsun