- 24 Temmuz 2010
- 870
- 86
- 73
Merhabalar kızlar,
Eski ilişki(ler)mde ne kadar yıprandığımı az çok yazdım buraya. Hemen her konuda bana en akılcı fikirleri siz verdiniz. Ve şimdi yine sizlere ihtiyacım var. Ben yine yüreğimi belanın en büyüğüne sarmayı başardım. AŞIK OLDUM.....
Ömrüm boyunca hep dua ettim Allah'a. Dini bütün, ahlaklı, sevgimin kıymetini bilecek birini bana yollasın diye. Ama hep unutmuşum ben o kişi Türk olsun demeyi...
Hikayem çok uzun ama ayrıntıları yazmayacağım hiç.
Yeni bir şehir yeni bir hayata atıldım. Akademisyenim. İşe yeni başlamıştım bu üniversitede. Irak'tan bir okutman geldi benim departmanıma. Benden 5 yaş büyük. Tanışmamız çok problemli oldu. Uzun hikaye.. Okulda ilk karşılaştığımız gün dersler hakkında konuştuktan sonra özür dilemek istedim ve ona öğle yemeğine gideceğimi gelmek isteyip istemeyeceğini sordum. Birlikte yemeğe gittik, muhabbet ettik. Sonra okula geldiği zamanlarda beni hep yemeğe götürmeye başladı. Türkçesi iyi olmadığı için aldığımız derslerin çevirisini yapıyordum ona. Zamanla daha da sıklaştı bu görüşmeler akşam yemeklere çıkmalar, gezmeye gitmeler, birlikte içilen kahveler vesaire.. Ana dili Arapça. Kur'an'ı açıp çevirmeye başladık sonra. Birlikte namazlarımızı daha düzenli kılmaya başladık. Hayatmı bir anda cennet bahçelerine çevirdi. Anlattı, dinledi, yol gösterdi, fikir sordu, destek oldu. Çok düzgün karakterli o kadar ahlaklı biri ki kısa zamanda yüreğim çarpmaya başladı. Ona hiç birşey hissettirmedim. Hep geri adım attım. Hissetmiyormuş gibi davrandım. Hissediyordum onun bana karşı olan ilgisini ama hiç birşey yapamadım. Atlattıklarım, güvensizliklerim... Taaki bir gün karşıma geçip ne olur söyle hiç mi şansım yok sana karşı diyene kadar bu böyle sürdü gitti. Yine birşey söylemedim. Hiç karşısına geçip seni seviyoru mdemedim. Onun demesine de izin vermedim ama biz artık adını koymasak da sevgiliyiz. Beni kıskanıyor, eşiymişim gibi davranıyor. Sınavlarımıza hep birlikte çalıştık. 2 hafta boyunca her gün birlikteydik. Onun sayesinde her saniyem sınavlarım çok güzel geçti. Sınavların bittiği gün onun evine gittik. Yemek yaptım yedik, muhabbet ettik.. Bana "seni eşim gibi görüyorum, kendimi sana karşı sorumlu hissediyorum." dedi. Evlenmeyi istediğini biliyorum ama onun ailesiyle ilgili çok büyük problemler var. Herşeyi anlattı, hak da veriyorum. Evlilik isteğini bu problemler yüzünden açıkça olmasa da sürekli olarak hissettiriyor. Ben de hayatımda ilk kez bütün yüklerimi sırtımdan attım, o sadece benden güler yüz bekliyor ve geri kalan tüm yüklerimi problemlerimi sırtlanıyor. Onunla birlikte olduğum günden beri bir kez olsun üzülmeme izin vermedi, maddi manevi her türlü arkamdaydı. Geçen hafta ülkesine geri döndü tatil nedeniyle. Havalimanına onu uğurlamaya gittiğimde ilk kez sarıldı bana öptü gözlerimden. "Ben bir kadında ne aradıysam senin o güzel yüreğinde buldum. Ruhumun yarısı sensin." dedi ve gitti. Şimdi her gün arıyor oradan beni. Ablasıyla ve annesiyle tanıştırdı. Ablası aramızdaki adı belli olmayan ilişkiyi biliyor ama annesi sadece arkadaşı olduğumu düşünüyor (benim isteğimle). Sürekli bana dua gönderiyor.
Kılzar ilk defa yüreğim yanıyor cayır cayır. Anlatamıyorum hiç birşeyi ne ona ne başkasına. Süreli birşey hissetmiyormuşum gibi davranmaya çalışmak içimi yakıyor. Çok korkuyorum ona kendimi bırakmaktan. Seviyorum söyleyemiyorum, özlüyorum söyleyemiyorum. Erkeklere ne kadar güvensiz olduğumun o da farkında o yüzden hiç üstüme gelmiyor. Sadece zaman zaman kendini tutamayıp duygusal konuşuyor. Onun dışında resmen dilimiz değil gözlerimiz yüreklerimiz konuşuyor. Onun gibi biriyle evlenmeyi ben de istiyorum ama milliyet farkı, benim ailem, onun ailesi... Aklım çok karışık.. Bana akıl verin ne olur.
Eski ilişki(ler)mde ne kadar yıprandığımı az çok yazdım buraya. Hemen her konuda bana en akılcı fikirleri siz verdiniz. Ve şimdi yine sizlere ihtiyacım var. Ben yine yüreğimi belanın en büyüğüne sarmayı başardım. AŞIK OLDUM.....
Ömrüm boyunca hep dua ettim Allah'a. Dini bütün, ahlaklı, sevgimin kıymetini bilecek birini bana yollasın diye. Ama hep unutmuşum ben o kişi Türk olsun demeyi...
Hikayem çok uzun ama ayrıntıları yazmayacağım hiç.
Yeni bir şehir yeni bir hayata atıldım. Akademisyenim. İşe yeni başlamıştım bu üniversitede. Irak'tan bir okutman geldi benim departmanıma. Benden 5 yaş büyük. Tanışmamız çok problemli oldu. Uzun hikaye.. Okulda ilk karşılaştığımız gün dersler hakkında konuştuktan sonra özür dilemek istedim ve ona öğle yemeğine gideceğimi gelmek isteyip istemeyeceğini sordum. Birlikte yemeğe gittik, muhabbet ettik. Sonra okula geldiği zamanlarda beni hep yemeğe götürmeye başladı. Türkçesi iyi olmadığı için aldığımız derslerin çevirisini yapıyordum ona. Zamanla daha da sıklaştı bu görüşmeler akşam yemeklere çıkmalar, gezmeye gitmeler, birlikte içilen kahveler vesaire.. Ana dili Arapça. Kur'an'ı açıp çevirmeye başladık sonra. Birlikte namazlarımızı daha düzenli kılmaya başladık. Hayatmı bir anda cennet bahçelerine çevirdi. Anlattı, dinledi, yol gösterdi, fikir sordu, destek oldu. Çok düzgün karakterli o kadar ahlaklı biri ki kısa zamanda yüreğim çarpmaya başladı. Ona hiç birşey hissettirmedim. Hep geri adım attım. Hissetmiyormuş gibi davrandım. Hissediyordum onun bana karşı olan ilgisini ama hiç birşey yapamadım. Atlattıklarım, güvensizliklerim... Taaki bir gün karşıma geçip ne olur söyle hiç mi şansım yok sana karşı diyene kadar bu böyle sürdü gitti. Yine birşey söylemedim. Hiç karşısına geçip seni seviyoru mdemedim. Onun demesine de izin vermedim ama biz artık adını koymasak da sevgiliyiz. Beni kıskanıyor, eşiymişim gibi davranıyor. Sınavlarımıza hep birlikte çalıştık. 2 hafta boyunca her gün birlikteydik. Onun sayesinde her saniyem sınavlarım çok güzel geçti. Sınavların bittiği gün onun evine gittik. Yemek yaptım yedik, muhabbet ettik.. Bana "seni eşim gibi görüyorum, kendimi sana karşı sorumlu hissediyorum." dedi. Evlenmeyi istediğini biliyorum ama onun ailesiyle ilgili çok büyük problemler var. Herşeyi anlattı, hak da veriyorum. Evlilik isteğini bu problemler yüzünden açıkça olmasa da sürekli olarak hissettiriyor. Ben de hayatımda ilk kez bütün yüklerimi sırtımdan attım, o sadece benden güler yüz bekliyor ve geri kalan tüm yüklerimi problemlerimi sırtlanıyor. Onunla birlikte olduğum günden beri bir kez olsun üzülmeme izin vermedi, maddi manevi her türlü arkamdaydı. Geçen hafta ülkesine geri döndü tatil nedeniyle. Havalimanına onu uğurlamaya gittiğimde ilk kez sarıldı bana öptü gözlerimden. "Ben bir kadında ne aradıysam senin o güzel yüreğinde buldum. Ruhumun yarısı sensin." dedi ve gitti. Şimdi her gün arıyor oradan beni. Ablasıyla ve annesiyle tanıştırdı. Ablası aramızdaki adı belli olmayan ilişkiyi biliyor ama annesi sadece arkadaşı olduğumu düşünüyor (benim isteğimle). Sürekli bana dua gönderiyor.
Kılzar ilk defa yüreğim yanıyor cayır cayır. Anlatamıyorum hiç birşeyi ne ona ne başkasına. Süreli birşey hissetmiyormuşum gibi davranmaya çalışmak içimi yakıyor. Çok korkuyorum ona kendimi bırakmaktan. Seviyorum söyleyemiyorum, özlüyorum söyleyemiyorum. Erkeklere ne kadar güvensiz olduğumun o da farkında o yüzden hiç üstüme gelmiyor. Sadece zaman zaman kendini tutamayıp duygusal konuşuyor. Onun dışında resmen dilimiz değil gözlerimiz yüreklerimiz konuşuyor. Onun gibi biriyle evlenmeyi ben de istiyorum ama milliyet farkı, benim ailem, onun ailesi... Aklım çok karışık.. Bana akıl verin ne olur.