- Konu Sahibi Masalsularam
-
- #1.461
sen ne sınavına hazırlanıyon tatlım
yemeğe çıkıyorum ben hepinize afiyet olsun
nasılda ortak kader yaşıyo bu çalışan bayanlarrr yaaaooooooooooooffffffffffffffffffffffff:)
Bende hep şöyle ayaklarımı uzatıp sabahtan akşama kadar tv izlemek istiyorum,ama elime birgün fırsat geçse en fazla 2 saat yatabilyrum sıkılıyorum yatmaktan şekercim..
biz alışmışız deli danalar gibi koşturmaya tüm gün,evde bile oturmaya alışkın değilim batyor bir yerlerim.Hiç kendimi düşünmüyorum yazık bana yaızıkkkkk((((((((
bu havalar bizi bozdu kızlar dengemiz altüst
nasılda ortak kader yaşıyo bu çalışan bayanlarrr yaaabende kendi kendime hep derim biri beddua mı etti bana yaa :) toşoşun rahat oturamasın diye kızım az otur derim ama olmuyo yinee gerçekten alışkanlık olmuş artık
HER DAİM ÇALIŞ KÖLEEEEE MODUNDAYIZZZZ
MESSI mm sendee durumlarrr nedir??? yimirt gurk halvet kurler??????
aynen öyle yaa,dün evde dinleniyorum dedim kendime kalk yapcak çok iş var başladım koşturmaya sonra bi baktım yatma vakti gelmiş tatil bitmiş
kafana takma bak neler oluyor
biyolojik saat mi
etraftan gizli bir baskı mı?
Nedir?
Anlaması ve anlatması hiç kolay değil ama bir sabah uyandım ki:
‘‘aman tanrım, ben bir kompleks sahibiyim!’
bir bu eksikti!
çocuk kompleksi.
Bebek bebek
benim niye bir bebeğim yok?
Aşık olduğum bir adam var (nerede tahta vuracağım?), güzel bir ilişkim var (nerede tahta vuracağım?), iyi de neden bir bebeğim yok?
Artık zamanımın geldiğine mi inanıyorum, anne olmam gerektiğine mi, yoksa geç kalacağım korkusu mu? Yeryüzünde doğal sayılan bir şeyi kaçıracak mıyım duygusu mu? Kariyer da yaparım çocuk da sloganının 2. Bölümünden eksik kalmak istemem ya, acaba o yüzden mi?
Resmen yavaş yavaş takıntı haline geliyor kafamda bu bebek meselesi.
Ben size bir şey söyleyeyim mi, kendin yaşamadığın her şey palavara. Bir sürü insan anlatıyor ya, yok bebeğin kokusu, yok annelik, yok bebek isteği ama başıma gelmeden dinlediklerimden bir şey çıkartabilmem mümkün değilmiş meğer.
Bu çocuk isteği kuvvetli bir şekilde bastırınca kavrıyorum durumu.
Daha önce de hamile kalmışlığım var, ama o zaman ‘‘zamanı değil’’ demişim, istememişim.
şimdi istiyorum...
Da...
Bu iş zannedildiği kadar kolay olmuyor. Ya da benim zannettiğim kadar. Doktora ‘‘benim ne yapmam lazım?’’ diyorum.
‘‘biyolojik bir rahatsızlığınız yok. Denemeye devam edin’’ diyor
millet, bu işin ritüelleri olduğunu söylüyor.
Ne kaybederim ki?
Etraftan duyduklarımı uygulamaya başlıyorum.
Bacaklarımı duvara dayadığım ilk ay, hamile kalacağımdan yüzden 100 eminim
böyle yaparlarmış olurmuş...
Olmuyor.
Gelde takma. Sinir oluyorum.
Ben arızalı mıyım?
Doktora soruyorum.
‘‘hayır’’ diyor, ‘‘denemeye devam edin.’’
‘‘emriniz olur doktor bey.’
devam...
Da...
Tık yok.
Her ay aldığım predüktörün haddi hesabı da yok.
Artık iyice takıntı haline geliyor.
Yürek çarpıntısı haline geliyor.
Afaganlar basıyor:
Neden benim bebeğim olmuyor?
Neden benim bebeğim olmuyor
neden benim bebeğim olmuyor?
Henüz doğurmamışlar benim bu telaşımı hiçbir şekide anlamıyorlar.
Ya da anlıyorlar; benzer şeyler hissediyorlar, susuyorlar. Deniyorlar deniyorlar, gizliyorlar. Bu çocuk meselesi garip bir mesele, çiftler çocuk sahibi olmak için ne kadar uğraş verdiklerini nedense anlatmaktan hoşlanmıyorlar. Resmen yalan söylüyorlar.
Annem, ablam gibi bütün çocuk doğurmuş kadınlar ise ‘‘üzülme canım’’ diyorlar, ‘‘artık her şeyin bir çaresi var.’’
gözlerini benden kaçırarak ekliyorlar: ‘‘tıbben.’’
ıyice sinirimi bozuyorlar.
Bir de ‘‘acaba denemekten ipin ucunu mu kaçırıyorsunuz?’’ diyenler çıkıyor.
çok sevişirsen de olmazmış!
Beni tamamen delirtiyorlar.
Sonunda bir an geliyor ne yalan söyleyeyim usanıyorum, sevişmek dışında her şeyden vaz geçiyorum:
Doktora gitmekten, ona sorular sormaktan, aşılama yöntemini araştırmaktan, kendimi telaşa vermekten, sevgilime hayatı zehir etmekten...
Bu meseleyi rölantiye alıyorum. Rafa kaldırıyorum.
Artık başka bir yaza diyorum..
Ama ben iflah olmaz bir şeyim.
Dakika bir, gol bir!
Acilen kendime başka bir takıntı buluyorum.
Spor!
Bakın, o da çok önemli.
En az bebek kadar.
Hemen hillside'a başlıyorum, burçin hoca'yla tanışıyorum.
Ona açık davranıyorum:
‘‘benim hayalim fit olmanın ötesi. Ben sizin vücudunuzdan istiyorum!’’
gülüyor.
‘‘bir senede sizinkini de yaparız böyle. Ama tabii sürekli gelirseniz...’’ diyor. Gelmez olur muyum?
Madem hamile kalamıyorum...
O zaman sıkı popolu, hafif kaslı, güzel vücutlu bir kadın olurum.
Bunun için uğraşırım.
Allah sizi inandırsın sadece ıstanbul'da değil dubai'de de spor yapıyorum. Lpg'ye gidiyorum.
Ben yavaş yavaş kilo da veriyorum, popoma pareyo bağlamadan ortalıkta salınacak hale geliyorum.
Kısa vadeli başka planlar da yapıyorum.
Ekim ayında bir hindistan sonra bir yemen...
Binbir gece masalları gibi seyahatler hayal ediyorum...
Ve ve ve..
Bacaklarımı duvara dayamaktan tamamen istifa ediyorum.
Bu kadar lafla kafanızı şişirdim, aslında söylemek istediğim bir cümle: Kafama takmaktan vazgeçtiğim anda hamile kaldım!
Hamış: şimdi kara kara burçin hoca'ya şunu soruyorum. ‘‘sizin vücudunuzdan vazgeçtim. Karnım dışımda diğer taraflarımın benim eski vücuduma benzeyebilmesi için ne yapmam lazım?’’
ayşe arman
hürriyet
aynen bebekten vazgeçmiş durumdayım her şeyin hayırlısı ne zaman gelmek istiyorsa o zaman gelirrrrrrrrrrrrr
canım üüzlme olur mu
bende senin gibi bıkmış durumdaydım ki hamile oldgumu ögrendimhamd olsun Allahaa
önceki aylar surekli kuuru incir mi yemedim diyet mı yapmadım kolayı mı içmedim spor bile yapmadım aman ya varsa düşerse diye ama olmadı...
inan bu en son ayda kolalar içtim zıpladım koştum spor yaptım herseyden yedim ve şükür hamileyim
darısı basınızaakafayı takmayın bol dua ve bol çalışmaaaa
Canım bebeğin hayırlı olsun. artık her şeyi oluruna bırakıcaz eşimle. çok stres yaptık, eşim çaktırmıyor ama benden daha çok stres yaptı. bacakları falan sivilce oldu. yüzünde de çıkmaya başladı. eşimin sperm testi biraz düşük çıkınca moraller tamamen çöktü tabiiiiiiiii.
bebiş ne zaman gelmek istiyorsa o zaman gelir artık ne diyeyim
merhabaaaa kızlaarrr..bir çalışan olarak çalışanların durumunu anlıyor ve tez vakitte kumanda-tv-kanepe üçlüsüne kavuşmalarını diliyoruumm..:114::101:
periciimmm bu ay yine oyun dışıyımmm...kırmızılar geldi bende de sabah canımcıımmm....
yeni nooonoooooonooo batııımmm 8 mayıs....
iyiiimm idilgaammm...bende son durum şudur; tam gününde kırmızı kartı yediimmmm
kür yapmayı düşünmüyordum ama şu bal, çörekotu, tarçını bideniyim diyorum...prolaktin değerim değişken olduğu için incir kürü düşünmüyorum...
kürlerden çok doğru beslenme önemli diye düşünüyorum...bütün değerlerim normal kürler bozarsa diye de bikorkum var açıkçası....
bir kadın doğumcu teyzemiz var, o geçen gün hem erkek hem kadının kilosu önemli dedi..eşim biraz kilolu benim..erkeklerde kilo östrojenin yükselmesine buda spermin vücutta tutulmasına neden olabilirmiş...şimdi kocişimi spora zorluyorum bakalım....
geçmiş olsuuunnnn ısılcııımmmmm...herkes hasta havalar yine değişken ..dikkat et kendine canımcıımm....
Canım bebeğin hayırlı olsun. artık her şeyi oluruna bırakıcaz eşimle. çok stres yaptık, eşim çaktırmıyor ama benden daha çok stres yaptı. bacakları falan sivilce oldu. yüzünde de çıkmaya başladı. eşimin sperm testi biraz düşük çıkınca moraller tamamen çöktü tabiiiiiiiii.
bebiş ne zaman gelmek istiyorsa o zaman gelir artık ne diyeyim
ben belirtilerden çok rüyalara inanırım tatlım bende rüya gördüm bu ayda hayırlısı ile pas geçicez gibi gözüküyo ama olsun hayırlısı olsun herzaman
slogan : Yumurtalarımızzzzz sağolsuuuuunnnn :)))))))))
HAAA BUARADA DİREK ÇUBUĞA BİŞİNİ YAPSAN TATLIM EN AZINDAN İÇİNDE KİMYASAL OLMAZDI ŞAMPUAN KAPAĞI NERDEN GELDİ AKLINAAA
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?