- 8 Ekim 2018
- 310
- 104
- 103
- 28
- Konu Sahibi mellykelly
-
- #1
Ikinizde de sorun var kimse adım atmıyor altdan almıyor ikinizde bir birinize saydiriyorsunuz sadece böyle bir sonuca varamazsınız daha kötü olursunuz.Eşinde çok kırıcı sözler söylüyor.Uzun süredir çok iyiydik. Resmen flörtmus gibi yaşıyorduk aynı evin içinde. Zaten hep ilgili alakalıydi da şu iki üç haftada iyice aşmıştı. İnce düşünceli, işten geldiğimiz dakika mutfağa koşan bana yardımlar eden pesimde dört dönen bir eş. Fakat bu noktalara öyle zor geldik ki psikologumun dediğine göre panik atak başlangıcı görünmeye başlamış bende. Son zamanlarda da iyi anlarimizda bile ağlayan bir ben. Özetle inanılmaz bozuldu psikolojim. Kendime asla hakim olamıyorum
Dün eşim hastalandı. Sabahtan akşama bebek gibi ilgilendim. O da fırsatını buldu inanılmaz nazlandi bana. Çok sever zaten bunu. En son işten gelmeme yorgunluğuma rağmen ortalığı toparlayıp bitki çayını yapıp götürdüm ve bu ne ya hayır istemiyorum dedi. O kadar bozuldum ki o yorgunluğun üzerine bunu duyunca. Çıktım gittim salondan. Seslendi şaka yaptım gel gel falan. Ama anlık bozuldum işte. Aradan yarım saat gecti odaya geldi aferin bu zaten yapacağın. Bravo gibi suçlayıcı itham edici kelimeler. Üzerine alındım diye bana tavirlanmasi. Benim yükselmem yastığı alıp salonda uyumaya kalkması. Benim yükselmem. Sonrasında 26 yılımin kalanını seninle gecirecegime pişmanım cümlesini duymam. Küs uyuduk. Uyurken sarılmış elimi falan tutmuş ama o cümleden sonra ne anlamı var?
Ertesi gün iş yerime gelmesi ( aynı iş yerinde çalışıyoruz) yine beni suçlaması itham etmesi. Benden memnun değilsen git demesi. ( Ruh halimden dolayı kesinlikle alttan alamıyorum artık. O yükseliyor ben yükseliyorum.) Çay ocaginda tartışdik. En tiksindigim şey. Kamuya açık alanda sesimiz yükseldi. Ve iş yerimde. Sus diyorum sesin yükseliyor diyorum susmuyor. Hastalıklı gibi bana bakıyor sesini yukseltiyor. Artık kendimi kaybettim ağlamaya başladım sus insanlar duyacak sus sus diye. Kalbim çarpmaya başladı. Bı yandan ona bela okuyorum bı yandan sus diyorum. Ağzını tuttum susmasi için tırnaklarım uzun tirnagim yüzünü çizdi kanadı. O kadar ama o kadar iyi değilim ki artık. Sonrasında defoldu gitti ama iş yerinde ne kadar sinirimi bozan kadın varsa geldi noldu neyin var tarzı teselli moduna başladı. Tiksiniyorum artık bu hallere düşmekten. Bazen diyorum ki keşke olgun bi adamla evlenseydim. Kendini tutabilen karısını tutabilen biriyle evlenseydim de şu rezillikleri yasamasaydim
Anlatmak istediğim o önceden serin kanlıca alttan alırdım. O kontrolsüzdu artık sinirlerim o kadar berbat ki ben de alttan alamıyorum. Geçen ciddi manada durduk yere hiçbir şey yokken ortada kavga edeceğiz düşüncesine kapıldim parmak uclarima kadar titredim gözlerim karardı. Psikologum panik atak baslagici diyorIkinizde de sorun var kimse adım atmıyor altdan almıyor ikinizde bir birinize saydiriyorsunuz sadece böyle bir sonuca varamazsınız daha kötü olursunuz.Eşinde çok kırıcı sözler söylüyor.
Hayır nedenM mellykelly büyük bir şehirde ve büyük bir tekstil fabrikasında mı çalışıyorsunuz? (açıkça belirtmeyeyim diye böyle yazdım )
biri bu sabah bana çay bahçesinde kavga eden kadın ve erkek olayını anlattı da, onlar sizsiniz sandım :)Hayır neden
Ikinizde evlilik terapistine gidin bence böyle saglikli bir şekilde devam edemezsiniz daha kötu olur herşey.Anlatmak istediğim o önceden serin kanlıca alttan alırdım. O kontrolsüzdu artık sinirlerim o kadar berbat ki ben de alttan alamıyorum. Geçen ciddi manada durduk yere hiçbir şey yokken ortada kavga edeceğiz düşüncesine kapıldim parmak uclarima kadar titredim gözlerim karardı. Psikologum panik atak baslagici diyor
Suan çok zor kamudayiz ikimizde atanıp gelmişiz. Derdimiz cabamiz o ama maalesef isteyince hemen olmuyorBence siz hala boşanmayı düşünmüyorsanız, iş değişikliğini düşünün. Karı-koca sürekli aynı ortamda, tüm sosyal çevreler aynı çook zor..
"Yüzünü tutarken tırnaklarım uzundu diye çizdim, kanadı" diye bir şey yok. Kendinize dürüst olun, adamı cirmalamişsiniz işte . Kendinizi aklamaya çalışmayın, ikinizin de geçinmeye gönlü yokAğzını tuttum susmasi için tırnaklarım uzun tirnagim yüzünü çizdi kanadı.
O olgun değil tamam da siz de olgun değilsiniz. Çok zor süreçler yaşadık diyorsunuz zamanında içinize attiklarinizin bedeli bu. Halı altina supurdukleriniz çıkıyor. Kavga çıkmasın diye uğraş vermişsiniz de sus demek yerine evde konuşalım burda olmaz diyip alanı terk etseydiniz.Uzun süredir çok iyiydik. Resmen flörtmus gibi yaşıyorduk aynı evin içinde. Zaten hep ilgili alakalıydi da şu iki üç haftada iyice aşmıştı. İnce düşünceli, işten geldiğimiz dakika mutfağa koşan bana yardımlar eden pesimde dört dönen bir eş. Fakat bu noktalara öyle zor geldik ki psikologumun dediğine göre panik atak başlangıcı görünmeye başlamış bende. Son zamanlarda da iyi anlarimizda bile ağlayan bir ben. Özetle inanılmaz bozuldu psikolojim. Kendime asla hakim olamıyorum
Dün eşim hastalandı. Sabahtan akşama bebek gibi ilgilendim. O da fırsatını buldu inanılmaz nazlandi bana. Çok sever zaten bunu. En son işten gelmeme yorgunluğuma rağmen ortalığı toparlayıp bitki çayını yapıp götürdüm ve bu ne ya hayır istemiyorum dedi. O kadar bozuldum ki o yorgunluğun üzerine bunu duyunca. Çıktım gittim salondan. Seslendi şaka yaptım gel gel falan. Ama anlık bozuldum işte. Aradan yarım saat gecti odaya geldi aferin bu zaten yapacağın. Bravo gibi suçlayıcı itham edici kelimeler. Üzerine alındım diye bana tavirlanmasi. Benim yükselmem yastığı alıp salonda uyumaya kalkması. Benim yükselmem. Sonrasında 26 yılımin kalanını seninle gecirecegime pişmanım cümlesini duymam. Küs uyuduk. Uyurken sarılmış elimi falan tutmuş ama o cümleden sonra ne anlamı var?
Ertesi gün iş yerime gelmesi ( aynı iş yerinde çalışıyoruz) yine beni suçlaması itham etmesi. Benden memnun değilsen git demesi. ( Ruh halimden dolayı kesinlikle alttan alamıyorum artık. O yükseliyor ben yükseliyorum.) Çay ocaginda tartışdik. En tiksindigim şey. Kamuya açık alanda sesimiz yükseldi. Ve iş yerimde. Sus diyorum sesin yükseliyor diyorum susmuyor. Hastalıklı gibi bana bakıyor sesini yukseltiyor. Artık kendimi kaybettim ağlamaya başladım sus insanlar duyacak sus sus diye. Kalbim çarpmaya başladı. Bı yandan ona bela okuyorum bı yandan sus diyorum. Ağzını tuttum susmasi için tırnaklarım uzun tirnagim yüzünü çizdi kanadı. O kadar ama o kadar iyi değilim ki artık. Sonrasında defoldu gitti ama iş yerinde ne kadar sinirimi bozan kadın varsa geldi noldu neyin var tarzı teselli moduna başladı. Tiksiniyorum artık bu hallere düşmekten. Bazen diyorum ki keşke olgun bi adamla evlenseydim. Kendini tutabilen karısını tutabilen biriyle evlenseydim de şu rezillikleri yasamasaydim
Çay ocağında kavga niye ettiniz ki eşiniz susmuyorsa ortamı teketseydiniz. Kurum amiri size ceza verebilir bile. Gıcık kadınları bir kenara bırakın. Daha aklı selim davranın.Suan çok zor kamudayiz ikimizde atanıp gelmişiz. Derdimiz cabamiz o ama maalesef isteyince hemen olmuyor
bende bir kaç sene öncesinde eşimle bu tarz tartışmalar yaşıyordum. sokak ortasında sinir krizi geçirip bağırır çağırırdı. 10dakika sonra özür dilerdi. boşanmaya karar vermiştim en son.o bağrırırken kalbim çıkacak gibi olur panik atak geçirirdim.sonra şekerden dediler ,baktırtık evet şekeri bayağı yüksekti hatta hastanede yattı 3 ğün ,şu an ilaç kullanıyor ve düzeldi gibi.gerçekten allah sabır versin çok illeti bir durum.Uzun süredir çok iyiydik. Resmen flörtmus gibi yaşıyorduk aynı evin içinde. Zaten hep ilgili alakalıydi da şu iki üç haftada iyice aşmıştı. İnce düşünceli, işten geldiğimiz dakika mutfağa koşan bana yardımlar eden pesimde dört dönen bir eş. Fakat bu noktalara öyle zor geldik ki psikologumun dediğine göre panik atak başlangıcı görünmeye başlamış bende. Son zamanlarda da iyi anlarimizda bile ağlayan bir ben. Özetle inanılmaz bozuldu psikolojim. Kendime asla hakim olamıyorum
Dün eşim hastalandı. Sabahtan akşama bebek gibi ilgilendim. O da fırsatını buldu inanılmaz nazlandi bana. Çok sever zaten bunu. En son işten gelmeme yorgunluğuma rağmen ortalığı toparlayıp bitki çayını yapıp götürdüm ve bu ne ya hayır istemiyorum dedi. O kadar bozuldum ki o yorgunluğun üzerine bunu duyunca. Çıktım gittim salondan. Seslendi şaka yaptım gel gel falan. Ama anlık bozuldum işte. Aradan yarım saat gecti odaya geldi aferin bu zaten yapacağın. Bravo gibi suçlayıcı itham edici kelimeler. Üzerine alındım diye bana tavirlanmasi. Benim yükselmem yastığı alıp salonda uyumaya kalkması. Benim yükselmem. Sonrasında 26 yılımin kalanını seninle gecirecegime pişmanım cümlesini duymam. Küs uyuduk. Uyurken sarılmış elimi falan tutmuş ama o cümleden sonra ne anlamı var?
Ertesi gün iş yerime gelmesi ( aynı iş yerinde çalışıyoruz) yine beni suçlaması itham etmesi. Benden memnun değilsen git demesi. ( Ruh halimden dolayı kesinlikle alttan alamıyorum artık. O yükseliyor ben yükseliyorum.) Çay ocaginda tartışdik. En tiksindigim şey. Kamuya açık alanda sesimiz yükseldi. Ve iş yerimde. Sus diyorum sesin yükseliyor diyorum susmuyor. Hastalıklı gibi bana bakıyor sesini yukseltiyor. Artık kendimi kaybettim ağlamaya başladım sus insanlar duyacak sus sus diye. Kalbim çarpmaya başladı. Bı yandan ona bela okuyorum bı yandan sus diyorum. Ağzını tuttum susmasi için tırnaklarım uzun tirnagim yüzünü çizdi kanadı. O kadar ama o kadar iyi değilim ki artık. Sonrasında defoldu gitti ama iş yerinde ne kadar sinirimi bozan kadın varsa geldi noldu neyin var tarzı teselli moduna başladı. Tiksiniyorum artık bu hallere düşmekten. Bazen diyorum ki keşke olgun bi adamla evlenseydim. Kendini tutabilen karısını tutabilen biriyle evlenseydim de şu rezillikleri yasamasaydim
Eşiniz size ne yaptı da böyle sinirlerinizi yıprattı? Onları anlatır mısınız biraz? Sakin bir kadının bu hâle gelmesi, psikolojik belki de fiziksel şiddet yaşamasından kaynaklanır. Kendinizi suçlamadan önce buraya odaklanın.Uzun süredir çok iyiydik. Resmen flörtmus gibi yaşıyorduk aynı evin içinde. Zaten hep ilgili alakalıydi da şu iki üç haftada iyice aşmıştı. İnce düşünceli, işten geldiğimiz dakika mutfağa koşan bana yardımlar eden pesimde dört dönen bir eş. Fakat bu noktalara öyle zor geldik ki psikologumun dediğine göre panik atak başlangıcı görünmeye başlamış bende. Son zamanlarda da iyi anlarimizda bile ağlayan bir ben. Özetle inanılmaz bozuldu psikolojim. Kendime asla hakim olamıyorum
Dün eşim hastalandı. Sabahtan akşama bebek gibi ilgilendim. O da fırsatını buldu inanılmaz nazlandi bana. Çok sever zaten bunu. En son işten gelmeme yorgunluğuma rağmen ortalığı toparlayıp bitki çayını yapıp götürdüm ve bu ne ya hayır istemiyorum dedi. O kadar bozuldum ki o yorgunluğun üzerine bunu duyunca. Çıktım gittim salondan. Seslendi şaka yaptım gel gel falan. Ama anlık bozuldum işte. Aradan yarım saat gecti odaya geldi aferin bu zaten yapacağın. Bravo gibi suçlayıcı itham edici kelimeler. Üzerine alındım diye bana tavirlanmasi. Benim yükselmem yastığı alıp salonda uyumaya kalkması. Benim yükselmem. Sonrasında 26 yılımin kalanını seninle gecirecegime pişmanım cümlesini duymam. Küs uyuduk. Uyurken sarılmış elimi falan tutmuş ama o cümleden sonra ne anlamı var?
Ertesi gün iş yerime gelmesi ( aynı iş yerinde çalışıyoruz) yine beni suçlaması itham etmesi. Benden memnun değilsen git demesi. ( Ruh halimden dolayı kesinlikle alttan alamıyorum artık. O yükseliyor ben yükseliyorum.) Çay ocaginda tartışdik. En tiksindigim şey. Kamuya açık alanda sesimiz yükseldi. Ve iş yerimde. Sus diyorum sesin yükseliyor diyorum susmuyor. Hastalıklı gibi bana bakıyor sesini yukseltiyor. Artık kendimi kaybettim ağlamaya başladım sus insanlar duyacak sus sus diye. Kalbim çarpmaya başladı. Bı yandan ona bela okuyorum bı yandan sus diyorum. Ağzını tuttum susmasi için tırnaklarım uzun tirnagim yüzünü çizdi kanadı. O kadar ama o kadar iyi değilim ki artık. Sonrasında defoldu gitti ama iş yerinde ne kadar sinirimi bozan kadın varsa geldi noldu neyin var tarzı teselli moduna başladı. Tiksiniyorum artık bu hallere düşmekten. Bazen diyorum ki keşke olgun bi adamla evlenseydim. Kendini tutabilen karısını tutabilen biriyle evlenseydim de şu rezillikleri yasamasaydim
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?