Konunun büyük kısmını okudum aslında. Size şöyle bir örnek vereyim ben de. Ben mezun olduktan beş altı sene sonra kendi alanımda önemli bir sınava girmeye aniden karar verdim, belki vermek zorunda kaldım. Karar verme anımdan itibaren o sınav benim için çok önemli hale geldi ve az zamanda ciddi bir çalışma temposuna girmem gerekti. Şimdi kim benim bu sınavı önemsemediğimi söyleyebilir ki, o kısa sürede tüm hayatımdan fedakarlık yaparak diğerlerine yetişmeye çalıştım çünkü. Benden beş ay önce başlayan günde beş saat çalışırken, ben yemedim içmedim on saat çalıştım. Yani hayat bu, oluyor böyle şeyler. Hepimizin yaşamı ötekinden farklı ilerliyor.
Takı konusuna gelince; konu sahibini savunmamakla birlikte nasıl bir bağlantı kurduğunu anlayabiliyorum. Benim için ne fedakarlık yaptılar ki, mesleki sınavıma daha az çalışma fedakarlığını benden bekliyorlar diye düşünüyor muhtemelen. Yanlış düşünüyorsam konu sahibi düzeltsin. Çünkü çevremden çokça şahit olduğum bir şey var, bazı kayınvalideler eski adetlerden kendilerine düşeni demode/gereksiz bulurken, geline düşenin layıkıyla yerine getirilmesini bekliyor. Maddi şeylerden bahsetmiyorum sadece, önemli günlerde aramak, ziyaret etmek, evladı olarak görmek gibi manevi boyutundan bahsediyorum özellikle.
Bu arada evlilik sürecinde ailelerden beklenti içerisinde olmanın yanlış olduğunu savunmuşumdur hep. Geleneklerin büyük bir kısmından da hoşlanmam. Eski yorumlarımdan da görebilirsiniz. Konu sahibine o noktada hak vermiyorum.
Amacım size muhalefet etmek değil. Farklı açılardan bakmayı öğreniyoruz birbirimizden, burada. Ben anne değilim mesela, sizlerin yorumlarından yola çıkarak o açıdan bakmaya da çalışıyorum.