http://www.kadinlarkulubu.com/forum...ne-olur-bi-akil-verin-bosanmali-miyim.635899/
Bu Noraz'ın konusuydu. Okumanı tavsiye ederim. O da böyle biriyle evliydi, benim gibi. O kadar zor ki söyleyecek söz bulamıyorum. Ben 12 yıl sonra boşandım, daha doğrusu o evi terk etmeseydi belki de hala devam edecektim. Çünkü dışarıya mükemmel rolünü oynuyorlar, ağızları son derece iyi laf yapıyor, kimseye derdini anlatamıyorsun, anlatsan da sana inanmıyorlar.Çünkü 'el' iyileri. Öyle bir hale getiriyorlar ki her olayda hatalı senmişsin gibi. Senin de psikolojini bozuyorlar. Bir süre sonra sen de hata ben de herhalde diye düşünmeye başlıyorsun. Giderek siniyorsun, eziliyorsun, bir süre sonra öz güvenini yitiriyorsun.
İncir çekirdeğini doldurmayan şeylerden kavga çıkardığını bilirim eski eşimin. Günlerce küs kaldığını, yatak ayırdığını, evi terk edip geceyi başka yerlerde geçirdiğini bilirim. Seven inan sevdiğine zulmetmez, hataları görmez seven. Aksine hataları örter. Bu tip insanlar sadece kendilerini seviyorlar. Onlara bir hizmetçi lazım. Sonuna kadar ihtiyaçları için kullanıyorlar. İşleri bitince de terk ediyorlar. Oğlum 8 yaşındaydı terk ettiğinde. Bu tipler o kadar narsist ki evladını bile gözü görmüyor. Vicdan ve azıcık merhamet olsa zaten sana bu zulmleri yapmaz. Tamamen kişilik bozukluğu ve tedaviyle falan düzelmiyorlar.
Başkasıyla beraber olduğu ihtimalini pek vermiyorum.Benim hikayemin aynısı. Noraz ın hikayesi ile benim ki aynı. Sonuna kadar okumanı tavsiye ederim. Pişman olmuyor bu tipler. Düzelmiyor da. Hatta muhtemelen hayatında biri de olabilir, üzgünüm bunları söylediğim için ama. Beraber olduğu olmasa da flört ettiği olabilir. Bu tipler böyle çünkü. Ben boşanma davasında eski eşimin birkaç senedir başka biriyle olduğunu öğrendim, hatta sadece bir kişi bile değil.
Bu bir kişilik bozukluğu, narsizim.
En son dün akşam benden telefonla mihri istemişti.
Benim burada yalnız kalıcağımı, vermek istemediğimi, zaten onunda kredisini ödeyeceğini,birleştirip faize koymamızın anlamsız olduğunu söyledim.
Ben senin evlenmeden önce biriktirdiğin paraya dokunamıyorum ama sana bakmak zorundamıyım dedi.
Ayın 1'inde maaş aldın 2 gündür hala ortaya çıkarmadın dedi.
En son sen beni sömürmeyemi çıktın deyip suratıma kapattı.
Halbuki ilk gün babamın bayram harçlığı olarak verdiği parayı vermek zorunda kaldım cebinde para olmadığını söylediği için.
Daha sonra küsmediğimi anlamak için saçma sapan bişeyi sebep yapıp aradı cevapladım.
Tekrar aradı sana süpriz yapıcam işten sonra ailenin yanına git çağırınca gelirsin dedi.
Ailemin yanına gittim olayları anlattım.
Sırf mihri vermem için sabahtan beri baskı uyguladığını,daha fazla orada kalmak istemediğimi söyledim.
Gerçek bir pişmanlık olsa 2. günde benden mihri maaşımı istemezdi.
Sırf kendini tutamayıp o konulara girdi.
Asıl düşündüklerini gün içinde ortaya döktü,patavatsızlığından.
Sen git Mona evine bizde senden sonra geliriz dediler.
Gittim beni çok kırdığını gün boyunca iş yerinde ağladığımı bu işin olmayacağını söyledim.
Süprizi boğazıma dizdin dedi sadece.
Açıklama bile yapamadı.
Sen benim ailemsin sana bakmak zorundayım bile diyemedi.
Kapı çaldı bizimkiler geldi.
Sakin sakin otururken Mona benden maaşımı istiyor birikim paramı istiyor biliyormusunuz diyerek eleştiriye başladı.
Bizimkilerde oğlum sen ondaki gönderdiğin mihri istemişsin napıcak bu kız sen gidince buralarda madem bizi ailesi olarak görsün,bize güvensin istemiyosun her açıdan sahipleniceksin onu dediler.
Bir anda altınlara kadar vardırdı olayı.
Annem daha fazla dayanamadı kıyafetlerini alalım gidelim dedi.
Tam almaya çalışırken almamamız için bize engel oldu.
Evde alarm sistemi vardı hırsız var diye bağırıp polis gelmesi için panik butonuna bastı.
Halbuki kendi evimden kendi kıyafetlerimi alıyorum.
Sırf o askerdeyken kirayı ,mobilyaları ödeyeyim diye barışmış benle.
Salonun cam kapısına vurup elini kanatıp darp raporu almış sanırım.
Suçlu durumuna düşmemek için polise gittim oda geldi.
Şikayetçi benden bende ondan.
Allah sonumu hayır etsin.
Bir arkadaş değişmeyeceğini söyleyip bundan sonra dönersen sen suçlusun demişti.
Haklıymış.
Olaylar çok taze. Şu anda bazı şeyleri göremiyorsun. Zamanla evliliğin bu demek olmadığını anlayacaksın. Bizde de böyleydi ben onun maaşını bilmiyordum bile. Boşanırken öğrendim. İşn ilginç tarafı evi terk ettiği gün nafaka ödememek için maaşını sgk da düşük göstermişti.
Evliyken evin her şeyni ben alıyordum. Onun eve hiç bir katkısı yoktu. Elektrik, su ve oğlumun etüt parası haricinde. Bunları bile laf ediyordu: Elini yıkadığın suyun parasını da ben ödüyorum diye. Benim ödediklerimin onun için bir anlamı, önemi yoktu. Söylenecek o kadar çok şey var ki ama insan anlatamıyor işte. Evlilik fedakarlık, ortak paylaşım demektir. Eder sadece bir kişi FEDA edip diğeri de bu işten KAR elde ediyorsa buna evlilik, FEDAKARLIK değil, ticaret derler.
Allah yardımcın olsun. Her şey beklenir böyle insandan. Şimdiden böyle oyunlar oynuyorsa....
Muhakkak ikili ilişkilerde hatalar iki kişide de olabilir. Anlattıklarınıza göre onun çekilmez biri olduğu görülüyor. Sizde de hatalar olabilir ancak burada çok önemli bir şey yazmışsın. "Seni suçlayıp duruyor." Gerçekten birbirini seven ve değer veren insanlar böyle bir durum olduğunda kendini suçlayıp özür diler. Karşısındakinin hatalarını görmez bile. Barışmak için bile sadece senin sözler vermeni, değişmeni bekliyor, çok komik.Teşekkür ederim yorumunuz için.
Bazen kendi kendime kaldığımda onun sözleri aklıma geliyor ama sende böyle yaptın şeklinde benmi haksızım acaba diyorum.
Kendimle çelişiyorum inanılır gibi değil.
Çevremdekileri davranışları ile ilgili inandıramıyorum.
Kendi evliliğimde böyle görünce şimdi ki evlilikler böyle herhalde diyorum artık.Olaylar çok taze. Şu anda bazı şeyleri göremiyorsun. Zamanla evliliğin bu demek olmadığını anlayacaksın. Bizde de böyleydi ben onun maaşını bilmiyordum bile. Boşanırken öğrendim. İşn ilginç tarafı evi terk ettiği gün nafaka ödememek için maaşını sgk da düşük göstermişti.
Evliyken evin her şeyni ben alıyordum. Onun eve hiç bir katkısı yoktu. Elektrik, su ve oğlumun etüt parası haricinde. Bunları bile laf ediyordu: Elini yıkadığın suyun parasını da ben ödüyorum diye. Benim ödediklerimin onun için bir anlamı, önemi yoktu. Söylenecek o kadar çok şey var ki ama insan anlatamıyor işte. Evlilik fedakarlık, ortak paylaşım demektir. Eder sadece bir kişi FEDA edip diğeri de bu işten KAR elde ediyorsa buna evlilik, FEDAKARLIK değil, ticaret derler.
Allah yardımcın olsun. Her şey beklenir böyle insandan. Şimdiden böyle oyunlar oynuyorsa....
Kendi evliliğimde böyle görünce şimdi ki evlilikler böyle herhalde diyorum artık.
Babam kesinlikle böyle biri değildir.
Anlayışlı,uyumlu,çok konuşmayan,ev işine karışmayan,baskı kurmayan,küsmeyen,kovmayan adam görmeye alışmışım ben.
Öyle bir şey oluştu ki bende kimsenin mutlu bir evlilik yaşadığına inanmıyorum artık.
aman sakın ailesinin yakınında oturmayınŞu anki durum;
Cuma günü babamın evine tatlı alıp geldi.
İkimizinde hatalı olduğunu düşündüğünü kendisinin bencil olduğunu kabul ettiğini söyledi.
Aslında huylarımızın birbirine benzediğini söyledi.
Ailemde iki inatçının kesiştiğini belirtti.
Ben ailemin yanında da eleştiriye gelemeyen biriyim.
İşime karışılmasından hoşlanmam.
Herkes gibi.
Ben gittikten sonra evde tek başına oturamamış arkadaşını çağırmış.
Gitmek istemediğimi söyledim.
Doktora gidebileceğimizi söyledi.
Kasım ayında askere gidecek.
Tek seansta çözemeyeceğimizi,bir psikologla görüştüğünü,evlilikte birbirimizi yaşayarak çözeceğimizi söylemişler anlattığına göre.
O gittikten sonra ailem şurda 2 hafta var deneyin birbirinizi aklında kalmasın bunuda yapmadım deme dedi.
Telefonuma mesaj atmış beni o eve yalnız gönderme diye.
Yalnızlıktan ve karanlıktan korkuyor.
Geceleri bağırarak uyanır genelde.
Gelip beni almasını söyledim.
Ertesi gün Maşukiye'ye gezmeye gittik.
Pazar günüde ben mutfakta bişeyler yaparken oda yemek yaptı.
Hep planı ailesinin bulunduğu şehre yerleşmekti.
Bir durum konuşması yaptık.
Oda benim gibi düşünüyor.
Şu 2 haftada beraber olup 5 ay askerde kafasını toparlamak.
Hep aklında benim istifamı alıp ailesinin yanına yerleşmek vardı.
Artık gitmek istemediğimi söyledim.
Orada ufak bir tartışmada beni yalnız bırakıp ailesinin yanına gitmesini kaldıramayacağımı söyledim.
Sesini yükseltti.
Onun ailesine saygı göstermiyorsam o nasıl gösterecekmiş.
İnsanlar km'lerce ailelerinden uzakta yaşıyolarmış
Bunu sokaktaki kime söylersem benle dalga geçermiş.
Ben işsizde olsam ona kocam deyip güvenmeliymişim.
Orda sorumlu olduğu 2 can varmış.
Oraya gidersem şu anki işim gibi bir iş olmaz.
Oturma odasında yattı.Yemek hazır yine kendini kapattın dedim.
Başım ağrıyo az sonra gelicem dedi.
Ben yedim kalkmak üzereyken tekrar söyledim az sonra dedi.
Mutfağa gelip abuk subuk bişey sordu masaya oturdu.
Ben yurtdışınada gitsem sen benimle geliceksin,ben sana bakmak zorundayım ben kovsam sen git bu ev benim demelisin dedi.
Adam sana bakmak zorunda mıyım deyip seni kasa olarak kullanıyor, sonra plan yapıyor, planlara bak ki seni işten çıkarıp ailesinin olduğu yere taşındıracak, tamamen ona bağımlı yapacak. Bir de utanmadanseni işten çıkardıktan sonra sana bakarım diyor. Bu nasıl bir çelişki.... Senden maaşını isteyen adam mı sana bakacak?...En son dün akşam benden telefonla mihri istemişti.
Benim burada yalnız kalıcağımı, vermek istemediğimi, zaten onunda kredisini ödeyeceğini,birleştirip faize koymamızın anlamsız olduğunu söyledim.
Ben senin evlenmeden önce biriktirdiğin paraya dokunamıyorum ama sana bakmak zorundamıyım dedi.
Ayın 1'inde maaş aldın 2 gündür hala ortaya çıkarmadın dedi.
En son sen beni sömürmeyemi çıktın deyip suratıma kapattı.
Halbuki ilk gün babamın bayram harçlığı olarak verdiği parayı vermek zorunda kaldım cebinde para olmadığını söylediği için.
Daha sonra küsmediğimi anlamak için saçma sapan bişeyi sebep yapıp aradı cevapladım.
Tekrar aradı sana süpriz yapıcam işten sonra ailenin yanına git çağırınca gelirsin dedi.
Ailemin yanına gittim olayları anlattım.
Sırf mihri vermem için sabahtan beri baskı uyguladığını,daha fazla orada kalmak istemediğimi söyledim.
Gerçek bir pişmanlık olsa 2. günde benden mihri maaşımı istemezdi.
Sırf kendini tutamayıp o konulara girdi.
Asıl düşündüklerini gün içinde ortaya döktü,patavatsızlığından.
Sen git Mona evine bizde senden sonra geliriz dediler.
Gittim beni çok kırdığını gün boyunca iş yerinde ağladığımı bu işin olmayacağını söyledim.
Süprizi boğazıma dizdin dedi sadece.
Açıklama bile yapamadı.
Sen benim ailemsin sana bakmak zorundayım bile diyemedi.
Kapı çaldı bizimkiler geldi.
Sakin sakin otururken Mona benden maaşımı istiyor birikim paramı istiyor biliyormusunuz diyerek eleştiriye başladı.
Bizimkilerde oğlum sen ondaki gönderdiğin mihri istemişsin napıcak bu kız sen gidince buralarda madem bizi ailesi olarak görsün,bize güvensin istemiyosun her açıdan sahipleniceksin onu dediler.
Bir anda altınlara kadar vardırdı olayı.
Annem daha fazla dayanamadı kıyafetlerini alalım gidelim dedi.
Tam almaya çalışırken almamamız için bize engel oldu.
Evde alarm sistemi vardı hırsız var diye bağırıp polis gelmesi için panik butonuna bastı.
Halbuki kendi evimden kendi kıyafetlerimi alıyorum.
Sırf o askerdeyken kirayı ,mobilyaları ödeyeyim diye barışmış benle.
Salonun cam kapısına vurup elini kanatıp darp raporu almış sanırım.
Suçlu durumuna düşmemek için polise gittim oda geldi.
Şikayetçi benden bende ondan.
Allah sonumu hayır etsin.
Bir arkadaş değişmeyeceğini söyleyip bundan sonra dönersen sen suçlusun demişti.
Haklıymış.
Ben ilk günden beri nerden evlendim senle cümlesini duydum sadece.Erkeklerin daha höt höt olduğu, kadınların her şeyi daha çok sineye çektiği dönemde bile babanız gibi bir örnekle yaşamışsınız. Şu anda inanın o örnekler daha fazla. Eşine gözü gibi bakan, seven, her sabah ve akşam iyi ki seninle evlenmişim diyen. Var bunlar. Ve kendinize haksızlık ediyorsunuz.
Ben ilk günden beri nerden evlendim senle cümlesini duydum sadece.
Bana benim hasta olduğumu bile inandırmaya çalıştı.
Yalancı olduğumu.
Ben hinliği aklımda tutabilen biri değilim.
O takılan altınların adedine kadar biliyor.
Her lafa bir cevabı var.
İnsanlar bu kadar kurnaz olmayı nerden öğrenmişler.
Ne kadar safım.
Kendimi bile savunamıyorum bazen.
Kararımı verdim.Bu kadar çok savunmak zorunda da kalmamalısın zaten. Bu adama mecbur değilsin. Yol ver gitsin. Hadi bir daha deneyelim dedin en azından sakın ama sakın yerini yurdunu değiştirme ve işini bırakma. Bu konuda bir karar verdin mi?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?