senin dediğin gibi ne olduğunu anlamamış depresif bir adam demişsin ya bunu o kadar çok isterim ki....depresif olsun ama hom.....olmasın
yaşattıgı bu konuda değil...10 yıldır süren evlilikte yaptığı şeyler....bir arkadaş ayşe armanın röportajını yazmış ...çok uzun diye okumamıştım yeni okudum ...tamamında değil ama öyle çok yerde bizi gördümki...kadınlığımdan nefret ettirdi..bütün yazdıklarımı okursanız az çok neden bizi yaktı dediğimi anlarsınız...en basitinden ona yaklaşmak istediğim sevgi istediğim her an bana karşıma bir şart çıkarıyordu ...saçma gelecek ama mesala sevgi istediğimde ''sen benim akşamları arkadaşlarımla çok çıkmama izin vermediğin için ben mutsuz oluyorum ee mutsuz oluncADA sana sevgi veremiyorum....bu sefer o şartı yerine getiriyorum haftada 2 gün çık diyorum başka sefer bu 5 keze çıkıyor...yani bana sürekli sevgi pazarlığı yaptı ..şunu yap sana sevgi verim ..yok bunu yap sana sevgi verim.....daha sayamayacağım bin türlü şey....
Tabi bunlar gibi sebepleriniz varsa olay baska bir boyut kazanir..
Eger kendi sorununun ceremesini size cektirdiyse ,kadinliginizla ilgili problemleri olduysa, o zaman konu cok daha derin, bize burda anlatmadiklarinizdan ,bizi sorumlu tutmayin derim..
Hep bu oluyor dikkat ediyorum, bir konu aciliyor esleriyle ilgili hanimlar, olayin gidisatina gore, ese cok yuklenilirse, konu sahipleri birden eslerini savunmaya basliyor..
haydaaa... bunca kotulugu yapmis sana niye savunuyorsun diyoruz... aaa ole boyle yapti ama aslinda iyi insandir diyor konu sahibi
Yada tam tersi , anlatilmayan seyler var, erkek acisindan baknca olay daha mantikli gorunuyor, ama sende bunu yapmissin bacimmm oldumu deyince, bu sefer konu sahibi esiyle lgili ama ben sunu anlatmadim, sunuda yapti, bunu anlatmadim, soylede cektirdi diye anlatiyor..
Ricam bir daha konu acacak arkadaslara, buraya yaziyorsaniz eksiksiz yazin, sonradan ekleme-cikarma olmasin, bizde yorumu ona gore yapiyoruz..
sonra bi bakiyosun hersey yilan hikayesi olmus, demin savundugun adamin, kafasini ezecek raddeye gelmisim, ben kimim , nerdeyiim, niye bu konuya yazdim ki diyorum .:44:
ama sabahtan beri okuyorum sizlerin yazdıklarını ve netten buna benzer şeyleri....içim kanaya acıya anlıyorum ki bizim evliliğimizde baştan beri demekki sorun buymuş...doğru söylüyordur belki kendi bile anlamamıştır yeni çözmüştür kendini....ama şimdi bu sorun tüm yaşadıklarımızı açıklıyor....gerdek gecesi bile uykum var yorgunum demesini ...benimle sohbet etmeye doymayan adamın neden iş ilişkiye geldiğinde depresif olduğunu....vs vs
Hepimizin başından olaylar geçiyor , belki sizinkinden farklı ama akılsız fikirsiz olduğumuzdan değil.
Hayat işte nereden ne çıkacağı belli olmuyor.
Doktora giderken ne gibi bir şikayetle gittiniz ?
Depresyon , ailevi problemler vs.
Siz ne anlattıysanız doktor ona göre değerlendirir!
O da müneccim değil kocanızın eşcinsel olduğunu anlasın .
Yüceltme olayına gelince hiç bir doktorun bir karı kocaya böyle laflar sarf edeceğine inanmıyorum.
Bir çift problemlerine halletmeye gelmiş , birine övgüler savurup diğeri yerin dibine sokup aralarınızı daha beter bozmak isteyeceğini hiç sanmam !
allahım ne yazacağımı bile bilmiyorum ...tek bildiğim kafayı yemek üzere olduğum ve bunu kimseyle paylaşamam....ablama ve görümceme söyledim ...ablam ne var yani demezmi????onun ne hissettiği değil ne yaşadığı önemliymiş yani bir erkeğe bişey hissetmesi önemli değilmiş hem bir erkekle bişey yaşasa ne olurmuş çocuğumun babasıymış şşşşş...yıllardır yani ta biz evlenmeden problemleri vardı bana hep depresyon diyordu ...bende ne yapim başta insanlık hali depresyon yaşıyor destek olim dedim sonrasında çocuğumun babsı bu ilişki için onun için mücadele edim dedim ...diye diye 10 yıl geçti ben depresyonlar yaşadım ama her seferinde topladım kendimi çocuğum için...ama birkaç aydır hipnoz cd leri felan dinliyor sözde depresyondan çıkmak için ama kafayı iyice yedi ve bana ısrarla bir hipnozcuya gitmek istediğini söyledi ben izin vermedim delimisin o zaman bir psikiyatriste gidelim dedim bu cd ler senin kafanı iyice karıştırdı izin vermem dedim....ve bana doktorların yardımcı olamayacagını onun kafasındaki pisliğin çözümünün hipnozdan geçtiğini söyledi...ben homoseksüelim bunu beynimden sadece hipnoz siler dedi ben şok oldum ve saçmalama senin tek problemin şımarık kaprisli bencil bir çocuk olman dedim ....lisedeyken tanıdığım homoseksüel bir çocuk vardı hiçte senin gibi merhametsiz bencil agresif değildi dedim ve aldığım cevap beni birkez daha şok etti ''o çocuk seçimini yaşıyor ondan mutlu kendini olduğu gibi kabul etmiş bense yaşayamadığım için çatışmalar yaşıyorum dedi....benim tepkimi görünce yok öyle bişey sadece sen hipnoza izin veresin diye yaptım dedi...ama ben evden çıkardım onu yüzünü bile görmeye katlanamıyorum bana çektirdiği onca şeyi yuttum çocuğum için ama yenilir yutulur bişey değil....onu görünce midem kalkıyor...
öncelikle yaşadığınız şok çok normal olmakla birlikte bence eşiniz kendince çok büyük bir adım atmış.
durumdan rahatsız olduğunu dile getirmiş ve hatta hipnoz olup bu durumu atlatmayı kendi dile getirmiş.
bu bir erkek için çok çok önemli bence.
siz yakalamış olsaydınız ve o size bunları sunsaydı "tmm" dicem ama siz hiç bir şey sezmezken o size açılmış..
bence ikinizin birden terapi alması gerekir.
kabullenmek ve adım atmak zor olsa da bence bunları aşacaksınız.
senin yaşadığın hastalık şüphesi ile ilgili eşinin tepkilerine gelince.
erkekler maalesef duygularını bu konuda çok açık ve net dile getiremiyolar.
hatta kimi zaman o kadar gizliyorlar ki duygularını, size olan sevgilerinden bile şüphe ediyorsunuz.
önemsenmediğinizi, hayatınızın eşiniz için değerli olmadığını düşünüyorsunuz.
tırnağı kırılsa sizin içinizin acıdığı eşiniz bu kadar ciddi bir hastalıkta 10 doktor randevunuzun ancak 2-3 üne geliyor.
kemoterapi alıyorsunuz, geceleriniz gündüzleriniz wc lerde geçiyor, yemek yiyemiyorsunuz, saçlarınız dökülüyor o ise size çilek taşıyor. "dalga mı geçiyor" diyorsunuz?
"ben bunları haketmedim, bir nasılsın, ilacını aldın mı? yı bile çok görüyor bana, yazıklar olsun verdiğim emeklere, senelerime" diye içiniz içinizi kemiriyor.
taa ki bir gün sizin uyuduğunuzu zannederken eşinizin kabak kafanızı elleriyle ısıtmaya çalıştığını farkedene kadar.
gözünüzü açıyorsunuz, kıpkırmızı gözlerle size bakıyor.
hiç bir şey demenize gerek yok. ne sizin ne eşinizin. gözlerinden anlıyorsunuz.
sizin hastalığınızı sizden iyi biliyor, sizden iyi takip ediyor.
ama sizin bu hastalıkla savaşmanız için güçlü olmanız gerektiğini biliyor ve sizinle ah ah vah vah yapacağına İNKAR ederek sizde savaş çanları çaldırıyor.
inadına tutunun hayata, günlerinizi hastalığınızla değil başka konulara kafa yorarak geçirin diye.
nerden mi biliyorum?
biliyorum işte.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?