Şoktayım, 10 yıllık evlilikten sonra kocam eşcinsel ........

oradaki hayat bir süre sonra çekilmez oldu ...bizde mutsuz o da mutsuz ...biz onsuz olduğumuz için ...o ise arkadaşlar beni seviyormu acaba sevmiyormu diye....orda birde arkadaşı vardı ona bağımlılığı benim çok garibime gidiyordu varsa yoksa oadam...bize tercih eder hale geldi....bazen diyordum adam karını boşa derse boşarsın öl dese ölürsün bu nasıl bir düşkünlük diye.....
sonra ordan ayrıldık....başka bir şehre gittik...bu sefer tamam dedim artık mutlu olacaz depresyon felan bana vız gelir ben ona destek olurum yeterki o arkadaş gurubu olmasın(arkadaş gurubu da hepsi maço tipler ..karılarına hiç hesap vermeyen canları istediği gibi gezen eğlenen dindar geçinen ama dinle alakası olmayan bir grup...karıları hepsi depresyonda olan bir grub)
 


tatlım benim çalıştığım hastaneye de bir sürü danışanım geliyor ve ben hiç birine eşin seni çok şımartmış vs gibi konuşmalarda bulunmuyorum. bir kere etik değil. insanlara yardımcı olmaya çalışan insanlarız bizler ve hiçbir meslektaşımın da bu şekilde konuşacağını sanmıyorum. haaa diyorsan ki konuşuyorlar; o zaman ben bu işi bilmiyorum derim!
 
neyse bu arda zaten tüm hayatımız bitti...yine tek paylaşımımız onun problemlerne (bu arada kendine sosyal fobi tanısı koydu) çözüm bulmak için yaptığımız konuşmalar bir nevi terapi yapıyorum ''sen yaparsın sen edersin niye komplekslerin var..bak yanındayım.....''ama bu arada bende bir insanım bende bir kadınım benimde ilgiye sevgiye sana ihtiyacım var diyorum tabi hemen haklısın diyor değişecem diyor ama hep aynı ....sonra ilişki yok ben istediğimde sanki dünyanın en kötü şeyini istemişim gibi davranıyor ben kendimden kadınlığımdan nefret etmeye başladımm...acaba ben mi yetersiz bir kadınım da ondan mı bana karşı böyle demeye başladım....kendime baktım ettim giyindim süslendim olmadı bizimki farkımda bile değil....ve en sonunda umutu kestim bir karar aldım önümde iki seçenek ya benim hayatım diyecek çekip gidecem yeni bir hayat kuracaktım ya da çocuğumun hayatı diyip çocuğum mutlu maddi manevi rahat babasının yanında yaşasın diye kendimi feda edecektim ....Tabi ki çocuğum dedim ve kalıp direnmeye başladım
 
tabi bu arada bir yerlerden attı geçen sene rahim kanseri şüphesi ameliyatlar vs....bir kaç ay öncede yumurtalık kanseri şüphesi....ve ben şu anda kendi sağlığımla uğraşıyor olmam lazımken onun şsaçmalıklarıyla uğraşıyorum.....o destek olması gerekirken daha 2 ay önce bana bişey olursa çocuğum ne olacak korkuyorum diyorum o bana ne olcak ha 30 unda ha60 ında ölüm borcumuz diyor ben çocuğumun derdindeyim o ne diyor bana....bari çocuk büyüyene kadar evlenme yemin et diyorum gayri ihtiyari yemin edip arkasından tövbe getiriyor.....ben tüm bunlara ragmen kendime şunu diyorum ''madem hayatımı çocuğuma adadım o zaman onu bu hayatta yalnız bırakmayacagım çocuk kardeş istiyor gerekirse (normal ilişkimiz yok denecek ayda 1 en fazla2o da kavga dövüş ya)tüp bebek yapalım önerisiyle ona gidiyorum.....ve sonra yaşananlar ilk mesajda yazıyor...bölük börçük diyen arkadaşlar eğer şu son yazdığım nişanlılık mesajından itibaren bu mesaja kadar okurlarsa ve ilk mesajı okurlarsa biraz konuyu anlayacaklar....aslında daha çok olay yaşandı ama artık yazmak bile istemiyorum tekrar tekrar bu olayları kendime yaşatıyorum içim acıyor....
 
o danışanım diyen arkadaş sana yalan borcummu var niye olmayan bişeyi oldu diyim bana bu durumda faydası neki????rica ediyorum mesajlarımı baştan oku sen.....niye böyle bişey yazim madalyamı takacan .....ister inan ister inanma ne diyim ....seçim senin...artık seçimlere saygı duyan biri oldumya kocamın bile seçimini saygıyla karşılıyorsam sana ne diyebilirim ...bu arada o kişi bir psikoloğ değil psikiyatrist....adıda oğuz berksun ankarada.....adam dediki madem sana bunları yaşatıyor ki kendiside seni onaylıyor evet bunları yaptım karıma ama onu çok seviyorum diyor o zaman sen şımarıksın dedi banada şımarmışsın dedi biz ona evlilik problemleri için gitmiştik
 
Senin bir mesajını okuduktan sonra biz yani ben kendi adıma şöyle algıladım;

"Adam depresyon geciriyor. Belki eşcinsel olduğunu kabul etmiyor ya da değişmek istiyor. Kadına acılıyor. Yardım alalım ben kötüyüm, eşcinselim diyor. Kadın da tü kaka deyip, evden kovuyor"

Yaşadıkların ağır şeyler. Dışarıdan bakılınca sanki klasik erkek davranışları gibi gelebilir ama altında yatan sebepler cok farklıymış.

Senin kendini sorgulaman lazım. Tercihleri farklı olan bir adamla sırf evladının mutluluğu için yaşamaya devam edecek misin?

Off çok zor bi durum.
 
Merhaba,

Çok sinirlisiniz. Öncelikle biraz sakin olun. Duygu Asena'nın paramparça isimli bir kitabı var okumanızı tavsiye ederim. Erkekler küçük bir çocukken ilk yaşadığı cinsel haz hangi cinsle ise eğilimi o yönde oluyor. Yani çocukken yaşanılan bir taciz durumu veya arkadaşlarla oynanan evcilik oyunu gibi. Belli ki eşiniz bu duygudan utanıyor ve kurtulmak için çabalıyor. Günlerdir hipnoz ile ilgili araştırma yapması bunu gösteriyor. Siz de yıpranmış,hak etmediğiniz şeyler yaşamışsınız. Ancak yaşananları geri sarmak mümkün mü? Elbette değil. O halde gerçekten bir hipnoz seansı deneseniz,eşinize destek olsanız? Belki herşey daha farklı olur. Belki herkes gibi normal bir evliliğe kavuşursunuz. Elbette hariçten gazel okumak kolaydır ancak biraz sakin olup yazdıklarımı düşünmenizi öneririm. Çünkü bu durum her zaman bireyin elinde olmuyor. O da acı çekiyor. İkinize de yazık!..

Sevgiler..
 
Son düzenleme:
bu dünyazdığım ilk yazı
 

konuştum onunla .......
 

doktora birlikte gitmeyide teklif ettim ama benim bişeyim yok sadece hipnoza izin ver diye öyle dedim diyor....
 
Bu konuda ( eşcinsellik) her hangi bir bilgi birikimim ve eğitimim yok ama nacizane tavsiyelerde bulunmak isterim.

Yazdıklarınızı baştan sona okudum ve eşinizin gerçekten söylediği gibi cinsel eğiliminin farklı olduğunu ve yıllardır bununla mücadele etmiş olduğunu düşünüyorum. Bekarken mücadele etmiş, başaramayınca nişanlanmış sizinle. Sizi de insan olarak sevmiş ve yakınında olmanızı istemiş. Evlilik işi ciddiye binince bunalımlar nüksetmiş, başaramayacağını düşünmüş. Sizi terketmeye ( tamamen yalnız kalmaktan korktuğu için) cesaret edememiş, sizin kafanızda soru işaretleri oluşturarak sizin terketmenizi istemiş. Siz de o aşamada onu sevmiş olduğunuz için, tabi onun barışma çabaları da çok içten olduğu için onu terkedememişsiniz. Yıllar bu şekilde kısır döngüde geçip gitmiş ama artık eşinizin sabrı tükenmiş.

Şu aşamadan sonra eşinizle ayrılmanız durumunda çocuğunuzun çok da mağdur olmayacağını düşünüyorum. Eşiniz sizinle sosyal ilişkilerini normal tutmak için çabalayacaktır. Bu arada da bi şekilde kendi tercihini yaşayabilme özgürlüğü bulacaktır. Siz de zoraki bir ilişkiden çıkıp, kendi sağlığınıza ve çocuğunuza konsantre olabilirsiniz.

Rabbim hastalığınıza şifa ve hakkınızda hayırlısını versin inşallah. Ama bence yollarınızı dostça ayırmanız en doğrusu gibi görünüyor.

Tekrar hakkınızda hayırlısı olsun inşllh...
 
Ben ctesi doktora gidecem sende gel problemlerin için çözüm bullalım dedim ..artık biz olamaz ama çocuğumun babasısın dedim hayır dedi problemim yok dedi ne bilim artık kendimi toplamalıyım çocuğum için...çünkü ben diye birşey yok artık hayalkırıklıkları travmalar.....bir hiç uğruna tüketilen bir yaşam.....o zaman istedi ve ablasına gitti ...hom....problemim yok ama özgüvensizlik ve yetersizlik duygularım var sen hayatıma ışık tuttun allah razı olsun iyileşip gelecem dedi....ama ben bilmiyorum artık bu düşünceyle bir daha ona kocam diyebilirmiyim????her afedersiniz ama yatağına girdiğim zaman acaba beni istemiyormu bir erkeğimi arzuluyor diye aklımdan geçmez mi????o ne yaptıysa yaptı geçmişi kafamdam silip iyi olmaya çalışacam çocuğum için o isterse bu travmam geçtikten sonra o gücü hissedersem o nada yardımcı olmaya hipnoz ne gerekiyorsa yapmaya çalışırım...ama şimdi değil...şu anda benim ciddi desteğe ihtiyacım var....
 
Bu arada asla bir eş olarak değil......bir dost olarak yardımcı olrum olursam kendime yeterince kötülük yaptım ...kendimi biraz daha zorlarsam çocuğum babasız değil annesizde kalcak çünkü çıldıracam
 

Canım sen zor bir hastalık riski taşıyorsun ki inşallah öyle bir şey çıkmaz. ( Rabbim seni evladına bağışlasın inşallah) Morale çok ama çok ihtiyacın var. Önce bir sakinleş. Bak minik evladın sana muhtaç. Hiç kimse senin gibi bakamaz ona. İmtihan dünyasındayız. Allah her şeyi bir arada vermiyor işte. Şu aşamada kendi sağlığına odaklan ve eşinin de böyle duygular içerisinde olmak istemeyeceğini düşün. Serbest bırak biraz kendini.

Sende yılların sorunlarının birikimi var ve önce kendi psikolojin için çabala bence.
 

öyle deme kuzum ya sen güçlü bir kadınsın.. senin direayetin sana da yeter, kocana da, evladına da..
 
of okuyorum okuyorum , o kadar zorki ne denir dünden beri düşünüyorum bulamadım. Allah yardımcınız olsun. insanız herşey herkesin başına gelebilir, ama bu çok çok kötü. rabbim kimsenin başına vermesin. kendimi yerinize koymaya çalışıyorum; korkunç bi şey bu, düşüncesi , şakası bile korkunç. siz kendiniz için bi doktora gidin en kısa zamanda hatta ikna edebilirsiniz eşinizle birlikte gidin. bu bi hastalık değil tedavi edilemez evet ama en azından içinizi rahatlatırsınız, belki birbirinize karşı daha anlayışlı davranabilirsiniz. an azından gerçekten böyle bi durum varsa en az hasarla bu durumu kabullenmeyi öğrenirsiniz. biz ne söylersek söyleyelim boş. bi uzman size daha çok yardımcı olacaktır mutlaka. rabbim yardımcınız olsun.
 
yazacaklarım ortaokul, lise ve üniversitede en yakın arkadaşımın yaşadıklarıdır. dolayısıyla ben de bir kısmına şahit oldum.

arkadaşımla aynı şehirde üniv kazandık, aynı evde kaldık. son yılımızda, okulun son döneminde arkadaşım aşık olduğunu söyledi. tipik aşk halleri, gözü kimseyi görmüyor, kulağı kimseyi duymuyordu. beni sevgilisyle tanıştırdı. ilk tanıştığım erkeklerin genelde ellerine, tırnaklarına bakarım. ilk dikkatimi çeken inanılmaz bakımlı, manikürlü tırnaklarıydı. neyse çok titiz herhalde dedim üzerinde durmadım.

bir kaç görüşmeden sonra adamda bazı farklılıklar olduğunu sezdim ama adını bir türlü koyamadım. görünüm tam bir erkek. konuşma şekli de öyle. ama düşünceleri, olaylara bakışı, olayları çözüm şekli kadın gibiydi. sanki bizden yaşça büyük bir abla. adeta bir tasarımcı gibi, kıyafetlerimiz konusunda fikirler veriyor ve bizi eleştiriyordu. mesleği elektronik mühendisliği. demek istediğim mesleğiyle de alakalı değil. biraz garipsesem de herhalde hobisi dedim. bu arada arkadaşımı ailesi istedi, söz, nişan hepsi oldu. nikah tarihi alındı. bıunların hepsi 2.5 ayda gerçekleşti.

bir gün yine o ve arkadaşımla bulışacağız. arkadaşım evden ben okuldan gidicem. erken gitmişim adam da gelmiş. yarım saat kadar beraber oturduk. o arada yan masaya çok yakışıklı, çok düzgün fizikli iki öğrenci geldi. bu sanki bir anlık boşlukla, kumral olanın pazularına bakar mısın ne kadar etkileyici dediben efendim? deyince güldü düğüne kadar kas yapmalıyım benimkinin gözü bunlara takılmasın dedi espiriye vurdu. ama ben o farklılığın homoseksüellikle alakalı olduğunu o an düşündüm!

gecelerce uyku uyuyamadım. en yakın arkadaşım göz göre göre kendini yakacaktı. nasıl söyleyeceğimi bilemedim. sonra bir gece gözümü kararttım. arkadaşımla sohbet esnasında, evlilik için sanki biraz acele ediyorsun gibime geliyor dedim. biraz daha düşünsen, biraz daha zaman geçsei ayakların biraz yere inse falan dedim. arkadaşım tabi neden diye sordu. ıkına sıkına düşüncelerimi söyledim. arkadaşım çıldırdıo an beni onları kıskanmakla suçladı. hatta daha ileri gitti, nişanlısına göz koyduğumu bile söyledi o gece beni evden kovdune yaptıysam da görüşmek istemedi. koptuk gitti.

ben bunalıma girdim. neyse düğün günü arkadaşıma mesaj attım. dediğm ki, seni çok seviyorum, inşallah ben yanılmışımdır çok mutlu olursun mutlu olup beni affedersin. affetmesen de ben senin mutluluğunla mutlu olacağım yazdım. arkadaşım hiç cevap yazmadı.

aradan yıllar geçti. ben farklı bir şehire gelin geldim. onların bu arada bir bebekleri olmuş, benim de oldu. bir gün telefonum çaldı. arkadaşımben onun sesini duyunca şoka girdim. ağlıyorum, gülüyorum, çığlık atıyorum. o arada beni affettin mi diye sordum. o ağlamaya başladı. sana gelebilir miyim, beni misafir edebilir misin dedi. ben de tabi ki dedim. ama çok mutluydum.

neyse bebeğini alıp bana geldi. bana kocasının gerçekten homoseksüel olduğunu anlattı. evlendikleri gece ve sonrasındaki ilk iki hafta uyumak istediğini, cinselliği ancak kendi zoruyla 3 yıl içinde bir kaç kere yaşadıklarını, tensel temaslardan hiç hoşlanmadığını, ama saatlerce iki arkadaş gibi sohbet edebildiklerini vs anlattı. arkadaşımın kabul etmesi kocasını bir gün evde kendi dantelli iç çamaşırlarını giymiş vaziyette dolanırken yakalamasıyla olmuş.

arkadaşım çok büyük bir travma yaşıyordu, perişan haldeydi. baktım ki ben ona yardım edemiyorum k.validemin tavsiye ettiği bir psikiyatra gittik. önce arkadaşımı yalnız aldı. sonra olayları az çok bilen bir kişi olarak beni de aldı.

konuşmanın sonunda söylediği şeyler özetle şunlar:

hemcinsine ilgi duyan erkeklerin yarıdan fazlası sanılanın aksine hemcinsleriyle fiili ilişki yaşamazlar. buna en büyük etken sahip oldukları ahlaki ve dini değerlerdir. bir kısmı da toplumsal baskıdan çekindikleri için yaşamazlar. bu durumdan kurtulmak isteyenlerin en önce baş vurdukları şey,karşı cinsle ilişki kurma çabaları ve evliliktir. ardından hemen çocuk sahibi olmak isterler. çok iyi insan olabilirler, nazik, şefkatli, yatak dışında evine, karısına, çocuğuna çok ilgili de olabilirler. ama temas söz konusu olduğunda depresifleşirler, bu isteklere cevap vermek istemediklerinden karısını ona ilgi göstermemekle, anlayışsız olmakla suçlarlar. kadınlar da genelde kendilerini suçlu hissederler. eşcinsellikleri bir şekilde karısı tarafından anlaşıldığında bazıları saldırganlaşabilir, bazıları inkar yoluna gider, nadiren de kabul ederler.

eğer evliliği sürdürme kararı alırsanız size ancak kocanızla birlikte gelirseniz yardımcı olabilirm. ama zannetmeyin ki terapiler eşinizi normal bir erkeğe çevirecek ve siz normal karı-kocalar gibi bir evlilik yaşayacaksınız. sadece bu durumu kabullenmenize, ondan tiksinmemenize, aşağılamamanıza yardımcı olabilirim. ilişkiniz iki ev arkadaşı olarak devam eder.

ayrılmayı tercih ederseniz, ben size ve kocanıza ayrı ayrı yardım edebilirim. çocuğunuzla ilgili konularda da bazen birlikte konuşabiliriz dedi.

arkadaşım bunun sebebi ne olabilir diye sordu. psikaytr da çok fazla sebebi olabilir. çocukken uğranmış olabilen cinsel tacizden tutun da, ergenlik döneminde yanlış arkadaşlar, merak vs. ergenlikte böyle eğilimleri anneler babalar farkedip, kabullenip çocuklarını bizlere getirdiklerinde çocuğun olması gereken cinsel kimliğini kazanmasına yardımda çok başarılı oluyoruz. eğer ortada taciz varsa yine başarılı olabiliyoruz. ama aileler bunu farketse bile genelde kabullenmezler, yok sayarlar ve üstünü örterler. çocukları fiili ilişki yaşamaya başlarsa ya da davranışları giderek kadınsallaşırsa o zaman sa genelde evlatlıktan reddetme yoluna giderler. eğer kişi bunu gizleyebilirse, hayatı dışarıdan normal gibi görünür. ancak kendini kamufle etmek için evlilik yaparsa sizdeki gibi ortaya çıkabilir. o zaman da her iki tarafa verecekleri karara göre, ya birlikte, ya tek tek yardımcı olunur. ama biliniz ki geçmez dedi.

arkadaşım önce insanlara ne diyeceğim çekincesiyle evliliğini devam etmeyi düşündü. sonradan ben buna katlanamam deyip ayrılma kararı aldı. bu travmayı atlatması da 2 yılını aldı. şu anda boşanmış durumdalar. arkadaşımve kocası ayrılma sebeplerini aileleri dahil kimseyle paylaşmadı. ex kocası ara sıra oğullarını görüyor.

konu sahibi arkadaşım, sorununuzu dün çok üzülerek okudum. yaşadığınız travmayı çok iyi anlıyorum. bazı arkadaşlar size eşinize sırt döndüğünüzü söyleyip vicdansızlıkla suçlamışlar. hepsine kulak tıkayın. kimse yaşamadan bir konu hakkında fikir, duygu sahibi olamaz. siz insansınız, elbette duygu yoğunluğu yaşayacaksınız. kendinizi lütfen suçlu hissetmeyin, hissettirmelerine izin vermeyin.

bu yorumu size yazmadan önce arkadaşımı arayıp izin aldım. öyle paylaşıyorum.

umarım sizin ve çocuğunuz için en doğru kararı verirsiniz, kendinizi toparlarsınız.

allah yardımcınız olsun canım
 
umudum yok saol yazın için okudum.....onda böyle şeyler hiç görmedim hani iç çamaşırı erkeklere bakması vs.... o evet yakışıklı dikkat çeken bir tip ama öyle bakımlı falan değil....tam tersi ben kızardım kendine biraz bak özen göster öyle şeylere yoğunlaş boşver kafanı değresyona takmayı derdim...hani ne bilim biz kadınlar canımız sıkıldığında kalkar giyinir kendimize bakarsak kendimizi iyi hissederiz ya...ama o tam tersi tırnaklarını kesmesini bile ben söylerim,giyimine öyle çok dikkat etmez,bir erkek için güzel şeyler söylediğini hiç duymadım fiziksel anlamda...ha arkadaşları için derdi şu çok entellektüel şu bilmem karizmatik ama fiziksel değil....karekter olarak değerlendirir ve sonra kendisinin öyle olmadığını düşündüğünü söyleyerek kendini eleştirirdi bende yetersizlik özgüvensizlik var derdi ve bende o yönde ona destek olmaya çalışır hayır sen çok karizmatiksin herkes seni çok beğeniyor derdim ki öyle ailem sülalem de hastalarıda onu tanıyan herkes tapar dört dörtlük görür onu...ama o hep kendini yetersiz görür...
neye inanmak istiyorum biliyormusun ;''senden izin almak için çocukça saçmaladım sen o kadar anlayışlısın ki sana o kadar güveniyorum ki buna bile kızmayacağını hipnoza izin vereceğini düşünerek bunu tamamen çocukça bir hareketle yaptım ''diyor ya buna inanmak istiyorum senin bu yazdıklarını görünce bir yanım diyorki evet senin kocanın ciddi problemleri var ama bu problem hom....değil....ama diğer yanım gerçeklerden kaçıyorsun bunlar uymuyor ama yıllardır yaşadıkların bu tezi destekliyor kendini kandırma bari bu sefer aptallık yapıp kendini ona inanmaya zorlayıp iyice çıldırmadan zararın neresinden dönersen kardır diyor.....
 
bide hep içimde çok yoğun utanç ve suçluluk duygusu var derdi ...ben anlamazdım insan neden kendinden utanır diye demek bundanmış....
 

elbette kocanızı ve yaşadıklarınızı en iyi siz bilirsiniz. eş cinsellik problemi var ya da yok, bunu da en iyi siz bilirsiniz. ama dışarıdan bir gözle, eşinizin çok ciddi sorunları var diyebiliyorum. siz onun sadece dostu değilsiniz, siz onun dosttan önce eşisiniz. böyle bir talep hadi normal diyelim ama gerekçesi çocukça değil bana göre. ruh sağlığı pek yerinde olmayan bir adamın sergilediği uçta bir davranış şekli.

bence derhal profesyonel yardım alma konusuna odaklanın. sorun ne olursa olsun asla sizin yardımınızla, desteğinizle aşılabilecek bir sorun değil. size ancak bunu söyleyebilirim. zaten de aşamamışsınız ki, hala çırpınıyorsunuz. 10 yılınız sarsıntılarla, çalkantılarla, çok da sağlıklı olmayan bir evlilikle geçmiş. bir 1o yılınızın, yıllarınızın bu şekilde geçmesine razı olmayın. konunun üzerine gidin. yok saymayın, üstünü örtmeyin.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…