su siralar catlatma ignesi olup bayramdan once test yapacak arkadaslar birlikte bekleyellimmi :)

Oda olmadı onun etkısı en az 3 ayda gecıyor birde bizimki şans ya 12 ayda gecmez iki tane kullandıgımız hap :)) bence takvım yontemi olsun günleri karıstıralım :))
bende okudum onu bir forumda bi kız yazmış ama nekadar doğru oda tartışılır aşılamada sperm yıkama işlemindede ona benzer bir sıvı kullanılıyomuş bakalım inş gerek kalmaz kullanmaya ama kullanıcam gibi
 
Ama bildiğim kadarı ile aşılamada sağlıklı spermleri seçip gönderiyorlar.şu da var ki o jel ile1. 2. Denemede hamile kalan da çok yani
 
yok cnm üstüme gelmiyorlarda herşeyi eleştiren bi yapıya sahipler kesin eleştiriyolardır
Birak elestirsinler, sen hic orali olma... Insanlarin agzi torba degil ki büzesin, canini síkmtigina degmez canim. Hadi üzülme bakayim.
 
Ama bildiğim kadarı ile aşılamada sağlıklı spermleri seçip gönderiyorlar.şu da var ki o jel ile1. 2. Denemede hamile kalan da çok yani
yıkama yöntemiyle evet daha hızlı olanlar ayrı bir hacimde toplanıyo ama o hızlılar içinde kafası gövdesi bozuk sağlıksız olup hızlı olanlarda varmış sanırım bizimki gidip onlarla dölleniyo:) evet cnm ya sitesine gir bak kaç kişi kalmış ya onla hamile her yöntemi denedik birde onu deneyeyim:)
 
DESIGNER27 cnm hiç üzülme bilirlerse bilsinler sen kafanı takma

Veson hadi ya ne esprilermiş onlar :) dönüp karıştırcam şimdi :)

E ebrulim bence test için birax daha bekle benim dr dioki idrarda test en erken adet gecikmesinin 5.6 günü saglıklı dio ama tabi bende beklemiorum
 
kızlar bu ne biçim iğne ya mahvetti bu ay beni ,
halen göğüs uclarım ağrıo , ve halen belim kopuo, bari şu belirtiler gecseydide daha fazla üzülmeseydim

bide size akşamki rüyamı anlatıcam ,

yatakta yatıorum rüyamda bide bakıorum elimde test çift çizgi , kalkıp oturuyorum yataga diyorumki yaa nasıl olur kanıyor nasıl cift cizgi diyorum , ağlamaya başlıyorum ve allahım diyorum kandırmasın beni nolur zaten gecikip kandırıo bide boyle kandırmasın diorum yeter diyorum olmadı iste bu ay bu neyin çift cizgisi diorum , meger o saat gercekten ağlıomusum esim uyandırdı , gercek sandım kalktım banyoya gittim test aradım geceyarısı aglaya aglaya geir yattım
 
E ebrulim bence test için birax daha bekle benim dr dioki idrarda test en erken adet gecikmesinin 5.6 günü saglıklı dio ama tabi bende beklemiorum
Tatlim doktoru aradim yarin kan testine gel dedi. Mecburmuyum yarin dedim, evet dedi yani artik kacari yok yarin mecbur gidecegim :)
 
valla gülüm yazdim yazdim sildim, ne denir ki buna. Üzüldüm... cok etkileniyoruz hepimiz ama yapacak bir sey yok Rabbimin takdiri bu. Insallah önümüzde ki ay hic ummadigin anda gelir bebegin.
 
cnm benim nasıl beynine kazımışsan artık direk rüyana girmiş
 
sağoll cnm benimmm :)


benimde herkes bilio bide ben slaak gibi saf saf söylüyorum sen hic değilse akıllılık edip söylemiyosun , sonrada olmayınca üzülüyorum işte ,
ama son 2 aydır hiç konuşmuyorum annem ve kardeşimden baska bu konuyu :) en iyisi o galiba cünkü kaynana görümce napsanda bi farklı bakıo olaya

mesela ben kaynanama ilk anlattığımda ertesi gün kızıyla ilgili konusuoduk soyle dedi : " soyluyorum kızıma da oda yapsın bak en azından sorunun yok senin dıyorum" dedi ama sorunun dedikten sonra kekeleyip saglık problemin yok dedi , yani bi nevi kusur sorun olarak göruo insanlar belki beni kırmak istememişti ama biliosun bız bu donemlerde hassas oluoruz zaten en ufak seye alınıo ınsan
bide daha hiç bişşi bilmioken kaynanam annemlerdeyken demiştiki yeni yeni modalar cıktı göbekten igneler falan dedi boyle bende ozmaaan daha ilk iğnemi olmustum o kadar içlendimki kalktım belli etmeden kaçtım eve ağladım butun gün

soylesek bir soylemesek bir baska dert cnm iş bizde bitio kafaya cok takmamak laızm ama kolyda değil
 
valla gülüm yazdim yazdim sildim, ne denir ki buna. Üzüldüm... cok etkileniyoruz hepimiz ama yapacak bir sey yok Rabbimin takdiri bu. Insallah önümüzde ki ay hic ummadigin anda gelir bebegin.

evet cnm ya bazı ay etkilenmio gibi oluoruz bazı aysa cok hırpalıo
mesela gecn ay ben olmayınca kısmet deyip gecmiştim bu ay cok etkilendim bilmiorum sebebini

amin cnm insallah

insallah sizlerde bu ay hamilelik haberini alırsınızda hep beraber seviniriz
 
haklısın cnm evet öle diolar allah allah neleri duycaz die bizim zamanımızdayken pat pat hamile kalırdık diolar
 
Hayirlisi olsun insallah gülüm, Rabbim neylerse güzel eyler, ben ondan gelecek her seye raziyim...
allah yukarda ya çoğu zaman üzülüyorum evet ama bzende şükrediyorum rabbim bizi imtihan ediyor ona yakınlaşmamızı sağlıyor herşerde binhayır vardır derler ya nekadar doğru herzman namazımın sonunda rabbim sen beni evlat hasretiyle imtihan etme diyorum
 
MUCİZE BEBEK (LER) – Asla umudunuzu yitirmemeniz için, muhteşem bir hikaye.


MUCİZE BEBEK (LER!)

Biz eşimle 2002 yılında evlendik. Yaklaşık 1sene sonra çocuk yapmaya karar verdik, 8ay sonra hamile kalamayınca doktora gitmeye karar verdik. Tahliller yapıldı ve her şey normal görünüyordu, tek sıkıntı düzensiz regl dönemleriydi, onu da ilaç tedavisiyle düzenleyecektik. Tedaviye iğnelerle başladık ve yaklaşık iki hafta sonra karnım çok şişmişti, yürümekte zorluk çekiyordum ve sancım çok fazlaydı. Eşimle hastaneye gitmeye karar verdik ve yapılan tahlillerde yumurtalıklarımın inanılmaz derecede şiştiğini gördüler. Bir hafta hastanede yattım (bu tür vakalar olabiliyor tüp bebek tedavilerinde.) Bir kaç ay dinlendikten sonra tekrar devam ettik ama yine olmadı. Tekrar dinlenmeye aldık kendimizi ve üçüncü bir deneme daha yaptık, sonuç yine başarısızdı.

Doktorumu değiştirmeye karar verdim, yeni bir doktor buldum ve tekrar baştan tahliller yapıldı. Doktorum aşılama yöntemi uygun gördü. İlk denemeden sonra yine hüsran yaşadık. Tekrar tahliller yapıldı, eşimin spermi alındı ve doktor sayısının çok düşük olduğunu ve kalitesinin kötü olduğunu söyledi ve bizi tüp bebek tedavisine yönlendirdi.

Uzun bir süre tahliller kontroller evrak doldurmakla geçti zaman. Sonunda tedaviye başladık, iğneler, kan tahlilleri, doktor kontrolleri iki hafta sürdü. O iki haftanın sonunda hastaneye yattım ve yumurtalar alındı. Sonuç, iki embriyo oluştu sadece. Bir sabah hastaneye gittik ve ikisi de yerleştirildi, sonra o uzun bekleyiş… 14 gün sonra daha laboratuvara gitmeden reglim geldi ve sonuç yine hüsrandı.

Bir kaç ay dinlendikten sonra yine aynı yoldan geçtik, yine iki embriyo toplandı ve yerleştirildi, sonuç yine hüsran…

Artık çok yıpranmaya başlamıştım, uzun bir süre daha dinlendim ve üçüncü denememizi yaptık yine 2 embriyo toplandı, yerleştirildi ama yine olmadı. O kadar çok mutsuzdum, öfkeliydim ki, her şeyi yıkıp yok etmek istiyordum. Dayanacak gücüm kalmamıştı ve son bir deneme kalmıştı (Fransada yaşıyorum ve en fazla 4 deneme imkanı veriyorlar) bu arada haziran ayındaydık.

Yaklaşık bir ay boyunca yemeden içmeden kesildim, işe de gidemiyorum. Sonra bir gün çok yakın bir arkadaşım bana geldi ve dedi ki ‘Melis biliyorum, hissediyorum hamile kalacaksın’ ondan önce de söyleyen çok olmuştu ama o gün o kadar emin konuştu ki arkadaşım, inandım. İnanmak istedim çünkü.

Temmuz ayı geçti, Ağustos sonu geldi, tekrar işe başladım ve hala reglim gelmemişti. Bir yanım, ‘Acaba olabilir mi?’diyordu ama inanamıyordum. Normal yolla mümkün değildi. O kadar çok hormon tedavileri, tüp bebek tedavileri hüsranla sonuçlanmıştı ki, bu imkansızdı. Günlerden Pazartesi, işteyim. Arkadaşımla konuşuyorum, test yapmam konusunda ısrar ediyor ama daha erken olduğunu söylüyorum. Biraz daha beklemek istedim, bir hafta kadar. Yine negatif sonuçla karşılaşmaktan korkuyordum. O akşam hiç unutmam, çalışma masanın üstünde uyuya kalmışım, hiç de adetim değildir. Sabah kalktım ve internette araştırmalar yaparken bir anda ‘Yeter!’ dedim. Sonuç ne olursa olsun öğrenmeliydim artık. Eczaneye gidip test aldım, koşarak eve geldim tuvalete girip testimi yaptım ve o anda o iki çizgi çıkıverdi. Nasıl çığlık attım!! İnanamadım… ama o kadar netti ki eşimi çağırdım, birlikte baktık, güldük, ağladık! Hemen doktorumu aradım, kan testi yaptırmamı istedi ve sabah gelmemi. Bu arada iş saatim geldi gitmem lazımdı, bir saat çalıştıktan sonra izin istedim. Testimi yaptıktan üç saat sonra aramamı dediler sonuç için, telefonda pozitif kelimesini duyduğum an havalalara uçtum! Negatifi duymaya o kadar çok alışmıştım ki… Aradan tam altı sene geçti ve bugün üç tane güzeller güzeli kızım var çok kolay hamile kalıyorum. O kadar ki, artık çevremdeki herkes dördüncüyü doğurmamdan korkuyo:))



Sevgiler,



Melis
 
bu hikayeden etkilendim evet ama en cok etkilendiğim ve okurken agladığım bu oldu.... allah bize bugünleri göstermeden yavrularımıza kavustursun insallah

Bundan tam 14 sene önce tanıştım çikolata kistiyle. Ağrılı adet sancısı şikayetiyle gittiğim doktor söyledi. “Her iki yumurtalığında da var; biri 5 cm., diğeri 6,5 cm büyüklüğünde. Ameliyat olmalısın hemen” dedi. Başka doktorlara da gittik sonra, onlarda aynı şeyi söyleyince laparoskopiyle ameliyat oldum. Şikayetim kalmamıştı artık, adet dönemlerim sorunsuzdu. 20 yaşımdaydım o zaman, bekardım, üniversite öğrencisiydim, bilmiyordum aslında nasıl büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumu… 2005 senesinde evlendim. Çocuk istemedik önceleri; gezelim, tozalım, evliliğimizin tadını çıkaralım dedik. Üç sene geçti, çocuk istemeye başladık. Hamilelik öncesi kontrol amaçlı, ameliyat olduğum doktora gittim. “Herşey normal, hiç bir sorun yok hamile kalman için; sadece çikolata kisti geçmişin olduğu için 6 ay içinde gebe kalamazsan gel” dedi. Bu arada kendisi çok ünlü bir tüp bebek profesörü. (bunu belirtmemin sebebi hava atmak değil, bu işte ince eleyip sık dokumak gerektiğini yaşadığım için). Doktordan çıktığımızda kuş gibiydik eşimle, duymak istediklerimizi söylemişti doktorumuz bize…



6 ay geçti sonra, hamile kalamıyordum. Randevumuzu alıp gittik doktorumuzun kliniğine. Rahim filmi, spermiyogram vs.. Bütün tahliller yapıldı, herşey normaldi. “Aşılama yapalım” dedi doktorumuz. “Peki” dedik. Aşılama sonrası umutla bekledik test gününü; sonuç negatif… Tekrar aşılama dedi doktorumuz. Ancak benim içimden bir ses başka bir doktora gitmemizi söylüyordu. “Nasıl olsa bir problemimiz yok, evimize yakın bir tüp bebek doktoru bulup ona gidelim” diye karar verdik eşimle.



Buraya kadar eşim de ben de durumun vahimliğinden haberimiz olmadığı için tabiri caizse “laylaylom” duk. Aman canım aşılamayla olmadı, kesin tüp bebekle olur; döllenmiş embriyoyu koyuyorlar rahime e daha ne olsun…



Randevumuzu alıp evimize yakın olan tüp bebek doktoruna gittik, yanımızda yapılan tüm tetkikleri alarak. Doktorumuz hepsini tek tek inceledikten sonra ” sizi bir muayene edeyim, sonra konuşalım ne yapacağımız hakkında” dedi. Biz eşimle hala rahatız, bir sıkıntı yok nasıl olsa(!) Muayene bitti. Doktorun odasına geçtim. “Ayşe hnm. yumurta rezerviniz çok azalmış, hemen tüp bebek tedavisi olmanız lazım. Vakit sizin için çok önemli” dedi. Şu an bunları yazarken bile kalbim yerinden çıkacakmış gibi çarpıyor. İlk kez burada öğrendik “yumurta rezervi” nin ne olduğunu. Biz eşimle şok içinde doktora, daha önce gittiğimiz doktorun anlattıklarını söyledik. Ona inanmak istiyorduk çünkü “bizim bir sorunumuz yok ki(!)”



Doktorumuz çok sakin, insan psikolojisinden anlayan bir hekimdi. Bizi orada rahatlatmaya çalıştı ve yapılması gereken tüp bebek prosedürünü anlattı. Kabul ettik sonra, yapacak birşey yoktu. Hala 1. tedavide olacağına inanıyorduk. “Döllenmiş embriyoyu koyacaklar, daha nolsun”.



İlk tedaviye başladık 2009 yılında. 4 yumurta oluştu; 2 si döllendi. Yeni çıkan kanuna göre en kaliteli olan 1 yumurta transfer edildi. (2.gün transferi). Sonuç negatif…



Doktorumuz “tekrar deneyelim, bu sefer başka ilaçlar kullanalım” dedi. Doktorumuzu seviyor ve ona güveniyorduk. Kabul ettik. Aradan 4 ay geçtikten sonra 2. Tedaviye başladık. 3 yumurta gelişti; 2’si döllendi. Sonuç, NEGATİF…



Sebep arıyorduk… Sonuçta döllenen embriyo konuluyordu, rahimde ve tüplerde bir sorun yoktu. Peki niye olmuyordu??? Cevap alamıyorduk.



Artık eşimle durumun ciddiyetini farketmeye başladık, daha profesyonel bir kurum arayışı içine girdik.



2010 yılında 3. tedaviye başlamak için gittiğimiz kurumun hocası “gebe kalma olasılığınız %10, durumunuz ciddi rezerviniz çok az” dedi. Arabaya bindiğimde hüngür hüngür ağlıyordum, bir yandan nefes alamıyordum sanki, aman Allah’ım noluyordu bana böyle? Eşim bir yandan beni sakinleştirmeye çalışıp, bir yandan telkin etmeye çalışıyordu. Ama yok olmuyordu, durduramıyordum gözyaşlarımı, %10 ne demek? Hocayı kötülüyorum sürekli, “Böyle doktor mu olur, bir de hoca olmuş ne biçim konuşuyor hastasıyla!!” Ve biz muayeneden 1 hafta sonra, adet dönemimde kendimizi hocanın yanında bulduk.. Çaresizlik böyle birşeymiş işte…Kendisi yoğun olduğu için ekibindeki doktorlar ilgileniyor, ancak kendisi tüm hastalarına vakıf hepsinden haberdar…



3. tedavi 3 yumurta oluştu, 1 tane transfer, sonuç negatif…

Tükenmişlik, umutsuzluk başlamıştı artık. Çok zor bir sürecin içindeydik. Etrafımda çocuklarından şikayet eden anne-babaları gördükçe hepsine karşı hırslanıyordum! Neler çekiyorduk biz çocuk sahibi olabilmek için, ama şunlara bak… Pat diye olmuş çocukları, bir de şikayet ediyorlar! Delirmemek elde değil! Sonra bir baktım yalnızlaşmaya başladım, kimse anlamıyordu beni. “Kafana takıyorsun ondan olmuyor, bak bizim Fatma hnm.ın gelinine, onunda olmadı sonra bıraktı tedaviyi olmayacağını kabullendi hemen o ay hamile kaldı. Sen çok takıyorsun kafana ondan olmuyor”. Teşhis buydu “kafaya takmaktan olmuyor”.

Sonra anlatamaz oldum kimseye içimdeki acıyı, benim yüzümden kimse üzülmesin istiyordum. “İyiyim ben, üzülmüyorum. Nice insanlar var yumurtası yok, spermi yok. Şükür biz de ikisi de var, az olsun var ya” diyip teselli ediyordum kendimi, güçlü durmaya çalışıyordum. Tek konuştuğum hüznümü, acımı, yalnızlığımı, çaresizliğimi paylaştığım EŞİM di… Kendimi eksik hissettiğim dönemler oldu çoğu zaman, rezervim azdı çünkü anne olamıyordum. Eşim bir gün bana “Ömrümün sonuna kadar çocuğumuz olmasa da ben mutluyum seninle, lütfen üzülme ne gerekiyorsa yapıyoruz, yapacağız da, olacak çocuğumuz” dedi. O an ki duygularımı anlatamam.. Allah’a sığınmaya başladım sonra, hep dua halindeydim. Çok bunaldığımda onunla konuşup ağlıyordum “Allah’ım nolur nasip et, hayırlı bir evlat Rabbim nasip et”



4. Tedavi için yine aynı kurumdaydık, bu sefer ekipten başka bir doktorun beni takip etmesini istedim. Diğer doktora ısınamamıştım çünkü. (O anki ruh hlimden olsa gerek, her şey bana batıyordu.) Yeni doktorumuz tetkiklere, yapılan işlemlere baktı ve “ofishisteroskopi” önerdi. Rahime bakalım acaba bir anomali mi var, sonuçta tamam rezerv az ama döllenme oluyor, kalite de çok düşük değil. Neden tutunmuyor? Rahimde bir problem olabilir dedi. Işlem yapıldı, rahimde sorun yok.

Bu arada tedavilerin yapıldığı dönemlerde çalışıyorum; psikoloğum. Negatif sonuçları çalıştığım kurumda öğreniyor, ağlıyor ağlıyor sonra gözyaşlarımı silip terapi seansına giriyordum. İçimdeki tarifi imkansız acıyı bastırmaya çalışıp, karşımdaki insanın sıkıntısına derman olmaya çalışıyorum. “Aman hocam bu çocuklar beni deli ediyor; yemek yemiyorlar, uyumuyorlar, beni dinlemiyorlar. Ben de dövüyorum”. Ah ben doğmamış yavrumun saçının teline kurban olmuşken, bazı yerlerde böyle sıkıntılarda vardı tabi. Olabilir. Yaşamayan bilemez. Belki ben de “pat” diye hamile kalsaydım bilemezdim, Rabbimin nasıl bir lütfu olduğunu sahip olduğumuz herşeyin…



4. tedavinin sonucunun sabahı işe gelmeden tahlil için hastaneye uğrayıp kan verdim. İşe geldim, hastalar beni bekliyor. Öğle arası gidip hastaneye sonucumu aldım. Zarfı açamıyorum. Yürüyorum işe doğru. Zarfı hala açmadım. Kalbim deli gibi çarpıyor, dilim kuruyor. Sonra dayanamayıp açtım zarfı. O da ne sonuç 78!!! Yehuuu gebeyim aman Allah’ım inanamıyorum. Ayaklarım yerden kesildi, uçarak geldim işyerime. Arkadaşlarıma sarıldım ağlıyorum hüngür hüngür, bu sefer sevinçten. Hep birlikte ağladık. Eşimi aradım hemen, nasıl mutluyum…



Hemen çıktım dışarıda güzel bir restorana gidip öğle yemeği yedim; ben artık gebeyim iyi bakmalıyım yavruma… Sonra tel. geldi eşimden, doktorumuzla görüşüp sonucu bildirmiş. Doktorumuz pek sevinememiş, sesi biraz tedirgin “evet gebelik var ancak 75 çok düşük bir değer. Kimyasal gebelik olabilir, 2 gün sonra tekrar test yaptırın, sonucun 2 katına çıkması lazım. Eğer çıkmaz ve değer düşerse maalesef bu gebelik olmuyor.” demiş. Nasıl yani, ne kimyasal gebeliği, bu da nereden çıktı Allah’ım.. Ve tekrar yaptırdığım 2. Test sonucu 38 çıktı.. Doktorumuzun dediği doğru çıktı; kimyasal gebelik. Evet gebelik oluşmuş, ancak gelişimi durmuş. Artık iyice yıpranmıştık. Hem maddi hem manevi çok zor günler yaşıyorduk. Sadece eşim ve birkaç iş arkadaşımla konuşuyordum sıkıntılarımı. Ama en çok eşimle… Beni sadece onun anladığını düşünüyordum.



Yıl 2012 oldu, 5. tedaviye başlayacaktık. Bu kadar olumsuzluğa rağmen hiç umudumu kaybetmedim. Allah “ol” derse olur diyordum. Bak Hz. Meryem’e, eşi olmadan hamile kalmış Hz. İsa’ya, demek ki her şey Allah’ın takdirinde.. Ben hiç kesmedim umudumu Allah’tan. Dua halindeydim hep. Bazı günler eşimle de kavgalarımız oluyordu. O da haklı bir yandan beni, bir yandan kendisini telkin etmeye çalışıyordu. Yapamıyordu bazen, haklıydı.. Bu dönemlerde eşimden başka birilerine de çok ihtiyaç duydum, bulamadım. Herkes o kadar çok dalmıştı ki kendi derdine, evet dinliyorlardı ama telkinleri içimi rahatlatmıyordu.



Gittiğimiz kurumun dışında başka 2 tüp bebek merkezinden daha randevu alıp gittik. Iyice çaresiz hissetmeye başlamıştık kendimizi. Gittiğimiz ilk yerdeki doktor, beni muayene ettikten sonra, sol tüpünüz tıkalı olduğunu, hidroserpenks olduğunu, ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Ameliyatı olmamız gereken hastaneyi bildirdi ve 2 tüpümü de almak zorunda kalabileceklerini belirtti. Söyleyiş tarzını geçtim, o kadar rahattı ki, ama benim o an dünya başıma yıkılmıştı.

Kendimi zor attım dışarı, hüngür hüngür ağlıyorum. Eşim yine yanımda, telkin ediyordu beni. Gidip birer çay içtik açık havada. Dur bakalım dedi eşim, neden hemen inanıyorsun doktora. “Kaç doktora gittik şimdiye kadar onlar anlamadı da, bu mu anladı hemen. Boşver, unut şimdi sen onun dediklerini. Bak 2. doktora randevu saatimiz geldi. Bu doktorun dediklerini ona hiç anlatmayalım, bakalım ne diyecek. Sonuçta koskoca bir profesöre, gidiyoruz o daha iyi anlar”. Gittik doktora, baktı rahim filmime, muayene etti hidroserpenks falan demedi. Hatta sorduk, rahim filminde sizce bir sorun var mı diye, yok dedi. İçimiz rahat çıktık.



İlk doktor yanlış teşhis koydu, 2. Doktorda zaten bizim halihazırda gittiğimiz doktorla aynı şeyleri söyledi, o zaman biz doktorumuzu değiştirmeyelim dedik. Sonuçta kendisini sevmiştik ve aramızda güzel bir hasta-doktor ilişkisi oluşmuştu.



Eşim, bu olanlardan kendisine hiç bahsetmeden, sadece kendi isteğiymiş gibi doktorumuza tekrar rahim filmi çektirmek istediğini söyledi. Ne kadar inanmasak da, içimize bir kurt düşürmüştü o doktor. Neyse 2. Rahim filmi çekildi, ve evet doktorun dedikleri harfiyen doğruydu. Sol tüpüm tıkalı, hidroserpenks vardı. Normalde, rahimde olan bir sıvı tüplerden karın boşluğuna akarmış. Tüp tıkalı olunca, bu sıvı gerisin geriye rahim içine akıyor ve rahmin doğal yapısını bozuyor. Dolayısıyla embriyo tutunamıyor. Bilimsel bir açıklama geldi sonunda. Tamam da, şimdiye kadar gittiğimiz bir sürü doktorlar, profesörler göremediler de bu durumu, bu doktor nasıl gördü pat diye ilk çektirdiğim rahim filminden? Koca bir muamma. İlginçtir ki, 2. çekimi yaptırdığım yerdeki doktorda baktı ve bu filminizde tüplerde sorun yok dedi! Allah’ın bir işareti o zaman dedik; bizi yönlerdi.. Kalbimizi karartıp, zaten zor olan dönemi daha da zorlaştırmak istemedik.



Doktorumuza olan güvenimizi sarsmak istemedik. Ameliyat oldum sol tüpümü bağladılar, sağ tüpüm açık.



5. denemeye başladık. Eylül 2012. 2 yumurta oluştu. Adetimin 4. Günü yumurta toplandı(çok hızlı gelişti yumurta). 1 tanesi döllendi. 3. Gün transferi yapıldı. Transfer günü hala kanamam vardı. “Şansın çok az, rahim tam hazır değil, ama riske atamazdık transferi yapmak zorundayız” dedi hoca. Ilk defa bu tedavimde, izin aldım işyerimden 15 gün. Öyle yatıp dinlenmek için değil, kafam dağılsın, iş ortamından uzaklaşayım diye. Ve test günü geldi. Hastaneye gittim tek başıma. Kanımı verdim, gitmedim eve, bekledim. Sonuç çıkmıştı. Laboratuardan aldım zarfı, açtım ellerim titreyerek. Sonuç 138!!! Hamileyim!!! Tanımadığım insanlara sarıldım, sevincimi paylaştım. Sonra birden durdum, ya bu da kimyasal gebelikse?? Eşimi aradım hemen sonucu bildirdim, doktorumuzla konuştuk, bu sefer o da sevinçliydi. Nolur nolmaz diye, 2 gün sonra tekrarla dedi. Sonuç 382!!! Evet bu sefer kesin hamileydim.



Işe başladım tekrar. Hayat devam ediyordu. Gebeliğimin 3. Ayı kanamam oldu. Plesanta previa! İstirahat verdi Dr. bir süre. Geçti sonra kanama, oğlumuz şükür sağlıklıydı.



Kaygılarla geçen bir gebelikti, hep “inşallah” diyordum. Kaybetme korkum vardı hala.



Ve gebeliğimin 27. Haftasında erken doğum yaptım. Rahmim yırtılmış, suyum boşalmış ama karın boşluğuna, yani dışarıya su gelmedi anlayamadım dolayısıyla ben de. 4 gün bu şekilde geçtikten sonra doktorumuza gittiğimizde öğrendik. Hemen yatışım yapıldı, çok hızlı müdahale edildi. Serumlar, iğneler vs. Ertesi gün doğum oldu. Oğlumun kalbi durmuştu doğduğunda. Doktorun kalp masajıyla hayata döndü sonra tekrar durdu, tam 3 kez gerçekleşti bu durum. Sonra Allah’ın hediyesi oldu bize oğlumuz. 1050 gr kilo, 38 cm boyuyla bizim mucizemiz oldu. 53 gün yoğun bakımda kaldı. Ben 2 gün sonra taburcu oldum, ertesi gün yine yanındayım. 53 gün boyunca her gün gittim yanına, sağdığım sütlerimi götürdüm. Zor geçen bir süreçten çıkıp, çok daha zor olan başka bir sürece girmiştik. Yine eşimle kenetlendik, atlattık şükür o dönemi de.



Bu ayın 17 sinde 16 aylık olacak oğlumuz. Sağlığı çok iyi şükürler olsun.

Şimdi eşim, ben ve oğlumuz devam ediyoruz hayata şükürle her daim ve umutla…
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…