dün sabah....
pepeden öğrendik....her sabah izliyor tv de.basmet...tuzsuz peynir yoğurt yumurta ve koyulaşacağı kadar un..basmet basmet deyip duruyordu...neymiş bu derken ..artık haftanın iki sabahı yapar yer olduk basmeti..ben ismine bir de leydi ekledim.asilleştirdim..heh.oldu mu sana leydi basmet...bir tuhaf geliyordu.ünlü ünsüz uyumuna tersmi geliyordu uyuşmuyormuydu?ya basmat ya besemet ya bismit ya büsmüt mü olmalıydı.ya da benim kuruntum du...ses uyumundan bilgece kimse var ise...lütfen....kazanım kazanımdır....
neyse...dün sabah yedik yine leydi basmetimizi....LEYDİ BASMET! yahu sizce de kulağa daha hoş gelmiyor mu böyle?
laf aramızda adını daha ilk duyduğumda önyargı ile yaklaşan ben(sanki bizlere herşeyden önce önyargılı olmak öğretilmiş)denizden fazla sever oldum...bazen farklılaştırıyorum.ununa çavdar ekliyorum.az baharat atiyorum...sonucunda:denizin yorumu;anne yap ama baharat koyma....ya da ..yahu tarifte ne varsa yapsana öyle.yapışır tavaya parça parça oluverir alırken...deniz olsun der...yavrum benim..
kahvaltıdan sonra denize her zaman derim hai ben şimdi mutfağı ve odayı toplıyacağım sen de senin dağıttıklarını...pek yanaşmaz.of...ne zor huy edindirmek...düzenli tertipli olmasını sağlamak.canı isterse yapıyor ama....onun keyfine de kalırsak...seneye okulöncesi...düzenli olmayı eşyasına malına sahip çıkmayı korumayı öğretmeye çalışıyorum...deniz biraz vurdumduymaz.dökülene kırılana olsun dedik hep sanki biraz fazla yumuşakça...bir şeyi devirse geçse hiç umurlu değil.normal yaşantısına devam eder..atlar geçer üstünden.
dün hava biraz güneşli idi.son bir hafta hava kapalı...temiz hava alalım istedim.ne dediysem baktım tınmıyor.ben de başka işlere koyuldum evde.ciflerle eldivenlerle oynadımsen mi kiri daha iyi çıkarıyorsun yoksa benim bilek kuvvetim mi diye iddialaştık.size bir şey diyeyim mi çok yavaşça....en alaaa markalar halt etmiş.ne varsa bilek kuvvtinde var..
odaya şöyle bir girdim.pencereden ışıyan güneşten söz ederek :ne yapalım.biz de evde otururuz bu gün..halbukiişlerimiz bitseydi dışarı ,yeşil parka gitmeyi düşünüyordum..dedim..sonra işime döndüm.bir iki dakika...fazla değil...baktım ufaktan toparlanıyor.
heh heh..
giyindik çıktık...parktayız..amacımız da var.her ay tübitakın yayınladığı bir çocuk dergisini alırız.Meraklı Minik. önemle tavsiye ederim.çocukların her türlü gelişimleri açısından türlü etkinlikleri var.denizle çeşitli yaprakları toplayıp bir yaprak kitabı yapacağız.denizin ilk ilk kitabı olacak.dergilerden çıkan kenarlarını zımbaladığımız çok minik kitapçıkları saymazsak.parka girdik.park ama sadece yeşilliği yok.çiçinde yeşillikleri olan kenarında köşes,nde kalmış bir çocuk parkı.spor aketleri de var.bizmki daha çok spor aletleriyle ilgili.nerede tırmanacak bişeyler var.kafa göz yarılacak...Allahıma bin şükür artık o yüreğimin ağzı na geldiği günler geride kaldı.daha rahatım...artık bankta oturup izleyebiliyorum.tabiii o da çok az.deniz hep ona eşlik etmemei ister.biraz spor aletlerine takıldık.sonra saklambaç oynayalım dedi.kabul ettim.ilk o saydı ben sobeledim.sıra bendeyken krala ne uyuyorsun.deniz olsana biraz bak nereye gittiğine.yirm olup sağım solum sobeden sonra başımı çevirip görmeyince...tıpkı filmlerdeki gibi.....göremeyince....Allahım....çıldırırım...ne yaparım bir şey olsa.hemen banktaki az ömce merhabalaştığımız bir buçuk yaşlarındaki kızlarına bakan bayana sordum sessizce..gösterdi.sonra oyun devam etti...
amacımız vardı ya....yaprakların çoğunu ben topladım.kitap ,çin sayıları oldukça az...deniz kendi havasında...parka girince yaprağı maprağı unuttu.
eve döndük.günlük küçük bir market alışverişinden sonra...çoğu zaman öğlenleri yoğurt yer .öğün yerine.içine dönüşümlü olarak badem ceviz üzüm den oluşan kuruyemişle (bu bazen değişiyor gün kurusu ya da tahin helvası vs vs vs uzar gider....biraz bazen bir iki kaşık pekmez..mutlaka tar tarçın.ve mutlaka mutlaka b,r dilim çavdar ekmeği...
bugün çorba istedi.benden de ilave az hamurlu yeşil mercimek ve cevizli yaz helvası......sümeyyecimm.afedersin.ve eğer okuyan hamileler var ise....inşallah o dönemleriniz geçmiştir.ama işte bazen hiçbişeyini atlamak istemiyorum.sonra uyudu.ben de yarım bıraktığım iş işerime devam...
akşam olup ta baba kapıyı tıklayınca...deniz sanki uzuuun yıllarca görmemişçesine taramalı tüfek gibi saydırmaya başlar.tırtır tırtır tırtır tırıtır....konuşma kıtlığından çıkmış...neyse ,oh biraz nefes alayım
akşam yemeğinden sonra babasına söyledikleri:
şimdi,ben bekliyormuşum.bir eşeği uzun eşeği.sen geliyon ben üstüne çıkıyom deh yapıcam .ötüne vurucam.hadi!
işte böyleeee...o bize oyuncak...biz ona...sevgi ile....
bu saatte....tatlı uykularda olun böcekseverler......mayalanan yoğurdu dolaba koymak için kalkmıştım.