mutlu pazarlar denizseverler
mutlu pazarlar bütün anneler...mutlu pazarlar tüm anne almak isteyen bayanlar....
bu sabaaahhhh.anne baba deniz birlikte kahvaltısını yaptııı...sonra anne denize gün içinde yapacaklarını söyledi.dışarı çıkacağımız için deniz çok sevindi.çamaşırlar asıldıktan sonra giyindik.anne baba deniz...mini alışverişe çıktık...deniz çok akıllı bir kız.artık marketteki rafları eskisi gibi karıştırmıyor.hemen markete atlayıverdim.filmi geri sarıyorum.
giyindik çıktık.parkın içinden geçince denizle yol uzuyor haliyle.salıncağa binmek kaydıraktan kaymak istiyor.ama yağmur yağdığından ıslak olduğunu biliyor ,görüyor ve olgunlukla yolumuza devam ediyoruz.tabiii dönüşte olgunluk molgunluk kalmıyor.zira diyiiim de roman gibi olsun.heh.zira;bir kız çocuğu kaydıraktan kayıyordu.hehhehehehe bizim için silmiş kaydırağı...neyse....yola devam...
merdivenli köprüden
bu ne yaaaa.merdivensiz köprü mü olur?birkaç şeytan çatalı batırayım kendime
köprünün merdivenlerini çıkarken baba kucağına aldı denizi.köprü üstünde kendi yürüdü..ara ara çoook minik goletler oluşmuş tümsekli yerlerinde köprünün.oralara geldikçe uçtu uçtuuuuuu yaptık.çok sevdi.ona kalsa hep uçtu uçtuuuuu.hep uçsun.diğer merdiven başına geldik.iki parça ya.yarıya kadar onu kollarımızda hiç bırakmadan uçurarak indirdik.diğer yarıda da öyle....hoşuna gitti.zilii!gitti ama geri döndü.mem dedi.saymadı o inişi..kendi inecekmiş.
neyse okulu gördü vazgeçti.okul bahçesinde basketbol oynayan iki çocuk vardı.biri daha küçük iki çocuk.deniz ilk kez basketbol oynayanları gördü.ilgisini çekti.kocama acele etmemesini söyledim.hayatı öğreniyor deniz.gel dedim.çizginin dışında kalalım.abiler oynuyorlar biz izleyelim.hemen dinler tatlı kızım.izledi izledi.bir de arada utanır gibi dudağını sıkıştırdı da baktı çocuklara.hani aaaa dersiniz nasıl da yapıyorlar gibisinden.öyle dudak kıpırdanması.üst dişlerini alt dudağına geçiripiçasri giren alt dudağını çıkartması...
çocuklar basket attıkça alkış yaptık.top potaya girmeyince aaaa tüh olmadııı girmediii gibi konuştum onunla.
hava soğuk..güneş var ama aldatıcı güneş...markete girdik.soruyorum.sepete mi ypksa geze geze mi?tabiii ki geze geze...bundan sonra sormamalıyım sanırım.çünkü herşeyi öğrenmek ellemek dokunmak istiyor.ellemek,dokunmak ta olmadı ya....
ben alışveriş kısmındayım deniz babasıyla keşifte....baba sabredemiyor tabiii.zaptetmek zor.ama ben tecrübeliyim.denizin bozduklarına kızıyor baba.ben birşey olmaz o kadardan diyorum.sonra denizin seviyesine inip(göz hizası ,onun boyu)hani bakayım neye bakıyorsun diyorum.aslında merak ettiği için çıkartıyor et,ketleri.yoksa eskisi kadar yerlerini değiştirmiyor raftakilerin
bak dedim orada aaabi var.gidip soralım izin var mı....ellemek yok.yoksa bize bir daha mama vermezler.görevl,n,n yanına götürdüm.ablası dedim.şu etiketleri ellemiyoruz bozmuyoruz değil mi.izin var mı...yoook dedi tatlıca görevli.olmaz.. sonra bana kızarlar dedi.bak annem gördün mü.izin yok.ı ııı de annem .söz de annem dedim.ı ıı.dedi.söz verdi.canım yavrummmm.sözünü tuttu....
kocaman öperim onu ben.
eve dönerken yine biraz okul bahçesine girdik.bu sefer daha az.deniz öyyle mutlu ki... yolda şarkılar söyleye söyleye mutlu mutlu yürüdü..evimizin önündeki parka geldik.bizim için kaydırağı silen kız çocuğu sayesinde(yani kaydıraktan kayan)deniz kaydıraktan kaymış oldu.yani ben .yani biz.o kucağımda...ben deli gibi gülerek.
zor oldu.parktan ayırmak.hatta ender olarak yaptığım bir şekilde onun kucağımdan inmesine izin vermeden hadi hadi badem yiyelim eve diyerek kandırdım....kandırmak ta doğru kelime değil...hah.parktan vazgeçirdim....şimdi oldu....daha ayrıntıya girmeden çıkayım.deniz şimdi uyuyor.ve ben belki aylar varoturup şöyle yayıla yayıla bir gazete okuamışım..baba bana gazete almış.biraz ona baktım.hala yerde yayılı duruyor.buraya kaçtım...
birazdan uyanır....herkese sevgiler...