Çocuğum yok, çocuklara bayılırım, oynarım onlarla evi de normal ölçüde dağıtırım. Ama ev benim ve benim kurallarım geçer arkadaş. Bi şey ellemelerini istemiyorsam net bir şekilde söylerim, çocuk anlamıyorsa da anası duysun
ama annelerde hareket yoksa iş başa düşebiliyor.
Bir gün kalabalık misafirim var, belki 20 kişiyiz, 7-8 de çocuk...
Çocuklardan biri bulaşık makinesinin düğmeleriyle oyunuyor. Annesi de yanında dikilmiş "ayy kızım hehe hiihi" modunda...
Tuttum elinden çocuğun, "bu makine oyuncak değil" dedim. dışarı çıkardım ve oyuncakların önüne oturttum; "bunlarla oynayabilirsin" dedim. Annesi dondu, sonradan çocuğa "bu teyze çok kuralcı, eşyalarını çok seviyor kızım dikkatli oyna" dedi. Çok kızdım lafına Allah biliyor.. "pahalı makine, bozulsa bana makine alacağım diye zora girersin üzülürüm" dedim. Kabalığa kabalık!
Aradan 2-3 hafta geçmedi, iş yerinde geldi yanıma, bizim bulaşık makinası bozuldu, çok masraf oldu valla, iyi ki seninkini bozmamışız ya, kusura bakma dedi. Yalan yok, tatlı bir zafer hissettim