Uzun bir ilişkiden çıkıp önünüze bakabildiniz mi?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Benim yaşım büyük artık. Bir daha hangi ara sevip aşık olacağım ki

Hiç yaşım büyük diye düşünme aynı yaştayız.Allah göstermesin ama ben eşimden ayrılsam bile yine yoluma bakarım yine birini sevebilirim diye düşünürüm.Çünkü hiç birimiz dünyaya sadece bir kişiyi sevmek onun yasını tutmak için gelmiyoruz.
 
İnsallah karşıma biri çıkar. Çocuğum olsun çok istiyorum. Okulda herkes çocuğundan bahsedince öyle üzülüyorum ki. Daha 2 ay önce arkadaşıma aldığım yemek takımını, ütüyü gösteriyordum. Şuan her şey öyle boş geliyor ki.
 
Evet çok uykusuz kalıyorum. Sürekli aklıma geliyor. Kilo aldırıyor mu bir de bu ilaçlar
Ben çok kilo kaybettiğim için özellkle almak istedim mide bulantısı yüzünden yemek yemekte zorlandım depremden sonra. İlaçlar hayat kalitemi artırdı acıkcası. Aldırmıyor diyemem ama dengeli beslenirseniz sorun olmaz. Uyku için verilen ilaç bile başlı basına harika. Valla ben arkadas zoruyla gittim daha önce gitmediğimede pişmanım. Bide iş bulursam keyfime diyecek yok bu arada ihanet nedeniyle bosanmıs ve tüp bebek tedavisi görüp embriyoları hastanede kalan 34 yasında bi kadın olarak yazıyorum. Dünyanın sonu değil kimsede senden değerli değil anlayacaksn bunu. İllede evlenmende gerekmiyor herkes anne olmalı diye bi kaide yok. Sosyal destek cok önemli birde arkadaslarınla bol bol vakit geçir. Benm şuan tek derdim iş bulup çevre edinebilmek şehir değiştirdim cünkü
 
Ahh. Allah yardımcınız olsun. İnsallah çok çok güzel bir iş bulursunuz. Rabbim yolunuzu açık etsin. Ben de kullanmaya devam edeyim o zaman. Çok sağolun
 
hiç kendini ona aşık olsa bana buluşalım demezdi diye avutma. derler. diyorlar. benimki de güya beni sevdiğini söylüyordu ama ötekine de aşk mesajları atmaktan çekinmiyordu. o zaman ben de mi kendimi, ya onu sevse bana beni sevdiğini söylemezdi diyerek avutayım? seven insanın gözü başkasını görmez. ben kendimi kandırmadım, sen de kandırma böyle şeylerle.
 
Yok hayır öyle düşünmüyorum. Yani kadını da sevmiyor bu kimseyi sevmez. Beni de sevmedi kş böyle bir şey yaptı. Zaten evli adamdan bir umut beklediğim yok. O hep bunu yaptı yapar da. Sadece onun ne kadar karaktersiz olduğunu görüyorum. Bir gün biz de buraya sevdiğim biri ile evleniyorum diye yazarız kim bilir
 
ay alemsiniz. Adamı kendi haline bıraktım ama kendi kendimi yiyorum sadece
 
Hocam, öncelikle geçecek lütfen bunu bilin. Yani öyle bir şey ki geçince geriye dönüp baktığınızda bunun geçeceğine hiç inanmamıştım diyeceksiniz. Kendinizi ben hak ettim diyerek yiyip bitirmeyin lütfen çünkü hiçbir kadın bu şekilde muamele görmeyi hak etmez. Toksik bir ilişki yaşadığınız için belki şu an geçmeyecek diye düşünüyorsunuz. Emin olun vardır bunda da bir hayır diye düşünerek yola devam etmek biraz daha rahatlatıyor insanı. İyileşmenin tek ilacı zaman bana bunu aylar önce söylediklerinde inanmamıştım ama şimdi düşününce gerçekten zaman bana iyi gelmiş. Dilerim size de iyi gelir. Hiç merak etmeyin kimse yaşattığını yaşamadan ölmez
 
ne salakmisim。agzimdan kan gelene kadar sevdim。boynuzlari yedim toksit bir iliskiydi。adamin keyfine gore yani。bigun tayin istedi ve defoldu tabi son darbeyi atarak。nasil oldu anlamadim ama suan evliyim ve ikinci coxugumu bekliyorum。 iyki kazik yemisim yoksa akillanmazdim daha
 
Geçmiş olsun öncelikle.
Arkadaşlar çok güzel cevaplar vermişler ilaçlar, destek ve biyolojik saat hakkında. Ben aynılarını tekrar etmeyeyim.
Belki yazacaklarım klişe olacak, belki bunları zaten duymuştunuz, zaten biliyordunuz ama yine de yazıyorum.
Belki sizin konunuzu görüp ihtiyacı olan başka arkadaşlarımıza ilham olur, başlangıç olur.


Evet, geçiyor.
Evet, zaman her şeyin ilacı.
Evet, daha da iyi olacaksınız.
Hayır, unutmayacaksınız. Ama hafifleyecek.
Zaten başımıza gelen şeyleri unutsaydık (veya silebilseydik) hep aynı şeyleri yaşamaya devam eder,
hep aynı hataları yapardık, hep aynı kişilere aşık olurduk(olduğumuzu düşünürdük)(Eternal Sunshine of The Spotless Mind filmindeki gibi).
Kalp ağrınız zamanla hafifleyecek, bende ince bir sızı bile kalmadı.
Hatta ileride pişmanlık hissi daha ağır basabilir, neden 8-9 yıl çektim bu adamı,
neden daha önce ayrılmamışım diye.

Eğitiminiz var. Mesleğiniz var. Gençsiniz. Sağlıklısınız.

Gezilere çıkın, turlara katılın, yeni insanlarla tanışın.
Bahar yaklaşıyor, uzun yürüyüşlere çıkın, müzelere, sergilere gidin.
Kitabınızı alın, her hafta en az bir gün bir kafede çay,kahve eşliğinde okuyun.

Hiç denemediğiniz bir alanda kısa veya uzun süreli kurslara gidin. Örneğin Ebru Sanatı,
örneğin İtalyanca kursu, örneğin Zumba dersleri, örneğin Ekmek Yapımı kursu...

Mesleğinizde daha da uzmanlaşmakla da ilgili kurslar alabilirsiniz(Eğitmenin Eğitimi seminerleri veya Sivil Toplum Kuruluşları'nın seminerleri, workshop'ları...)

Arkadaşlarınızla buluşun, içinize kapanmayın.
Yeni arkadaşlar, yeni hobiler edinin, yeni çevrelere girin; yeni hatıralar oluşturun.
Yeni tatlar deneyin(örneğin arkadaşınızla Hint restoranına gidin, en baharatlı yemeği yeme challange yapın.
Hiç denemediğiniz mutfakları tatmayı deneyin, daha önce hiç yapmadığınız bambaşka bir kültürün yemeğini yapmayı deneyin mutfağınızda)

Ben bunların hepsini ve daha fazlasını ayrıldığım andan itibaren yaptım, yapmaya çalıştım.
Onu her yerden engellememe rağmen ilk iki yıl içinde bana da onun tarafından pişmanlık ve özür mesajları geldi, mailler, ortak arkadaşlar, gazeteye röportaj bile vermiş benim hakkımda manyak herif(sonradan fark ettim).
Hatta evlendiğinde karısına anlatmış, karısından bile mesaj geldi. Zaten hiç tanımadığım bir kadından mesaj gelip de "Bu kim ki?" dediğimde anladım evlendiğini. Asla açmadım, asla görmedim, asla cevap vermedim. Karısının mesajında ne yazdığının hiçbir önemi yoktu. Bir kadın neden balayı tatilinde kocasının iki yıl önceki eski kız arkadaşına mesaj atıp kendini, evliliğini fark ettirmeye çalışır? Tek bir neden vardı: O kadına da bana önceden yaptığı manipülasyonları, oyunları yapıyordu. Yani o kadın(karısı) aslında benim onunla evlenmiş olan halimdi. O kadın ve ben arasındaki fark, ben en sonunda "Dur" demeyi başarabilmiştim, oyunu terk etmiştim. Eğer dur diyemeseydim, "balayında eski kız arkadaşına mesaj atan o kadın" ben olacaktım.
Şunu demek istiyorum, siz onu ve karısını stalk yaparken aslında karısı da sizi stalklıyor veya çok yakında stalka başlayacak. Çünkü ona da size yaptığı manipülasyonların, duygu sömürülerinin aynını yapacak. İnsanların karakterleri değişmez. O adam, sadece zamanını kolluyor. Siz de zaman içinde kurulan oyunun aynılığını fark edeceksiniz.
Onun yaptığı narsistik oyunların içine çekilmemek için sıfır kontak yapın. Onun hakkında size haber getirmeye çalışan ortak arkadaşları hayatınızdan çıkarın. Oyunu terk edin. Bırakın kendi kendine oynasın diycem ama, oynayacak başka birilerini her zaman bulurlar.
Kendinize odaklanın. "Ben ne hissediyorum, ben ne düşünüyorum, ben ne istiyorum?"


Kendinizi, sınırlarınızı, özgürlüğünüzü yeniden yeniden yeniden keşfedin.
Sürekli geçmişi düşünüp geçmişi konuşursanız geçmişi stalklarsanız ona kitlenir kalırsınız,
hiç geçmeyecek gibi gelir.

Bunların yanında kişisel bir öneri daha yapayım,
kendinizi yeniden keşfederken kendinize karşı dürüst olun, geçmişte neden bu ilişkiden kopamadığınızı,
nerede dur demeniz gerektiğini ve neden durdurmayı seçmediğinizi (zamana yayarak) öğrenin/bulun.
Yukarıda bir arkadaşımız yazmıştı, neden "kaygılı bağlanma" mı, "özgüven azlığı" mı, "travma" mı? Neden her ne ise
bulun ve tekrar aynı tip hataları yapmamak için kendi içinizde bunu kendinizi zorlamadan, zamana yayarak, hatta belki profesyonel yardım alarak halledin.

Size en göz önündeki örnek olarak Jennifer Aniston'u verebilirim(biraz da dedikodu:)
Brad Pitt, Jenifer'ı Angelina Jolie'yle aldattığında ve bunu tüm dünyaya ilan edip kadını büyük bir magazin ordusuyla baş başa bıraktığında, Jennifer mesleğinin pik noktasındaydı. Onca paranın pulun şöhretin dünyada ona aşık o kadar erkeğin içinde bile kadın, bu olayı(terk edilme, aldatılma psikolojisi) atlatmak için yıllarca çaba gösterdi. En son okuduğum bir röportajında Brad için "Onu affetmek zor oldu ama kendi spiritüel gelişimim için onu affettim sonunda" gibi bir şey söylemişti.
Tabi Angelina ve Brad yıllarca dünyanın en popüler çiftlerinde başı çekmişti. Büyük, çok çocuklu bir aile, malikaneler, paraya para dememeler:) Sonunda ne öğrendik? Angelina'nın aşırı kontrolcü yapısı, Brad'in alkol ve uyuşturucu problemleri, dadıyla aldatmalar, şiddet, karşılıklı suçlamalar, çocukları göstermemeler... Angelina ve Brad düşman oldu. Brad, Jennifer'dan geçmişteki davranışları için özür diledi. Tüm dünya Jennifer'la Brad'in yeniden birlikte olmasını bekliyordu. Jennifer da zaten Brad'i affettiğini söylemişti(daha önceden). Ama Jennifer ne dedi? "Affettim ama aptal değilim. Aynı hatayı 2. kez yapmam."

Velhasıl kelam, üstün zekalı da olsa, dünyalar güzeli de olsa, şah da olsa, sultan da olsa, Sezar da olsa, her insanın yaşadığı şeyler bu olanlar. Kimimiz ailemiz tarafından terk ediliyoruz bir cami avlusuna, kimimiz Brütüs tarafından hançerleniyoruz sırttan, kimimiz Jennifer gibi ilişkimiz bitmesin diye çabaladıktan yıllar sonra öğreniyoruz bize yapılanların aslında ne büyük bir nimet olduğunu:)


Zaman her şeyin ilacı evet. Ama durup beklerseniz değil; zamanı iyi değerlendirin. Yapmak istediklerinizi, içinizden gelenleri ve gelmeyenleri sonraya ertelemeyin. Fizikte bir formül vardır; hız çarpı zaman eşittir yol. Gideceğiniz yol, bundan sonra yaptıklarınıza bağlı.

Yol da sizin, yolculuk da...
 
Satırları okurken kendimi gördüm, benzer şeyleri yaşamıştım. Dalımda kurumuştum, kışa mahkum edilmiş, değersizleştirilmiştim. Destek de aldım, tedavi de gördüm. Gece gündüz -abartmıyorum- ağladığım zamanlar çok oldu, kendimi duvarlara çarpmak istedim, karşı tarafa hiçbir şey söylemeden hissettirmeden çok dua ettim dönsün diye mesela. Ama en son ne yaptım biliyor musunuz ? Kendimi çok sevdim, kendime değer verdim. Bunları hak etmediğimi fark ettim, onun bana layık olmadığını çok çirkin biri olduğunu fark ettim. Yaşanan her şeyi sildim attım. Bu gücü bulmam çok zaman aldı her şey bir anda harika olmuyor, mucizeler bir sabah gerçekleşmiyor. Ben kendime değer verdikçe bana değer veren insanlar çıktı karşıma. Şu an harika bir ilişkim var, bebekler gibi seviliyorum ve çok seviyorum. Arkama dönüp baktığımda iyi ki olmamış iyi ki iyi ki diyorum. Emin olun doğru bir ilişki bunları yaşatmıyor, böyle hissettirmiyor, bu şekilde üzmüyor. Belki herkes bunu diyor belki klişe ama geçecek. Çaba gösterin sadece. Sakın arkanıza bakmayın, kendinizi küçük de düşürmeyin, başınız dik yolunuzda yürüyün. Ben toprağımdan kopartılıp atıldığımı, üstüme basıldığını düşünmüştüm. Öyle bir yaz baharım oldu ki dallarımdan çiçekler fışkırdı, kuşlar geldi kondu dallarıma. Siz de baharınızı bulacaksınız. Size kara kış yaşatan insanları tek kalemde silin. Ağlayın tepinin üzülün; destek alın, ilaç kullanın gerekirse. Bir gün canınızı yakmadığını hatırlayacaksınız. Ben her gece önce dua eder, sonra ağlayarak beddua ederdim. Onunla tanıştığım ilk gün ilk kez beddua etmedim. Şimdi aklıma bile gelmiyor. Bana inanın. Harika şeyleri hak ettiğinize eminim.
 
Toksik ılişkiler sonunda , en büyük haksızlığı yapan taraf hep ilişkiyi terkederek bitiriyor.

Merak etmeyin boşanınca, içindeki cehennemi kusmak için ilk arayacağı kurban siz olacaksınız.


Az kendinize değer verin lütfen. Hakettiğiniz hayat, sizi bu kadar aşağı çeken bir insanın arkasından ağlamak mi ?
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…