Yardımlar için teşekkürler

Büyü olmasın büyü ? Hayret kimse bu ihtimali yazmamış,benden gelsin bari.

Şaka bir yana,konu sahibi evlenmeden önce çalışıyor muydun ?

Ben evliliğin kötü olduğuna,herkesin kurtulmak için can attığına hiç katılmıyorum.
Boşanan arkadaşlarımın hepsi,bugün uygun birini bulsalar evlenecekler.
O kadar bezseler bir daha asla evlilik lafı etmezlerdi.
Ayrıca uygun biri tanımları,konudaki erkeğe çok yakın.
 

siz bir yasam bicimi tercih etmissiniz ve ne kadar calısırsanız calısın içten bir istekle yapmadıkca tutmaz,
zaten su an mutsuzsunuz karsılıklı olarak, ilk etapta bosanmak yerine bazı seyleri degistirmeye calıssanız daha iyi.

bence evlilik kararınızı degil, kurumsal olarak atfettiginiz degerleri gozden gecirip kendinize uyan uymayan yanları ile yeni bir yaşam bicimi belirlemeye calısın.
esiniz bu durumdan memnun olmayabilir,
orta yolu bulmaya calısın.
bakalım sonrasınde ikiniz de ne hissedeceksiniz... ?
 
İyi akşamlar... Eşin çalışmana izin vermiyor madem sende sevdiğin bir hobi belirle ve onun için vakit harca. Bir çok ilde belediyelerin kursları var. Bulunduğun ilde böyle bir uygulama yoksa kurs araştır. Resim, fotoğraf, makyaj, dikiş nakış, dans, ahşap boyama,ingilize vs... diye uzar gider bu uğraşlar. Bu şekilde tüm vaktini evde geçirmemiş, yeni insanlarla tanışmış ve sevdiğin birşeyle uğraşmış olursun. Bu sayede sorun sürekli evde olmak mı yoksa eşine karşı duyguların mı azaldı onun ayrımını daha net yaparsın. Evli bayanlar genelde hayatlarında yolunda gitmeyen birşey olduğunda hemen eşlerine sarıyorlar. :) Bende dahil. Anlattığın kadarıyla eşinle şiddetli geçimsizlik vs. yok. O yüzden sorun depresyon mu yoksa duygularınla mı alakalı ona karar verirsin. Umarım senin için en doğru kararı verip, mutlu olursun :) Ev işi, temizlik... bunlar başkasıyla evlendiğinde farklı olmayacak.
 
Oynamayan gelin yerim dar demiş, yerini genişletmişler, genim dar demiş. Seninki o hesap.
 
Tatlım sana bildiğin rahat batmış çok gelmiş yani senin imkânlarının bırazini almak gerek yani hiç sıkıntı olmadığı için kendine sıkıntı yaratiyosun bence sukretb eşinin kıymetini bil
 
Allah başka dert vermesin nedeyim evine haftada bir gün yardımcı alıyormuş haftanın 6 günü iş buna kalıyormuş keşke bende böyle ufacık şeyleri düşünüp takacak vaktim olsa...
Evli degilim ama şimdi bile boş vaktim yok evlenince hiç olmaz diye düşünüyorum.... O kadar doluyum ki bazen ne düşünmem gerektiğini bile unutuyorum.... Size tek tavsiyem boş boş durmayın o kadar ....
 
Evlenince ne olacağını düşünüyordunuz? Nasıl bir beklenti içindesiniz.Aşk geçiyor evet ama yerini bence aşktan daha üstün Sevgi duygusu alıyor. Benim de sizin gibi değer bilen her istediğimi yapan ve romantik ince düşünceli bir eşim var. Ama ben sizden farklı duygular içindeyim. Her gün şükrediyorum Allahıma bana böyle bir eş verdiği için. Sizin bu yazınızı okuyan eşi tarafından hor görülen yüzlerce mutsuz kadın vardır eminim. Ve onların neler düşündüğünü içten içe size nasıl kızdığını hesap edin. Bence eşinizle sosyal faaliyetleri arttırın. Dünyada milyonlarca pislik erkek varken ona senden soğudum demek hiç adaletli değil.
 
Hepinizin yorumlarını okudum. Çoğu Rahat batmış yazmış. Kesinlikle saygı duyuyorum. Önceden çalışıyordum. Aileme ait bir sirket var oradaydım. Feminen olmakla alakalı hani keşke bilseydin flan diyenler de olmuş inanın bu kişiye donusebilecegim aklıma gelmedi. Bazı arkadaşlar çocuk yap diye tavsiyede bulunmuş ama hiçbir zaman anne olmak istemedim ben. Ne genç kızlık hayallerimde ne de evlenirken planlarım dalinde. Bir kedim var onunla ilgilenmeye bayılıyorum. Gelelim evlenmeden önce ve sonrası durumuyla alakalı yorum yapan arkadaşlarımıza evet bir anda attan inip eşeğe bindim. Bunu hissediyorum. Özgürlük bir hayal. Beni yalnız biraksa biraz olsun belki toparlanicam ama buna müsade etmiyor. Bit bit bit dibimde hep artık o kadar doydum ki bazen görmeye bile tahammül edemiyorum. Şöyle 3 gün 5 gün ayrı kalsak kafam rahatlayacak.

Son olarak söylemek istediğim şey yine rahat battı diyenlere hepimiz esit hayatlara sahip olmayabiliriz ama artık günümüzde eşimizi kendimiz seçiyoruz. Ona aşık olmam ona katlanmak sürekli onun dibinde olmam anlamına da gelmiyor. Bu şartlara sahip olmak isteyen kişiler var demişsiniz. Öyleyse bu kişilerde keşke benim gibi bunu dile getirebilse güçlü kadınlar olabilseymis. Bir kadının bekarken kazandığı özgürlük tüm kapıları açabiliyor. Emin olun bunu en çok ben isterim. Hepinize yorumlarınız için teşekkür ederim.
 
Evlilik gönüllü hizmetçilik çok doğru. Önce eş için sonra çocuk için hatta daha da fazla çocuk için.
Ama eşin için de durum aynı değil mi?
O da bekar olsaydı kazandığı parayı düşünmeden harcardı. Üst baş, lüks araba, değişik kızlar...
Bir de bu açıdan bak. O da hayatını değiştirdi senin için fedakarlıklar yapıyor.
Bence eve bir yardımcı al. Sana sorumluluk ağır gelmiş.

Bir de kusura bakma ama annene kabahat buldum ben biraz. Sabah işime giderdim ev işlerine karışmazdım diyorsun. Kızım okuyor iş yapmasın, kızım çalışıyor zaten yorgun iş yapmasın diye diye kızına evle ilgili sorumluluk vermeyince kızlar evliliğe alışmakta çok zorlanıyor. Ben erkek çocuğuna bile evde sorumluluk vermekten yanayım çünkü hayatta insanın başına ne geleceği hiç belli olmaz. Sürekli birilerinden iş bekleyerek yaşayamayız.

Benim akrabam da aynı senin gibiydi. 37 yaşında evlendi. O güne kadar gez toz para harca sürekli alışveriş yap şeklinde takılmış. Anne her şeyi hazır edip koymuş önüne. Çok zorlandı ilk evlendiğinde. Yaşından dolayı mecburen hemen çocuk yaptı. Kocası yardımcı olmasa hiç bir işi kendi başına beceremiyor ama eskiye göre daha iyi. Çocuğun sorumluluğu biraz eğitti işte. Ailesi ve kocası yardımcı olmasa bir hiç bence. Ne evinin alışverişini yapabilir, ne temizlikçi hastalansa gelmese temizliğini yapabilir, ne tek başına misafir ağırlayabilir, ne çocuğa yardımsız bakabilir.

Sadece işe gidip gelmekle olmuyor kadınlık. Aynı şekilde erkeklikte...
 
Bir de şu var, herkes evlilik insanı olmak zorunda değil. Kimisi hakikaten çekemez bu kadar sorumluluğu. Dünyaya bir kere geldiğimize göre nasıl mutlu olacaksan öyle yaşa.
Anne olmak istemiyorsan kedinle mutluysan onla yaşa, çocuğun olsa ondan da sıkılacaksın muhtemelen, yavruya da yazık o zaman, belki eşinde daha mutlu olur başka biriyle.
Evlenmeden böyle hissedeceğini bilemezdin. Ayrılmadan da daha mutlu olup olmayacağını bilemezsin. Ama bu iş çocuk oyuncağı da değil. Sonra pişman olursan geçmiş olsuuunnnn
 

Rahatlık sana yaramamış. Canım Acilen bir psikoloğa git ve evliiğine 4 elle sarıl.
 
gel bacım ben seni anladım.

forumu uzun zamandır takip ediyordum, üyelik almayı da düşünüyordum ama senin konunu görünce aldım, bugüne kısmetmiş.

sana biraz kendimden bahsetmek isterim.

9 senelik bir ilişkim var ve artık yavaş yavaş evlenme aşamasına geçiyoruz. ailece gelip gitmeler, tarih konuşmalar falan.

ben memur çocuğuyum, gurbette bakıcı elinde, kreşte büyüdüm. teyze falan benim için yazdan yaza görülen kişiler ve benim için çok fazla anlam ifade etmiyorlar. bana kadının her zaman başının çaresine bakabiliyor olması gerektiği öğretildi. gece 12de de eve girebilirim, ailem kiminle nerde olduğumu bildiği müddetçe.

sevgilimin sülalesi burda. herkesin evi birbirine yakın. herkesin ev anahtarı birbirinde var, çalışan kadınların yemeği, temizliği yapılıyor. evinde ne eksikse alınıp konuluyor, pazarı falan da görülüyor. kimin yaptığı önemli değil, kim uygunsa o yapıyor, çocuk varsa da çocuğu ortalıkta dolanırken görüyorsunuz ama kimin çocuğu olduğunu bilemiyorsunuz çünkü herkes annesiymişçesine ilgileniyor. kadınlar asla tek başlarına bir yere gönderilmiyor, gitmesi gereken yere götürülüyorlar, işleri bitince ordan alınıp eve getiriliyorlar.

şimdi buna da imrenip benim yerimde de olmak istediniz değil mi arkadaşlar? ben çok şanslıyım size göre?

değil işte. çünkü ben alışık değilim. bana evin mahrem olduğu öğretildi. benim evime birinin anahtarla girecek olması düşüncesi de bana cehennemi yaşatıyor mesela. benim çocuğuma altı yedi kişinin aynı anda terbiye verecek olma ihtimali beni çileden çıkarıyor. beni evime bıraktıkları zaman kendimi başımın çaresine bakamıyormuş gibi hissediyorum.

ben de şımarığım sizin dediğinize göre o zaman?

aslında demek istediğim şu; sahip olduklarımız her zaman hayal ettiklerimiz değildir ve benim sahip olduğum için şikayet ettiğim şeyler başka bir kadının hayali olmamalı. çünkü aşık olduğumuz için evleniyoruz pek çoğumuz. şikayet ettiğimiz şeyler, aşık olduğumuz adamın hayatının parçaları. kabullenecek kadar çok seviyorsak evleniriz, kabullenemeyeceksek baştan kendi yolumuza gider kimseyi üzmeyiz.

ha siz burda "ayy tam hayalimdeki koca" diyorsanız başkalarının kocaları için, bence siz evlenmiş olmak için evlenmişsiniz.

bacım uzattım kusura bakma ama durumunun anlaşılabilmesi için farklı bir örnek vermek istedim, belki biraz daha açıklayıcı olabilir diye. bu arada bence sen eşinle "özel alanlar"la ilgili konuşmalısın, çünkü belli ki kendine ait çok fazla özel alanın kalmadığı için bunalmışsın. bazı şeyleri ayrı ayrı ama ev işlerini beraber yapabilirsiniz mesela.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…