Ben kaçıyorum canlarım yazamıyorum okuyamıyorum ekrana bakamıyorum abskamda okuyamıyorum yazılar birbirine giriypor başımda agrıyor ne oldu anlamaıdm bana ekrana bakamıyorum heryer parlakkkk
biz iyiyiz teyzesi.perşembe cuma kontrolümüz var fırsat bulursam yazarım yine.sen nasılsın canım benim.?canım affetmek ne demek, arada gelip iyi olduğunu söylüyorsun ya, o bize yetiyor.. nasılsın bebiş nasıl??
çok iyiyyiz biz cancazım.bu perşembe ya da cuma kontrolümüz var.Tünaydınlar canlarım hepimize hayırlı bir hafta geçirmemizi diliyorum...
Ada canımbenim senin songünlerde yaşadıklarını,özlemlerini,hayallerini anlamamak mümkün değil..O yüzdende sana karşı anlayışlı olmak gerekiyor...Yaşanılanlar kolay değil neticede insanız...seni çok seviyorum canım arkadaşım pes etme yoluna devam et 2011 e güzel sayfa açarak griidn allahın izniyle devamı gelecek....
Derin tatlım maşallah yumoş işlemlerine kadar gelebilmişsin tebrik ederim seni,2011 ilk annesi olacaksın desene hadi bakalım..start verdiniz ayagınızı sürüyün gariiii.
Devin canım sen nasıl oldun bulantılara devammı ? Çok zor biliyorum o hale işe gideyimd eme çok zorlanırsın madem patronun anlayışlı evde kal benim öle imkanım yoktu olsaydı evde olurdum işyerinde bulandım hep uyuyup unutmak istedim olmadı sokakta çıkardım ay...Güzel günler neticede geçiyor...
Esracıma ne oldu anlamadım geçmişi okuaymadım.Sanırım sonucu ile alakalı allah yardımcısı olsun herşey güzel gönlüne göre olsun tatlım...
Espci tatlım 24 ocaga az kaldı bitanem :))
Elif tatlım hoşgeldin iyi olduguna sevindim epeydir sende ses vermiyordun ses gelmeyince insan korkuyor..Allaha emanet olun ikinizde tatlım..
Özüm nasıl oldu acep..Detaylı ultrasona girecekti en son konuştuğumzuda hala hastanee yatıyor..ama iyilerdi..
Schatzecim ara sıradada olsa selam ver canım iyi oldugunu bilelim yeter...Bebeğin nasıl bakim.
Imoje,Suzişko,Semra,Meloşeko,Nanelim,Bebiş Asuman,Betyyy nasılsınız hanımlar artık sesde vermiyorsunuz..
aman kendine dikkat et canım benim de ağrıdı gözler kalkıcam birazdan...Ben kaçıyorum canlarım yazamıyorum okuyamıyorum ekrana bakamıyorum abskamda okuyamıyorum yazılar birbirine giriypor başımda agrıyor ne oldu anlamaıdm bana ekrana bakamıyorum heryer parlakkkk
Günaydin arkadaslar. Hepinize iyi güzel bir hafta geçirmenizi diliyorum.
Biz iyiz karnim büyüyor ki artik yanlandir agrim oluyor derim geriliyor.
Karnim büyüdükçe bende seviniyorum diyorum ki bebislerim iyiler büyüyorlar.
Adacim insan bir an öfkeli oluyor kiziyor sonra düsüyor böyle niye davrandim diyor ama o anki psikolojini duygunu kimse bilemez. Ve ki sen yasadiklarindan sonra tepkin gayet normak. Hepimiz biliyoruz senin iyi niyetli oldugunu
Cicim hosgeldin nerelerdesin insallah iyisiniz cimcime nasil ? Ne zaman gidiyorsun kontrolle.
Devincim nasilsin canim hafta sonu iyi dinlenebildin mi. Sesin bomba gibi geldi bu sabah
Derin nasil gidiyor tedavin insallah hersey yolundadir yakinda yumoslarin toplanacak gerisi kolay.
Schatze sende hosgeldin iyi olmaniza sevindim.
canlar ben çıkıyorum yoruldum gözlerim de ağrıdı.görüşürüz hoşçakalın...
Nefesimi tutarak okudum yazdıklarını, nefes almak aklıma gelmedi bile. Hissettiğim şu oldu, hayatımızı bir evlada adamış durumdayız, çektiğimiz onca acıya ne olacak? Açıkcası bir evlada sahip olmak yaşadığın acının yanında ne kadar büyük kalır karar veremedim doğrusu. Bende yiyip bitiriyorum bazen kendimi, bazen eşimi, bazen her ikimizi, ama hayat yaşayamadıklarımızla, ertelediklerimizle akıp gidiyor. Dönüşü olmayan bir yoldayız...yazıp yazmamakta çok kararsızdım ama çok sevgili bir ablam, hayatın acı tatlı gerçekleri olduğunu ve bunun paylaşılması gerektiğini söyleyince ona hak verdim. ne de olsa bu yolda sevinmek de var üzülmekte.. bana yine karanlık bir bekleyiş düşmüş olsa da, dünyanın kuralı bu değil mi.. gündüz olmadan gece; gece olmadan gündüz açıklanamaz. gece olmadığı sürece, gündüz de yoktur. benim aydınlığım da yakındır elbet..
Ben sürpriz yapacaktım, çok güzel haberlerle gelip sizi mutlu edecektim. Gelip hamileyim diye bağıracaktım ve hepimiz çok mutlu olacaktık.. Ne oldu.. Evet ben hamile kaldım, çünkü herşey çok güzel gitti. Dondurulan embriyom çözüldüğünde dondurulduğu günkünden bile daha güzeldi, daha da ilerlemişti ve herşey harikaydı. Transfere güle oynaya girdim. Hatta öyle pozitifti ki tüm merkez çalışanları odama toplanıp küçük bir parti bile verdiler benim için. Sonra diğer hastalara örnek gösterildim, böyle pozitif olmalısınız dediler beni göstererek. Transfer sırasında embriyomun fotoğrafını verdiler, göğsüme bastırdım ve dua ettim, benimle kalsın diye tüm transfer boyunca. Geçen sefer transferden çıktığım an ağlamaya başlamıştım demiştim ya, bu defa odama götürülürken sedyede zafer işareti yaptım ve babası biz geldik diyerek girdim odama. Herşey çok güzeldi.. Hamile olduğumu transferin 6. günü kan testi yaparak öğrendim ki bu çok erken bir tarihti biliyorsunuz. Değerim o gün için 54 dü ki, çok yüksekti. Biz de inanamadık. O yüzden önce sizlerle paylaşmadım, önceki kimyasal gebeliğimi düşünerek ne ben erkenden sevineyim istedim ne de sizi boş yere umutlandırmak istedim. 2 gün sonra değerim 150 oldu ve ben hala inanamıyordum, sevinemiyordum bile.. Sonra gerçek test günüm geldi çattı, 12. günümde değerimin 2 kat değil %60 arttığını gördük. Daha doğrusu eşim gördü önce.. Ben arayıp da sonuç öğrenemiyordum ki kalbim dayanmazdı.. Eşim arayıp söylediğinde yok dedim, bu ağır bir şaka, bununla şaka olmaz ki.. Sessiz kalışıyla anladım ki doğruyu söylüyor.. Baştan beri sevinememiştim zaten diyeceğim ama sevinmişim meğerse, yoksa böylesine yıkılamazdım.. Aradım doktorumu, doktorum dur dedi %60 da yeter. Keseyi görene kadar her 2 günde bir kan testine gittim artışlar hep %60-70 civarıydı. Ya her kadın potansiyel anne herhalde, elim karnımda beni bırakmayacak diye geziyordum ve buna inanıyordum.. Aslında içten içe kimyasal mı yoksa dış gebelik mi diye düşünüyordum.. Normal bir gebelik olmadığını ben hissediyordum ama kimseye ağzımı açıp da bir şey söylemiyordum..
Kese görüş günü, o masaya hiç bu kadar korkarak çıkmadığımı itiraf ediyorum.. Gözlerim kapalı ekrana bakamıyorum, doktorum işte kese diyor ama algılamıyorum.. Açıyorum gözümü evet kese ama 5+4 olması gerekirken 4+1 boyutunda. Yine de doktorum çok enerjik, bana sıkıntı yapmamamı söylüyor. Ben giyinirken Ali’ye büyük ihtimal kalp atışını duyamayacağız ama bunu şimdilik Hande hanımın bilmesine gerek yok diyor. Duyduğum anda duymayı reddediyorum, bebeğimin kalbi atacak..Bir hafta sonra tekrar çağırıyor. Bu arada kan testlerim devam ediyor, kollarım artık eroinmanlar gibi mosmor, damarı bulamıyorlar o kadar çok delinmiş ki ama umrumda değil.. Artışlar azalmaya başlıyor ama duyuyorum ki kese göründükten sonra bhcg artışı azalırmış zaten. Bir sonraki haftaya kadar çektiklerimi yazmıyorum, onu bir Allah bir de ben bilirim, ne kocam, ne anam ne babam bile anlayamaz.. Yine odadayız, masadayım.. Gözlerim açık bu defa yüzleşicem, ne olursa olsun güçlü durucam bu defa.. Doktorumun yüzüne bakıyorum sadece ekrana değil çünkü en ufak mimiğinden anlarım ne olduğunu.. Kaşları çatılıyor maalesef, eğreti bir gülüş yerleştirmeye çalışıyor yüzüne, kalp atışı alamadım ben ama buyurun içeride konuşalım diyor.. O an bir uğultu, hiçbirşey duymuyorum kulaklarımda sadece kendi kalp atışım.. İçimde atan tek kalbin sesi, benimkinin sesi, bebeğiminki değil.. Odaya Ali’yle Emre Bey’in yanına gidiyorum, ben gidince susuyorlar. Yaklaşık 5 dk falan kimse konuşmuyor, sonra ben artık dayanamıyorum ve kürtaj mı olucam yoksa kendi mi gidecek diyiveriyorum. Emre Bey gözüme bakamıyor, beklemedikleri bir durum olduğunu, çok şaşkın ve üzgün olduğunu ve anlamadığım birkaç şey daha söylüyor.. Sonra yine sessizlik. Ali elimi tutuyor, hatırlamadığım birkaç şey söylüyor, sanırım teselli amaçlı, elimi çekip ben iyiyim diyorum, teselliye gerek yok, o an onun benden daha perişan olduğunu fark ediyorum..Emre Beye kürtajdan çekindiğimi söylüyorum ama gerekliyse tamam diyorum.. O bana düşüğü beklediğim takdirde gündeme gelebilecek enfeksiyon risklerinden bahsediyor ama psikolojik durumumun çok daha önemli olduğunu, istersem bekleyebileceğimizi yoksa 3 gün sonra 30 Aralık Perşembe kürtaj olabileceğimi belirtiyor.. Tamam diyorum, olsun bitsin bir an önce.. Çünkü içimde bomboş bir kese büyütmüşüm ben, içinde kızım ya da oğlum olmayan bir kese..
Bir defa bile ağlamıyorum, tek bir damla akmıyor gözümden.. Sakince perşembeyi bekliyorum. Çarşamba günü kanama başlıyor ama çok değil, yalnız çok büyük bir parça çıkıyor içimden.. Nasıl bir şeydi diye sormayın bakamadan çöpe atıyorum pedle beraber.. Bakmaya gücüm yok, bakarsam o ana kadar taş gibi duran ben unufak olacağım.. İşte onca emek, onca umut çöp oldu diyorum.. Hayallerim de onunla birlikte çöpe gidiyor.. Ali’ye bir şey demiyorum. Doktorumu arıyorum, kürtajdan önce gel mutlaka bakalım belki kürtaja gerek kalmaz diyor. O durumda neredeyse düşüğüme sevindiğini hissediyorum ve ben de fark ediyorum ki bu şekilde gitse biraz olsun rahatlayacağım.. Ertesi gün kontrol, maalesef giden sadece keseymiş, rahim hala çok kalınmış ve kürtaj gerekecekmiş..
Kürtaja hazırlık, girip çıkmak sadece 1 saat.. O detayları dilerim hayatınız boyunca öğrenmezsiniz, ben de anlatmayacağım.. Patolojiye gitti içimden çıkarılan onlara göre “gebelik materyali” bana göre umutlarım, dualarım, bebeğim.. Kese önceden düştüğü için gebelik bile saptanamadı, sadece rahim içi kalınlaşma, şüpheli gebelik bulguları vs. yazıyormuş raporda doktorum bana vermedi bile, istemedim de zaten..
İşte 2010 böyle kapandı benim için.. 2011’den tek beklentim sağlık ve huzur..
Aslında güçlü göründüm sizlere değil mi ama içimin derinliklerinde bir yere kaçtı acıyan ben, aynı yaralı hayvanlar gibi.. Çünkü ben acımı tekrar tekrar anlatsaydım, bu defa toparlanmam çok daha uzun sürecekti.. Şimdi tam olarak toparlandım mı hayır tabiî ki.. Ama kabuk bağlayacak buna inanıyorum, bunun için savaşıyorum..
2011 senin ve tüm bebek isteyenlerin yılı olsun. İnşallah bu günleri unutmadan, gülünecek günler yakındır.
Nefesimi tutarak okudum yazdıklarını, nefes almak aklıma gelmedi bile. Hissettiğim şu oldu, hayatımızı bir evlada adamış durumdayız, çektiğimiz onca acıya ne olacak? Açıkcası bir evlada sahip olmak yaşadığın acının yanında ne kadar büyük kalır karar veremedim doğrusu. Bende yiyip bitiriyorum bazen kendimi, bazen eşimi, bazen her ikimizi, ama hayat yaşayamadıklarımızla, ertelediklerimizle akıp gidiyor. Dönüşü olmayan bir yoldayız...
ADACIĞIM
Güçlü Arkadaşım
sadece aklıma geleni yazmak istedim
umarım olur
"en karanlık an şafak sökmeden önceki andır"
bu yaşadıkların iyinin ışığı olsun arkadaşım
[ı]umarım öyle olur arkadaşım.. Senin için karanlık olmadan direk aydınlığa bir yol olsun ama :))[/ı]
Ben kaçıyorum canlarım yazamıyorum okuyamıyorum ekrana bakamıyorum abskamda okuyamıyorum yazılar birbirine giriypor başımda agrıyor ne oldu anlamaıdm bana ekrana bakamıyorum heryer parlakkkk
Günaydın kızlarr...dün de günaydın deyip kayboldum...pazar akşamı annemle konuştuğumda sesi pek iyi gelmiyordu..hastayım dedi..doktora gidelim dedim gerek yok dedi...yattım sabaha karşı 04.00 gibi uyandım ve bir türlü bidaha uyuyamadım...ara ara aklıma annem geldi ruhum sıkıldı sanki ona bişey olmuş gibi...ama o saatte onu arayıp telaşlandıramazdım...sonunda sabah oldu ve işe geldim..saat 9.00 dan itibaren aramaya başladım annemi ...ama ne ev telefonu ne cep telefonu cevap vermiyordu..komşuyu aradım kapıya gitti annem kapıyı da açmıyordu...üstelik evin perdeleri de açılmamıştı...kesin anneme bişey oldu dedim...ağlayarak çıktım şirketten...o yol bitmek bilmedi...o kadar kötüydüm ki halimi anlatamam size..tam eve varmak üzereyken annem aradı...telefonumda annem yazısını görünce o kadar mutlu oldum ki... eve gidince sarılıp ağladım ona...
sabaha kadar ancak dayanmış...sabah olunca da hastaneye gitmiş...ve telefonunu evde unutmuş...ömrümden ömür gitti sanki...
akşama da kontrolüm vardı...çok şükür herşey yolunda...şubatın ilk haftası 2 li taramaya giricem...ama kanamam hala devam ediyor...kusmalarım azaldı ama bulantılarım hala devam ediyor...2 haftaya kadar onlar da geçer inşallah dedi doktor...heyecanla 2 haftanın geçmesini bekliyorum...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?