- 11 Eylül 2019
- 2.934
- 18.951
- 128
- Konu Sahibi cilek.yagmuru
-
- #21
Geçenlerde bi yabancı doktor anlatıyordu madonna'nın uyguladığı kafaya takmama yöntemi diye birşey var dedi. O an ne düşünüyorsa çat çat söylüyormuş içine atmıyormuş hiçbirşeyi ve kendisine düşünecek mesele bırakmıyormuşHerkese merhaba...
Biraz uzun olacak, uyarımı yapayım baştan.
Gelecek tavsiyeleri tahmin edebiliyorum, beni psikolog paklar gibi ama içimi dökmek istedim. Çünkü orta yerimden çatlamak üzereyim.
Biraz kendimden bahsedeyim... Aslında iki farklı "ben"den bahsetmek istiyorum.
Önceden, daha ufakken çabuk öfkelenen, lafı ağzında, sıkıntısı, sorunu neyse çat çat söyleyen, hakkını yedirmeyen ve gerekirse karşıdakini perişan eden biriydim.
Aslında hep hanımefendiyimdir ama tepem atarsa çok çabuk ağlamaya başlardım ve ben ağlarsam karşımdakini de ağlatırdım. Yapardım bunu ve dönüp arkama bakmazdım bile. O halimi biraz "çirkef" olarak tanımlayabilirim.
Sonra ne oldu bilmiyorum. Belki büyüdüm, belki hayat yordu, belki çok fazla insan tanıdım... Değiştim ben.
Bir dinginlik, umursamamazlık, "bununla mı uğraşacağım" kafası geldi bana. Yüzüme sövülse "he öyle mi?" moduna geçtim.
Ama aslında geçmemişim. Yeni yeni anlıyorum bunu.
Aslında yine öyleyim ama sadece dışarıdan...
İşlerim iyi gitmiyor ve 2 cümleyi bir araya getiremediği halde kendini çok akıllı zanneden insanlardan, en ufak fırsatı kendine çevirip kazık atmaya çalışan insanlardan, sürekli g.tü kollama çabasından, hayat mücadelesinden, "ahaha ölmedim ki" diye gülücükler saçmaktan bıktım usandım. Emeklerimin karşılığını görememekten bıktım.
İnsanlardan, bu ülkeden, bu dünyadan, her şeyden bıktım. 30 yaşındayım ama kendimi çok tükenmiş hissediyorum.
Sorun yokmuş gibi davranmaktan yoruldum.
Sonuç olarak haftada minimum 2 gün ağlama krizlerine giriyorum ve durduramıyorum kendimi.
Dışarıda susup güldüğüm, hazmedemediğim ne varsa eve gelince açığa çıkıyor. Kapıları çarpıp duvarları yumruklamak istiyorum.
Aileme çok fazla yansıtmak istemiyorum, çünkü üzülmelerini istemiyorum. Filmlerdeki gibi duşta falan ağlıyorum.
Sonra "bugün de kendi kendime rahatladım çok şükür, birinin kafasını kırmadım da davalık olmadım" deyip peelingimi, saç bakımımı falan yapıp çıkıyorum banyodan. O kadar olağan bir şey haline geldi yani bu benim için.
Bazen her yerim uyuşana kadar ağlıyorum. Ağlamasam çatlayacağım çünkü.
Hayata, insanlara karşı çok zayıf hissetmeye başladım.
Geleceğime bakıyorum, pürüzsüz bir yol hayali kuramıyorum. 1 sene sonramı hayal edemiyorum. Yaşıyor olmaktan memnun değilim kısacası. Ölüm fikri beni rahatlatıyor.
Yanlış anlaşılmasın, intihardan falan bahsetmiyorum. Kesinlikle öyle bir düşüncem yok.
Ama 80 yaşında, hayatımı yaşamış, mücadeleleri aşmış, unumu elemiş eleğimi asmış olma fikri rahatlatıyor beni.
Sonra "80'i göresin varsa mücadele edesin de vardır" diyorum ama enerjim yok gibi.
Avını son anda elinden kaçırıp arkasından bakakalmış yeniyetme aslan gibi bakıyorum hayata.
Hayat herkes için bir mücadele ama ben yapamıyorum sanki. "Bu mücadele bana göre değil" diye düşünüyorum sürekli.
Şaşkınım, yorgunum ve hala ağlıyorum.
Buraya kadar üşenmeyip okuyan olduysa teşekkür ederim. Yazmak biraz rahatlattı.
Psikolog dışında aklıma gelmeyen önerisi olan, "şunu şunu yaparsan kafayı yemeden yaşayıp gidersin" diyen varsa önerilere açığım.
İyi geceler...
Evet ailemle yaşıyorum.
Üniversite ve sonrasında, yani uzun bir süre yalnız yaşadım. Sonra işle ilgili aldığım kararlardan dolayı ailemin yanına geldim, burada işe girdim. Bir süre sonra da kendi işimi kurdum.
Aslında bununla ilgili bir şikayetim yok. Çünkü ailem bana karışan insanlar değiller. Düzenime, geliş gidiş saatlerime, hayatıma vs karışmazlar. Ama yalnızlığımı özlüyorum tabii. Yetişkin olup aileyle yaşamak zor.
Belki dediğiniz gibi bunun da etkisi vardır.
Sevgilim var. Ama o da işle ilgili aynı sıkıntıları yaşadığı için yaşadığım buhranları çok fazla yansıtmak istemiyorum ona. 5 ağlıyorsam 1'ini görüyor.
Uzun zamandır beraberiz ama evliliğe maddi manevi hazır olmayı bekledik hep. Tam manevi olarak hazır olduk (kendimden ve psikolojimden pek emin olmasam da), işler kötü gitmeye başladı, planlarımızı ertelemek zorunda kaldık.
Belki yaşlı teyzelerin dediği gibidir, belki evlensem geçer bu halim :)
İşini değiştirebilirsin bu senin elinde diğerleri senin elinde olmayabilir di aileni sen seçemezsinİşim yüzünden sanırım.
Sevgilim var, uzun zamandır beraberiz, İyi giden, saygılı bir ilişkimiz var. Aile ilişkilerim iyi, annem babam iyi, anlayışlı insanlar. Arkadaş açısından da bir sorunum yok.
Tek sorun işim sanırım. Ruhumu kemirip duran şey bu. İşim ve insanlar...
Kendi işimi yapıyorum ve kriz çok etkiledi.
Bunun dışında insanlar çok yoruyor beni. İşim gereği çok fazla insanla muhatap oluyorum ve çok fazla sorumluluk alıyorum. Çok fazla hesap etmem gereken ve hesap vermem gereken şey var. Hesap vermem gereken şeyler de başkalarının sorumluluklarına bağlı oluyor genelde.
Gün içinde müşteriye laf anlat, çıkan aksilikleri hallet, işini düzgün yapmayan insanlar yüzünden mahcup ol, yeni müşterilerle görüş, paranı alamadıklarınla uğraş...
İşi, hatta kendimi falan komple kapatıp gitmek istiyorum.
Her gün hazmedemediğim bir sürü şey yaşıyorum ve insanlara yansıtamıyorum, içime atıyorum. Attıkça patlıyorum.
İnanki o saydıklarının çoğunda bende aynı duyguları yaşıyorum. Ama dediğim gibi ağlama krizlerim geldiğinde delirmiş gibi ağlıyorum hiç de gizleyemiyorum...Aslında ağlamalarım öfke patlaması şeklinde. Yani üzülüp ağladığım da oluyor ama çok nadir.
Mesela burada "eşimle tartıştım, sustum ağladım odama gittim" falan yazıyorlar ya, öyle değilim. Sinirlenince lafı yapıştırıyorum. Çok sinirlendiysem de hem ağlayıp hem karşımdakini parçalarım.
Ağlama durumumu dizginlemeye çalıştım yıllarca. İnsanlarla soğukkanlı konuşmaya, tartışmaya çalıştım. Sonunda bunu kontrol altına aldım. Uzun süre iyi de idare ettim. Ama artık tükendim. Bir süre sonra içimde patlamaya başladı her şey.
İşlerim yolunda gitmiyor sinirleniyorum, aksilik çıkıyor sinirleniyorum, biri kazık atmaya çalışıyor sinirleniyorum. Bunları hep sakin karşılıyorum. Dışarıdan bakan "bunun sinirleri alınmış" der.
Ama evde şakaklarım, ellerim ayaklarım uyuşana kadar ağlıyorum ve durduramıyorum kendimi.
Dışarıda o patlamayı yaşasam birini parçalayacağım diye korkuyorum.
Başka insanlar bununla nasıl baş ediyor bilmiyorum. Her şeye çok yabancılaştım sanki.
Ee oyle zatenİnanki o saydıklarının çoğunda bende aynı duyguları yaşıyorum. Ama dediğim gibi ağlama krizlerim geldiğinde delirmiş gibi ağlıyorum hiç de gizleyemiyorum...
Bence bunlar genel-geçer şeyler eminim herkes bir miktar bu duyguların esiri oluyordur.
O yüzden aman benim psikolojim bozuk diye düşünme eğer seninki bozuksa ülkenin yarısının da psikolojisi bozuktur bence.
Evet işin özeti bu aslında. Hiç depresyona giren yabancı görmedim. Gören var mı acabaEe oyle zatenbence biz Turklerin psikolojisi saglam degil
Ee oyle zatenbence biz Turklerin psikolojisi saglam degil
Var yoksa yabanci ulkelerde psikologlar filan olmazdiEvet işin özeti bu aslında. Hiç depresyona giren yabancı görmedim. Gören var mı acaba
Psikolojimizin sağlam olması için bir sebebimiz yokki
Acaba bizim gibi mi bozuluyor psikolojileri düşünsene ismi Jack ama depresyona girmiş kendini jiletliyorVar yoksa yabanci ulkelerde psikologlar filan olmazdi
Benimde bir tanidigim var, o da herseye aglar, cok duygusal :) Sevimli geliyor bana kendisi.
Ama genc iken daha cok aglardi diye hatirliyorum...belki sizde yas aldikca daha iyi kontrol altina alabilir her insanin söyledigini ciddiye almaz sinirlenmezsiniz.
Hem sizde kendinizi böyle kabul edin. Yakin cevreniz de biliyordur sizi sonucta.
Yani yapacak birsey yok.
Demek ki sizin kendinizi ifade etme sekliniz bu.
Calisirken tabiki aglayamazsiniz..ama o durumu hallediyorsunuz sonucta.
Yani söylediginiz gibi basarisiz degilsiniz demek ki :)
Kendinizin en iyi dostu olmayi bakin.
En yakin dostunuz sizin yerinizde olsa ne derdiniz? Öyleymis gibi kendinizi telkin edin. Kendinizi motive edin kendinizi sevin. O potansiyel var sizde cunki. Kullanin bunu.
bazı değişikliklere ihtiyacın var
bu evlilik olur
iş değiştirme
ortamda bir değişiklik
yada kısa bir ara belkide
ama buradan görebiliyorum
yorulmuş yıpranmışsın sanki
kişiler ve olaylar konusunda yaşadığın olumsuzluklar konusunda ise tavsiyem tepkini koymalısın olur
masayı devir demiyorum yalnız karşındaki haddini bilsin
eleği duvara asma fikrini sevdim :)
Mesleğiniz fitratiniza uygun değil.
Evlenseniz de geçmez çünkü daha çok sorumluluk sahibi olacaksınız ve muhtemelen daha tahammülsüz....
Aklınıza gelen ve sizi üzen sinirlendiren bir konu olunca bir kutuya kilitleyin ve anahtarı atın. Sonra düşünce tekrar geldikçe seni kilitledim yoksun deyip başka şeylere yönlendirin beyninizi. Bazen insanları da o kutuya kilitleyenilirsinizAyrıca kendine değer verme, takıntılar vb. konularda videolar izliyorum. Faydası oluyor tavsiye ederim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?