Herkes gider Mersin'e, biz gideriz tersine

Yokuspokus

Nope thanks
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
3 Mart 2016
18.150
76.545
Selam kızlar, nasılsınız? Nasıl gidiyor?

Benim şu ara hayatım, tam bir çorba kıvamında.
Her şey birbirine karışmış halde, malzemesi bol ve fakat servise hazır değil.

İç döküp, bir miktar kafama doluşanları ayıklayıp rahatlamak derdim; uzun olabilir baştan uyarayım.
Her şeyden bir parça olduğu için, karışık yazabilirim, eksik anlatabilirim.
Öneri arayışında değilim (Şahane fikirleriniz olursa ama sakınmayın :) ), sadece sıraya koymam gereken şeyler var ve gittikçe karışıyor gibiyim, aklım tıkanıyor bazen.

Her yer her yerde, yine.

Öncelikle işlerden bahsedeyim; eşim ve beni, şu aralar tutabilene aşk olsun.
Senelerdir beklediğimiz buymuşçasına ikimiz de kendi işimizi hazırlama/kurma dönemindeyiz; ikimizin de kafasındaki fikirlerin küçük adımlarla hayat bulmakta olduğu ve fakat vaktimizden, enerjimizden fedakarlık ettiğimiz, yer yer çakıştığımız, eve de sığamadığımız, eve bir hallerin olduğu bir dönem.

Ay neresinden başlayıp anlatacağımı bilemedim ya kafam inanılmaz karışık. Üst üste binen işleri maddeleyeyim en iyisi:


1) Ev dekorasyonu yarım halde ve bu beni inanılmaz pasaklı, karışık ve yarım hissettiriyor:

Daha önceleri açtığım bir konuda buna değinmiştim, eve her şeyi tam takım almak zorundaymışız gibi, yığınla şey doldurmuştuk (Annemin de gazıyla sağ olsun) ve artık hiçbir yere hiçbir şeyi sığdıramaz olmuştum, evi de kendi evim gibi hissedemiyordum.

Ben de başladım dağıtmalara; gümüşlük, büyük ve ergonomik olmayan gardırop, hantal yemek ünitesi, orta sehpalar, fiskos masaları, çeyizlik örtüler, bilmem kaç kişilik, kullanmaya sıra gelmeyen koca koca yemek takımları, 3,4 katlı eşek ölüsü perdeler vb... Bir kısmını ihtiyacı olanlara verdim, bir kısmını anneme geri yolladım ve çoğunu hediye olarak dağıttım.

Oh şükür baya yer açıldı/sadece gereklilerin alımıyla evin çehresi değişti derken, kalan boş alandan hızlı faydalanmak isteyen eşim, evi kendi gereksizlikleriyle doldurmaya başladı. Birini örnek vereyim beni daha iyi anlayın:
Duvarları yerden aydınlatan lambalar (Adını bilmiyorum, heykellere, havuzlara filan aşağıdan ışık tutan projektörler var ya, onların benzerlerinden almış gelmiş işte; duvarı yerden aydınlatınca ne bka yarayacaksa?)

"Dur şimdi harcamalarımız arttı, biraz bekleyiversin" diyerek gardırop alımını biraz erteledi,1 ay belki bu karışıklığın içinde yaşatacak beni, kıyafetlerimizin bir kısmı, yataklara, koltuklara dağılmış halde. Yahu o duvar aydınlatma ıvır zıvırlarını, yok dalına kuş kondurma şeysilerini niye alıyorsun o zaman adam? Buna benzer çok örnek var, hepsini saymayayım. Kısacası, benim adamın "Gerekli önce alınmalı/gereksiz sonra bakarız" sırası ters ve bu beni illet ediyor.

2)Depolama alanına dönmeye başladık yine:

Çalışma odamı düzenledim gereksiz şeyler çıkınca, yeni masam geldi oh derken; yaptığım şeyleri, dükkanda depolamaya başlayana kadar (Mart ayını bulacak, kiracı çıkıp düzenlenene kadar), evin içinde, nerede, nasıl muhafaza edeceğimi düşünmedim (Bir aferin de bana) ve direkt başladım işe.

Ayrıntıları atlamamak lazımmış, şu an 25-30 tane tablo,4-5 işli saksı,10 boyalı su kabağı/20-30 boyasız su kabağı (Yerden kaldırmak için duvarlarda yer bırakmaksızın astığım tablolar, raflara tıkıştırdıklarım vs hariç) masamın altında istifli duruyor ve her geçen gün sayıları artmaya devam ediyor. Gördükçe ben karışıyorum.
Çocuğumun da inceleyesi geliyor her birini hemen hemen her gün; başımdan savasım da gelmiyor o da sevsin katılsın diye, çıkar göster, yerleştir, istifle koy...Irgata bağlamış durumdayım. :/

"Ev açıldı oh rahatladı" demek isterdim, çok...
Ancak oğlum tuvalet alışkanlığını kazanınca babasının sözü olan akülü araba da evin içine girdi. Ben kadar araba :olamaz:...
Oğlanın odada basacak yer kalmadı desem yalan olmaz, oradan aldım balkona koydum; balkon da iyice sirk çadırına döndü zaten.

Evin içinde kullanmasına izin vermiyoruz,millete ses gitmesin diye; gün aşırı bahçeye indir, çıkar, tekerleklerini sil yerleştir...
Bahçede bırakamıyorum çalarlar diye, apartmanın alt kat deposuna koyamıyorum; çünkü, o depolarda bi bize yer yok.Tüm komşular bebek arabalarını çifter çifter yığmışlar, çocukların/gençlerin bisikletleri vs derken bi bizim akülü arabaya yer yok. "Bu kadar çoğalacak ne vardı?" diyorum bazen gayri ihtiyarı. Kendi bisikletimi bile annemlerin apartmanda zincirlemek zorunda kaldığımı biliyorum (İnşallah hala aynı yerinde duruyordur, bayadır da bakamadım biri çalmış götürmüş bile olabilir :/ ) Yani bir de bu iş çıktı başıma ve çocuklara söz verirken daha küçük hediyeler düşünmenin daha iyi olacağına karar verdim. Artık çok geç tabi...

Banyoyu yenilemeye karar verdik bir de (Öyle fayans sökme filan değil, basit bir diy çalışması), çünkü az karışıktık, daha çok karışalım istedik.
Üstelik "Birlikte yapalım, karı-koca sohbet ede ede yapar, hem banyoyu değiştirmiş hem de birlikte vakit geçirmiş oluruz" dedik. Dedik de, vitray kaplama siparişleri geldi, fayans üstü boyalar, taş vernik vs geldi... Ve balkona yığıldı, bizi bekliyor.
Bu kadar plansız iş yapılır, bu kadar sırasız...
Aslında kafamda bir plan vardı ama eşim de kendi planları ve gerekli(!) alış-verişleriyle dahil olunca her şey birbirine giriyor.

Nitekim eşim boşta, öylece bekleyen arazisini değerlendirmeye de tam bu zamanda karar verdi. Sera işine girecek...
"Hem sevdiğim bir şeyi yaparım, hem ek gelir olur hem kafa dinleyeceğimiz piknik yerimiz gibi olur" dedi. E girdik gari, bu pazar da start verildi. Orası da adam ister, ilgi ister, para ister, vakit ister, adamın her "Pazarını" ister.

Sonra bu işlerin ara yerinde tutturmuş "Senin spiralini ben yapacağım" diye.
Diyorum "O çok sonraki iş, uğraşma vaktin yok, sonra alır geçeriz, onun yeri yok şu an, bekleyenlere bakalım, yeni icat çıkarma başıma"...
Yok, kendisi bayılıyor ya elektrik-elektronik, tamir işlerine, mini bir spiral nasıl yapılır videolarını izliyor 3-4 gündür. Büyük boy şırıngaların içine yapılan bi şeklini bulmuş, bunu yapayım sana diyor. (Kabak oyma işi de yapacağım, onun için alet gerekiyor ve bunu kendisi yapacakmış) "Acelesi yok bunun! Acelesi olan başka şeyler var ya!" diyorum, başıma bir de bunu çıkardı.
Hayır alet elime şimdi geçse ne olacak, evin içinde oyma-inceltme işlerini yapamam ki yani her taraf toz olur, dükkan/atölyeye geçince alırız uğraşmayız diyorum... O zamana kadar kendi yapacakmış.

Yap, çoluğun çocuğuna karına ayıracağın son kalan vaktinde de git şırıngadan spiral yaparak harca benim yerli McGyver'ım.
Sonra evin içinde ekstra döküntülere bir yer daha arayalım, çünkü bu kadar karışıklık yetmez.

Ya bu ne ya göç evine döndük yine, duvar aydınlatma projektörü ne ya?! Ne işi var evin orta yerinde?
Gardırop beklerken, kova kova niye fayans boyamız var bizim ya?
Daha çok var ya, çok anlatılacak abuk subuk şey dolu ama anlatırken yoruldum.
Yoruldum ya. Şu atölye açılsın oraya taşınıp yaşayacağım sonunda o olacak ya.

Bu evin aklımdaki düzene, nizama, uyuma girdiğini göremeden ölüp gideceğim herhalde.
 
Selam kızlar, nasılsınız? Nasıl gidiyor?

Benim şu ara hayatım, tam bir çorba kıvamında.
Her şey birbirine karışmış halde, malzemesi bol ve fakat servise hazır değil.

İç döküp, bir miktar kafama doluşanları ayıklayıp rahatlamak derdim; uzun olabilir baştan uyarayım.
Her şeyden bir parça olduğu için, karışık yazabilirim, eksik anlatabilirim.
Öneri arayışında değilim (Şahane fikirleriniz olursa ama sakınmayın :) ), sadece sıraya koymam gereken şeyler var ve gittikçe karışıyor gibiyim, aklım tıkanıyor bazen.

Her yer her yerde, yine.

Öncelikle işlerden bahsedeyim; eşim ve beni, şu aralar tutabilene aşk olsun.
Senelerdir beklediğimiz buymuşçasına ikimiz de kendi işimizi hazırlama/kurma dönemindeyiz; ikimizin de kafasındaki fikirlerin küçük adımlarla hayat bulmakta olduğu ve fakat vaktimizden, enerjimizden fedakarlık ettiğimiz, yer yer çakıştığımız, eve de sığamadığımız, eve bir hallerin olduğu bir dönem.

Ay neresinden başlayıp anlatacağımı bilemedim ya kafam inanılmaz karışık. Üst üste binen işleri maddeleyeyim en iyisi:


1) Ev dekorasyonu yarım halde ve bu beni inanılmaz pasaklı, karışık ve yarım hissettiriyor:

Daha önceleri açtığım bir konuda buna değinmiştim, eve her şeyi tam takım almak zorundaymışız gibi, yığınla şey doldurmuştuk (Annemin de gazıyla sağ olsun) ve artık hiçbir yere hiçbir şeyi sığdıramaz olmuştum, evi de kendi evim gibi hissedemiyordum.

Ben de başladım dağıtmalara; gümüşlük, büyük ve ergonomik olmayan gardırop, hantal yemek ünitesi, orta sehpalar, fiskos masaları, çeyizlik örtüler, bilmem kaç kişilik, kullanmaya sıra gelmeyen koca koca yemek takımları, 3,4 katlı eşek ölüsü perdeler vb... Bir kısmını ihtiyacı olanlara verdim, bir kısmını anneme geri yolladım ve çoğunu hediye olarak dağıttım.

Oh şükür baya yer açıldı/sadece gereklilerin alımıyla evin çehresi değişti derken, kalan boş alandan hızlı faydalanmak isteyen eşim, evi kendi gereksizlikleriyle doldurmaya başladı. Birini örnek vereyim beni daha iyi anlayın:
Duvarları yerden aydınlatan lambalar (Adını bilmiyorum, heykellere, havuzlara filan aşağıdan ışık tutan projektörler var ya, onların benzerlerinden almış gelmiş işte; duvarı yerden aydınlatınca ne bka yarayacaksa?)

"Dur şimdi harcamalarımız arttı, biraz bekleyiversin" diyerek gardırop alımını biraz erteledi,1 ay belki bu karışıklığın içinde yaşatacak beni, kıyafetlerimizin bir kısmı, yataklara, koltuklara dağılmış halde. Yahu o duvar aydınlatma ıvır zıvırlarını, yok dalına kuş kondurma şeysilerini niye alıyorsun o zaman adam? Buna benzer çok örnek var, hepsini saymayayım. Kısacası, benim adamın "Gerekli önce alınmalı/gereksiz sonra bakarız" sırası ters ve bu beni illet ediyor.

2)Depolama alanına dönmeye başladık yine:

Çalışma odamı düzenledim gereksiz şeyler çıkınca, yeni masam geldi oh derken; yaptığım şeyleri, dükkanda depolamaya başlayana kadar (Mart ayını bulacak, kiracı çıkıp düzenlenene kadar), evin içinde, nerede, nasıl muhafaza edeceğimi düşünmedim (Bir aferin de bana) ve direkt başladım işe.

Ayrıntıları atlamamak lazımmış, şu an 25-30 tane tablo,4-5 işli saksı,10 boyalı su kabağı/20-30 boyasız su kabağı (Yerden kaldırmak için duvarlarda yer bırakmaksızın astığım tablolar, raflara tıkıştırdıklarım vs hariç) masamın altında istifli duruyor ve her geçen gün sayıları artmaya devam ediyor. Gördükçe ben karışıyorum.
Çocuğumun da inceleyesi geliyor her birini hemen hemen her gün; başımdan savasım da gelmiyor o da sevsin katılsın diye, çıkar göster, yerleştir, istifle koy...Irgata bağlamış durumdayım. :/

"Ev açıldı oh rahatladı" demek isterdim, çok...
Ancak oğlum tuvalet alışkanlığını kazanınca babasının sözü olan akülü araba da evin içine girdi. Ben kadar araba :olamaz:...
Oğlanın odada basacak yer kalmadı desem yalan olmaz, oradan aldım balkona koydum; balkon da iyice sirk çadırına döndü zaten.

Evin içinde kullanmasına izin vermiyoruz,millete ses gitmesin diye; gün aşırı bahçeye indir, çıkar, tekerleklerini sil yerleştir...
Bahçede bırakamıyorum çalarlar diye, apartmanın alt kat deposuna koyamıyorum; çünkü, o depolarda bi bize yer yok.Tüm komşular bebek arabalarını çifter çifter yığmışlar, çocukların/gençlerin bisikletleri vs derken bi bizim akülü arabaya yer yok. "Bu kadar çoğalacak ne vardı?" diyorum bazen gayri ihtiyarı. Kendi bisikletimi bile annemlerin apartmanda zincirlemek zorunda kaldığımı biliyorum (İnşallah hala aynı yerinde duruyordur, bayadır da bakamadım biri çalmış götürmüş bile olabilir :/ ) Yani bir de bu iş çıktı başıma ve çocuklara söz verirken daha küçük hediyeler düşünmenin daha iyi olacağına karar verdim. Artık çok geç tabi...

Banyoyu yenilemeye karar verdik bir de (Öyle fayans sökme filan değil, basit bir diy çalışması), çünkü az karışıktık, daha çok karışalım istedik.
Üstelik "Birlikte yapalım, karı-koca sohbet ede ede yapar, hem banyoyu değiştirmiş hem de birlikte vakit geçirmiş oluruz" dedik. Dedik de, vitray kaplama siparişleri geldi, fayans üstü boyalar, taş vernik vs geldi... Ve balkona yığıldı, bizi bekliyor.
Bu kadar plansız iş yapılır, bu kadar sırasız...
Aslında kafamda bir plan vardı ama eşim de kendi planları ve gerekli(!) alış-verişleriyle dahil olunca her şey birbirine giriyor.

Nitekim eşim boşta, öylece bekleyen arazisini değerlendirmeye de tam bu zamanda karar verdi. Sera işine girecek...
"Hem sevdiğim bir şeyi yaparım, hem ek gelir olur hem kafa dinleyeceğimiz piknik yerimiz gibi olur" dedi. E girdik gari, bu pazar da start verildi. Orası da adam ister, ilgi ister, para ister, vakit ister, adamın her "Pazarını" ister.

Sonra bu işlerin ara yerinde tutturmuş "Senin spiralini ben yapacağım" diye.
Diyorum "O çok sonraki iş, uğraşma vaktin yok, sonra alır geçeriz, onun yeri yok şu an, bekleyenlere bakalım, yeni icat çıkarma başıma"...
Yok, kendisi bayılıyor ya elektrik-elektronik, tamir işlerine, mini bir spiral nasıl yapılır videolarını izliyor 3-4 gündür. Büyük boy şırıngaların içine yapılan bi şeklini bulmuş, bunu yapayım sana diyor. (Kabak oyma işi de yapacağım, onun için alet gerekiyor ve bunu kendisi yapacakmış) "Acelesi yok bunun! Acelesi olan başka şeyler var ya!" diyorum, başıma bir de bunu çıkardı.
Hayır alet elime şimdi geçse ne olacak, evin içinde oyma-inceltme işlerini yapamam ki yani her taraf toz olur, dükkan/atölyeye geçince alırız uğraşmayız diyorum... O zamana kadar kendi yapacakmış.

Yap, çoluğun çocuğuna karına ayıracağın son kalan vaktinde de git şırıngadan spiral yaparak harca benim yerli McGyver'ım.
Sonra evin içinde ekstra döküntülere bir yer daha arayalım, çünkü bu kadar karışıklık yetmez.

Ya bu ne ya göç evine döndük yine, duvar aydınlatma projektörü ne ya?! Ne işi var evin orta yerinde?
Gardırop beklerken, kova kova niye fayans boyamız var bizim ya?
Daha çok var ya, çok anlatılacak abuk subuk şey dolu ama anlatırken yoruldum.
Yoruldum ya. Şu atölye açılsın oraya taşınıp yaşayacağım sonunda o olacak ya.

Bu evin aklımdaki düzene, nizama, uyuma girdiğini göremeden ölüp gideceğim herhalde.
Allah kolaylık versin 🤷‍♀️
Siz annenizin yanına gidin bi süre, eşiniz de herşeyi halletsin olmaz mı ki🤔
 
kusura bakmayın içim sıkıldı okurken..
bu kadar düzensiz programsız ilerlerseniz hiç önünü alamazsınız
bence dümeni elinize acilen alın.
bi kağıt kalem, adım adım herşeyi tek tek yazın ve kendinize termin belirleyin.
3 gün içinde dolap işi çözülecek, 5 gün sonra düzenleme yapılacak vs vs
o kağıdı bi yere asın ve kesinlikle uyun
adım adım tik atın bitirdiklerinize
eşiniz çok tez canlı sanırım, kontrolü elinize almazsanız iş çığrından iyice çıkacak.
 
Herşeyi olduğu gibi bırakıp,oturup düşün hangisi öncelikli ve olmazsa olmaz diye,sonrasında eşini de işin içine katarak ufak ufak başla yapılacaklara.
Banyodan mı başlarsın,giysilere dolap alır mı yerleştirirsin bilemem ama biryerden başlamazsan,yığılmaya devam edecek ve sen daha fazla boğulacaksın.

Sıraladım buraya ama daha çok var, not defterimde oda oda alınacak-gönderilecekler yazılı.
Dükkana gidecekler liste halinde ama bir bakıyorum işte elinde duvar projektörü ile çıkıp geliyor.
Tartışmaya mecalim yok inan, diyorum "Adamın da zevki evi, yapsın" ama en gereksizi en karışık anda yapıyor ya, kafam daha beter karışıyor.

Giysilerin karışıklığı beni benden alıyor şu an.
"Gardırobu da kendimiz yapalım" demiştim, şöyle bir videodan ilham aldım:


Hem ucuz, hem isteğimize göre yapalım, her şey sıralı, yerli yerinde ve gözümüzün önünde olsun, fazla giysileri daha kolay ayıklarız filan dedim ama adam buna da vakit bırakmadı. "Yaptırmak" seçeneği kaldı, ona da sağ olsun kendi ıvır zıvırı ile nakit bırakmıyor. 1 ay ne giyeceğimizi bile zor bulacağız şu karışıklıkta.
En acil buydu yani, giysiler düzende olmazsa, çamaşır işleri karışır yani; çocukla birlikte hele...

Allah kolaylık versin 🤷‍♀️
Siz annenizin yanına gidin bi süre, eşiniz de herşeyi halletsin olmaz mı ki🤔

Amin.
Yok o meydanı boş bulunca, daha beter olur muhtemelen evin içi.
Bi de boya filan yapıyorum, annem istemez evim batar diye; odamda çalışmaya devam.
 
kusura bakmayın içim sıkıldı okurken..
bu kadar düzensiz programsız ilerlerseniz hiç önünü alamazsınız
bence dümeni elinize acilen alın.
bi kağıt kalem, adım adım herşeyi tek tek yazın ve kendinize termin belirleyin.
3 gün içinde dolap işi çözülecek, 5 gün sonra düzenleme yapılacak vs vs
o kağıdı bi yere asın ve kesinlikle uyun
adım adım tik atın bitirdiklerinize
eşiniz çok tez canlı sanırım, kontrolü elinize almazsanız iş çığrından iyice çıkacak.

Benim de baktıkça sıkılıyor ya, doğru söylüyorsun.
Yalnız eşim tez canlı değil, aksine çok ağır kanlı ve bu yüzden her şey ekstra sürüncemede.
Ağır kanlı ve "Bu daha önemli,gerekli" sırası yok.
Yazdım zaten, defterimin fotosunu çekip koyabilirim, sayfalarca, kalem kalem, oda oda her şeyi not tuttum, sırasını çıkardım. Ama eşim ekstra işler çıkarınca karıştı ve düşünemediklerimi, pratikte yaşamaya başlayınca ben de karıştım (4 aylık depolama alanını hesap etmemişim mesela).
 
Allah şimdiden kolaylık versin diyorum ..Sizin evin içinde olsam çıldırırdım galiba ama siz sabırlı olun derim .Toparlanırsıniz diye düşünüyorum.

Biz de bu ara ev ile uğraşıyoruz ufak tefek tadilat, bazı eşyaları yenileme gibi..Gerçekten çok zor şu an her şey üstüme üstüme geliyor.

Tablolarınızı satmayı düşünürseniz özelden fotoğraflarını görebilir miyim ?
Satarsanız tabloya ihtiyacım var alabilirim.
 
Bence komple evi değiştirin, kiraysa çıkın, değilse satın, şöyle güzel herşeyi yerli yerinde bir ev bulun, eve taşınmadan da ihtiyacınız olan gardrop vs alın gelip yerleştirsinler
 
Ruhum daraldı, içim gıcıklandı okurken:) zira ben tahammül edemiyorum dağınıklığa. Yazın oğlanın odası ile hol boyandı. Benim ömrümden ömür gitti. Uyuyamıyordum gece. Bir an evvel bitsin de ev eski haline dönsün istiyordum. O yüzden okuyup hayalimde canlandırdığım evin benim olsa, cinnet geçirir evi terk ederdim yahut diğer şekilde gece Gündüz uyumaz hallederdim.

Bana çok uzak bu durum o yüzden akıl veremiyorum. Yarın mesela grup terapisine gideceğim ya, yarınki planım her anı ile hazır. Sabah kalkınca yapacaklarım, akşam yapacaklarım vs. Planlayıp kesinleştirmeden eyleme kalkışmak imkansız benim için. O yüzden rutinim bozulunca çok geriliyorum.

Şimdi sana neden üst üste yığdın bunca şeyi demenin faydası yok. Olmuş bir kere. Eline kalem kağıt alıp öncelik sıralaması yap ilk olarak. Hangileri en önce yapılmalı ve gerekli tek tek yaz. Aynı anda iki tane değil, bir taneyi yapıp bitirdikten sonra diğerine geç. En azından hiçbiri bitmiyor yerine biri bitti demenin rahatlığı olur. Planlama huzurdur ahsjsjs.

Ben en ufak işleri bile planlıyorum. Örneğin aa burada ütü varmış dur onu da yapayım arada demem, ütüyü yapacağım vakit bellidir mutlaka. Benim durumum da pek normal değil ama kendimi tanıyorum. Plansız olunca elim ayağım karışıyor hiçbir şey yapamıyorum.

Allah yardımcın olsun. Şu an ihtiyacın olan son şey eş ile zıtlaşmak. Listeni yap, görev bölümü yap ve harekete geçin :)

Bir de merak ettim sen ev hanımıydın değil mi? Bütün gün toto büyütüp nasıl iş yetişmiyor anlamıyorum. Ben "ev işleri idaresi ve düzenlemesi" alanında yüksek lisans yaptım. Ben bile bu kadar yakınmıyorum. Kusura bakma evde oturursan her işi halletmek zorundasın sjskekeke.
 
Allah şimdiden kolaylık versin diyorum ..Sizin evin içinde olsam çıldırırdım galiba ama siz sabırlı olun derim .Toparlanırsıniz diye düşünüyorum.

Biz de bu ara ev ile uğraşıyoruz ufak tefek tadilat, bazı eşyaları yenileme gibi..Gerçekten çok zor şu an her şey üstüme üstüme geliyor.

Tablolarınızı satmayı düşünürseniz özelden fotoğraflarını görebilir miyim ?
Satarsanız tabloya ihtiyacım var alabilirim.

Teşekkür ederim.
Sabrediyorum elimden geldiğince ama işte günlük düzen de bozuluyor böyle olunca.
Evet, tadilat işi zor, insanın evi, kafasının içi gibi... Kafam dağıldıkça ev daha çok dağılıyor, ev dağıldıkça kafam dağılıyor, böyle bir döngü. Sizinki de çabucak biter umarım.

Sergi için ayırdıklarım da dahil, hepsini satıp yer açmak istiyorum artık.
2-3 saate kadar oğlum gelir deşmeye başlar buraları yine nasıl olsa, o ara fotoğraflamaya çalışayım sizin için.
Gerçi eski konularımda da vardı fotoğrafları bazılarının.

Şimdi yenice oturmuşken hiç kalkasım gelmedi vallahi, birazdan göndereyim olur mu?

İyi valla o karısıklıkta kafanız karısmıyor ne dıyım :KK43:
Içim şişti okurken

Karıştım karıştım... :/
 
Teşekkür ederim.
Sabrediyorum elimden geldiğince ama işte günlük düzen de bozuluyor böyle olunca.
Evet, tadilat işi zor, insanın evi, kafasının içi gibi... Kafam dağıldıkça ev daha çok dağılıyor, ev dağıldıkça kafam dağılıyor, böyle bir döngü. Sizinki de çabucak biter umarım.

Sergi için ayırdıklarım da dahil, hepsini satıp yer açmak istiyorum artık.
2-3 saate kadar oğlum gelir deşmeye başlar buraları yine nasıl olsa, o ara fotoğraflamaya çalışayım sizin için.
Gerçi eski konularımda da vardı fotoğrafları bazılarının.

Şimdi yenice oturmuşken hiç kalkasım gelmedi vallahi, birazdan göndereyim olur mu?



Karıştım karıştım... :/
Teşekkür ederim fotoğraflarsanız sevinirim.
 
Bence komple evi değiştirin, kiraysa çıkın, değilse satın, şöyle güzel herşeyi yerli yerinde bir ev bulun, eve taşınmadan da ihtiyacınız olan gardrop vs alın gelip yerleştirsinler

Kira değil... Bir de ev alım satım işi çıkarsa zaten ben dağlara doğru vurayım kendimi. :KK70:
Annemlerin evine yakın bir ev burası, oğlanı anneme bırakmam kolay oluyor; bu evi şu an buradan taşımam demek, ekstradan yolda vakit harcamam demek. O kısım da karışık yani...

Okurken ben bile daraldım :KK34:
En kısa zamanda bi proğram oluşturun en acil olandan başlayın ev hırdavatçı dükkanına dönmüş haberiniz yok
Eşinizede artık müdahale edin

Haberim var benim evin evden başka şeylere döndüğünden de eşimin yok. :/
 
Bizde de durum benzer.
Eski evimizin iki katı büyüklüğünde eve taşındık ve yerleşemiyoruz.
Adama 3 küçük çocukla dubleks olmaz dedim, surat yaptı, bu evi konumundan dolayı çok istedi.

1 odasını ona verdim.
Ivir zıvır düzenle diye,
Hâlâ düzenleyecek, odada koliler her şey iç içe.

Evde 2 banyo 1 tuvalet var, bir banyoyu olduğu gibi kirip yaptırdık, diğer ikisi kullanim dişi, elden geçmesi lazım, tesisatçı bekliyor.
Üst kata nedenini bilmiyorum, sıcak su gitmiyor.
Kaloriferlerden birinde tesisat kacagi var, hangisi bilmiyoruz.
Kizin odasına gardrop alınacak, biraz toparlayalım diye bekliyoruz.
Evdeki neredeyse her oda kapısı problemli.
Panjurlarin yarıdan fazlası bozuk.
Ve biz bu eve 4000 lira kira ödüyoruz :))
Evet istanbul un en iyi semtlerinden birindeyiz, evet evimiz, aileler ve işim hepsi birbirine 3 dakika, evet oğlanın okulu acısından inanılmaz avantajlı, büyüdüğü ortam nezih. Ama sonuç, ben bu evi duzene sokamiyorum ve evde mutsuzum.

Böyle olacağını biliyordum da.. sorun ne biliyor musun :)
Fazla anlayışlı olmak.
Aman onların da evi, onların da gönlü olsun diye düşünmek.
Evde bilmem kaç tane ağırlık, bilmem kaç tane halter bari, mekik sehpası var.
Hiç kullanmadı.
2 tane model araba, bir tane drone var
Aklına hayaline gelebilecek her türlü torna, dremel, matkap vidalama, bilmem ne zikkimi var.
Bir o kadar da Yenilerini almaktan aldıklarını okumadığı 100 den fazla hic okumadigi kitap var. Ve hala da almaya devam ediyor :)

Ay Valla dolmuşum.
Konu icinde konu yaptım ama Cidden bezdim!
 
cümleden cümleye atlamışsınız takip etmekte zorlandım, evinizde de aynı durum söz konusu sanki.
dinlenip plan yapmak, bir yerinden başlayıp bebek adımlarıyla devam etmek en iyisi sanki sizin için.
on cümleyle anlatılacak şeyi bin cümle yapmışsınız bu arada, sanki ruh halinizde de düzenlemeye gitmeniz lazım gibi. karışık düşünceler de yorar insanı çünkü.
yerinizde olsam meditasyon denerdim.
 
Ruhum daraldı, içim gıcıklandı okurken:) zira ben tahammül edemiyorum dağınıklığa. Yazın oğlanın odası ile hol boyandı. Benim ömrümden ömür gitti. Uyuyamıyordum gece. Bir an evvel bitsin de ev eski haline dönsün istiyordum. O yüzden okuyup hayalimde canlandırdığım evin benim olsa, cinnet geçirir evi terk ederdim yahut diğer şekilde gece Gündüz uyumaz hallederdim.

Bana çok uzak bu durum o yüzden akıl veremiyorum. Yarın mesela grup terapisine gideceğim ya, yarınki planım her anı ile hazır. Sabah kalkınca yapacaklarım, akşam yapacaklarım vs. Planlayıp kesinleştirmeden eyleme kalkışmak imkansız benim için. O yüzden rutinim bozulunca çok geriliyorum.

Şimdi sana neden üst üste yığdın bunca şeyi demenin faydası yok. Olmuş bir kere. Eline kalem kağıt alıp öncelik sıralaması yap ilk olarak. Hangileri en önce yapılmalı ve gerekli tek tek yaz. Aynı anda iki tane değil, bir taneyi yapıp bitirdikten sonra diğerine geç. En azından hiçbiri bitmiyor yerine biri bitti demenin rahatlığı olur. Planlama huzurdur ahsjsjs.

Ben en ufak işleri bile planlıyorum. Örneğin aa burada ütü varmış dur onu da yapayım arada demem, ütüyü yapacağım vakit bellidir mutlaka. Benim durumum da pek normal değil ama kendimi tanıyorum. Plansız olunca elim ayağım karışıyor hiçbir şey yapamıyorum.

Allah yardımcın olsun. Şu an ihtiyacın olan son şey eş ile zıtlaşmak. Listeni yap, görev bölümü yap ve harekete geçin :)

Bir de merak ettim sen ev hanımıydın değil mi? Bütün gün toto büyütüp nasıl iş yetişmiyor anlamıyorum. Ben "ev işleri idaresi ve düzenlemesi" alanında yüksek lisans yaptım. Ben bile bu kadar yakınmıyorum. Kusura bakma evde oturursan her işi halletmek zorundasın sjskekeke.

Ben de güya planladım da işte, oyh...
Dünden 3-4 saatlik uyku, ondan önceki gün belki bir 5-6 saat uyuyabilmişimdir hatırlamıyorum da ha ne kadar uyudum uyumadım; hafta içinde gece boyu çizim yaptım mesela iki gün, öğlen uyudum çocukla beraber filan... Az önce oturdum işte kalkasım yok yerimden, arka balkon yıkanmayı bekler mesela çamaşır koyacağım. Bıraktım oturdum pc başına şimdi. Birazdan yine kalkacağım çünkü makina bitecek ve yeni bulaşıkları koyacağım, çocuk gelecek onu eğleyeceğim; yemek işi hazır, tuvaletler lavabolar yıkandı, üstün körü toz alındı mikrop kapmayalım diye... Napıyorum napmıyorum o da karıştı valla... Yarın anamın günü varmış, oğlan full bende olacak, yine bir akülü araba indir, çocuğu oynat, çıkar, sil maratonu...
Olmuyor, defterde yazdıklarıma uymuyor bu evde olanlar, adam elinde duvar projektörü, bilmem ne bitkisi, o hoparlörü bu kumandası ile çıkıp gelince olmuyor...
Totom goccaman oldu, belki de ondan evde yer bulamıyorumdur lskadja.
 
Ben azıcık ev dağılsa ne oluyor ya ne bu hal deyip sinir harbi geçiren biriyim. Hemen saat kac olursa olsun halletmeye başlarım. Heleki eşim isteyse genelde oturmam habire bir iş çıkarırım kendime. .
Size Allah sabır versin ev dağınık olunca benim kendi halimde dağınık oluyor psikolojimde. Siz acilen eve bir şeyler almayı birakmalisiniz hemde çok acil hatta bugünden itibaren. Sonra en çok kullandığınız odadan başlayarak toplamaya gecmelisiniz. Kullanmadiginiz bir odaya yada bir kenara marketlerden kutular alip atolyeye gidecekler içine koyup ust uste koymalisiniz. Bu işleri hallettikten sonra acilen banyoyu yapmalisiniz ki elinizdeki o boya pusur ne varsa bitsin ve atın yer açılsın. Valla okurken bile beynim yandi kolay gelsin
 
X