Herkes gider Mersin'e, biz gideriz tersine

Eşinin evde olmadığı itiraz etme olanağı olmadığı bir gün kafanda ki tüm gerekli gereksiz şeyleri atacaksın. Belki de yanlışlıkla! Kıracaksın. 2 gün kavga edersin 3.gun unutulur.

Cok esya evi guzel gostermiyor. Aksine gozu yoruyor. Tozu, daginikligi da hic bitmiyor.
Esyalari bize hizmet etsin diye aliriz. Aksine sizde siz esyalara hizmet ediyorsunuz. Ihtiyaciniz olanlar kalsin. Digerlerini bir depoya kaldirin. Enerjiniz de size kalir boylece. Temizlik yapicam diye butun enerjinizi tuketmezsiniz. Zaman kiymetli.

Kusura bakmayın kızlar, tek tek alıntılayıp cevaplayacak vaktim olmadı, toplu bi cevap yazayım şimdilik, vakit buldukça zaten başına oturup yazamasam bile (Yazıyorum, gönderemeden yarım kalıyor filan anca tamamlandı yazı ), sizin yazdıklarınızı okuyorum.

Bazılarınızın eleştirirken gözden kaçırdığı nokta "Biz birlikte uyumlu hareket edebilsek" zaten sorun yaşamayacağız bu konularda, yani bunu ekstradan belirtmenin bir manası yok. Zaten yaptığım planlara uyulmuyor, aradan iş çıkarılıyor ki bu kadar karışık hale geliyor, önce okeyleniyor ki adam koştur koştur o boyası bu bilmem nesi alıyor ama sonrasında yeni bir şey çıkıveriyor. Yeni bir şey çıktığında da eşim ağır kanlı olduğu, sürüncemede kalacağı için, onun işini her ne ise halledip gönderip kendi planlarıma yoğunlaşmak istiyorum ama yine yeniden bir şeyler çıkıyor... Hayat.

Bakın bu benim yapılacakları madde madde listelediğim plan/fikir/verdiğim sözleri unutmama defterim:



Bunca hengame içinde çalışma odası, çocuk odası, salon vb düzenledim. Bu planın gidişatındaki biten kısım.
Diğerlerinin de notları aynen böyle madde madde yazılı.
Eşyaları göndermeden önce hatta, yeni bir şeyler alınmasın bu eşyaları yontup biçip, kaplayıp boyayıp vb başka biçimde kullanabilir miyim diye de düşündüm, ölçtüm ettim, uydurabildiğim kaldı, uyduramadıklarımı direkt gönderdim ve o kadar çabuk gitmelerini istedim ki, satmadım bile, dağıttım.

Sıra banyo ve yatak odasına gelmişti ki, bizimkinin spiral yapası geldi, projektör alası geldi, bilmem ne hoparlörü vırtı zırtı geldi. Sonra bir de "Sera" fikri geldi. Gelsin desteklerim, ek gelir olacak, ama diğerlerine dallanıp budaklanmayaydı eyiydi.

Pano önerisi gördüm sanıyorum ara sayfalarda; bu mutfağımdaki mantar panom, erzak, harcamalar, bu ay ne alınacak-ne verilecek, ne yapılacak notları burada zaten.


Ben bodoslama iş yapan biri değilim, şu an kendi planlarım içinde tek hesap edemediğim, daha doğrusu eşimin yeni şeyler alıp ora bura koymasıyla ilgimi dağıtan şey, çalışma odamda birikmekte olan tablolarım.
Hobileri abartmışsınız ikiniz de aynısınız demiş biri, ben bunu iş olarak yapıyorum, salt hobi olsa kendi duvarıma 3-5 yaparım, eşe dosta sıkıldıkça yaparım tamam. Şimdi yaptıklarım ise dükkana hazırlık, aldığım siparişleri gönderdim zaten ama bu elimdekiler, atölye/dükkan açılınca, içini örneklerle doldurmak için yapmakta olduklarım. Ne kadar çeşit, o kadar kişiye ulaşmak-"İstediğinizi bu şekilde yapabiliyorum, bakın bunlar da var" diyebilmek için gerekli. Göz görecek yani, örnekleri görmeliler atölye içinde.
Bunu mecbur yapacağım ve bunu bu dönem içinde kiracının çıkışıyla denk getirebilmek için önce çalışma odamı düzenledim zaten.

Mecburi olmayan hobilik kısım ise, eşimin "Spirali ben yapacağım" diye şunca işin içinde tutturmasıydı misal. Çünkü spiral yapmakla uğraşacağına, birlikte banyoyu halledebiliriz. Spiralin acelesi yok. Planlarım içinde,atölyeye geçtikten sonraki kısımda var. Böyle olunca da benim akışım bozuluyor, o da nasıl oluyor; banyo için gerekli boyalar ıvır zıvır gelip balkona koyulunca, benim balkonu temizlemem daha çok vakit alıyor misal, ya da gardırobu gönderince diğer dolap acil gerekiyor çünkü çamaşır düzenim bozulacak yani.
Bu acildi, beklemezdi nitekim dışarıdaki kıyafetleri "Temiz-kirli" ayırımında tutmak, benim için yine ekstra vakit harcamak, yorulmak, karışmak demek.

Sitemim bu yani... Dert yakınasım geldi.
Biri de yazıda 10 cümlede anlatacağını uzatmışsın bilmem ne demiş; her konumda gel beni bul alakasız, gereksiz yorumunu yapmaya devam et arkadaşım e mi? Neyi nasıl yazacağımın çetelesini tutup cümle saymak da sana düştüydü çünkü. Alla alla, bu da bi ilginç ya.