selamlar abla.. Allah kabul etsin ....
ben sahura kalkamıyorum daha dogrusu yiyemiyorum akşamdan yedim biraz...
sen çalışıyormuydun abla ?
selam güzeller herkese selamlar
leydicim ramazanda mutlaka kalkıyorum ama bu 2 günlük, gece 12 de yemiştim yetiyor . tek başına yenmiyor birde migdem almıyor .. daha uzun zaman tutsam mutlaka kalkarım bugun sonHoş geldin canımSahura kalmadan olmaz bence kalkmalısın. Hem sağlıksız olur.
leydicim ramazanda mutlaka kalkıyorum ama bu 2 günlük, gece 12 de yemiştim yetiyor . tek başına yenmiyor birde migdem almıyor .. daha uzun zaman tutsam mutlaka kalkarım bugun son
leydim sen mezun oldun .2. bebişle tekrar geri döndün .şimdi varmı daha verecek kilon ?Anladım canım. Haklısın. Allah kabul etsin o zaman
Aslında herkes iş konusunda kendi derdini anlatmış. Benim sıkıntım da işle ilgili. Evle ilgili, herşeyle ilgili. Şuan öyle bir durumdayım ki, hayatımdaki herşey üstüme üstüme geliyor.Canım bir tavsiye yemek yiyip duygusal açlığını bastırmaya çalışmak sonradan çifte kendini yeme faslına dönüşür. Onun yerine gel buraya açıktan anlatmak istemiyorsan özelden anlat saçmala araştırma yap paylaş vs vs toparlanman için elimizden geleni yapalım .. Moralin niye bozuktu
Haklısın Ebru, aslında burdan uzaklaşırsam bu psikolojiyle daha kötü olurum. En azından takımı kötü etkilemeyeyim diye düşünmüştüm. Sizlerin sorumluluğu ile salmam kendimi. Şuan + dayım, cumaya kadar son kiloma inmeye çalışacağım.Bu aralar benimde canım kahvaltı istemiyor. Eskiden çok güzel yapardım. Şimdi hiç iştahım yok. Gün içinde iyiyim ama akşama iştahım tavan yapıyor. Tabii kendini akşama kadar aç bırakınca ne yiyeceğini şaşırıyor vücut. Toparlanabilmen için düzenli kahvaltı şart. Bence zorla biraz kendini. Sabah erken kalkıp kahvaltı yapmak lazım.
Yani az kalmış eski kilona dönmene. Senin daha çok çabalaman lazım. Listeye girmeyi düşünmüyor musun? Dün çok saçma sapan beslendim. Hatırladığımı yazayım ama hatırlamıyorum. Sabah sabah 6-7 tane çiğ köfte yedim yanına da bir bardak kola içtim. Öğlen hastanede 1 servis kaşığı pirinç pilavının üstünde 1 servis kaşığı kuru fasulye ve 1 kepçe cacık vardı. Saat 17:00 gibi 2 dilim kek 2 lavaşın arasına peynir ve yaklaşık 10 tane zeytin yedim. 1-2 yemek kaşığıda mercimek çorbası. Aslında genel toplamda yediklerim çok görünmüyor ama tamamen sağlıksız. Bu arada az biraz + çıkıyorum umarım biran önce eksiye geçerim. Çünkü bende iki haftadır sabit çıkıyorum. Bugün diş randevum var. Umarım akşama kötü patlamaz benim için.
Pat diye abur cubura dalma zaten. Dalarsan kötü olur. Hem ayrıca senin paran yok ne abur cuburuymuş öyle. Gereksiz sağlıksız şeylere para verme. Aslında ben senin yerinde olsam çok güzel diyet yaparım. Hem maddi olarak ta rahatlarsın abur cubur almazsan.
Fatma' cım bu hafta bildirim yapmazsan zaten takımı kötü etkiliyorsun. Kilo durumun nasıl? İzne ayrılırsan en az iki hafta yeniden listeye giremiyorsun. Ona göre kararını ver. Ayrıca buradan uzak kalmak çözüm değil. Daha çok çözümsüzlük yaratıyor. Yardımcı olabileceğimiz bir durum varsa yardımcı oluruz. Buradan uzaklaşırsan kendini zor toparlarsın.
Ne güzel bir meslektaşım daha varmış. Şimdi farkettim senin mesleğini. Bende sağlıkçıyım. Çok iyi anlayabiliyorum seni. Aynı sıkıntılar her yerde var. Boş ver gitsin. Nasıl olsa bir gün düzelir. Biliyorsun ki yaptıkları kimsenin yanına kalmıyor.
Başarılar canım umarım güzel geçer sınavın. Bende senden ders raporu istiyorum ona göre. İyi çalış sınavlarına.
Menün kola haricinde çok güzel. Afiyet olsun ve Allah kabul etsin.
Su çok az olmuş canım. En az iki içmen lazım. Sanırım niyetli olduğun için öyle oldu.
leydim sen mezun oldun .2. bebişle tekrar geri döndün .şimdi varmı daha verecek kilon ?
çizelgedeki kilodamısın ?
Aslında herkes iş konusunda kendi derdini anlatmış. Benim sıkıntım da işle ilgili. Evle ilgili, herşeyle ilgili. Şuan öyle bir durumdayım ki, hayatımdaki herşey üstüme üstüme geliyor.
On sene kadar özel sektörde aktif bir şekilde çalıştım. Mühendisim, çok iyi bir yabancı dilim var, çok iyi firmalarda çalıştım. Çalışmayı çok seviyorum, zaten okulları da hep dereceyle bitirdim.
1,5 yıl önce iş yerimizin farklı bir şehre taşınması nedeniyle işten ayrılmak durumunda kaldım. Eşimin kendi işi var, ona yardımcı olmaya başladım, homeofis. İlk başta kulağa hoş geliyordu. Evimle, çocuğumla ilgilenebiliyordum. Kendime vakit ayırabiliyordum.
İşin büyüsü geçince, elimdeki para da erimeye başlayınca içinde bulunduğum durumun farkına vardım.
Düzenli bir maaşım olmadığı için sürekli eşimden para istemek zorunda kalıyorum, belki yadırgayacaksınız ama bu benim çok zoruma gidiyor.
Nasıl olsa evdeyim diye bütün işler, temizlik yemek, çamaşır, ütü, market, çocuğun dersleri, herşey üstüme kaldı.
Kendimi çok pasifize hissediyorum, yıllarca verdiğim emeklerin hepsi boşuna mı gitti diye kendimi sorguluyorum. Dediğim gibi çok iyi okullarda, hep dereceyle mezun oldum. Sonra ne oldu? Koca bir hiç.
Alım gücüm de düştü, kendi paramı kazanırken, almak istediğim bir şeyi er ya da geç alabiliyordum. Şimdi öyle değil.
Özetle, kariyer sahibi bir mühendisken şimdi bir ev kadını oldum. Ev kadınlarına saygım sonsuz, yanlış anlamayın. Benim annem de ev hanımı. Bence dünyanın en ağır işi. Ben bunu evde kalınca anladım. Üstelik hiçbir karşılığı yok, değeri de yok. Allah onların yardımcısı olsun.
Şimdi diyeceksiniz ki yeniden iş bulup çalışabilirsin.
1 kızım var, 10 yaşında 3-4 yıldan beri kardeş istiyor haklı olarak. Eşimi ikna edemedik geçmişte 2.çocuğu yapmaya. Geçen yıl çocuğa benim bakmam koşuluyla zar zor ikna ettik.
Çok uzattım, özetle en kısa zamanda çocuk yapmam lazım. Ama çocuk yapmam demek, benim 36-37 yaşına kadar çalışamamam demek, o saatten sonra bizim piyasa da iş bulmam imkansız gibi birşey. hayatımın sonuna kadar çalışmam çok zor. Bu şekilde pişmanlıklarla, kendini atıl hissederek ömür geçer mi kızlar?
Öte taraftan kariyerime devam edeyim desem kızımı yalnız bırakmaya hakkım yok, takıntı haline dönüştü çocukta yalnızlık. Eve girmek istemiyor kardeşi olmadığı için.
Yani anlayacağınız öyle bir psikolojideyim ki arada sıkıştım kaldım. Çok mutsuzum. Üstelik bunları paylaşabileceğim beni anlayabilecek hiç kimsem de yok.
Ne ilginç değil mi? Kendimi çok zayıf hissediyorum. Bir zamanlar onlarca insanı yönetebilirken şuan kendi bedenimi ve hayatımı yönetemiyorum.
Geçen hafta ağlama krizine girdim. Eşimi suçluyorum içinde bulunduğum durumdan dolayı. Onunla da aramız bozuldu. Anlamıyor beni, anlayamıyor.
Yine başa döndüm anlayacağınız: ye, pişman ol, üzül, ye, pişman ol, üzül...
canım ya aslında bakınca çok da dert edecek sorunun yok derin bi nefes al sadece bak etrafına kaç çocuk artık annesiyle büyüyor ? ve kaldı ki senin kızın artık 10 yaşında yani kendine yetebilecek bi yaşa gelmiş ve benim anladığım kadarıyla senin şu halde olmanın tek sebebi de eve sıkışıp kalmış hissetmekten oluyor kendimden biliyorum bazen bende yaşıyorum bunu köşeye sıkışıp kalıyorsun ve herşey üstüne üstüne geliyor psikoloji bozuldukça normalde takmayacağın ''amaaaan sende' deyip geçeceğin şeyler gözünde büyüyor ne kadar doğrudur bilmem de bi ablayla tanışmıştım üniversite tercih dönemimde ve mimardı ayrıca 8.5 aylık hamileydi biraz da senin gibiydi o da eşiyle beraber çalışıyordu eşide inşaat mühendisiydi ve sadece doğum iznine ayrılcam dedi sonra tekar başlıycam demişti ve yine kuzenim diş hekimi hiç unutmam salı günü bayramdı pazartesi öğlene kadar hasta baktı ve pazartesi akşam doğum yaptı sonrasında bayramın bitmesiyle beraber işine döndü ve kızı için muayenesine bi oda açtı annesi bebeğe baktı o hastalara yani aslında bebek çalışmana engel değil gibi geliyor bana ve sen ''ev kadını'' sıfatıyla mutlu değilsin ve seni mutsuz eden şey belliyken ortadayken bunu çözmek yerine bu sorunun eşinle arasına girmesine izin veriyorsun? niye zar zor verdiğin kiloları geri almana sebep olmasına izin veriyorsun ? niye ? o kadar yıl okumuşsun hem de dereceyle bitirmişsin ve geceleri sabahlara kadar beyin patlatıp dirsek çürüttüğün o diplomanı vitrin süsü yapıyorsun ? tek derdin buyken niye başka dertler açıyorsun ki başına ? hem çalışıp hem anne olmanın ne sakıncası var ki? takıntı yapmana ne gerek var? ve kaldı ki istediğin zaman eve gelebilceğin ortalığı kolaçan edip geri dönebileceğin bi işin var kıymetini bilAslında herkes iş konusunda kendi derdini anlatmış. Benim sıkıntım da işle ilgili. Evle ilgili, herşeyle ilgili. Şuan öyle bir durumdayım ki, hayatımdaki herşey üstüme üstüme geliyor.
On sene kadar özel sektörde aktif bir şekilde çalıştım. Mühendisim, çok iyi bir yabancı dilim var, çok iyi firmalarda çalıştım. Çalışmayı çok seviyorum, zaten okulları da hep dereceyle bitirdim.
1,5 yıl önce iş yerimizin farklı bir şehre taşınması nedeniyle işten ayrılmak durumunda kaldım. Eşimin kendi işi var, ona yardımcı olmaya başladım, homeofis. İlk başta kulağa hoş geliyordu. Evimle, çocuğumla ilgilenebiliyordum. Kendime vakit ayırabiliyordum.
İşin büyüsü geçince, elimdeki para da erimeye başlayınca içinde bulunduğum durumun farkına vardım.
Düzenli bir maaşım olmadığı için sürekli eşimden para istemek zorunda kalıyorum, belki yadırgayacaksınız ama bu benim çok zoruma gidiyor.
Nasıl olsa evdeyim diye bütün işler, temizlik yemek, çamaşır, ütü, market, çocuğun dersleri, herşey üstüme kaldı.
Kendimi çok pasifize hissediyorum, yıllarca verdiğim emeklerin hepsi boşuna mı gitti diye kendimi sorguluyorum. Dediğim gibi çok iyi okullarda, hep dereceyle mezun oldum. Sonra ne oldu? Koca bir hiç.
Alım gücüm de düştü, kendi paramı kazanırken, almak istediğim bir şeyi er ya da geç alabiliyordum. Şimdi öyle değil.
Özetle, kariyer sahibi bir mühendisken şimdi bir ev kadını oldum. Ev kadınlarına saygım sonsuz, yanlış anlamayın. Benim annem de ev hanımı. Bence dünyanın en ağır işi. Ben bunu evde kalınca anladım. Üstelik hiçbir karşılığı yok, değeri de yok. Allah onların yardımcısı olsun.
Şimdi diyeceksiniz ki yeniden iş bulup çalışabilirsin.
1 kızım var, 10 yaşında 3-4 yıldan beri kardeş istiyor haklı olarak. Eşimi ikna edemedik geçmişte 2.çocuğu yapmaya. Geçen yıl çocuğa benim bakmam koşuluyla zar zor ikna ettik.
Çok uzattım, özetle en kısa zamanda çocuk yapmam lazım. Ama çocuk yapmam demek, benim 36-37 yaşına kadar çalışamamam demek, o saatten sonra bizim piyasa da iş bulmam imkansız gibi birşey. hayatımın sonuna kadar çalışmam çok zor. Bu şekilde pişmanlıklarla, kendini atıl hissederek ömür geçer mi kızlar?
Öte taraftan kariyerime devam edeyim desem kızımı yalnız bırakmaya hakkım yok, takıntı haline dönüştü çocukta yalnızlık. Eve girmek istemiyor kardeşi olmadığı için.
Yani anlayacağınız öyle bir psikolojideyim ki arada sıkıştım kaldım. Çok mutsuzum. Üstelik bunları paylaşabileceğim beni anlayabilecek hiç kimsem de yok.
Ne ilginç değil mi? Kendimi çok zayıf hissediyorum. Bir zamanlar onlarca insanı yönetebilirken şuan kendi bedenimi ve hayatımı yönetemiyorum.
Geçen hafta ağlama krizine girdim. Eşimi suçluyorum içinde bulunduğum durumdan dolayı. Onunla da aramız bozuldu. Anlamıyor beni, anlayamıyor.
Yine başa döndüm anlayacağınız: ye, pişman ol, üzül, ye, pişman ol, üzül...
Canım geçen sene de 2 kişilik yerdeydim bütün sene sustum misafir gelen arkadaşımız bile benlede arkadaş ayağına yatıp öyle geliyodu sonra beni takmamalar vs vs .. Yanımda kalan kızın yalnızken ve misafirler varken ki herşeyine katlandım diyebilirim resmen elin kızının tribini çektim sene sonunda yine o arkadaş bizdeydi aklınca bana laf söyledi** bende bir bağırmaya başladım apartman dinlemiştir heralde bi de ben sinirimi serbest bıraktığım zaman korkunçlaşabiliyorumbağırdım çağırdım ev arkadaşım da onu tutsa ayrı beni tutsa ayrı sustu kaldı sadece onu akladı bir konuda .. Ama inat ettim sırf diğer arkadaşlardan uzak kalmıyım diye ertesi günki etkinliğe gittim
Adaşım harikasın! Takdir ettim ve daha çok sevdim seni. Yani bunlar anlatmıyor tabi demek istediklerimi ama bu saatte kafamı toparlayamıyorum. Benim çevremde de 30-40 yaşından sonra öğretmen olmuş insanlar var. Ama ablan da olsa bir başkası için uğraşmak gerçekten bambaşka bir gelişmişlik seviyesinin göstergesi. :)
İkinci öğretimler kadar acayipleri yok. Epi topu 11-12 de bitiyor dersleri. İnsan gibi yatıp kalkmak varken güneş doğunca yatıyorlar. O yaşlarda bir özenti mi oluyor sabahlamaya bilmiyorum ki. Benim kaldığım yurtta ikinci öğretimlerin binası tamamen ayrıydı. Gündüzcülerle bırak aynı odayı, aynı binada bile kalmıyorlardı. O açıdan onlardan hiç çekmedim. Düşünemiyorum bile nasıl bir kabus yaşadığını...
--------
E bari artık daha fazla nazlanmayıp menü yazayım, ama saatler aklımda değil, şimdilik affedin.
Sabah
1 tabak kızılcık çorbası
2 dilim ekmek
5-6 zeytin
Öğlen
2 tabak mercimek çorbası
Akşam
2 dilim ekmek
biraz zeytin
21:30 gibi
2 dilim ekmek
biraz zeytin
Vallahi son haftaların yine en iyi menüsüydü. Akşamları yemeye başladım. Onu bir bıraksam şahane olacak.
Teşekkürler Zeynep' cim. Yay burcu olunca böyle her şeye hevesli oluyorsun. El atmadığım iş yok sanırımBu kurs meselesi nedir canım yaaa? Bizim çocuklara da oluyor mu? Ben de okul dışı faaliyet yapsın istiyorum ama nasıl olacak tam bulamadım.
Duraklama diye birşey yok ayrıca. Sadece motivasyon eksikliğinden saldık kendimizi. Ama en kısa zamanda toparlayacağımıza inanıyorum.
Hımm. Boyuna göre kilon normalden fazla. İlk diyete başladığında kaç kiloydun? Yani ilk mezuniyetinden önce. Menü konusunda haklısın. Sana benim menüleri kontrol yetkisi veriyorum. Yetki değilde özellikle sen kontrol et ki bende kendimi zorunlu hissedeyim. Belki sizlerden utanınca menülerim düzelir. Çünkü bu saate kadar pek iç açıcı beslenmedim. Akşama menümü yazacağım inşallah.
Evet canım metal prova yapılacak henüz yapılmadı. Böyle renkli renkli maddelerle aldı ölçüyü. Kesilen dişimin bir tanesinde ağrı var ama ben ağrıyı üst tarafta hissediyorum. Yani kesim yapılan yer sol alt çene. Ağrı sol üst çenede. Kesim yapılan tarafla yemek yiyebiliyorum ama böyle tuhaf bir ağrısı oluyor. Daha önce kanal yapılan dişin ağrısı gibi değil. Onda dişin üzerine hiç basamıyordum. Bu dişin üzerine basabiliyorum ama birazcık sert bir madde de ağrıyor. Ağrısı dayanılamayacak kadar kötü değil. Ayrıca ağrı durduk yere ve sürekli. Ağrı kesici alınca rahatlıyor. Ama etkisi geçince yeniden başlıyor. Bugün 13:30 da gideceğim inşallah. Umarım güzel geçer. Çünkü provadan çok korkuyorum. Hassasiyet olunca çok kötü oluyor.
Eski kaşar ve akşam öğün saati haricinde hepsi çok güzel. Akşamın çok geç olmuş. Kaşar yerine de normal peynir yesen daha iyi olurdu. Umarım tatilde çok kaçırmamışsındır. Çünkü haftaya kilon ikiye bölünecek. Ayrıca bir daha ki sefere lütfen izin alacağın zaman bildirimden önce söyle ki mesela haftaya bir işin var bildirim yapamayacaksın. Bu cumadan izne ayıralım. Aynı hafta söylersen listeyi olumsuz etkiliyorsun.
İkince öğretimlerden çekmeyen yok anlaşılan. Bende çektim ama en son kendimi kaybedip kıyameti koparınca düzeldi herşey. Çok ilginçler gerçekten. Menün klasik Funda menüsü ama akşam çok geç yemişsin. Bu arada dünde ben zeytini abarttım. Ne zaman zeytin yesem sen geliyorsun aklıma. Ben de çok severim zeytini.
hepiniz gidip konuşsanız bi yani en azından deneseniz biz böyle mutluyuz deseniz ve performans düşüşüne sebep oluyor gibi şeyler söyleseniz işe yarar belki ve belkide ego tatmin problemidir dertlerisadece sizin işyerlerinizde sorun yok.sorun galiba heryerde.bize de yeni iki dr gönderdiler.tahlil sonuçlarını onaylıyorlar.laboratuvar sorumlusu yani.ama işi abarttılar.bazen zulüm boyutuna giriyor.bıktırıyorlar.normalde herkesin iyi bildiği bir cihaz vardır ve onda çalışırız.yani hepsini biliriz ama işte birini daha iyi biliriz.bunlar odalarında sıkılıyorlar galiba.her ay başka bir cihazda çalışacaksınız diye tutturdular.toplamda 10 kişiyiz.3 cihaz var.hiç değilse iş yaptığını bildiğimiz, rahat anlaşabildiğimiz arkadaşlarla çalışalım diyoruz.hayır efendim.olmazmış.kura çekiyorlar el kadar yerde...dünden beri yeni bir cihazdayım.yanımda da pek iyi anlaşamadığım arkadaşlar var.offff..tahmin edersiniz diken üstündeyim.
Ebrucum kahvaltıyı aksattığın zaman gerisi geliyor. Süreklilik haline geliyor. Ben son zamanlarda akşamdan hazırlıyorum. Yemesi kolay oluyor.Bu aralar benimde canım kahvaltı istemiyor. Eskiden çok güzel yapardım. Şimdi hiç iştahım yok. Gün içinde iyiyim ama akşama iştahım tavan yapıyor. Tabii kendini akşama kadar aç bırakınca ne yiyeceğini şaşırıyor vücut. Toparlanabilmen için düzenli kahvaltı şart. Bence zorla biraz kendini. Sabah erken kalkıp kahvaltı yapmak lazım.
Yani az kalmış eski kilona dönmene. Senin daha çok çabalaman lazım. Listeye girmeyi düşünmüyor musun? Dün çok saçma sapan beslendim. Hatırladığımı yazayım ama hatırlamıyorum. Sabah sabah 6-7 tane çiğ köfte yedim yanına da bir bardak kola içtim. Öğlen hastanede 1 servis kaşığı pirinç pilavının üstünde 1 servis kaşığı kuru fasulye ve 1 kepçe cacık vardı. Saat 17:00 gibi 2 dilim kek 2 lavaşın arasına peynir ve yaklaşık 10 tane zeytin yedim. 1-2 yemek kaşığıda mercimek çorbası. Aslında genel toplamda yediklerim çok görünmüyor ama tamamen sağlıksız. Bu arada az biraz + çıkıyorum umarım biran önce eksiye geçerim. Çünkü bende iki haftadır sabit çıkıyorum. Bugün diş randevum var. Umarım akşama kötü patlamaz benim için.
Pat diye abur cubura dalma zaten. Dalarsan kötü olur. Hem ayrıca senin paran yok ne abur cuburuymuş öyle. Gereksiz sağlıksız şeylere para verme. Aslında ben senin yerinde olsam çok güzel diyet yaparım. Hem maddi olarak ta rahatlarsın abur cubur almazsan.
Fatma' cım bu hafta bildirim yapmazsan zaten takımı kötü etkiliyorsun. Kilo durumun nasıl? İzne ayrılırsan en az iki hafta yeniden listeye giremiyorsun. Ona göre kararını ver. Ayrıca buradan uzak kalmak çözüm değil. Daha çok çözümsüzlük yaratıyor. Yardımcı olabileceğimiz bir durum varsa yardımcı oluruz. Buradan uzaklaşırsan kendini zor toparlarsın.
Ne güzel bir meslektaşım daha varmış. Şimdi farkettim senin mesleğini. Bende sağlıkçıyım. Çok iyi anlayabiliyorum seni. Aynı sıkıntılar her yerde var. Boş ver gitsin. Nasıl olsa bir gün düzelir. Biliyorsun ki yaptıkları kimsenin yanına kalmıyor.
Başarılar canım umarım güzel geçer sınavın. Bende senden ders raporu istiyorum ona göre. İyi çalış sınavlarına.
Menün kola haricinde çok güzel. Afiyet olsun ve Allah kabul etsin.
Su çok az olmuş canım. En az iki içmen lazım. Sanırım niyetli olduğun için öyle oldu.
Fatma' cım seni çok iyi anlayabiliyorum. Buradan sana nasıl destek oluruz tam emin değilim ama hiç olmazsa konuşarak bişeyleri hafifletebiliriz. Öncelikle ben burada suçlu olarak eşini görüyorum. Aslında suçlu demek yanlış olacak hatalı demek daha doğru sanırım. Neden ikinci çocuğu istemiyor? Birde sen istiyor musun ikinci çocuğu gerçekten? Sırf kızına kardeş olsun diye düşünüyorsan eğer çok hata ediyorsun. O bebeğe haksızlık diye düşünürüm. Öncelikle buna karar ver. Çalışmak istiyorsan eğer asla erteleme. En kısa zamanda kendine uygun bir iş bul. Çünkü sen mutsuz olursan, kızın da mutsuz olur, eşinde. Ailede bir kişinin mutsuzluğu tüm ailenin mutsuzluğu demektir. Bazı dönemler daha çok etkileniyoruz yaşadıklarımızdan. Sanırım mevsiminde bunda çok etkisi var. Bence sen çok güçlü bir kadınsın. Eminim bütün bunların üstünden geleceksin. Öncelikle diyetini unutma. Ne kadar kendine güvenin olursa o kadar çok mutlu olursun. Ve hep savunduğum bir gerçek var eğer bir bayansan mutlaka ve mutlaka ekonomik özgürlüğün olmalı.
Fatmacım Ebru'ya katılıyorum. Kimin suçlu olduğunu ya da ortada bir suç olup olmadığını söyleyemem. Ama sanki senin için 2. çocuk iyi olmayacak gibi... Zaten 10 yaş fark çok büyük bir fark. Kızın birkaç yıla ergenliğe girecek, sonra hemen büyüyecek. Senin büyütmen gereken 2. bir çocuğun olacak ve işin olmayacak. Özellikle iş konusundaki hassasiyetine bakarak çalışmadan mutlu olabileceğini düşünmüyorum. Kendi inançlarına ters düşecek ve kendinle mutsuz olacaksın. Sonra eşinle de sorunlar yaşamaya başlarsın.
Bence en kısa zamanda iş bakmaya başla. Kızın yalnız kalmak istemiyor, eve girmek istemiyor vs. ama bir süre sonra kızına vereceklerin tükenecek çünkü sen tükeneceksin. Çalışan anneler her zaman daha kıymetlidir bence. Şimdi anlamasa da birkaç yıla kızın da bunu anlar.
Karar senin tabi. Benim yazdıklarından çıkardığım bu.
öncelikle derdime ortak olduğunuz için teşekkür ederim kızlar. Bunu canı gönülden söylüyorum, çünkü insan bazen çözüm bulamasa da etrafında kendisine vakit ayıran, kendisini dinleyen insanların olduğunu bilince bile kendini daha güçlü hissediyor.canım ya aslında bakınca çok da dert edecek sorunun yok derin bi nefes al sadece bak etrafına kaç çocuk artık annesiyle büyüyor ? ve kaldı ki senin kızın artık 10 yaşında yani kendine yetebilecek bi yaşa gelmiş ve benim anladığım kadarıyla senin şu halde olmanın tek sebebi de eve sıkışıp kalmış hissetmekten oluyor kendimden biliyorum bazen bende yaşıyorum bunu köşeye sıkışıp kalıyorsun ve herşey üstüne üstüne geliyor psikoloji bozuldukça normalde takmayacağın ''amaaaan sende' deyip geçeceğin şeyler gözünde büyüyor ne kadar doğrudur bilmem de bi ablayla tanışmıştım üniversite tercih dönemimde ve mimardı ayrıca 8.5 aylık hamileydi biraz da senin gibiydi o da eşiyle beraber çalışıyordu eşide inşaat mühendisiydi ve sadece doğum iznine ayrılcam dedi sonra tekar başlıycam demişti ve yine kuzenim diş hekimi hiç unutmam salı günü bayramdı pazartesi öğlene kadar hasta baktı ve pazartesi akşam doğum yaptı sonrasında bayramın bitmesiyle beraber işine döndü ve kızı için muayenesine bi oda açtı annesi bebeğe baktı o hastalara yani aslında bebek çalışmana engel değil gibi geliyor bana ve sen ''ev kadını'' sıfatıyla mutlu değilsin ve seni mutsuz eden şey belliyken ortadayken bunu çözmek yerine bu sorunun eşinle arasına girmesine izin veriyorsun? niye zar zor verdiğin kiloları geri almana sebep olmasına izin veriyorsun ? niye ? o kadar yıl okumuşsun hem de dereceyle bitirmişsin ve geceleri sabahlara kadar beyin patlatıp dirsek çürüttüğün o diplomanı vitrin süsü yapıyorsun ? tek derdin buyken niye başka dertler açıyorsun ki başına ? hem çalışıp hem anne olmanın ne sakıncası var ki? takıntı yapmana ne gerek var? ve kaldı ki istediğin zaman eve gelebilceğin ortalığı kolaçan edip geri dönebileceğin bi işin var kıymetini bil
kaldı ki sanki sen ikinci bi çocuğu istiyormusun ? bana kalırsa pek istemiyorsun gibi sadece kızın istiyor diye yeni bi bebeğin sorumluluğu bana fazla geldi açıkca ve artık dünya izin vermiyor çok çocuğu kendine hazırlamana
ve senin durumun biraz da kadın olmaktan eve girince ev kadını oluyorsun çamaşır bulaşık yemek temizlik .. çalışsaydın eşin de bişeyşerin ucundan tutacaktı belki ama şimdi hepsi sana kaldı bence sıkma canını ve diplomana yazık etme nerde nasıl mutluysan onu yap ve orda ol hayat kısa ve hiç bi an üzülerek kaybedilecek kadar değersiz değil çünkü ''o an'' bir daha geri gelmeyecek
Afiyet olsun Gülnihal, kola da olmasaymış kusursuz bir menü olurmuş. Şeker ihtiyacını karşıladı herhalde. Onun dışında seçimlerin çok sağlıklı ve dengeli.menü yazayım bari kafam dağılsın...........
sahur:
1 haşlanmış yumurta
kk peynir
1 kaşık bal
1 domates,2 biberle söğüş
çeyrek ekmek
iftar:
1 kase yoğurt çorbası
1 tabak yağsız saç kavurma
1 kase yoğurt
1 dilim ekmek
1 bardak light kola
ara:
1 armut
ara:
1 bardak tarçınlı süt
1 ceviz
nasıl geçti sınavın Ece, hangi üniversitedeydin?Ben çıkıyorum kızlar sınavım var görüşürüz :)
Ececim benim bu yaşıma kadar en iyi öğrendiğim şey, hiçbirşeye katlanmayacaksın. Bunu tartış anlamında söylemiyorum ama birşeylerden rahatsızlık duyduğunda hemen o anda güzel bir dille ve açık olarak getireceksin. Yoksa birikiyor insanın içinde ve bir gün mutlaka patlıyorsun. En kötüsü de hatalı olan sen oluyorsun.Canım geçen sene de 2 kişilik yerdeydim bütün sene sustum misafir gelen arkadaşımız bile benlede arkadaş ayağına yatıp öyle geliyodu sonra beni takmamalar vs vs .. Yanımda kalan kızın yalnızken ve misafirler varken ki herşeyine katlandım diyebilirim resmen elin kızının tribini çektim sene sonunda yine o arkadaş bizdeydi aklınca bana laf söyledi** bende bir bağırmaya başladım apartman dinlemiştir heralde bi de ben sinirimi serbest bıraktığım zaman korkunçlaşabiliyorumbağırdım çağırdım ev arkadaşım da onu tutsa ayrı beni tutsa ayrı sustu kaldı sadece onu akladı bir konuda .. Ama inat ettim sırf diğer arkadaşlardan uzak kalmıyım diye ertesi günki etkinliğe gittim
Güzel fikir Ebru. Bir ara ceza veriyorduk, o da iyiydi.Sizlere de günaydın kızlar
Grup oluşturmaya gerek yok kızlar. Liste sıramıza göre herkes bir üsttekinin menüsünü kontrol etsin. En üstteki yani Fatma en altakini yani Fundayı. Döngü o şekilde devam etsin. Listede olmayanları da ben kontrol ederim. Her akşam menü yoklaması var bundan sonra. Ona göre dikkat. Bu arada Fatma yok bir kaç gündür. Haberi olan var mı?
Senin de yazdığın gibi son öğün fazla olmuş Funda. benim yediklerimin yanında seni eleştirmeye hakkım yok aslında.Adaşım harikasın! Takdir ettim ve daha çok sevdim seni. Yani bunlar anlatmıyor tabi demek istediklerimi ama bu saatte kafamı toparlayamıyorum. Benim çevremde de 30-40 yaşından sonra öğretmen olmuş insanlar var. Ama ablan da olsa bir başkası için uğraşmak gerçekten bambaşka bir gelişmişlik seviyesinin göstergesi. :)
İkinci öğretimler kadar acayipleri yok. Epi topu 11-12 de bitiyor dersleri. İnsan gibi yatıp kalkmak varken güneş doğunca yatıyorlar. O yaşlarda bir özenti mi oluyor sabahlamaya bilmiyorum ki. Benim kaldığım yurtta ikinci öğretimlerin binası tamamen ayrıydı. Gündüzcülerle bırak aynı odayı, aynı binada bile kalmıyorlardı. O açıdan onlardan hiç çekmedim. Düşünemiyorum bile nasıl bir kabus yaşadığını...
--------
E bari artık daha fazla nazlanmayıp menü yazayım, ama saatler aklımda değil, şimdilik affedin.
Sabah
1 tabak kızılcık çorbası
2 dilim ekmek
5-6 zeytin
Öğlen
2 tabak mercimek çorbası
Akşam
2 dilim ekmek
biraz zeytin
21:30 gibi
2 dilim ekmek
biraz zeytin
Vallahi son haftaların yine en iyi menüsüydü. Akşamları yemeye başladım. Onu bir bıraksam şahane olacak.
Afiyet olsun. beğendim.Kizlar selam
Menumu yazayim
Sabah 9,00 3 dilim beyaz peynir,cay
Ogle tavuk gogsu 4 dilim kadar,1 buyuk kase yogurt 13,00
aksam 20,00 2 haslanmis yumurta,2 dilim eski kasar,cay
2 lt su,45 dk tempolu yuruyus
Bikac gun protein agirlikli beslenicem,tatilde mecburiyetten karbonhidrati fazla yedim
Kötü görünmedi gözüme en azından kaçamak yok Aşırı kaçan bir şey yok light kola olmasa süperdi ama tebrikler yine de :)menü yazayım bari kafam dağılsın...........
sahur:
1 haşlanmış yumurta
kk peynir
1 kaşık bal
1 domates,2 biberle söğüş
çeyrek ekmek
iftar:
1 kase yoğurt çorbası
1 tabak yağsız saç kavurma
1 kase yoğurt
1 dilim ekmek
1 bardak light kola
ara:
1 armut
ara:
1 bardak tarçınlı süt
1 ceviz
bende içemiyordum Hafta sonu sürahiyi doldurdum oturdum dizi izleyip ders çalışırken içtikçe içtim sonra sonra o kadar zorlamamaya başlıyorhımmm suyu yazmayı unutmuşum.dün kendimi zorladım ama 1.5 litre anca içebildim.
Şimdilik düşünmüyorum listeye girmeyi :) Menünü yazman yinede iyi bir adım oldu bence..Yani az kalmış eski kilona dönmene. Senin daha çok çabalaman lazım. Listeye girmeyi düşünmüyor musun? Dün çok saçma sapan beslendim. Hatırladığımı yazayım ama hatırlamıyorum. Sabah sabah 6-7 tane çiğ köfte yedim yanına da bir bardak kola içtim. Öğlen hastanede 1 servis kaşığı pirinç pilavının üstünde 1 servis kaşığı kuru fasulye ve 1 kepçe cacık vardı. Saat 17:00 gibi 2 dilim kek 2 lavaşın arasına peynir ve yaklaşık 10 tane zeytin yedim. 1-2 yemek kaşığıda mercimek çorbası. Aslında genel toplamda yediklerim çok görünmüyor ama tamamen sağlıksız. Bu arada az biraz + çıkıyorum umarım biran önce eksiye geçerim. Çünkü bende iki haftadır sabit çıkıyorum. Bugün diş randevum var. Umarım akşama kötü patlamaz benim için.
Pat diye abur cubura dalma zaten. Dalarsan kötü olur. Hem ayrıca senin paran yok ne abur cuburuymuş öyle. Gereksiz sağlıksız şeylere para verme. Aslında ben senin yerinde olsam çok güzel diyet yaparım. Hem maddi olarak ta rahatlarsın abur cubur almazsan.
Başarılar canım umarım güzel geçer sınavın. Bende senden ders raporu istiyorum ona göre. İyi çalış sınavlarına.
Canım kızın yalnızlığı takıntı yapmasın hiç çünkü 2 sene sonra özgürlük diye isyana başlayacak sanaAslında herkes iş konusunda kendi derdini anlatmış. Benim sıkıntım da işle ilgili. Evle ilgili, herşeyle ilgili. Şuan öyle bir durumdayım ki, hayatımdaki herşey üstüme üstüme geliyor.
On sene kadar özel sektörde aktif bir şekilde çalıştım. Mühendisim, çok iyi bir yabancı dilim var, çok iyi firmalarda çalıştım. Çalışmayı çok seviyorum, zaten okulları da hep dereceyle bitirdim.
1,5 yıl önce iş yerimizin farklı bir şehre taşınması nedeniyle işten ayrılmak durumunda kaldım. Eşimin kendi işi var, ona yardımcı olmaya başladım, homeofis. İlk başta kulağa hoş geliyordu. Evimle, çocuğumla ilgilenebiliyordum. Kendime vakit ayırabiliyordum.
İşin büyüsü geçince, elimdeki para da erimeye başlayınca içinde bulunduğum durumun farkına vardım.
Düzenli bir maaşım olmadığı için sürekli eşimden para istemek zorunda kalıyorum, belki yadırgayacaksınız ama bu benim çok zoruma gidiyor.
Nasıl olsa evdeyim diye bütün işler, temizlik yemek, çamaşır, ütü, market, çocuğun dersleri, herşey üstüme kaldı.
Kendimi çok pasifize hissediyorum, yıllarca verdiğim emeklerin hepsi boşuna mı gitti diye kendimi sorguluyorum. Dediğim gibi çok iyi okullarda, hep dereceyle mezun oldum. Sonra ne oldu? Koca bir hiç.
Alım gücüm de düştü, kendi paramı kazanırken, almak istediğim bir şeyi er ya da geç alabiliyordum. Şimdi öyle değil.
Özetle, kariyer sahibi bir mühendisken şimdi bir ev kadını oldum. Ev kadınlarına saygım sonsuz, yanlış anlamayın. Benim annem de ev hanımı. Bence dünyanın en ağır işi. Ben bunu evde kalınca anladım. Üstelik hiçbir karşılığı yok, değeri de yok. Allah onların yardımcısı olsun.
Şimdi diyeceksiniz ki yeniden iş bulup çalışabilirsin.
1 kızım var, 10 yaşında 3-4 yıldan beri kardeş istiyor haklı olarak. Eşimi ikna edemedik geçmişte 2.çocuğu yapmaya. Geçen yıl çocuğa benim bakmam koşuluyla zar zor ikna ettik.
Çok uzattım, özetle en kısa zamanda çocuk yapmam lazım. Ama çocuk yapmam demek, benim 36-37 yaşına kadar çalışamamam demek, o saatten sonra bizim piyasa da iş bulmam imkansız gibi birşey. hayatımın sonuna kadar çalışmam çok zor. Bu şekilde pişmanlıklarla, kendini atıl hissederek ömür geçer mi kızlar?
Öte taraftan kariyerime devam edeyim desem kızımı yalnız bırakmaya hakkım yok, takıntı haline dönüştü çocukta yalnızlık. Eve girmek istemiyor kardeşi olmadığı için.
Yani anlayacağınız öyle bir psikolojideyim ki arada sıkıştım kaldım. Çok mutsuzum. Üstelik bunları paylaşabileceğim beni anlayabilecek hiç kimsem de yok.
Ne ilginç değil mi? Kendimi çok zayıf hissediyorum. Bir zamanlar onlarca insanı yönetebilirken şuan kendi bedenimi ve hayatımı yönetemiyorum.
Geçen hafta ağlama krizine girdim. Eşimi suçluyorum içinde bulunduğum durumdan dolayı. Onunla da aramız bozuldu. Anlamıyor beni, anlayamıyor.
Yine başa döndüm anlayacağınız: ye, pişman ol, üzül, ye, pişman ol, üzül...
Fatma' cım seni çok iyi anlayabiliyorum. Buradan sana nasıl destek oluruz tam emin değilim ama hiç olmazsa konuşarak bişeyleri hafifletebiliriz. Öncelikle ben burada suçlu olarak eşini görüyorum. Aslında suçlu demek yanlış olacak hatalı demek daha doğru sanırım. Neden ikinci çocuğu istemiyor? Birde sen istiyor musun ikinci çocuğu gerçekten? Sırf kızına kardeş olsun diye düşünüyorsan eğer çok hata ediyorsun. O bebeğe haksızlık diye düşünürüm. Öncelikle buna karar ver. Çalışmak istiyorsan eğer asla erteleme. En kısa zamanda kendine uygun bir iş bul. Çünkü sen mutsuz olursan, kızın da mutsuz olur, eşinde. Ailede bir kişinin mutsuzluğu tüm ailenin mutsuzluğu demektir. Bazı dönemler daha çok etkileniyoruz yaşadıklarımızdan. Sanırım mevsiminde bunda çok etkisi var. Bence sen çok güçlü bir kadınsın. Eminim bütün bunların üstünden geleceksin. Öncelikle diyetini unutma. Ne kadar kendine güvenin olursa o kadar çok mutlu olursun. Ve hep savunduğum bir gerçek var eğer bir bayansan mutlaka ve mutlaka ekonomik özgürlüğün olmalı.
Kızlar galiba ben iyi bir ders çıkardım :) iyi oldu bu konu..Fatmacım Ebru'ya katılıyorum. Kimin suçlu olduğunu ya da ortada bir suç olup olmadığını söyleyemem. Ama sanki senin için 2. çocuk iyi olmayacak gibi... Zaten 10 yaş fark çok büyük bir fark. Kızın birkaç yıla ergenliğe girecek, sonra hemen büyüyecek. Senin büyütmen gereken 2. bir çocuğun olacak ve işin olmayacak. Özellikle iş konusundaki hassasiyetine bakarak çalışmadan mutlu olabileceğini düşünmüyorum. Kendi inançlarına ters düşecek ve kendinle mutsuz olacaksın. Sonra eşinle de sorunlar yaşamaya başlarsın.
Bence en kısa zamanda iş bakmaya başla. Kızın yalnız kalmak istemiyor, eve girmek istemiyor vs. ama bir süre sonra kızına vereceklerin tükenecek çünkü sen tükeneceksin. Çalışan anneler her zaman daha kıymetlidir bence. Şimdi anlamasa da birkaç yıla kızın da bunu anlar.
Karar senin tabi. Benim yazdıklarından çıkardığım bu.
Öyle canım haklısın..Bugün uyuyakalmışım öğleden sonra sabahtanda sınavım vardı erken kalkmıştım .. Bir kahkaha duymamla başımı pat diye çevirmem bir oldu..Sakin olun kızlar dedim. Ondan sonra tonu düşürdüler.Akşam yemeğine inerken uyandırmamışlar 'bahane geç yattı' bende hiç takmadım.keisnlikle onlar bağırmaktan anlıyorlar sustukça üstüne yürüyorlar ve sadece kendilerine özgür yaşıyorlar ve sadece kendilerinin hakları olduğunu zannediyorlar istismar edilecek bi ortam bulunca yapışıyorlar ensene
Evet en sonda da hatalı olan sen oluyorsun..Ececim benim bu yaşıma kadar en iyi öğrendiğim şey, hiçbirşeye katlanmayacaksın. Bunu tartış anlamında söylemiyorum ama birşeylerden rahatsızlık duyduğunda hemen o anda güzel bir dille ve açık olarak getireceksin. Yoksa birikiyor insanın içinde ve bir gün mutlaka patlıyorsun. En kötüsü de hatalı olan sen oluyorsun.
Merhaba fatma ben funda kac yasindasin?canim bende muhendisim hele ki sen baya donanim sahibisin diger meslekler icinde oyledir ama ozellikle bukadar basarili egitim ve is hayati gecirip evde oturmak zulum bizim bunyemiz kaldirmaz bunu.uretmeye farkli dusunmeye yitiyor bu meslek.ben de arkadaslar gibi cocukdan once is sahibi olman gerektigini dusunuyorum.onemli olan senin isteklerin muthis kariyer yapip evde kalip pasta borekle mutlu olanlar da var bu bir secim sonucta ama belli ki sen hazmedemiyorsun bu durumu esinle konus mutsuzlugunu dile getir eminim anlayacaktir seni.Aslında herkes iş konusunda kendi derdini anlatmış. Benim sıkıntım da işle ilgili. Evle ilgili, herşeyle ilgili. Şuan öyle bir durumdayım ki, hayatımdaki herşey üstüme üstüme geliyor.
On sene kadar özel sektörde aktif bir şekilde çalıştım. Mühendisim, çok iyi bir yabancı dilim var, çok iyi firmalarda çalıştım. Çalışmayı çok seviyorum, zaten okulları da hep dereceyle bitirdim.
1,5 yıl önce iş yerimizin farklı bir şehre taşınması nedeniyle işten ayrılmak durumunda kaldım. Eşimin kendi işi var, ona yardımcı olmaya başladım, homeofis. İlk başta kulağa hoş geliyordu. Evimle, çocuğumla ilgilenebiliyordum. Kendime vakit ayırabiliyordum.
İşin büyüsü geçince, elimdeki para da erimeye başlayınca içinde bulunduğum durumun farkına vardım.
Düzenli bir maaşım olmadığı için sürekli eşimden para istemek zorunda kalıyorum, belki yadırgayacaksınız ama bu benim çok zoruma gidiyor.
Nasıl olsa evdeyim diye bütün işler, temizlik yemek, çamaşır, ütü, market, çocuğun dersleri, herşey üstüme kaldı.
Kendimi çok pasifize hissediyorum, yıllarca verdiğim emeklerin hepsi boşuna mı gitti diye kendimi sorguluyorum. Dediğim gibi çok iyi okullarda, hep dereceyle mezun oldum. Sonra ne oldu? Koca bir hiç.
Alım gücüm de düştü, kendi paramı kazanırken, almak istediğim bir şeyi er ya da geç alabiliyordum. Şimdi öyle değil.
Özetle, kariyer sahibi bir mühendisken şimdi bir ev kadını oldum. Ev kadınlarına saygım sonsuz, yanlış anlamayın. Benim annem de ev hanımı. Bence dünyanın en ağır işi. Ben bunu evde kalınca anladım. Üstelik hiçbir karşılığı yok, değeri de yok. Allah onların yardımcısı olsun.
Şimdi diyeceksiniz ki yeniden iş bulup çalışabilirsin.
1 kızım var, 10 yaşında 3-4 yıldan beri kardeş istiyor haklı olarak. Eşimi ikna edemedik geçmişte 2.çocuğu yapmaya. Geçen yıl çocuğa benim bakmam koşuluyla zar zor ikna ettik.
Çok uzattım, özetle en kısa zamanda çocuk yapmam lazım. Ama çocuk yapmam demek, benim 36-37 yaşına kadar çalışamamam demek, o saatten sonra bizim piyasa da iş bulmam imkansız gibi birşey. hayatımın sonuna kadar çalışmam çok zor. Bu şekilde pişmanlıklarla, kendini atıl hissederek ömür geçer mi kızlar?
Öte taraftan kariyerime devam edeyim desem kızımı yalnız bırakmaya hakkım yok, takıntı haline dönüştü çocukta yalnızlık. Eve girmek istemiyor kardeşi olmadığı için.
Yani anlayacağınız öyle bir psikolojideyim ki arada sıkıştım kaldım. Çok mutsuzum. Üstelik bunları paylaşabileceğim beni anlayabilecek hiç kimsem de yok.
Ne ilginç değil mi? Kendimi çok zayıf hissediyorum. Bir zamanlar onlarca insanı yönetebilirken şuan kendi bedenimi ve hayatımı yönetemiyorum.
Geçen hafta ağlama krizine girdim. Eşimi suçluyorum içinde bulunduğum durumdan dolayı. Onunla da aramız bozuldu. Anlamıyor beni, anlayamıyor.
Yine başa döndüm anlayacağınız: ye, pişman ol, üzül, ye, pişman ol, üzül...
özellikle kaymak! Özellikle mozaik pasta hemde gözlemenin yanına!Ara öğün saatinde 2 dl ekmekle 4-5 yk et sote! (bunu %40 diğer öğün saatlerinden karşılasak %60 kalır)04.11 menüm
09:30
yarım kase aşure
2 yk kıymalı yumurta
1 yk domates sosu
3 dlm ekmek
1 yk reçel, 1 yk kaymak
11:30
yarım gözleme, 1 dlm mozaik pasta,
15:30
2 dlm ekmek
4-5 yk et sote
19:00
10-12 ad hamsi, yağsız.
1 dlm ekmek
salata
1,5 lt su
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?