Günaydın kızlar...
öyle zor durumdayım ki doymuyorum doymuyorum.. masadan kalkarken bi tokluk hissi gelmesi gerekirken aç oluyorum napcamı bilmiyorum birde yedikleirm yüksek kalorili şeyler pastalar börekler pizzalar.. poff kızıyorum kendime sürekli kızdıkça üzülüyorum üzüldükçe yiyorum resmen bi girdabın içinde dönüp duruyorum eskiden 'hayır' demek benim için sıkıntı değildi ''hayır yemiycem'' diyordum ama şimdi diyemiyorum çünkü canım deli gibi onu yemek istiyor aklımda sürekli yemek yemek var sürekli yemek saati gelse de yemek yesem diye bekliyorum çok mutsuz oluyorum yemek yemekde mutlu etmiyor yetmiyor yetemiyorum kendime nazar değdi biliyorum adını bile bilmediğim hocalar durdurup '' aaa sen eskiden böyle değildin ne kadar çok kilo vermişsin ne kadar çok zayıflamışsın nasıl zayıfladın '' diye bi başlıyorlar elimdeki malzemeler donuyor hoca bırakmıyor eskiden önlüğüm büyük olduğu için belli olmuyordu o kadar fazla önlüğü değiştirdiğim günden beri böyleyim ne olacak böyle bilmiyorum sizinde başınıza gelmişti siz neler yaptınız bu dönemde
Benim de böyle dönemler çok başıma geliyor Havva, bence en büyük neden yedikten sonra duyduğun pişmanlık ve kendine olan kızgınlığın. Bu seni daha çok yemeye teşvik ediyor. Rahat olmalısın, geçişte yediklerini bir kenara bırak, bundan sonra önüne bak.
ben birşeyi çok yemek istediğimde onu beynimde iğrençleştirmeye başladım. Şöyleki, mesela kurabiye. Kurabiyeye bakınca sanki bir kalıp yağ görmeye başladım. Kendimi bir kalıp donmuş yağın üzerine şeker ve yumurta koyarak yerken hayal ettim. Görüntü bile iğrenç. (ki bu yağ genelde margarin oluyor ve üzerine, sinek bile konmaya tenezzül etmiyor) Midem bulanıyor haliyle. Yemiyorum. Böylece Allah'a şükür o tarz yiyeceklerden uzaklaştım.
Ama bazen canım döner falan çekiyor, onları da geçmişte yediğim günleri hatırlayarak zamanında çok yedin, ideal kilona ulaşınca yersin diye geçiştiriyorum.
Bir de biz bu diyet ve kaçamak olayını çok kafaya takıyoruz galiba. Onunla yatıp onunla kalkıyoruz, haliyle beynimizde sürekli yiyecek düşünüyor. Düşüncelerimizi farklı şeylere yoğunlaştırmalıyız.
Menum
Sabah 9,00 2 dilim ekmek,peynir,5 zeytin
Ogle 1 kase tarhana,2 kase salata 12,30
Aksam 1 kase kisir,1 elma,2 mandalina
1 bardak sahlep,1 bardak kefir
45 dk yuruyus,15 dk kas hareketleri,2,5 lt su
Afiyet olsun Dilara, güzel menü olmuş. Sahlepi kendin mi yaptın?
Kizlar sac dokulmesine karsi onerisi olan var mi?kel kalicam diye korkmaya basladim fena dokuluyo
Saç dökülmesinin nedenini araştırmak gerek. Eşimin de çok dökülüyordu, bioxcin ampuller kullandı uzun bir süre, en azında dökülmesi durdu. Ama onun hormonal bir problemi yoktu.
Dökülen yerlerden yenisi çıkmıyor mu?
Havvacim dur sakin ol bende yeni yeni toparliyorum o hissin migdenden gelmedigine eminsin beyninin sana oyunu dun cok guzel bir yazi okudum buraya da ekleyeyim.su yaziyi beynime isleyecegim iyice bugunden bile degisimi hissediyorum.dur diyebildim nihayet kendime.haydiiiiii bebek bisuru kilo vermis adamsin sen basa donme ben gibi lutfennn kendime acayip kizginim zaten.
- Beyin vücudumuzun farkında olup olmadığımız HER fonksiyonunu kontrol ettiği için her zaman önce kendi çıkarını kolluyor. İşleyebilmesi için ihtiyaç duyduğu glikozu elde edebilmek için gerektiği her an bizi bir şeyler yemeye zorluyor. Yemek gelmeyeceğini anlayınca da vücutta biriktirdiği depolardan (yağ, kas, vs) çekmeye başlıyor.
- Beyin hayatta kalma tutkusu en yüksek organımız. Ölüm orucu yapanlar üstündeki otopsilerde beden kütlesinin %40’ını kaybetmiş eylemcilerin beyinlerinde neredeyse hiç küçülme olmadığı görülmüş. Beyin varlığını sürdürebilme adına her organı feda etmeye hazır. Onu doyurmadan durmak, doymuş gibi kandırmak mümkün değil.
- Beyin glikoza ihtiyaç duyduğu anda vücutta olağanüstü hal ilan ederek bütün enerjiyi kendine yönlendiriyor. Bu süreçte pankreasa sinyal yollayarak insülin salgısını durduruyor. Böylece alınan gıda (yani beynin anladığı haliyle glikoz) vücuda değil, doğrudan beyne akıyor. İhtiyacı olanı alan beyin pankreasa “eyvallah, sen takıl” diyerek çekiliyor. Kiloyla oluşan diyabet sürecinde sıkça duyduğumuz ‘insülin direnci’ de bu ilişkiye bağlı bir dengesizlik. Beyin pankreasa “ben doyana kadar insülin salgılama” diyor ancak pankreas “yaw he, he” diyerek salgılamayı sürdürüyor. Glikozdan nasibini alamayan beyin çıldırıp bizi daha çok yemeye zorluyor. Yani mesela 2 dilim ekmeğin 1 dilimiyle beynimiz, diğer dilimiyle bedenimiz idare edecekken bu isyan sonucu beyne sadece yarım dilim gidiyor. Beyin 1 dilimlik glikozu alana kadar bizi ekmek yemeye zorluyor. Beyin doyana kadar vücuda o kadar enerji (buradaki örneğiyle ekmek) girmiş oluyor ki bu gereksiz birikim mecburen yağa dönüşüyor.
- Başka bir deyişle doymayan beden / mide değil; beyniniz.
- Yurtsever’in iddiasına göre beyin stres altında değilken şişmanlamak mümkün değil.
- Şişmanlama sürecinde fazla yemek sebep değil; sonuç. Asıl sebep içinde bulunduğumuz stres. Stresli durum beynin salgıladığı sakinleştirici kortizol (kortizon değil) hormonuna karşı bedenin umursamaz bir tavır takınmasına yol açıyor.
- Kilolu insanlar A ve B olarak iki gruba ayrılıyor. A grubu normal bir bedende emanet gibi duran göbeğe sahip. Bu grup stres altında yemekten kesiliyor. B grubuysa gelenksel tarzda şişman. Stres / depresyonda iştahı daha da çok açılıyor (şişmanlıktan bunalıma girip daha çok yiyen ve sonuçta daha çok daralan insanlar buna güzel bir örnek)
- Araştırmalara göre (sanıldığının aksine) B tipi kilolu olanlar A tipi göbeklilerden genel anlamda daha sağlıklı. Üstelik daha uzun yaşıyorlar. Damar tıkanıklığı, yüksek tansiyon, kalp krizi, depresyon, kas kaybı, kemik erimesi gibi şişmanlıkla anılan rahatsızlıkların asıl kaynağı kilo değil; stres.
- Beyin vücudun denge ve dengesizliği ölçüsünde vücudu gayet iyi idare edebiliyor. Diyet yapmak bu düzene başkaldırı anlamına geliyor. Bu dış müdahaleyle verilen kilolar her zaman (ve çoğu zaman fazlasıyla) geri dönüyor ve obeziteye giden yolu açıyor. Dolayısıylaşişmanlayanların yapması gereken diyet değil, kronik stresin sebeplerini bulup çözmek.
- Spor yaptığımızda vücut ve beyin arasındaki rekabet iyice zorlaşıyor. Bu durumda beynin ihtiyaç duyduğu glikoz laktata dönüşerek kaslara yollanıyor. Aç kalmaya tahammülü olmayan beyin bu sefer kaslardan laktatı alıp yağ asidi yollayarak bedeni kandırıyor ve uzlaşma sağlanıyor. Şişman insanların daha az spor yapabilme sebebi beynin laktatı çekmekte zorlanıp yorgunluk (dur artık) sinyali yollaması.
- Kandıramayacağınız tek organ beyniniz.
- Hareketsizlik şişmanlığın sebebi değil. Gün boyu masa başında oturarak hayatını geçiren birçok meslek grubu kilo almadan yaşayabiliyor.
- Cerrahi müdahalelerde zayıflamak mümkün ve gayet etkili. Ancak istatistiksel olarak bu ameliyatları olanların intihar oranı %700 artıyor (yemek yeme keyfinin boşluğunu doldurmak kolay değil).
- Yemek yemenin ideal saati yok. Vücut saatiniz neyse ona göre bir düzen tutturmalısınız. Sabah 7’de uyananla sabah 5’te yatan kişinin düzeni aynı olamaz.
- En önemli öğün diye bir şey yok.
- Yemek miktarının ve yenilecek şeylerin reçeteleri yok. Bunu kendi vücudunuzun tepkilerine göre kendiniz belirlemelisiniz.
Dilara kelin ilaci olsa diyecegim de bende bilmiyorum okadar cok dokuluoyrki en pahali sampuanlar sarmisak sampuani cam terebenti bi ton yag yok arkadas engelleyemiyorum kestirdim yine dokuluyor bende pes dedim artik strese bagladim ne yapayim biraktim ugrasmayi.
Vay be şu beynimizle vücudumuzun çekişmesine bak sen, en iyisi ikisini de karşımıza alıp konuşmak :)
Funda ya bilmiyorum hiç böyle olmamıştı doymadigim zamanlar oluyordu ama bu asla 2günü geçmezdi o yüzden bu kadar çok etkilemezdi 2.hafta bitiyor dünyaları yedim çok üzülüyorum çok kızıyorum kendime sinirden oturup ağlıyorum artık ama ne doyuyorum ne de bi çözüm bulabildim yazı çok güzelmiş teşekkür ederim ama şu ara da stres altında da değilim aslında gayet de rahatım vitaminim bitti onu almıyorum acaba onla ilgisi olabilir mi ki artık neyi değiştirdim de bu hale geldim bulmak için saatlerce beyin patlatiyorum bi süreç yiyince geçecek deseler buna bile inanırım ama yediklerim kalori bombası şeyler resmen ve zar zor verdiğim gram gram verdiklerilerimi kilogram olarak alıyorum dur diyemiyorum hayır diyemiyorum kendime kızıp yemeye devam etmek dışında hiç bişey yapmıyorum
(
Bu konu üzerinde fazla durma artık Havvacım, dikkatini farklı şeylere yoğunlaştır.