yazdiklariniz bana kendi cocuklugumu hatirlatti. Evimiz vardi, babam memur emeklisiydi. Ama her ay maasinin bir kismini bankaya atiyordu ya da anneme bilezik aliyordu. Biz de bol bol sebze ve ekmekle buyuyorduk. 1 pastel boya almak lukstu. Suanda dusunun belediyelerin cuzi miktar parayla havuzlari var, oralara bile yuzme kursuna gidemiyorduk. Ben cok istiyordum hala da yuzme bilmem. Kusbasi et ile yapilan yemekleri evlenince kayinvalidemlerde gordum. 2 ayda 1 et yemekten bahsedenler olmus. İşte oyle olunca benim gibi tum ergenlik çagini vitamin ve demir eksikligi ile kansizlikla geçirirsiniz... Daha neler neler yazarim. Esimle oturup konusuyoruz da bazen gulsek mi aglasak mi bilemiyoruz.
Simdi cok sukur halimize. Ben durumum varken cocuguma bu yoklugu yasatmayi asla istemem. Maasim cok super degilse kenara fazla para atma hedefim olmaz. 1 tane bireysel emeklilik yeter mesela, zaten zorunlu bes maasin %3ü kadar.
Yani insanin cocuklugu gencligi boyunca 1 kere bile ailesiyle disarda gezip eglendigi anilari olmamasi hos degil. Ya da annem eve cilek alinca direkt reçel yapardi 1 gunde yenilip bitmesin diye, valla gozlerim doldu ya...
Sonuc olarak annem babam öldü, bankada biriken para miras kaldi, 6 kardese bölündü, altinlar paylasildi, ne yalan soyliyim annemin alyansina kadar bozdurdum harcadim.
Keske olmeden once hep birlikteyken harcansaydi, birlikteyken yenilip gezilseydi. Birebir yasamis biri olarak para yoksa yoktur. Ama varken yokluk boyle yaşaniyor, sekil a'daki gibi.