deryacım şöle foruma gözgezdirirdim takvim bitmiş hayırlı olsun..
sünnet meselesi aslında doğduğunda istemiştim çok çabuk iyileşiyotrlar diye ama annemler ve eşimden hışıma uğradım eşimi ikna ettiğim an yaptırmak istiyorum. özellikle bezliyken ve de küçükken çok çabuk iyileşiyorlar. yürümeye başlamadan yaptırmak istiyorum ama bakalım . sen ne düüşünüyorsun ?
deryaa sız asrın mı teo mu diyorsunuz o mınık canavara bızde oyle dıyelım bundan sora bacım
ayrıca bızde takvıme başladık hayırlısıylaa harıka oluyor bızde başka bır program daha varmış allahım neler neler varmış ıçındee tey teyyy tıss ınşallah guzel olcakk
evet bencede harıka bır anı. bızde dagıtıcaz ona buna derocum :) bnu fıkır senden cıktı sana ayrıca teşekkur ederım cnm
Bu arada bugün eğitim çalışmalarına başladık geçen bahsetmiştim montessori eğitiminden(gerçi kimsenin ilgisini çekmedi ama) orada bi arkadaşın yaptığından yaptık bugün dışarda yağmur yağıyordu Asrının oyuncaklarını alıp bi kaba koyduk ,pasta şemsiyelerinden de şemsiye yaptık su biberonu ile ıslattık onları ve tabi oğluşu da azcık suladım,yağmur yağıyor şarkısı söyledim defalarca sonra balkona çıktık ıslandık ve yine yağmur şarkısı söyledik yani bugün yağmuru öğrendik anlayacağınız umarım anlamıştır
Walla benim de anlamam baya zamanımı aldı. Ama şöyle söyleyeyim.
İtalya'da Maria Montessori diye bir hatun kişi tarafından uygulanmaya başlanan bir method. Aslında temelde okullarda uygulanabilecek bir yöntem, ancak tabi ki anne-babaların da uygulayabileceği bir felsefesi var. M. Montessori, anne-babaların, çocuğun içindeki cevheri dışarı çıkarmakla yükümlü olduklarını, bizim sadece buna yardımcı olmamız gerektiğini, asıl görevimizin çocuğu cevher yapmak değil özündeki cevheri keşfine yardım etmek olduğunu savunuyor. Bunu da yapabilmek için çocuğu "özgür" bırakmak gerekiyor. Özgürlük ne demek, çocuğu hayatını sürdürmesi için gerekli herşeye hazır hale getirip serbest bırakmak.
Burada kullandığı örnek şu. Herşeyi kölelerine/yardımcılarına yaptıran bir efendi düşünün. Bir süre sonra kendi ihtiyaçlarını karşılamaktan aciz duruma düşecek ve asıl köle kendisi olacaktır. Yani, çocuklarınız için herşeyi yaparsanız, özgür olamazlar. Bırakın kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılasınlar. Tabi bunun da dönemleri var. Bazıları yaşa göre, bazıları da montessori basamaklarına göre çocuğun bulunduğu basamağa göre. Yani tabi ki hazır olduğunda serbest bırakmaktan söz ediyor. Ama hazır olması gerektiği zaman da hazır olmasını sağlaman gerekiyor.
Zor ama güzel bir method. Hoş tarafı, çocuğu topluma ve hayata hazırlayacak aktiviteler öneriyor olması. Çocuğun keyif alarak, oynayarak öğrenmesi esaslı. Ancak öğrenirken de zorlama yok. Gerçekten keyif alacağı şeyi yapacak. Bunun için de bir çevre düzenlemesi öneriyor. Yani, herşeyi evde çocuğun ulaşabileceği şekilde düzenle, o yapmak istediği aktiviteyi kendi seçsin. Ör. bir dolap düzenle. Müzik aletleri bir yerde, puzzlelar başka bir yerde (dokunma duyusu/koklama duyusu vs. şeklinde gruplar da var), çocuk gidip yapmak istediği aktiviteyi kendi seçsin..
Gözlemlediği bir örnek beni çok etkiledi. Bir okulda çocuklar halka olmuş, sulu bir aktiviteyi seyretmektedir. Arkada kalan 2,5 yaşındaki çocuk 1-2 kez aralarına girmeye çalışır ve gücü yetmez. Arkada kalır. Üzüntüyle orada dururken, birden arka taraftan bir sandalye alıp zorla onu taşır halkanın arkasına doğru. Tam o sırada, öğretmen onu görür ve gülümseyerek "Aaa, sen burada mı kaldın. Gel sen de bize katıl" der ve çocuğu alıp halkanın önüne oturtarak izlemesini sağlar.
Şimdi ne oldu, çocuk, kendisi bir şey başarmış olmanın güveni ve keyfini yaşayacakken, sadece su aktivitesini izleme keyfi sunulmuş oldu ona. Ve bu aslında iyi bir niyetle yapıldı. Ama çocuğun başkalarına bağımlı olma beklentisini yükseltti, kendi kendine çabalama heyecanını, isteğini, güvenini azalttı. Çok şey kazanmak üzereyken..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?