aaaaaaaaaaaaaaa!!!!! öyle mi?!!!1 yok canım yaaaaaaaaaaa....12.hafatdan da gün almamız gerek.....hafta yedi gün ama 1 ay 30 gün diye hesaplarsan....12x7=84 yapar....13.haftanın sonuna doğru 3.ay bitmiş olacak....90 gün / 7=12,86 ..yaklaşık 13 hafta yani...
sağolun kızlar
cevaplarınız için
insan herşeyden korkuyo
dün söylemesi ayıptır iskender yedim
sonra eve geldi aradan 2 saat falan geçti muz yedim sonrada meyve suyu sıktım ve içtüm(havuç elma mandalina)
sonra bir fenalaştım içtikten hemen sonra kalp çarpıntısı mide bulantısı 2 saat kendime gelemedim sonra zor uyudum çok kötü bir gece geçirdim.tabi çok ta korktum
bugün yada yarın kontrole gidicem sonuçlarımıda göstereyim
ben de öyle düşünüyorum.....kaydirigubbakcemile3evet canım ya. ben yokken bakıorum millet vızır vızır. müsait olup geliorum millet yok :kedi:
. benim eşimin en sevmediği şey sarkık göğüsler.
Olsun olsun ben razıyım bir hafta farkada...:lepi:
ya öyle tabi...en kritik haftalar bitmiş olacak en azından.....hayırlısıyla inş....:Saruboceq:
ben de öyle düşünüyorum.....kaydirigubbakcemile3
ama sarkmışların tek çaresi cerrahi girişim sanırım değil mi?maalesef....bilmiyorumkismile
ya öyle tabi...en kritik haftalar bitmiş olacak en azından.....hayırlısıyla inş....:Saruboceq:
evet canım ya. ben yokken bakıorum millet vızır vızır. müsait olup geliorum millet yok :kedi:
Aaaaaaa ben de geçirmemişim kız mı olur acep. kocam duymasınlaelaelaelaelae
canım ben biraz önce bebe yağını sürdüm göbüşüme :) ben dr.un önerdiği kremden alıcam. ama o zmana kadar bebe yağı kullancam. benim eşimin en sevmediği şey sarkık göğüsler. çatlaklara pek takmıo allahtankaydirigubbakcemile5
Kıslar doktorum bana dediki çamaşır numaranı kesinlikle büyütmeyeceksin. sımsıkı tutan. destekli çamaşır giyersen asla gögüslerin sarkmaz dedi. ama ne kadar doğru bilmem tabiki. a.s
Kıslar doktorum bana dediki çamaşır numaranı kesinlikle büyütmeyeceksin. sımsıkı tutan. destekli çamaşır giyersen asla gögüslerin sarkmaz dedi. ama ne kadar doğru bilmem tabiki. a.s
Umarım son gülende ben olurum canım :uhm:
Bende başkalarında da olduğunu okuyunca çok şaşırdım, süpriz kayınvalideler heralde bunlar, alakaya maydonoz ya.. Sinirlerimi çok bozdu bu muhabbet..:gitme:
Bencede de kendimden korkuyorum bende başlarsam bi bu konuyla kalmayacağım, yıllardır içimde birikenlerin patlaması olacak, tutup tutup patlamak çok kötü ve yanlış ama ben hep bunu yapıyorum, hadi o kırılmasın hadi o üzülmesin, ama bi ısırırsam kuduz olur.. O yüzden ve annem sayesinde sabrediyorum(daha ne kadar kredisi kaldı kestiremiyorum).. Yapsaydı bi kaç çocuk çok meraklıydı madem dimi.. Nasıl bağnaz bi düşünce , umarım kimseye yaşatmaz Allah çünkü hakikaten saçmalık..:tomato:
evet canım yalnızca cerrahi girişimde eski haline dönüyor.
benim göğsüm 70-75 heralde sarkmaz. minik bi limon kadarlar =) şimdi şeftali oldularzemuszemus
ben de öyle duydum. ben göğüslerimin çok büyüceni sanmıyorum. sütyenimi büyük beden almıcamaklinialirimsmile
ben de öyle duydum. ben göğüslerimin çok büyüceni sanmıyorum. sütyenimi büyük beden almıcamaklinialirimsmile
hiç sarkmadı nereye sarkıolar limonlarımsempatiksalakcinnisarkma sarkmama da tamamen göğüs kaslarıyla ilgiliymiş...dış faktörler etkin olacak tabii yine de...örneğin bazıları kilo alıp verince hemen sarkarmış...bazılarında sadece büyüyüp küçülürmüş....o da vücut yapısıyla ilgili diye okumuştum ben....daha önce öyle kilo alma verme öykün olduysa ve sarkman olmadıysa korkma şeker...yerimseniben
boshayallersmile
kıslar benimkiler baya büyüdü ben beden büyüttüm eskisi sıkıyodu artık...
ayy bende aynı ama evde yaprakta yokcanım...nerdeyse 1 aydır sarma istiyordu canım ama maalesef kimseden isteyemedim ..yapar mısın diyebileceğim kimse yoktu..bugün kahvaltı sonrası hemen işe koyuldum ki belki vazgeçerim üşenip diye....senin de mi yapacak kimsen yok özlemcim?göndereyim diyeceğim ama yedik bitirdik hepsini.orta boy bir tencere yapmıştım...önümüzdeki haftaya kadar beklersen sana da sarıp göndereyim şeker...ne demek....olumunekankayizsmile
ayy ne güzel anlatmışsın ya aynı benim yaşadıklarımOzlemcim, Allah kavustursun canim..
Aglama diyemicem.cunki tutamiyor insan kendini..
hamilelikle birlikte 2 ye katlaniyor gozyaslari:)))
Ayni duygilari gecen hafta ben yasadim..
10 gun bana 10 ay gibi geldi esimsiz(
Ilk gittigi gun hele cok agir geldi bana..
ertesi gunde baya zordu..
ama sonraki gnler mecburen kabul ediyorsun yaninda olmadigini ve kendine ugraslar ariyorsun canim..
aslinda suanki yanlizligininda tadini cikarmayi dene..
bebeginle sen varsin su birkac gun...
sooooyylee bi ruhunu, psikolojini yokla..
dusun...bana cok ii geldi:))
ve esim geri dondugunde onu cook ama cok ozlemisim...
Oda seni ozlemis oluyor..SUPER BIR DUYGUU:)))
Umarim bu 1 hafta cok cabuk ve keyifli gecer senin icin.
Hosgeldin canim, Allah tamaminada erdirir insallah.
ozlemcim, sanada iyi aksamlar cnm..
benim karnimda suan davul olmus durumda..
gorenler hamilemisin diye sormuyor bana...
direk kac aylik oldu diyor:)))))
suan abartmiyorum 5 aylik gibi yaaaa..
acaba bu gaz olayina ne fayda ederki??
Nasil yumusar karnimiz?
Ben hic memnun degilim bu durumdan...boyle kocaamann sis bir karin(gazla dolu)yasakkelime
çok zor ama yemen lazım canım benim....günaydın güzel anneler ve tatlı bebekleri :) herkese iyi haftalar.3 ,4 gündür beni endişelendiren olmayan bulantılarım resmen tüm şiddetiyle geri geldi sabah 8den beri ayaktayım ama hala cesaretim yok kahvaltı yapmaya :)) sizler nasılsınız bakalım ?
güle güle giy canım benim:)CUMARTESİ iş çıkışı cevahire gittim kendime kıyafet almaya ...koskoca yerde sadece 1 tane hamile giyim mağazası varmış oda GEBE diye bi mağaza ama fiyatlar uçmuş resmen..LCW den bişeyler aldım...yanlız hamile kıyafetleri çok pahalı yandık biz kızlar...
ayy insan baştan söyle çok korktum hakızlar 2 gün önce yatacakken lavaboya gittim. Peçete ile sildim. normalde hep kontrol ederim ama o zaman dalgınlığıma geldi. tam çöpe atacaktım peçetedeki kan gözüme çarptı. ben bir korktum anlatamam size. hemen eşimin yanına gittim beni sakınleştirmeye çalıştı ama nafile. yattım ama içimde birşey resmen beni kemiriyor. yatamadım geri kalktım. çamaşırıma baktım hiç leke yok. peçeteye tekrar baktım kan var. birde elime baktım meğer parmağım kanamış Allahtan. Hayatımda hiç parmağımın kanadı diye bu kadar sevinmemiştim:))
canlarım günaydınnnnn
mide bulantım eskisine döndü :) napalım çekicez..
bu arada karnımda ciddi bi değişiklik var öne doğru uzamaya başladı. ve karnımın sağ tarafında yumurta gibi bi çıkıklık oluştu. eş,im bile çok şaşırıo bu görüntüme. minik bi top var göbeğimde
siz de nasıl durumlar?
oyy ben yerim o çıkıntıyı ya
bende hiç bir belirti yok
hatta eşim sen nasıl hamilesin diyor:)
evhamlı annelerimiz zamanla evhamlarını bırakır bebişlerinin büyüme sevinçlerini paylaşırlar umarım
Kızlar bakın ne buldum..
Vücudunuz anneliğe nasıl hazırlanıyor?
Hamilelik sırasında, annenin vücudu anatomi bakımından "fizyolojik, kimyasal, görünür ve görünmez, küçük veya büyük” her yönden birçok değişikliklere uğrar. Hamilelik sinir, moral ve aklı bir yana bırakırsak, bütün organları, annenin tüm dokularını ve hareketlerini etkiler.
Bu değişiklikler birçok nedenlerden meydana gelir:
•Önce, bebek büyüdüğü için rahim genişler.
•Rahimle birlikte göğüsler de büyür, süt vermeye hazırlanır.
•Anne hamilelikte hem kendi hem de bebeğin beslenmesini 1sağladığı için fizyolojik hareketler artar.
•Anne vücudu doğuma hazırlanır.
•Anne bebeğini korur, mikroplara karşı bir baraj kurar.
Bütün bu değişiklikler, hamilelik sırasında normalin üzerinde bir hormon salgısıyla meydana gelir.
Rahim hacminin büyümesi
Cenin, aylar geçtikçe yavaş yavaş büyüyen rahim boşluğu ortasında gelişir. Hamilelikten önce, bir armut şeklindeki rahim 50 kg. ağırlığında 655 mm. yüksekliğinde, 455 mm genişliğinde ve 2 ile 3 cm3 hacmindedir. Hamileliğin başında rahim büyümeye başlar. Fakat bu büyüme ancak, kadına göre, 4. veya 5. ayda dıştan görünür. 2. ayda rahim bir portakal büyüklüğündedir. 3. ayda rahimin büyüklüğü kasık kemiği üzerinden hissedilir. 4. ayda yüksekliği göbekle kasık kemiği mesafesinin ortasını bulur. 5.5 aylıkken göbeğe kadar çıkar. 7. ayda göbeği 4 - 5 cm. geçer ve karın boşluğunu doldurmaya başlar. 8. ayda göğüs kemiğinin ucu ile göbek arasındaki mesafenin ortasına ulaşır. Doğumdan bir ay veya 15 gün önce en yüksek noktasına çıkar, bütün karın boşluğunu doldurur.Sonra tekrar inmeye başlar. Karın basıncı azalır, daha rahat nefes alınmaya başlanır. Anne kendini hafiflemiş hisseder. Doğuma yakın rahim 1200 gr. ağırlığında, 4 - 5 litre hacmindedir. Yüksekliği ortalama 32 cm., genişliği 24 cm’dir.
Bu rakamlar kadından kadına, aynı kadında hamilelikten hamileliğe değişen ortalama rakamdır. Bununla birlikte, bu ölçüler hamileliğin zamanının ve doğum tarihinin hesaplanması için gerekli işaretlerdir. Rahim kendine gerekli yeri, hem dış taraftan kazanır ki bu görülebilir, hem de iç taraftan hacmini büyütür ve etrafındaki mide, barsaklar, idrar torbası gibi organları bastırır.
Genellikle, rahim genişlemesi tehlikesiz bir şekilde cereyan eder. Çünkü karın duvarları esnek olup rahatlıkla genişler. Organlar yeni durumlarına çabuk alışırlar, fakat bazen rahim tarafından yapılan basınç bazı rahatsızlıklara yol açar. Sık sık idrar yapma isteği (idrar torbası daha küçüldüğünden çabuk boşalmak ister), nefes almada zorluk (göğüs kafesine yapılan basınç), kabızlık (bağırsaktaki basınç), bulantı (mideye yapılan basınç), varis (kalça damarlarına yapılan basınç) vs.
Annenin durumu da, rahim hacmini arttıkça değişmeye başlar. Böğürleri çukurlaşır, beli bükülür. Öne doğru çeken ağırlığa karşı koymak için kendini geriye atar gibi bir hali vardır.
Dış görünüşü karın kaslarının durumuna göre değişir. Eğer kaslar kuvvetli ise kolon gibi rahimi tutar ve öne düşmesine engel olurlar. Bunun tersine kaslar yumuşaksa gerilen karın öne doğru sarkar. Annenin genel durumu, bütün vücudunun hacminin artmasıyla da değişir. Hamilelik sırasında bütün kilo artışının toplamı ortalama 10 kilodur, bazen daha fazla da olur. Kaldı ki bu 10 kilonun içinde çocuğun ve yardımcı organların ağırlığı sadece 4,5 kilodur.
Süt vermeye hazırlık
Hamilelik boyunca göğüsler, doğacak bebeği beslemek için görevlerini yapmaya, süt vermeye hazırlanırlar.
İlk aydan başlayarak göğüsler şişer, büyür ve daha da ağırlaşır. Bazen iğne batıyormuş gibi sızlar. Birkaç hafta sonra göğüs uçları daha belirli hale gelir ve çevresi daha koyulaşır, saat camı gibi dışa doğru hafifçe çıkık bir duruma girer. Sekizinci haftaya doğru bunların üzerinde ufak sivilceler meydana gelir (Montgomery sivilceleri). Bunlar yağ salgılarıdır. Bütün bu değişiklikler hamileliğin teşhisinde faydalı olur.
Dördüncü aydan sonra meme ucundan sarımtırak, yapışkan, colostrum adlı, sütten önce gelen bir sıvı çıkar.
Beşinci aya doğru meme ucunun eski çevresinin etrafında kahverengi ikinci bir çevre meydana gelir. Göğüslerin içinde süt verecek kanallar gelişir, çevrelerine yeni dallar salarlar. Kan damarları bu hareketli yeri beslemek için genişler, bunun için bazı hamileliklerde damarlar dıştan görülebilir. Göğüsler artık süt vermeye hazırdır.
Hamilelik sırasında rahimin ve göğüslerin büyümesi, vücutta meydana gelen değişiklikler bu kadar belirli olmadıkları halde oldukça önemlidirler: Sindirim, kan dolaşımı, solunum gibi.
Değişiklikler iki nedenle meydana gelir: Çocuk iskeletini, derisini, kaslarını geliştirmek için, annesinin kanından kendine gerekli olan kalsiyumu, demiri, şekeri, yağ, tuz vs.'yi alır. Kendine yaramayan artıkları annesinin kanına boşaltır. Aynı zamanda rahim ve göğüsler gibi annenin vücudunun bazı kısımları gelişmeye başlar. Yeni dokuların meydana gelmesi için ham maddenin çoğalması gerekir. Yeni ihtiyaçları karşılamak için de vücut mekanizması daha hızlı çalışmaya başlar. Bu, fazla güç sağlamak için daha çok dönen bir motora benzer. Böylece hamilelikte fizyolojik hareketler daha çoğalır.
Sindirimde, iştah artar, karaciğer ve böbrekler daha çok çalışır. Solunum hamilelikte fazlalaşır. Normal zamana göre hamile bir kadın 1/4 daha fazla oksijen yakar. Kan dolaşımında kalp daha hızlı çarpar (dakikada 65 - 70 yerine 80'dir), dakikada dört litre kan vereceği yerde beş litre verir. Kanın genel toplamı 1/3'den fazla artar. Fakat alyuvarların sayısından çok serumun (kan sıvısı) çoğalması yüzünden hamilelikte geçici bir anemi (kansızlık) görülürse de bu normaldir.
Hamileliğin süresi ve uzayan hamilelik
Hamileliğin uzaması, yanlış olabilecek birtakım hesaplardan değil, elindeki olanaklarla daha kesin bilgi verecek bir doktor tarafından saptanır. Yaptığınız hesaba göre zamanın geçtiğini fark ederseniz hemen doktora baş vurun. Doktor zamanın daha gelmediğini belirtebilir veya doğuma karar verebilir. Diğer bir yöntem de amnioskopi’dir. Bu metodla, ışıklı bir tüple vaginal yoldan ceninin içinde bulunduğu suyun rengine bakılır ve doğumu başlatıp başlatmamaya karar verilir.
Doğuma hazırlık
Bebeğin doğması için kaslardan meydana gelen rahimin kasılması ve bebeğin, normal zamanda ince bir kanal olan rahim yolundan geçmesi ve vaginayı aşması gerekir.Bebeğin doğum için takip edeceği bu yol baseni baştan başa geçer. Basen, genişlemesi imkânsız gibi görülen kemiklerden kuruludur. Bir mucizeye benzeyen bu olay hamilelikte, çocuğun geçeceği yolda bulunan organların özel bir şekilde hazırlanmalarıyla mümkün olur. Rahimin ince lifleri kat kat uzar ve aynı zamanda daha kalınlaşır. Bu değişiklikler rahimi daha esnek yapar ve hareketlerini kolaylaştırır.
Rahimi besleyen, oksijen getiren ve artıkları geri götüren kan damarları da büyür. Çünkü doğumda rahimin normalin üzerinde beslenmesi gerekir. Hamilelikten önce sert ve ince olan rahim yolu yumuşar ve esnek bir duruma girer. Dokuzuncu ayda bu yol ıslak bir bezi andırır. 2 mm.'den 11 cm.'ye kadar genişleme imkânı vardır. Vaginanın da lifleri uzar ve yumuşar. Bunlar kısa kalırlarsa, doğumun etkisi ile kopabilirler. Vaginanın kenarları yumuşar ve kan damarlarının gerilmesiyle morumsu bir renk alır. Bu durum vulva için de aynıdır.
Basen kemikleri birbirine kaynamış değildir. Aralarında liflerle bağlıdırlar. Hamileliğin altıncı ayına doğru, bu lifler gevşemeye başlar ve basen kemikleri aralanır. Hamileliğin sonunda o kadar aralık olur ki kasık kemikleri arasındaki yarım milimetrelik boşluk doğumdan 3 gün önce 2,5 cm.'yi geçer. Bunu, hamileliğin bitimine doğru son ve yumurtalıkların çıkardıkları bir hormon (rölaksin) sağlar.
Kan da kendine göre doğuma hazırlanır. Pıhtılaşmayı sağlayan protrombin hamilelikte çoğalır ve doğumda kan kaybını önler. Doğumdan sonra protrombin miktarı normale döner.
Bebeğin korunması
Hamilelikte bulaşıcı hastalıklara ve mikroplara karşı annenin vücudunda bir baraj kurulur. Kanın hemobakterist gücü (kanın mikropları öldürme gücü) hamilelikte ve doğumda artar. Tabiat, anneyi hastalıklara karşı daha dirençli bir duruma getirir ve bebeğini korumasını sağlar. Bu hastalıklara karşı bağışıklık çocuğa da geçer ve doğumdan sonra 6 ay devam eder.
Diğer bir baraj da vaginada kurulmuştur, Glisojen salgısının meydana getirdiği laktik asit mikropları öldürür. Fakat bir mikrop, vaginayı aşsa bile diğer bir engelle, rahim yolunu bir şişe mantarı gibi kapayan mukozayla karşılaşır. Nihayet, son anne kanı ile gelecek olan her türlü mikrop ve zehiri durdurur.
Hormonlar
9 ay boyunca görevleri on misli artan hormonlar hamileliği idare ederler. Her ay olduğu gibi yumurtlamayı hazırlayıp rahmin yumurtayı beklemesini sağladıktan başka, hamilelikte yumurtanın yerleşmesini ve dokuz ay yumurtlamanın durmasını da mümkün kılarlar. Yine hormonların yardımı ile yumurta gelişir, yuva yaptıktan sonra rahimin onu dışarı atmasına engel olurlar. Sonunda da, doğumun başlamasına sebep olan yine onlardır. Hamileliğin başında, hormonlar sarı cisim tarafından meydana getirilir, daha sonra gerekli ölçü çoğaldıkça hamileliğin gerçek hormon fabrikası sayılan son tarafından yapılmaya başlarlar.
Hamilelikte bazı hormonların önemli rolü vardır: Oktosin doğumu başlatır, prolaktin sütün gelmesini sağlar.
Değişik hormonların değişik ödevleri vardır. Bazıları büyümekte olan rahimin dokularını geliştirir, diğerleri cenin için gerekli maddelerin depolanmasına yardım eder, başkası çocuğun büyümesi için gerekli maddelerin ayırımını yapar, öbürü annenin kilo almasından sorumludur, salgı bezlerinin gelişmesini sağlar vs.
Bütün bu faaliyetler esrarengiz bir hava içinde fakat bir saat dakikliğiyle cereyan eder. Birinin ölçüsü azalırsa bir ikincisi onun yerini alır. Böylece hamilelikteki hormonal denge düzenlenmiş olur. Bu dengenin bozulması, düşüklere sebep olabilir. Dolayısıyla hormanal denge çok önemlidir.
Nöro - vejetatif sistem
Bu sistem vücudun gelişmesinde önemli rol oynar. Ad belki kulağınıza yabancı geliyor, fakat önemini çabuk anlayacaksınız. Çok karışık bir sistem olan sinir sistemi iki büyük bölüme ayrılır: Merkezî sinir sistemi ve muhtar sinir sistemi (aynı zamanda nöro-vejetatif sistem de denebilir). Birincisi, beyinden kaslara giden emirleri idare eder. Hareketlerimiz, hissetmemiz, dokunmamız bunlara bağlıdır. Muhtar sinir sistemi ise elimizde olmayan hareketleri idare eder. Bunlar kalbin atışı, rahimin kasılmaları, sindirim sistemi gibi hareketlerdir.
Nöro - vejetatif sistem de paresempatik ve sempatik olarak ikiye ayrılır. Bunların ters etkileri vardır. Normal çalıştıkları zaman bitkisel hayat (kan dolaşımı, sindirim, solunum vs.) tam bir denge içindedir. Bu iki sistemden biri bozulursa birçok rahatsızlıklar çıkar ortaya. Parasempatik sistem bozulursa (vagotoni) bulantılar, kan dolaşımı bozuklukları, kurdeşen, yorgunluk, kalp rahatsızlıkları vs. görülür. Sempatik sistem bozulursa (sempatikotoni) uykusuzluk, mide rahatsızlıkları, diare vs. görülür. Kaldı ki hamileliğin nöro - vejetatif sistem üzerinde büyük etkisi vardır. Vücutta artan faaliyetler ancak nöro-vejetatif sistemin idareyi iyice ele almasıyla meydana gelir. Hamilelik kışkırtıcı bir rol oynar. Parasempatik ve sempatik sistemler arasındaki denge iyi gidebileceği gibi bazen de bozulabilir. Böylece sinir sisteminden kaynaklanan birçok rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?