2011 Mayıs Anneleri Paylaşım Alanı


Olsun olsun ben razıyım bir hafta farkada...:lepi:
 

sedacım biraz fazla karıştırmış olabilir misin?gerçi 2 saat de az değil ..yemekten hemen sonra yememişsin ama....zaten şu ara pek bir narin mideler....pek yüklenmeye gelmiyor...:1no2:
 
evet canım ya. ben yokken bakıorum millet vızır vızır. müsait olup geliorum millet yok :kedi:

. benim eşimin en sevmediği şey sarkık göğüsler.
ben de öyle düşünüyorum.....kaydirigubbakcemile3

ama sarkmışların tek çaresi cerrahi girişim sanırım değil mi?maalesef....bilmiyorumkismile

Olsun olsun ben razıyım bir hafta farkada...:lepi:

ya öyle tabi...en kritik haftalar bitmiş olacak en azından.....hayırlısıyla inş....:Saruboceq:
 
Kızlar bebişler küçükken babannelerine anne diyor. etrafımda çok fazla örnek var ama azıcık dilleri dönmeye başlayınca hemen düzeltiyorlar. babanneye dönüyor.

benim yiğenim babannesine "mamaanne" diyordu. bu daha komik oluyor. olmadı sizde öyle yapın. istemiyorsa "babaanne" demesin çocuk. "Mamaanne" desinler delikafadulden
 



evet canım yalnızca cerrahi girişimde eski haline dönüyor.

benim göğsüm 70-75 heralde sarkmaz. minik bi limon kadarlar =) şimdi şeftali oldularzemuszemus
 

Kıslar doktorum bana dediki çamaşır numaranı kesinlikle büyütmeyeceksin. sımsıkı tutan. destekli çamaşır giyersen asla gögüslerin sarkmaz dedi. ama ne kadar doğru bilmem tabiki. a.s
 
Kıslar doktorum bana dediki çamaşır numaranı kesinlikle büyütmeyeceksin. sımsıkı tutan. destekli çamaşır giyersen asla gögüslerin sarkmaz dedi. ama ne kadar doğru bilmem tabiki. a.s




nasıl yaniii..95 beden olan göğüslere 80 beden taksak kaburgalarımız kırılır yawwwwwkaydirigubbakcemile3
 
Kıslar doktorum bana dediki çamaşır numaranı kesinlikle büyütmeyeceksin. sımsıkı tutan. destekli çamaşır giyersen asla gögüslerin sarkmaz dedi. ama ne kadar doğru bilmem tabiki. a.s

ben de öyle duydum. ben göğüslerimin çok büyüceni sanmıyorum. sütyenimi büyük beden almıcamaklinialirimsmile
 


yok canım patlama sakın büyük kriz çıkar..en güzeli yavaş yavaş onun her söylediğine cevap vermen tatlı dille bazen şakayla karışık cvp ver ...bundan eminim anlıyacaktır..
 
evet canım yalnızca cerrahi girişimde eski haline dönüyor.

benim göğsüm 70-75 heralde sarkmaz. minik bi limon kadarlar =) şimdi şeftali oldularzemuszemus

sarkma sarkmama da tamamen göğüs kaslarıyla ilgiliymiş...dış faktörler etkin olacak tabii yine de...örneğin bazıları kilo alıp verince hemen sarkarmış...bazılarında sadece büyüyüp küçülürmüş....o da vücut yapısıyla ilgili diye okumuştum ben.... daha önce öyle kilo alma verme öykün olduysa ve sarkman olmadıysa korkma şeker...yerimseniben
 
Kızlar bakın ne buldum..
Vücudunuz anneliğe nasıl hazırlanıyor?

Hamilelik sırasında, annenin vücudu anatomi bakımından "fizyolojik, kimyasal, görünür ve görünmez, küçük veya büyük” her yönden birçok değişikliklere uğrar. Hamilelik sinir, moral ve aklı bir yana bırakırsak, bütün organları, annenin tüm dokularını ve hareketlerini etkiler.

Bu değişiklikler birçok nedenlerden meydana gelir:

•Önce, bebek büyüdüğü için rahim genişler.
•Rahimle birlikte göğüsler de büyür, süt vermeye hazırlanır.
•Anne hamilelikte hem kendi hem de bebeğin beslenmesini 1sağladığı için fizyolojik hareketler artar.
•Anne vücudu doğuma hazırlanır.
•Anne bebeğini korur, mikroplara karşı bir baraj kurar.
Bütün bu değişiklikler, hamilelik sırasında normalin üzerinde bir hormon salgısıyla meydana gelir.

Rahim hacminin büyümesi
Cenin, aylar geçtikçe yavaş yavaş büyüyen rahim boşluğu ortasında gelişir. Hamilelikten önce, bir armut şeklindeki rahim 50 kg. ağırlığında 655 mm. yüksekliğinde, 455 mm genişliğinde ve 2 ile 3 cm3 hacmindedir. Hamileliğin başında rahim büyümeye başlar. Fakat bu büyüme ancak, kadına göre, 4. veya 5. ayda dıştan görünür. 2. ayda rahim bir portakal büyüklüğündedir. 3. ayda rahimin büyüklüğü kasık kemiği üzerinden hissedilir. 4. ayda yüksekliği göbekle kasık kemiği mesafesinin ortasını bulur. 5.5 aylıkken göbeğe kadar çıkar. 7. ayda göbeği 4 - 5 cm. geçer ve karın boşluğunu doldurmaya başlar. 8. ayda göğüs kemiğinin ucu ile göbek arasındaki mesafenin ortasına ulaşır. Doğumdan bir ay veya 15 gün önce en yüksek noktasına çıkar, bütün karın boşluğunu doldurur.Sonra tekrar inmeye başlar. Karın basıncı azalır, daha rahat nefes alınmaya başlanır. Anne kendini hafiflemiş hisseder. Doğuma yakın rahim 1200 gr. ağırlığında, 4 - 5 litre hacmindedir. Yüksekliği ortalama 32 cm., genişliği 24 cm’dir.

Bu rakamlar kadından kadına, aynı kadında hamilelikten hamileliğe değişen ortalama rakamdır. Bununla birlikte, bu ölçüler hamileliğin zamanının ve doğum tarihinin hesaplanması için gerekli işaretlerdir. Rahim kendine gerekli yeri, hem dış taraftan kazanır ki bu görülebilir, hem de iç taraftan hacmini büyütür ve etrafındaki mide, barsaklar, idrar torbası gibi organları bastırır.

Genellikle, rahim genişlemesi tehlikesiz bir şekilde cereyan eder. Çünkü karın duvarları esnek olup rahatlıkla genişler. Organlar yeni durumlarına çabuk alışırlar, fakat bazen rahim tarafından yapılan basınç bazı rahatsızlıklara yol açar. Sık sık idrar yapma isteği (idrar torbası daha küçüldüğünden çabuk boşalmak ister), nefes almada zorluk (göğüs kafesine yapılan basınç), kabızlık (bağırsaktaki basınç), bulantı (mideye yapılan basınç), varis (kalça damarlarına yapılan basınç) vs.

Annenin durumu da, rahim hacmini arttıkça değişmeye başlar. Böğürleri çukurlaşır, beli bükülür. Öne doğru çeken ağırlığa karşı koymak için kendini geriye atar gibi bir hali vardır.

Dış görünüşü karın kaslarının durumuna göre değişir. Eğer kaslar kuvvetli ise kolon gibi rahimi tutar ve öne düşmesine engel olurlar. Bunun tersine kaslar yumuşaksa gerilen karın öne doğru sarkar. Annenin genel durumu, bütün vücudunun hacminin artmasıyla da değişir. Hamilelik sırasında bütün kilo artışının toplamı ortalama 10 kilodur, bazen daha fazla da olur. Kaldı ki bu 10 kilonun içinde çocuğun ve yardımcı organların ağırlığı sadece 4,5 kilodur.

Süt vermeye hazırlık
Hamilelik boyunca göğüsler, doğacak bebeği beslemek için görevlerini yapmaya, süt vermeye hazırlanırlar.

İlk aydan başlayarak göğüsler şişer, büyür ve daha da ağırlaşır. Bazen iğne batıyormuş gibi sızlar. Birkaç hafta sonra göğüs uçları daha belirli hale gelir ve çevresi daha koyulaşır, saat camı gibi dışa doğru hafifçe çıkık bir duruma girer. Sekizinci haftaya doğru bunların üzerinde ufak sivilceler meydana gelir (Montgomery sivilceleri). Bunlar yağ salgılarıdır. Bütün bu değişiklikler hamileliğin teşhisinde faydalı olur.

Dördüncü aydan sonra meme ucundan sarımtırak, yapışkan, colostrum adlı, sütten önce gelen bir sıvı çıkar.

Beşinci aya doğru meme ucunun eski çevresinin etrafında kahverengi ikinci bir çevre meydana gelir. Göğüslerin içinde süt verecek kanallar gelişir, çevrelerine yeni dallar salarlar. Kan damarları bu hareketli yeri beslemek için genişler, bunun için bazı hamileliklerde damarlar dıştan görülebilir. Göğüsler artık süt vermeye hazırdır.

Hamilelik sırasında rahimin ve göğüslerin büyümesi, vücutta meydana gelen değişiklikler bu kadar belirli olmadıkları halde oldukça önemlidirler: Sindirim, kan dolaşımı, solunum gibi.

Değişiklikler iki nedenle meydana gelir: Çocuk iskeletini, derisini, kaslarını geliştirmek için, annesinin kanından kendine gerekli olan kalsiyumu, demiri, şekeri, yağ, tuz vs.'yi alır. Kendine yaramayan artıkları annesinin kanına boşaltır. Aynı zamanda rahim ve göğüsler gibi annenin vücudunun bazı kısımları gelişmeye başlar. Yeni dokuların meydana gelmesi için ham maddenin çoğalması gerekir. Yeni ihtiyaçları karşılamak için de vücut mekanizması daha hızlı çalışmaya başlar. Bu, fazla güç sağlamak için daha çok dönen bir motora benzer. Böylece hamilelikte fizyolojik hareketler daha çoğalır.

Sindirimde, iştah artar, karaciğer ve böbrekler daha çok çalışır. Solunum hamilelikte fazlalaşır. Normal zamana göre hamile bir kadın 1/4 daha fazla oksijen yakar. Kan dolaşımında kalp daha hızlı çarpar (dakikada 65 - 70 yerine 80'dir), dakikada dört litre kan vereceği yerde beş litre verir. Kanın genel toplamı 1/3'den fazla artar. Fakat alyuvarların sayısından çok serumun (kan sıvısı) çoğalması yüzünden hamilelikte geçici bir anemi (kansızlık) görülürse de bu normaldir.

Hamileliğin süresi ve uzayan hamilelik
Hamileliğin uzaması, yanlış olabilecek birtakım hesaplardan değil, elindeki olanaklarla daha kesin bilgi verecek bir doktor tarafından saptanır. Yaptığınız hesaba göre zamanın geçtiğini fark ederseniz hemen doktora baş vurun. Doktor zamanın daha gelmediğini belirtebilir veya doğuma karar verebilir. Diğer bir yöntem de amnioskopi’dir. Bu metodla, ışıklı bir tüple vaginal yoldan ceninin içinde bulunduğu suyun rengine bakılır ve doğumu başlatıp başlatmamaya karar verilir.

Doğuma hazırlık
Bebeğin doğması için kaslardan meydana gelen rahimin kasılması ve bebeğin, normal zamanda ince bir kanal olan rahim yolundan geçmesi ve vaginayı aşması gerekir.Bebeğin doğum için takip edeceği bu yol baseni baştan başa geçer. Basen, genişlemesi imkânsız gibi görülen kemiklerden kuruludur. Bir mucizeye benzeyen bu olay hamilelikte, çocuğun geçeceği yolda bulunan organların özel bir şekilde hazırlanmalarıyla mümkün olur. Rahimin ince lifleri kat kat uzar ve aynı zamanda daha kalınlaşır. Bu değişiklikler rahimi daha esnek yapar ve hareketlerini kolaylaştırır.

Rahimi besleyen, oksijen getiren ve artıkları geri götüren kan damarları da büyür. Çünkü doğumda rahimin normalin üzerinde beslenmesi gerekir. Hamilelikten önce sert ve ince olan rahim yolu yumuşar ve esnek bir duruma girer. Dokuzuncu ayda bu yol ıslak bir bezi andırır. 2 mm.'den 11 cm.'ye kadar genişleme imkânı vardır. Vaginanın da lifleri uzar ve yumuşar. Bunlar kısa kalırlarsa, doğumun etkisi ile kopabilirler. Vaginanın kenarları yumuşar ve kan damarlarının gerilmesiyle morumsu bir renk alır. Bu durum vulva için de aynıdır.

Basen kemikleri birbirine kaynamış değildir. Aralarında liflerle bağlıdırlar. Hamileliğin altıncı ayına doğru, bu lifler gevşemeye başlar ve basen kemikleri aralanır. Hamileliğin sonunda o kadar aralık olur ki kasık kemikleri arasındaki yarım milimetrelik boşluk doğumdan 3 gün önce 2,5 cm.'yi geçer. Bunu, hamileliğin bitimine doğru son ve yumurtalıkların çıkardıkları bir hormon (rölaksin) sağlar.

Kan da kendine göre doğuma hazırlanır. Pıhtılaşmayı sağlayan protrombin hamilelikte çoğalır ve doğumda kan kaybını önler. Doğumdan sonra protrombin miktarı normale döner.

Bebeğin korunması
Hamilelikte bulaşıcı hastalıklara ve mikroplara karşı annenin vücudunda bir baraj kurulur. Kanın hemobakterist gücü (kanın mikropları öldürme gücü) hamilelikte ve doğumda artar. Tabiat, anneyi hastalıklara karşı daha dirençli bir duruma getirir ve bebeğini korumasını sağlar. Bu hastalıklara karşı bağışıklık çocuğa da geçer ve doğumdan sonra 6 ay devam eder.

Diğer bir baraj da vaginada kurulmuştur, Glisojen salgısının meydana getirdiği laktik asit mikropları öldürür. Fakat bir mikrop, vaginayı aşsa bile diğer bir engelle, rahim yolunu bir şişe mantarı gibi kapayan mukozayla karşılaşır. Nihayet, son anne kanı ile gelecek olan her türlü mikrop ve zehiri durdurur.

Hormonlar
9 ay boyunca görevleri on misli artan hormonlar hamileliği idare ederler. Her ay olduğu gibi yumurtlamayı hazırlayıp rahmin yumurtayı beklemesini sağladıktan başka, hamilelikte yumurtanın yerleşmesini ve dokuz ay yumurtlamanın durmasını da mümkün kılarlar. Yine hormonların yardımı ile yumurta gelişir, yuva yaptıktan sonra rahimin onu dışarı atmasına engel olurlar. Sonunda da, doğumun başlamasına sebep olan yine onlardır. Hamileliğin başında, hormonlar sarı cisim tarafından meydana getirilir, daha sonra gerekli ölçü çoğaldıkça hamileliğin gerçek hormon fabrikası sayılan son tarafından yapılmaya başlarlar.

Hamilelikte bazı hormonların önemli rolü vardır: Oktosin doğumu başlatır, prolaktin sütün gelmesini sağlar.

Değişik hormonların değişik ödevleri vardır. Bazıları büyümekte olan rahimin dokularını geliştirir, diğerleri cenin için gerekli maddelerin depolanmasına yardım eder, başkası çocuğun büyümesi için gerekli maddelerin ayırımını yapar, öbürü annenin kilo almasından sorumludur, salgı bezlerinin gelişmesini sağlar vs.
Bütün bu faaliyetler esrarengiz bir hava içinde fakat bir saat dakikliğiyle cereyan eder. Birinin ölçüsü azalırsa bir ikincisi onun yerini alır. Böylece hamilelikteki hormonal denge düzenlenmiş olur. Bu dengenin bozulması, düşüklere sebep olabilir. Dolayısıyla hormanal denge çok önemlidir.

Nöro - vejetatif sistem
Bu sistem vücudun gelişmesinde önemli rol oynar. Ad belki kulağınıza yabancı geliyor, fakat önemini çabuk anlayacaksınız. Çok karışık bir sistem olan sinir sistemi iki büyük bölüme ayrılır: Merkezî sinir sistemi ve muhtar sinir sistemi (aynı zamanda nöro-vejetatif sistem de denebilir). Birincisi, beyinden kaslara giden emirleri idare eder. Hareketlerimiz, hissetmemiz, dokunmamız bunlara bağlıdır. Muhtar sinir sistemi ise elimizde olmayan hareketleri idare eder. Bunlar kalbin atışı, rahimin kasılmaları, sindirim sistemi gibi hareketlerdir.

Nöro - vejetatif sistem de paresempatik ve sempatik olarak ikiye ayrılır. Bunların ters etkileri vardır. Normal çalıştıkları zaman bitkisel hayat (kan dolaşımı, sindirim, solunum vs.) tam bir denge içindedir. Bu iki sistemden biri bozulursa birçok rahatsızlıklar çıkar ortaya. Parasempatik sistem bozulursa (vagotoni) bulantılar, kan dolaşımı bozuklukları, kurdeşen, yorgunluk, kalp rahatsızlıkları vs. görülür. Sempatik sistem bozulursa (sempatikotoni) uykusuzluk, mide rahatsızlıkları, diare vs. görülür. Kaldı ki hamileliğin nöro - vejetatif sistem üzerinde büyük etkisi vardır. Vücutta artan faaliyetler ancak nöro-vejetatif sistemin idareyi iyice ele almasıyla meydana gelir. Hamilelik kışkırtıcı bir rol oynar. Parasempatik ve sempatik sistemler arasındaki denge iyi gidebileceği gibi bazen de bozulabilir. Böylece sinir sisteminden kaynaklanan birçok rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
 
ben de öyle duydum. ben göğüslerimin çok büyüceni sanmıyorum. sütyenimi büyük beden almıcamaklinialirimsmile

evet de büyürse ister istemez taşacak sütyenden...onu napcaz?ben de değiştirmedim numaramı henüz ama...büyümeye devam ederlerse bilemiyorum yani....değiştirmek büyütmek gerekebilir diye düşünüyordum...
 
hiç sarkmadı nereye sarkıolar limonlarımsempatiksalakcinni
boshayallersmile



kıslar benimkiler baya büyüdü ben beden büyüttüm eskisi sıkıyodu artık...

yok benim sütyenlerim hala oluo. göğüslerim büyüdü ama en fazla yarım bedendir. sütyelerim hiiiç sıkmıobilmiyorumkismile
 
ayy bende aynı ama evde yaprakta yok
anneme diyeceğim artık bayramda yerim ne yapayım
afiyet olsun canım yarasın:)
ay canım benim düşünmen yeterli....
ayy ne güzel anlatmışsın ya aynı benim yaşadıklarım
evet dediğin gibi yapayım bebişimle konuşayım:))))
çok zor ama yemen lazım canım benim....
güle güle giy canım benim:)
ayy insan baştan söyle çok korktum ha
neyse çok geçmiş olsun....

aminnnnnnopuyorumnanaktan
 






CİESRA ÇOK TEŞK.LER PAYLAŞTIĞIN İÇİN opuyorumnanaktan
 
Rica ederim subarucum.. Değişik gelen bilgileri paylaşmak istiyorum belki dikkatini çeken olur diye..
 
Çok sağolasın ciesra,çok faydalı bilgiler paylaşmışsın....kaydirigubbakcemile5


Bu arad çok duygulandım şimdi ya,komşuma dün böreğe aş eriyorum demiştim,bugün benim için uğraşmış el açması börek yapıp getirmiş....bilmiyorumkismile
Öyle güzel olmuş ki,valla böyle insanlar varmış demekki...
Sağolsun...:lepi:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…