- Konu Sahibi Ufka Yolculuk
-
- #47.701
öğürüyorsa o çeşidi deneme bir daha denemediğin tip varsa onu dene, onuda almaz ise 1 ay sonra tekrar dene, berra 40 ından sonra aldı ve tamamen kabullenmesi 15-20 günü buldu, halada atmaya devam ediyor gerektiği yerde işe yarıyor ama
41+3 te ben de doğurdum çok şükür....
ben hikayemizi biraz geniş alıcam...sıkılmayan okur artık.......
üniversiteye yeni başlamışız...herkes birbirini tanımaya çalışıyor..farklı bi şehir, yeni bir ortam...okulun daha ilk haftası..derse geç kalmışım.kapıda acaba girsemmi girmesemmi diye bekliyorum...bi delikanlı geldi yanıma, o da geç kalmış..bizim sınıfta olduğunu tahmin ediyorum..günaydın diyor, 'girsek kızar mı hoca'..'beklesek daha iyi, daha huyunu suyunu bilmiyoruz' diyorum...nerde kalıyosun vs gibi sorular soruyor bana...neyse sonraki ders imza föyü dolaşıyor..adımın karşısına imza atarken o delikanlı tepemde bitiyor..eğilip okuyor ismimi, ezberlemeye çalışırcasına tekrar edip gülümsüyor ve gidiyor..'tamam, yazdım seni' der gibi...ama ben hiç hoşlanmıyorum bu çocuktan...neyse kısa bi süre sonra ilgisinin arttığını farkediyorum...anlamazlıktan geliyorum...derken 1. sınıfın ortalarında bigün koridorda yakalıyor beni..tam da öğrenci işlerinin önünde..çok romantik bi ortammış gibim oracıkta evlenme teklifi ediyor..bu arada 1. sınıf olduğumuzu hatırlatırım tekrar...ben tabi beklememe rağmen şaşırıyorum...kibarca reddediyorum..gözleri doluyor ve gidiyor...bu iş burda bitti sanıyorum ama meğer yeni başlıyormuş...vazgeçmiyor delikanlı...o günden sonra hep yanımda.sürekli beni çok sevdiğini söyleyip yalvarıyor, ikna etmeye çalışıyor..ben de artık sertleşmeye başlıyorum...ne hayırdan anlıyor ne azardan ne hakaretten...yapışık ikizler gibi dolaşır oluyoruz...çekinmesi de yok...o mahcup delikanlı gidiyor yerine laf anlamaz söz dinlemez bi inatçı geliyor.artık herkes farkında..bütün sınıf, bütün hocalar, hatta bizi tanıyan herkes...artık tekliflerini de ısrarlarını da aleni heryerde yapıyor...sinirim gerildikçe ben de cevap bağırmaya başlıyorum..tartışıyoruz insanların önünde...hocalar araya girip konuşuyor, ayırıyorlar bazen...o inat, ben inat...okul dışında da peşimde artık..yurdun önünde, caddede, çarşıda, heryerde arkamdan ayrılmıyor...kavgalarımız şiddetlenmeye başlıyor..oturma eylemi yapıyor birgün caddenin ortasında, bigün intihar edicem, minaredeyim diye arıyor.bigün yurdun önünde nöbet tutuyor...daha neler neler...bigün yine kavga edip karakolluk oluyoruz..babamı arıyorum, geliyor..şikayetçiyim tabi...o karakolda da 'kötü bi niyetim yoktu, sadece çok seviyorum' diyor.ben canı cehenneme diyorum..babam ülkücüdür.bütün teşkilatı toplamış tabi...onlar bunu bi güzel benzetiyorlar...beni de korumaya alıyorlar..bi müddet yanımda 10 tane izmandit gibi adamla geziyorum, babamın tedbir kararı olarak...buna rağmen vazgeçmiyor bizim delikanlı..yine benzer şeyler yaşanıyor..çareyi o şehri terketmekte buluyorum...2. sınıfın sonunda yatay geçişle ayrılıyorum üniversiteden...8 saat uzaklıkta başka bi ookula geçiyorum.artık bitti diyorum ama ne gezer...bizimki de geliyor...yani zayıfı olduğu için geçiş yapamıyor ama her haftada bir yanımda bitiyor...bölüm aynı olunca misafir öğrenci gibi izin almış, derslerime de giriyor...yine birlikteyiz anlayacağınız..yine yurdun önünde beklemeler, tartışmalar..karlı bi günde sabaha kadar dışarda bekliyor..donup ölecek diye korkuyorum ilk defa..acıyorum da ama n'apıyım istemiyorum, hoşlanmıyorum...böyle yaptıkca da iyice sinirimi bozuyor..neyse, son sınıftayız artık..bigün yine okula geldiğinde babamla eniştem de geliyor..bunu benim önümde ağzını burnunu kıracak şekilde dövüyorlar..o esnada, yani dayak yerken söylediği bir cümle, ilk defa içimi yumuşatıyor : ' baba, dur bi dakika, konuşalım, seviyorum ben onu'.baba diyor, benim babama baba diyor..hem de yüzü gözü kan içindeyken...o an anlıyorumki bu inat, elde etme hastalığı, psikopatlık vs değil, gerçek bi sevgi....o dayağını yiyip dönüyor ama benim içimde de bir kıvılcım tutuşuyor..tabi dayaktan sonra da vazgeçmiyor, geliyor yine...bu sefer konuşuyorum onunla...ilk kez bi umut ışığı yakıyorum..şok geçiriyor tabi..ağlayarak bakıyor gözlerime: 'seni çok mutlu edicem' diyor...4 yıldan ve bunca olaydan sonra onunla evlenmeye karar veriyorum :) tabi bunu insanlara, hele de aileme söylemek çok zor.ama bunun böyle olacağınnı bende bilmiyordumki..kader.....ya da onun hergün Allaha yalvarmasının bi sonucu..birgün yine tartışırken 'seninle evlenmicem, sevmiyorum seni, anlamıyormusun' demiştim de o da bana ' ben seni Allah tan istiyorum.o verirse olur, sen ne karışıyosun' demişti..belki de bu kadar inanmasının bi sonucuydu...sonunda söyledim aileme..onlar da bi şok geçirdi tabi ama sandığım gibi karşı çıkmadılar...'o çocuk seviyordu zaten seni' dediler..sonrası mutlu son..atandıktan bir yıl sonra evlendik........................
vee çocuk....çocuğa karar verdikten sonra beklemeye başladık..ama olmuyordu bi türlü...doktorlar, tahliller vs...sonuç :sizin çocuğunuz olmaz!!!!!!!!!!!!!! yani normal yolla olmaz..tüp bebek denicez...2 başarısız tüp bebek denemesi...çok yorucu, çok zor bi süreç...bir sürü para, emek....sonuç hüsran...artık tüpten vazgeçip 'ne yapalım, biz birbirimize yeteriz' dediğimiz anda hiiiç beklemezken süpriz bi haber : 'hamileyim'........................şükrün tarifi yok...bizim delikanlı diyordu gerçi 'olmaz diye birşey olsa sen benim karım olamazdın,,çocuğumuz da olacak'''..ama ben onun kadar inanmamıştım...
gerisini biliyosunuz zaten...sizinle burada aylarca paylaştık duygularımızı.........
ve gelelim topiğin asıl konusuna.doğuma..
ben buranın son doğuran annesi olma payesini taiıyorum.assolist benim oğlum oldu :)
41+3 üncü günümde,bi gün önce doktorun 'hiç bi belirti yok, bebek aşağı inmemiş, açılmanda yok' vs demesi üzerine normal doğum ümidimi kaybetmeye başlamış, sezeryan tarihi hesaplarken gece 2 de ufak bi sancıyla uyandım..yalancı sancılardan biri sandım tabi..lavaboya filan gittim.10 dk sonra aynı şekilde olunca dikkat kesildim, dakika tuttum..yaklaşık 10 dk sonra tekrarlayınca tamam dedim, oyun başlıyor :) hemen kalkıp abdest aldım,namaz kıldım, biraz kuran okudum..dua ettim..sonra da gidip çay koydum..sabah bişey yiyemem, enerji lazım, aç kalmayım dedim..iştahımla tanınan ben, o anda da yemeği düşünerek sonrasında büyük dalga konusu oldum, o ayrı mesele :) kimseyi uyandırmadan bi güzel kahvaltımı yaptım...sonra dişerimi fırçaladım, cavşen okumaya başlamıştımki suyum boşaldı...ablamı uyandırdım..suyum geldi diyorum, o da uyku sersemi 'ne suyu yaa' diyor...neyse uyandı.telaşlandı tabi ama ben anormal derecede rahattım..banyoya girdim, 10-15 dk sıcak suyun altında durdum..sonra çıktım giyindim, hasta bezimide koydum tekrar su gelirse ortalık batmasın diye...dedim sancıların sıklaşmasını bekleyelim...bu arada eşim istanbulda, ben boludayım annemlerin yanında...eşimi aradım yola çıksın diye ama çalıyo çalıyo açmıyo...sinirlendim biraz...sabah 6 oldu.sancılar6-7 dk ya düştü...hastaneye gitmek üzere yola düştük..eşim hala açmayınca karşı komşumuzu aradım..zile basıp uyandırın dedim...yarım saat geçti, kadın aradı 'yarım saattir basıyorum, açmıyor kapıyı' dedi..bu sefer aldı beni bi telaş...kesin bişey oldu..ya bayıldı, ya öldü diyorum..ağlamaya başladım...bebeği filan unuttum..tek düşündüğüm eşim...bu arada beni nst ye filan bağlıyorlar işte..ben eşimin arkadaşını aradım..git bak, camı kır gerekirse, dahada açmazsa polisi, ambulansı ara' dedim...ben bi yandan sancı çekip bi yandan eşim için dua ederken dokuz doğurdum resmen..yarım saat sonra haber geldi, ulaşmışlar eşime...gece uyku tutmamış, sabaha karşı uyuyunca da uyanamamış..bu sefer de sevinçten ağlamaya başladım...neyse bu macera da atlatılınca beni doğumhaneye aldılar...sancı var ama açılma yokmuş..doktor, sen doğurabilecek gibi durmuyosun,, suni vericez, ama büyük ihtimal sezeryan olucak dedi...çok üzüldüm..42. haftaya kadar boşunamı beklemiştim...hemen bütün arkadaşlarıma toplu mesaj attım dua edin diye..neyse, 2 saat o korkunç suni sancıyı çektim..ebeler geldi, sezeryan olabilir, ama son bi konrtol edelim, açılmadıysa ameliyata hazılıcaz dediler...muayenede ebe çok şaşırdı...birden nasıl oldu, 7 cm açılmış dedi...oo, başladı bile doğum dedi...bi saat daha sancı çektim...bu arada her sancı geldiğinde herkese dua ederek geçirdim..dua listem elimdeydi zaten, önceden hazırlamıştım..sizlere de bolca dua ettim...ablam hastanede hemşire olduğu için o da yanımdaydı buarada..eşimde gelimiş, dışarda bekliyomui, haberini aldım..sonra doktor geldi..yere bi örtü serdiler..tuvalete oturur gibi çömel ve tüm kuvvetinle ıkın dedi..sancı geldikçe ıkındım..3-4 dakika sonra sertliği hissettim, ablam da elimden tutuyordu..ebeler çok kuvvetlisin, çok sabırlısın diye motive ediyorlardı...çatala çıkardılar beni.doktor, 3 ebe, 2 de stajer kıxz vardı..tüm gücünle ıkın dediler...kendimi hiç o kadar sıktığımı hatırlamıyorum...tüm kaslarımı, eklemlerimi sıktım resmen..harikasın dedi doktor, simsiyah saçlarını görüyorum bebeğinm.ben beni motive etmek için abartıyo sandım, o kadar çabuk olamazdı..sonra 2 kez daha kuvvetli ıkındım..doktor tamam, sakın ıkınma diye bağırdı..ve bişeyin içimden söküldüğünü hissettim..sonra o ılık ılık akış veee gördüm bebeğimi..simsiyah saçlarıyla ıslak ıslak...........müthiş bi andı..hemen ilip kucağıma verdiler..yanağını yanağıma dayadım, hoşgeldin tarık dedim :) çoook güzeldi...sonra ablam giydirdi bebeği..beni sandalyeyle çıkardılar..eşim kapıdaydı..sarıldı hemen bana..çok mutluydu..sonra da bebeğe baktı..aldı kucağına...
işte bizim doğum hikayemiz de bu...şimdi bağırıyor tarık bey, çıkmalıyım..herkesi öpüyorum
[ı]şimdi benim oğlan beni emmiyor pekmezi göğsüme sürsem onada yapışırmı :)[/ı]
ıstee o gerektıgı yerde ıse yaraması ıcın alsın ıstedım cok ama olmadı:)) dedıgın gıbı bıde baska emzık denıcm bıde aycanın dedıgını denıcem bakalım alckmı:))
41+3 te ben de doğurdum çok şükür....
ben hikayemizi biraz geniş alıcam...sıkılmayan okur artık.......
üniversiteye yeni başlamışız...herkes birbirini tanımaya çalışıyor..farklı bi şehir, yeni bir ortam...okulun daha ilk haftası..derse geç kalmışım.kapıda acaba girsemmi girmesemmi diye bekliyorum...bi delikanlı geldi yanıma, o da geç kalmış..bizim sınıfta olduğunu tahmin ediyorum..günaydın diyor, 'girsek kızar mı hoca'..'beklesek daha iyi, daha huyunu suyunu bilmiyoruz' diyorum...nerde kalıyosun vs gibi sorular soruyor bana...neyse sonraki ders imza föyü dolaşıyor..adımın karşısına imza atarken o delikanlı tepemde bitiyor..eğilip okuyor ismimi, ezberlemeye çalışırcasına tekrar edip gülümsüyor ve gidiyor..'tamam, yazdım seni' der gibi...ama ben hiç hoşlanmıyorum bu çocuktan...neyse kısa bi süre sonra ilgisinin arttığını farkediyorum...anlamazlıktan geliyorum...derken 1. sınıfın ortalarında bigün koridorda yakalıyor beni..tam da öğrenci işlerinin önünde..çok romantik bi ortammış gibim oracıkta evlenme teklifi ediyor..bu arada 1. sınıf olduğumuzu hatırlatırım tekrar...ben tabi beklememe rağmen şaşırıyorum...kibarca reddediyorum..gözleri doluyor ve gidiyor...bu iş burda bitti sanıyorum ama meğer yeni başlıyormuş...vazgeçmiyor delikanlı...o günden sonra hep yanımda.sürekli beni çok sevdiğini söyleyip yalvarıyor, ikna etmeye çalışıyor..ben de artık sertleşmeye başlıyorum...ne hayırdan anlıyor ne azardan ne hakaretten...yapışık ikizler gibi dolaşır oluyoruz...çekinmesi de yok...o mahcup delikanlı gidiyor yerine laf anlamaz söz dinlemez bi inatçı geliyor.artık herkes farkında..bütün sınıf, bütün hocalar, hatta bizi tanıyan herkes...artık tekliflerini de ısrarlarını da aleni heryerde yapıyor...sinirim gerildikçe ben de cevap bağırmaya başlıyorum..tartışıyoruz insanların önünde...hocalar araya girip konuşuyor, ayırıyorlar bazen...o inat, ben inat...okul dışında da peşimde artık..yurdun önünde, caddede, çarşıda, heryerde arkamdan ayrılmıyor...kavgalarımız şiddetlenmeye başlıyor..oturma eylemi yapıyor birgün caddenin ortasında, bigün intihar edicem, minaredeyim diye arıyor.bigün yurdun önünde nöbet tutuyor...daha neler neler...bigün yine kavga edip karakolluk oluyoruz..babamı arıyorum, geliyor..şikayetçiyim tabi...o karakolda da 'kötü bi niyetim yoktu, sadece çok seviyorum' diyor.ben canı cehenneme diyorum..babam ülkücüdür.bütün teşkilatı toplamış tabi...onlar bunu bi güzel benzetiyorlar...beni de korumaya alıyorlar..bi müddet yanımda 10 tane izmandit gibi adamla geziyorum, babamın tedbir kararı olarak...buna rağmen vazgeçmiyor bizim delikanlı..yine benzer şeyler yaşanıyor..çareyi o şehri terketmekte buluyorum...2. sınıfın sonunda yatay geçişle ayrılıyorum üniversiteden...8 saat uzaklıkta başka bi ookula geçiyorum.artık bitti diyorum ama ne gezer...bizimki de geliyor...yani zayıfı olduğu için geçiş yapamıyor ama her haftada bir yanımda bitiyor...bölüm aynı olunca misafir öğrenci gibi izin almış, derslerime de giriyor...yine birlikteyiz anlayacağınız..yine yurdun önünde beklemeler, tartışmalar..karlı bi günde sabaha kadar dışarda bekliyor..donup ölecek diye korkuyorum ilk defa..acıyorum da ama n'apıyım istemiyorum, hoşlanmıyorum...böyle yaptıkca da iyice sinirimi bozuyor..neyse, son sınıftayız artık..bigün yine okula geldiğinde babamla eniştem de geliyor..bunu benim önümde ağzını burnunu kıracak şekilde dövüyorlar..o esnada, yani dayak yerken söylediği bir cümle, ilk defa içimi yumuşatıyor : ' baba, dur bi dakika, konuşalım, seviyorum ben onu'.baba diyor, benim babama baba diyor..hem de yüzü gözü kan içindeyken...o an anlıyorumki bu inat, elde etme hastalığı, psikopatlık vs değil, gerçek bi sevgi....o dayağını yiyip dönüyor ama benim içimde de bir kıvılcım tutuşuyor..tabi dayaktan sonra da vazgeçmiyor, geliyor yine...bu sefer konuşuyorum onunla...ilk kez bi umut ışığı yakıyorum..şok geçiriyor tabi..ağlayarak bakıyor gözlerime: 'seni çok mutlu edicem' diyor...4 yıldan ve bunca olaydan sonra onunla evlenmeye karar veriyorum :) tabi bunu insanlara, hele de aileme söylemek çok zor.ama bunun böyle olacağınnı bende bilmiyordumki..kader.....ya da onun hergün Allaha yalvarmasının bi sonucu..birgün yine tartışırken 'seninle evlenmicem, sevmiyorum seni, anlamıyormusun' demiştim de o da bana ' ben seni Allah tan istiyorum.o verirse olur, sen ne karışıyosun' demişti..belki de bu kadar inanmasının bi sonucuydu...sonunda söyledim aileme..onlar da bi şok geçirdi tabi ama sandığım gibi karşı çıkmadılar...'o çocuk seviyordu zaten seni' dediler..sonrası mutlu son..atandıktan bir yıl sonra evlendik........................
vee çocuk....çocuğa karar verdikten sonra beklemeye başladık..ama olmuyordu bi türlü...doktorlar, tahliller vs...sonuç :sizin çocuğunuz olmaz!!!!!!!!!!!!!! yani normal yolla olmaz..tüp bebek denicez...2 başarısız tüp bebek denemesi...çok yorucu, çok zor bi süreç...bir sürü para, emek....sonuç hüsran...artık tüpten vazgeçip 'ne yapalım, biz birbirimize yeteriz' dediğimiz anda hiiiç beklemezken süpriz bi haber : 'hamileyim'........................şükrün tarifi yok...bizim delikanlı diyordu gerçi 'olmaz diye birşey olsa sen benim karım olamazdın,,çocuğumuz da olacak'''..ama ben onun kadar inanmamıştım...
gerisini biliyosunuz zaten...sizinle burada aylarca paylaştık duygularımızı.........
ve gelelim topiğin asıl konusuna.doğuma..
ben buranın son doğuran annesi olma payesini taiıyorum.assolist benim oğlum oldu :)
41+3 üncü günümde,bi gün önce doktorun 'hiç bi belirti yok, bebek aşağı inmemiş, açılmanda yok' vs demesi üzerine normal doğum ümidimi kaybetmeye başlamış, sezeryan tarihi hesaplarken gece 2 de ufak bi sancıyla uyandım..yalancı sancılardan biri sandım tabi..lavaboya filan gittim.10 dk sonra aynı şekilde olunca dikkat kesildim, dakika tuttum..yaklaşık 10 dk sonra tekrarlayınca tamam dedim, oyun başlıyor :) hemen kalkıp abdest aldım,namaz kıldım, biraz kuran okudum..dua ettim..sonra da gidip çay koydum..sabah bişey yiyemem, enerji lazım, aç kalmayım dedim..iştahımla tanınan ben, o anda da yemeği düşünerek sonrasında büyük dalga konusu oldum, o ayrı mesele :) kimseyi uyandırmadan bi güzel kahvaltımı yaptım...sonra dişerimi fırçaladım, cavşen okumaya başlamıştımki suyum boşaldı...ablamı uyandırdım..suyum geldi diyorum, o da uyku sersemi 'ne suyu yaa' diyor...neyse uyandı.telaşlandı tabi ama ben anormal derecede rahattım..banyoya girdim, 10-15 dk sıcak suyun altında durdum..sonra çıktım giyindim, hasta bezimide koydum tekrar su gelirse ortalık batmasın diye...dedim sancıların sıklaşmasını bekleyelim...bu arada eşim istanbulda, ben boludayım annemlerin yanında...eşimi aradım yola çıksın diye ama çalıyo çalıyo açmıyo...sinirlendim biraz...sabah 6 oldu.sancılar6-7 dk ya düştü...hastaneye gitmek üzere yola düştük..eşim hala açmayınca karşı komşumuzu aradım..zile basıp uyandırın dedim...yarım saat geçti, kadın aradı 'yarım saattir basıyorum, açmıyor kapıyı' dedi..bu sefer aldı beni bi telaş...kesin bişey oldu..ya bayıldı, ya öldü diyorum..ağlamaya başladım...bebeği filan unuttum..tek düşündüğüm eşim...bu arada beni nst ye filan bağlıyorlar işte..ben eşimin arkadaşını aradım..git bak, camı kır gerekirse, dahada açmazsa polisi, ambulansı ara' dedim...ben bi yandan sancı çekip bi yandan eşim için dua ederken dokuz doğurdum resmen..yarım saat sonra haber geldi, ulaşmışlar eşime...gece uyku tutmamış, sabaha karşı uyuyunca da uyanamamış..bu sefer de sevinçten ağlamaya başladım...neyse bu macera da atlatılınca beni doğumhaneye aldılar...sancı var ama açılma yokmuş..doktor, sen doğurabilecek gibi durmuyosun,, suni vericez, ama büyük ihtimal sezeryan olucak dedi...çok üzüldüm..42. haftaya kadar boşunamı beklemiştim...hemen bütün arkadaşlarıma toplu mesaj attım dua edin diye..neyse, 2 saat o korkunç suni sancıyı çektim..ebeler geldi, sezeryan olabilir, ama son bi konrtol edelim, açılmadıysa ameliyata hazılıcaz dediler...muayenede ebe çok şaşırdı...birden nasıl oldu, 7 cm açılmış dedi...oo, başladı bile doğum dedi...bi saat daha sancı çektim...bu arada her sancı geldiğinde herkese dua ederek geçirdim..dua listem elimdeydi zaten, önceden hazırlamıştım..sizlere de bolca dua ettim...ablam hastanede hemşire olduğu için o da yanımdaydı buarada..eşimde gelimiş, dışarda bekliyomui, haberini aldım..sonra doktor geldi..yere bi örtü serdiler..tuvalete oturur gibi çömel ve tüm kuvvetinle ıkın dedi..sancı geldikçe ıkındım..3-4 dakika sonra sertliği hissettim, ablam da elimden tutuyordu..ebeler çok kuvvetlisin, çok sabırlısın diye motive ediyorlardı...çatala çıkardılar beni.doktor, 3 ebe, 2 de stajer kıxz vardı..tüm gücünle ıkın dediler...kendimi hiç o kadar sıktığımı hatırlamıyorum...tüm kaslarımı, eklemlerimi sıktım resmen..harikasın dedi doktor, simsiyah saçlarını görüyorum bebeğinm.ben beni motive etmek için abartıyo sandım, o kadar çabuk olamazdı..sonra 2 kez daha kuvvetli ıkındım..doktor tamam, sakın ıkınma diye bağırdı..ve bişeyin içimden söküldüğünü hissettim..sonra o ılık ılık akış veee gördüm bebeğimi..simsiyah saçlarıyla ıslak ıslak...........müthiş bi andı..hemen ilip kucağıma verdiler..yanağını yanağıma dayadım, hoşgeldin tarık dedim :) çoook güzeldi...sonra ablam giydirdi bebeği..beni sandalyeyle çıkardılar..eşim kapıdaydı..sarıldı hemen bana..çok mutluydu..sonra da bebeğe baktı..aldı kucağına...
işte bizim doğum hikayemiz de bu...şimdi bağırıyor tarık bey, çıkmalıyım..herkesi öpüyorum
canım o parayı neyle sabıtledınız
tecrübeli anneler ben mart annesı olmayı beklerken nisan annesi oldum bebişim şuan 5 günlük ama ben ne kadar süt vericem bilmiyorum ml olarak sölerseniz sevinirim.700 ml falan okudum ama ben bı kerede 30 ml falan verıyorum daha sütüm yenı gelıyo mama veryorum ama mınık bıberonda 30ml lık doyuyomu napayım yardım edinnnnnnnnnn.MAG 34,malkoç ga ,umutluyum 78 yardımmmmmmmmmmmmmmmmmm:):):):)
tecrübeli anneler ben mart annesı olmayı beklerken nisan annesi oldum bebişim şuan 5 günlük ama ben ne kadar süt vericem bilmiyorum ml olarak sölerseniz sevinirim.700 ml falan okudum ama ben bı kerede 30 ml falan verıyorum daha sütüm yenı gelıyo mama veryorum ama mınık bıberonda 30ml lık doyuyomu napayım yardım edinnnnnnnnnn.mag 34,malkoç ga ,umutluyum 78 yardımmmmmmmmmmmmmmmmmm:):):):)
1 cay bardagı suya 1 cay kasıgı tane corekotu atıp bıraz kaynatıosunuz,sonrada sogumasını bekleyıp bebıslere 1 cay kasıgı verıyosunuz,gunde bı defa verıyorum ben ama bebegın gaz durumuna gore 2 defada verılebılr,ben bgn 2 defa verdım mesela
selam kızlar iyisiniz inşalah. ben pek iyi sayılmam grip oldum öksürük burun akıntısı vs halsizliğim var ve kızıma bulaştıracam diye çok korkuyorum. evde maskeyle dolaşıyrum yanımda yardımcı olacak kimsede yok. ailelerimiz başka şehirde. yanınızda birileri varsa şükredin ben yemek yemeğe bile vakit bulamıyorum:S
Gamze senin blogunun sıkı takipçisiyim ve reflü galiba bizim kızda da var. aynı belirtiler kusması çok var ama normal kusma değil ağlayarak zorlanıyor kendini geri atıyor sürekli ağzında tükürükler yapıyor ve biraz kızarıp zorlanmasıyla birden kusuyor. kusmasıda tazyikli şeklinde geliyor. yazdıgın önerilerinide denedim bizimkine kundak işlemiyor özgur hanım illa elleri havada olacak. medela haberman biberonuna göz attım yarık dudaklı, down sendromlu vs çocuklar için kullanıma uygundur diyor doğruya mı baktım bilemedim. senin blogtaki linkten bakmıstım.
gamze mesaj hakkım dolmuş yazamıyorum,
75tl istedi kişi başı ama 2 bebek olursa = 150tl totalde gelirim yol masrafı dedi.
yada tek bebekse 150tl
tecrübeli anneler ben mart annesı olmayı beklerken nisan annesi oldum bebişim şuan 5 günlük ama ben ne kadar süt vericem bilmiyorum ml olarak sölerseniz sevinirim.700 ml falan okudum ama ben bı kerede 30 ml falan verıyorum daha sütüm yenı gelıyo mama veryorum ama mınık bıberonda 30ml lık doyuyomu napayım yardım edinnnnnnnnnn.MAG 34,malkoç ga ,umutluyum 78 yardımmmmmmmmmmmmmmmmmm:):):):)
SALİHA canım bi solukta okudum valla hikayeni çok sevindim bekledin bu vakte kadar normal yaptın sonunda..gözünaydın sağlıkla büyüt bebeğini..
çok güzel yazmışsın hikayenizi, nefessiz okudum:)
bizim babamız eve arçelik bebek tartısı almış, ben alma diyodum garibim 1 hafta arabada saklamış gizli gizli tartmış:) neyse sonra bi şekilde ikna etti beni hediye gelmiş falan diyerekten, eee tabi ben dururmuyum piskopat oldugum için bide bizimki normalden düşük kilolu dogdugu için evde onun kilo alması bide pırtlaması şenlik havası yaratıyor. şimdi şöyle bir yöntem geliştirdim emzirmeden önce emzirmeden sonra tartıyorum:) iyice abarrttım yani ne kadar emdiğini sonra bide not alıyorum tam manyaklık işteee
Salıhacım sonunda dogurmussun gozun aydın annemmm cok sevındım adına gule gule buyut bebegınıIstedıgın gıbı normalde olms bekledıgıne degmıs ALLAH bagıslasın analı babalı buyutmek nasıp etsın ınsallah
Bir solukta okudum, çok merak ediyordum, gözün aydın gönlünce olmuş o kadar beklemene değmiş. Oğluşunun yaşı uzun olsun, sağlıklı, güzel bir ömrü olsun inşallah.
doğum hıkayesınden cok tanışma faslınızabayıldım fılm gıbı gözlerım doldu gercek aşk işte bebeğinide sag salim büyüt inşallah.
saliha beni bu kadar ağlatmaya hakkın yok :) evinizin huzuru dahada artsın...
benide emmiyo:)..bitek başı sıkışınca yani hıçkırırken yapışıyo memeye...tembel benim oğlum...kim uğraşcak 40 saat meme çekmeyle..annesi sağıp biberonla veriyo nasılsa...lokur lokur içiyo onla ohh mis..
cnm aden şu anda 1buçuk aylık ve 3 saate bir 120 cc alıyo biberonla bebeğin kaç kg aden 3.800 doğmuştu dr 3 saate bir 60 cc ver demişti bana 4 kg bebekler anca doyar demişti ve git gide yükseliyo zaten sende anlıyacaksın zamanla biberonu veriyorum 90 cc bir bakıyorum kollarını ellerini yiyo ağlıyo gidiyorum bir 30 cc daha yapıyorum o zaman uyuyo senin bebişde dene 50 cc zaten fazla gelirse ya diliyle iter biberonu yada belirli bir kısmında uyumaya başlar cnm....
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?