Aminn insallahh:)paytak paytak yururlerken ccok tatli oluyorlar:)ben de yazligin bahcesinde hayal ediyorum.bu yaz deniz gormedigimizden.ac tavuk kendini bugday ambarinda gorurmus.babasi candarlinin soguk suyuna girdirmeye kiyamaz diye sisme havuz alacakmis
Han’in 3-4 aylik fotograflarina baktim da; nesneleri ilk kavradigi zamanlara, sol eliyle uzanmis.Oğlum da solu daha rahat kullanıyor merakla bekliyorum solak mı olacak :)
Canım benim oğlum 7 ağustos doğumlu.Geçen hafta kontrole gittik 63 cm boyu ve 6.200 kilosu.Çok kusuyor ama doğru düzgün istahida yok.Seninki nasıl?Boy kilo ne durumdasınız ??? 7 Ağustos’ta doğuran var mı ? ÖZelden yazın bana dertleşelim konuşalım paylaşalım. Okuyamıyorum hepsini çocuktan vakit yok
Benim düşünceme ve şuanki yaşayışımıza kesinlikle uymuyor. Bu bence tamamen erkeklerin işine gelen bir yaklaşım bir ay demiyor iki ay demiyor . Bir bebeğin en zorlu dönemi olan ilk iki yılından bahsediyor. Sadece haftada bir uyutabilirmiş. Bu ne demek iki yıl boyunca kadın tüm vasıflarını unutacak annelik dışında. Gece boyu bebek uyancak baba uyuyacak çünkü kızabilir. Birincisi erkek bebek yapmanın bu sorumluluklarına hazır değilse bence hiç girişmeyecek bu işe küçük bir canlının kontrol edemeyeceği şeylere kızacaksa çocuk yapma fikrini gözden geçirsin ben anne ne kadar sorumluysa babanın da o kadar sorumlu olduğunu düşünüyorum evet bir bebeğin en çok annesine ihtiyacı vardır ama baba işteyken zaten o ihtiyaç fazlasıyla karşılanıyor günün sonunda yorgun bir anne kalıyor. Alt değiştirme konusu ben eşime değiştirtmiyorum ama bu benim hijyen isteğimden kaynaklı başka hiçbir sebebi yok.Bu pedagog genel olarak kadını sadece anne sıfatıyla düşünüyor. Üreten çalışan toplumda yeri olan bir birey olarak değil .Merhaba hanımlar, intagramda gördüğüm ve sinirimin zıplamasına sebep olan bir yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum. Sizler neler düşünüyorsunuz bu konuda? Ciddi ciddi anlamayı hedefliyorum savunanı varsa. Bu arada bugün burada 'Sosyolog' kimliğimle bulunuyorum. Okulda da oldukça başarılı bir öğrenciydim. Kendi kararımla bu alanda değil de öğretmenlik alanında ilerlemeyi seçtim.
Bu bilgileri veriyorum ki 'Yine geldi tipini ...' demeyin
Gelelim Sayın Adem Güneş'in yazısına;
- adem_gunes(Güvenli bağlanma kitabından alıntıdır) Babaların, emzirme dönemindeki manevi sorumluluklarının yanı sıra bazı annelerin “Hayat müşterektir” söylemi eşliğinde alt değiştirme, geceleri mama verme, uyutma, bebeğin öz bakım ihtiyaçlarını karşılama gibi konularda da eşlerinden yardım istediklerine şahit oluyorum.
Bu tutum bebeklerin ilk iki yılı söz konusu olduğunda yanlıştır. Sadece emme değil, annenin çocuğa bağlanabilmesi için bebeğin ihtiyaçlarının tamamını annesi karşılamalıdır ki aralarında bağlanma gerçekleşsin. Özellikle alt temizleme anneyle bebeği birbirine bağlayan unsurlardandır. Baba bu işi (çok zaruri durumlar hariç) yapmamalıdır. Ama anneyi rahatlatmak, dinlendirmek ya da kendisine vakit ayırmasını sağlamak maksadıyla haftada bir bebeği uyutabilir, dışarıda vakit geçirirken çocuğu gezdirip oynatabilir. Ama bunların hiçbiri alışkanlığa dönüşmemelidir. Yanlış anlaşılmasın; baba çocuğun yaşamı içerisinde mutlaka kendisini var etmeli, iletişim köprüsünü kurmalıdır. Ancak ilk iki yıl çocuğun duygusal gelişimi anneyledir.
Bazı anneler bebekle babanın arasının çok iyi olmadığına inanır ve her fırsatta ikisini bir araya getirmeye çalışır. Çocuk istifra edince baba kızar, anne üzülür. Hâlbuki babalık duygusu annelik gibi değildir. Onların yenidoğan bebeklerle özel ve hazır bir bağları yoktur. Hatta birçok baba günlük işlerin telaşıyla evdeki bebeği unutabilir. Bunlar gayet normaldir. Ancak iki buçuk-üç yaşından sonra babayla çocuk adım adım birbirine bağlanır. Ondan önce çocuğu babaya bağlamaya çalışmak ya da bu konuda tazyikte bulunmak duyguları hazır olmayan babayı zorlamaktır. Bu tutum ise iki tarafı birbirinden uzaklaştırır.
Erkeklerin çocuklarına yakınlaşması, onlarla bağ kurması için içlerinde bazı duyguların uyanması gerekir. Bunu da ancak çocuk yapar. Mesela bebeğin şirinliği, tatlılığı, masumiyeti babalık duygusunun uyanması için yeterli değildir. Her şey çocuğun ona tebessüm etmesi, “babacımmm” demesi, işten geldiğinde sevinmesi, akşamları boynuna atlayıp öpmesi, oyun oynayacağı zaman elindeki topu götürüp ona vermesi ya da bazı ihtiyaçlarını babasının karşılamasını istemesiyle başlar. Öncesindeki davranışlar aslında alışkanlıktan ibarettir.
Benim 2 oglum var. Ikisinin de altini esim dahil kimse degistirmedi. Hem gerek kalmadi hem de benim tercihimdi. Ama esimden kaynakli degil degistirmemesi, istersem degistirirdi.Bence doğru bir yazı tam bizim babamızı anlatmış. Kendisi ağzıyla söylüyor şu an böyleyim ama bak ilerde daha çok benle vakit geçirecek daha çok benle olacak vs diye :) tabiki ufak yardımları da var. Ev işlerinin çoğu onda zaten, biz çok iyi anlaşıyoruz, bence de şu an en çok anneye ihtiyacı var babanın arada gelip muhabbet etmesi, biraz oynaması sevmesi yetiyor. Onun dışında ağlamasına karşı biraz sabırsız olduğu için onu rahatlatmasını beklemiyorum. Altını da hiç değiştirmesini istemedim. Şu ana kadar benden başka kimse değiştirmedi zaten. Bence hoş değil. Banyosunu birlikte yaptırıyoruz. Bilemiyorum yani. Benim baştan beri eşime dediğim; bebeğimizin bana , benim de sana ihtiyacım var. Her şey çok yolunda çok şükür. Ben yazıyı doğru buldum :) tabi eşimi çocuk biraz daha büyüyünce görücez :))
Su an çalışıyor musun canım?Ben de aynı durumdayım 1 ayım kaldı o anlamaya başlayınca evde olcam inşallah :)
Benim kızım da ilk zamanlar haftasonu babayla geçirdi diye pazartesi salı çok huysuz oluyordu özlediği için. Sonraları daha normale döndü. Babasına bakışı bile farklı ya, mutlu oluyor görünce ve bu beni çok sevindiriyor.Ben bu görüşe katılmıyorum.Anne ile bebek arasında anne karnından başlayan doğal bir bağlanma zaten var. Doğumdan sonra başta emzirmek olmak üzere o bağ doğal olarak güçleniyor. O bebek sadece anneye ait değil aynı zamanda babayada ait. 2 yaşına kadar ilgilenilmeyen bir bebek durup dururken babacım diye koşmaz. Beraber geçirdikleri zamanla oluşur bu bağ. Eşlerin akşama kadar evde olmadıklarıda hesaba katılınca zaten kısıtlı zamanda hasret gideriyorlar. Akşam babamız gelince oğlumun yüzünde gülücükler açıyor. Bunun nedeni doğduğundan beri eşimin ilgisi.Altını değiştirir,banyo yaptırır,ben çok yorgunsam beni uyandırmadan hazır sütle besler,gezmeye çıkarlar. Ki bunu eşime söylesem, yapmayım o zaman demez.
Benim eşim de haftasonu ben biraz uyuyup dinleneyim diye koyuyor kızı kanguruya yürüyüşe çıkıyorlar. En uzaktaki güzel fırından ekmek alıyorlar, babaanneye gidip laflıyorlar 2 saat sonra eve dönüyorlar. Aralarındaki bağ kuvvetleniyor, sevgileri pekişiyor, anne de dinlenmiş oluyor ne kadar güzel. Bunu şimdiden yapmazlarsa 2 sene sonra vahiy iner gibi baba sevgisi ya da evlat ilgisi geleceğine inanmıyorum ben. Baba sorumluluğu anneye satmaya çocuk da babayi uzak görmeye alışmış olacak.ben de 1 yasina gelince baba olduklarini anlarlar diye okumustum. ne kadar dogru bilemem ama ben babanin da her seyi yapmasinin dogru oldugunu dusunuyorum. sagolsun esim her seyini yapar. birakip disari da cikiyorum. uzun saatler beraber olduklari icin de arada guzel bir bag olusuyor bence.
İyi demiş. Anneler kadar babalar da tepki göstermeli bence de.Uçan babanın cevabı
Ben de katılmıyorum Adem güneşe
Ben bu adamin ismini duyunca bile urperiyorum artik. Etrafimda bir cok insan “ama guvenli baglanma, ama guvenli ayrilma, ama Adem Gunes dedi ki...” diye baslayan cumlelee kuruyor ve anlayamadigim bir sekilde hayranlar adama. Ben kitaplarini okudum. Ozellikle calisan annelerin cocuklarinin karsilasacagi problemlerle ilgili felaket senaryolari muazzam.. ama bir oneri sunmuyor. Daha cok cozum degil sorun odakli bu tip konularda. Diyor ki mesela “sabah 7’de kalkip, krese gitmek uzere hazirlandirilip anne- babasindan ayrilan, aksam yorgun argin bir anne babayla karsilasan bir cocuktan gelecege yonelik olumlu bir gelisim beklemeyin. Bu yaptiklariniz mutlaka karsiniza cikacak!” Lafa bak.. Bu konu cok uzar gider, simdi cok sulandirip sikmayayim kimseyi.
Baba mevzusuna gelince. Han dogdu, simdi 3,5 yasinda, esim daha hastanedeyken onla bir bag kurdu ki mukemmel bir sekilde baglilar birbirlerine. Hayranim onlarin iliskisine ben. Esim o kadar merhametli bir insan ki. Baba olmak icin yaratilmis sanki. Bunlari ben Han dogdugundan beri gozlemliyorum esimde allah O’ndan razi olsun.
Erkegin siddetinin, uyumsuz davranislarinin ön planda oldugu haberler ve olaylar duydugumuzda bakiyoruz; istisnalar disinda sevgi, ilgi gormemis kisilerin sosyal basarisizliklarini, siddete meyillerini goruyoruz. Yani anlamiyorum. Cocuk seviliyor iste. Biriniz de deyin ki “cocugunuza ilgi gosterin her anlamda, sevin cocuklarinizi.”
Cocukla babasi-annesi arasind kuvvetli bir bag kurmak harika bir sey. Kacimizin dedesi babasinin altini degistirmis? Birak degistirmeyi baskasinin yaninda sevememisler bile ayip diye eskiden. Bizler de farkli olalim. Sevelim cocugumuzu.. en fazla ne olabilir ki?
Sonuc olarak; Adem Gunes beni kendinden uzaklastirmaya devam ediyor. Cok da umrunda sanki
Bu arada hosgeldin tipini sevdigim
7 degil de 17 olur mu :)Boy kilo ne durumdasınız ??? 7 Ağustos’ta doğuran var mı ? ÖZelden yazın bana dertleşelim konuşalım paylaşalım. Okuyamıyorum hepsini çocuktan vakit yok
Canım benim oğlum 7 ağustos doğumlu.Geçen hafta kontrole gittik 63 cm boyu ve 6.200 kilosu.Çok kusuyor ama doğru düzgün istahida yok.Seninki nasıl?
7 degil de 17 olur mu :)
Boy:63 cm
Kilo:7500 gr
Son paragrafının altına özellikle imzamı atmak istiyorum greçınnnMerhaba sosyolog apla, ben bu herife karşı çok doluyum. İçimi şuraya bir dökeyim izin varsaMuhtemelen yazacaklarım hissiyatimin yarısı bile değil.
O nasıl bir mantık ya? Tek başına mı yapıyor kadın çocuğu? Eşeysiz mi ürüyor da erkek 2 sene elini sürmüyor, bezini değiştirmiyor, uykuya bile lütfederse yatırıyor? Bebeğin en zor zamanı ilk 2 yıl, kadın bu süreçte yalnız bakacaksa erkeğe niye ihtiyacı olsun ki, babanın çocuğuna karşı tek sorumluluğu eve para getirmek mi? Eger mantik buysa kadın çocuk istediğinde gitsin sperm bankasından donör bulsun, evlilik eşler için paylaşım ve en zor zamanlarında destek içermiyorsa olmasa da olan bir şey ve şu geçtiğimiz 4 ay benim ömrümün en zor zamanlarıydı. Bu kadar yoruldugumu, yıprandigimi hatırlamıyorum. Eşim olmasa kafayı yemistim.
Eskiden kadın oturur çocuk bakar mantigi kabul gorebilirmis belki ama bunu bu çağda savunmak kesinlikle art niyet içeriyor bence. Kadın evde otursun, çocuk baksın, ekmek yapsın, çalışmasın, para kazanmasin, erkek ne isterse onu yapsın. Daha ilkinin 2 yaşı dolmadan ikinci çocuğu yapsın, onu da iki sene sadece kendi büyütsün, sonra ikincinin 2 yaşı dolmadan üçüncü çocuğu yapsın. Gitti mi sana omrunden 10 sene, ruhundan 30 sene... Sonra güvenli bağlanmış mı oluyor? Ayrıca bu mantıkla Anadolu'da on yıllardır çocuk buyutuluyor ve ben güvenli baglanmadan ziyade güvensiz bir şekilde aileye bağımlılık yaptığını görüyorum. Benim kuzenim evin oğlu, büyük çocuğu, soyun devamının garanti belgesi olarak büyütüldü, ortaokula kadar anasının koynunda uyur bir dediği iki edilmezdi, şimdi 40 yaşını geçti hala annesinin ağzının içine bakıyor bir şey desin de yapsın diye, onaylanma bekliyor sürekli. Annem teyzeme çok söylemiş vaktiyle bu çocuğu bu kadar el üstünde tutmayın diye teyzem de şimdi söylemiyor soyunun devamı biricik oğlunun gerçek bir hayal kırıklığı olduğunu ama her seferinde gözlerinden ve tavrından okunuyor.
2 yaşına kadar annesinden başkasını bilmeyen çocuk anne bağımlısı olur, hani okulun ilk ayının sonunda bile annesi kapının önünde bekleyen, annesinin dizinin dibinden ayrılmayan çocuklardan... Kimisi için bu ideal bir çocuk olabilir ama bana korkutucu geliyor.
Ayrıca çocuğun babaya bağlanması neden yanlış olsun ki? Annesi anne de babası yoldan geçen adam mı? Komşunun kocası mı? Mahallenin zerzevatçısı mı? El alem mi yahu bu baba, 2 sene elini bile sürmeyecek çocuğa? O zaman da çocuk baba figurunden mahrum kalmayacak mı? Yabancıların 'dad issues' dedikleri sorunlar yüzünden kaç kız saçma sapan insanlara takıldı, babalarına kendilerini sevdirmek için kaç çocuk kendini harap etti hiç mi görmemiş bu herif? Çocukken mahallede dışarı da mı çıkmamış Allah aşkına? Ben bile dışarıda az oynayan bir çocuk olarak bunun onlarca örneğini gördüm. Babasının sevgisini/ilgisini kazanmak için mahallenin çocuklarını döven çocuk da gördüm, babasını sevmediği için intikam niyetiyle saçma sapan yollara gireni de. Baba sevgisi de anne sevgisi kadar önemlidir. Biz küçükken çoğu kişiye göre hala ayıptı babanın çocuğunu kucağına alması, hele ki kız çocuğunu. Ama benim babam ne dedemin önünde ne başka büyüklerinin önünde bizi sevmekten öpmekten hiç geri durmadı, ayıp diye uyaranları fesatlıkla suçlayıp susturdu ve bizi sevdi. Çocukluğuma dair en güzel anılarım çoğunlukla babamla olanlar çünkü o bize sevgisini hep gösterdi. Çocukken bizi yıkadı, bebekken bezimizi değiştirdi, uyuttu, korktuğumda sarıldı, her elime geçeni alıp 'bu ne?' Ve 'neden?' Sorularima milyonlarca kez usanmadan cevap verdi, sıkıcı akrabalar eve dönüştüğünü tuttu elimizden deniz kıyısına götürdü. Bir çocuğun elinden bu anıların ihtimalini almak bence kalpsizliktir. Bu adamın fikirlerini gunahım kadar sevmem ama her okuduğumda, istisnasız her seferinde daha fazla sacmalayamaz dememe rağmen hep daha fazla saçmalayarak beni bu kadar şaşırtabilen çok az insan var. Allah akıl fikir versin.
Ayrıca bir fikrim var, bu adam toplum mühendisi bence, bu fikirlerini sağda solda insanlara yayip uzun vadede doğru olduğuna ikna etmek istiyor insanları. Prim vermemek lazım böylelerine, Allah bizi ve çocuklarımızı bu zihniyette insanlardan korusun.
Doğumdan itibaren reddeden bebekler de var o zaman anne rahminde değil de dışarıda bir kasada taşıdığı için mi reddetmiş? Çark etmiş işte anne demedim de bebeğe bakan dedim diyerek, eğer çocuklar tek bir kişinin kendi başına üremesiyle ortaya çıkan canlılar olsaydı haklıydı ama üretimde iki kişi varsa çıkan üründen de ikisi sorumludur. Ben yaptım, kenara cekilirim 2 sene sonra getir severim mantığı benim aklımın ve kalbimin kabul edebildiği bir şey değil.Kitabını okudm ama S SapkaliA nin da dediği gibi o kadar bize uymayan şey var ki esasen geçenlerde açıklamış anne kelimesini söylediğim için herkes anneye yuklendigimi düşünüyor(ne kadar tepki aldiysa boyle bir açıklama yapmis bilmiyorum). Ama esas olan bebeğe 1. Derecede bakan her kimse tek ve aynı kişi olmalı.Bütün ihtiyaçlarını o kişi gidermeli.Ben önce düşündüm biraz uyguladim ama sonra baktım ki ben yipraniyorum yani esimin yardımı olmadigi zaman hiçte verimli mutlu olamıyorum o yüzden vazgeçtim. Zaten burada hepimiz Bebeğimizin çoğunlukla yanındayız.Bebek bile baba gelince bi başka bakıyor bi başka gülüyor o durumda onları uzak tutmak ya da her şeyi omuzlarima almak benim için zor.Ha yapan bu durumdan mutlu olan ya da eşi ilgilenmedigi için buna mecbur kalan varsa o da kişilerin kendi hayatlarıdir.Birde çoğunluk çalışan insanlarız her gün ise gittiğimiz için vicdan azabı yapmak bebeği ve kendimizi daha çok uzecektir.Gecen burada sormuştum arkadaşların fikirleri de benim için bir ışık oldu o günden beri yani vazgectigimden beri ben daha mutluyum ha bebeğim huzursuz ama daha çok küçük her şey buna sebep olabilir.Özellikle şu cümle içime dokunmustu 'Bebek emmeyi reddediyorsa güvenli baglanamamistir' yani hepimiz mi güvenli baglanmadik hiç mi bu çocukların deli halleri yok bunu sordum böylece ve bana verilen cevap' evet her şey güvenli bağlanma demek' bende bu konuda bu şekilde doluyum babasız bir 2 yıl bizim için mümkün değil ve özellikle 2 ve daha fazla çocuklu annelere soruyorum: babası ile buyuttugunuz bebekleriniz şimdi nasıl? Kafası karışık mi? Sizleri dinliyorlar mi?Mutlular mi? Bence çoğunlukla cevap evet olacak ama yine de merak ettim.
Çok teşekkür ederim canım bizim için hayırlı olacaksa nasibimizde varsa olsun, duam hep bu yöndeAllah gonlune gore versin canim. Hayiri olsun gecmissin sinavi. Mulakat da guzel gecer insallah. Kuzenim de gecen yil Gumruk ve Ticaret Bakanligi’na gecti kamuya Istanbul’da. O da bayan olarak cok zorlaniyor. Koordinator avukat olarak ise baslattilar bir de O’nu. Ama hallediyor bir sekilde. Senin de en iyisini yapacagina eminim. Baksana, bebekle cikilmis bir yol. Basarin takdir edilesi :)
Amin canım cümlemizin inşallah, bu arada Emir paşanın sonuçlarının iyi çıkmasına çok sevindim darısı diğerlerinin başına inşallah:)ilk asamayi gecmissin,tebrikler:))
insallah mülakati da gecersin.
ayni duadan edecegim mutlaka
cok iyi yapmissin canim kamuya basvurmakla. hakikaten insani geren durumlar,haciz vs.
belki sonra tekrar denersin hakimligi:)
hakime hanim olursun,kimbilir:)
allah gonlune gore versin
Eveeeeeeeet :))Kitabını okudm ama S SapkaliA nin da dediği gibi o kadar bize uymayan şey var ki esasen geçenlerde açıklamış anne kelimesini söylediğim için herkes anneye yuklendigimi düşünüyor(ne kadar tepki aldiysa boyle bir açıklama yapmis bilmiyorum). Ama esas olan bebeğe 1. Derecede bakan her kimse tek ve aynı kişi olmalı.Bütün ihtiyaçlarını o kişi gidermeli.Ben önce düşündüm biraz uyguladim ama sonra baktım ki ben yipraniyorum yani esimin yardımı olmadigi zaman hiçte verimli mutlu olamıyorum o yüzden vazgeçtim. Zaten burada hepimiz Bebeğimizin çoğunlukla yanındayız.Bebek bile baba gelince bi başka bakıyor bi başka gülüyor o durumda onları uzak tutmak ya da her şeyi omuzlarima almak benim için zor.Ha yapan bu durumdan mutlu olan ya da eşi ilgilenmedigi için buna mecbur kalan varsa o da kişilerin kendi hayatlarıdir.Birde çoğunluk çalışan insanlarız her gün ise gittiğimiz için vicdan azabı yapmak bebeği ve kendimizi daha çok uzecektir.Gecen burada sormuştum arkadaşların fikirleri de benim için bir ışık oldu o günden beri yani vazgectigimden beri ben daha mutluyum ha bebeğim huzursuz ama daha çok küçük her şey buna sebep olabilir.Özellikle şu cümle içime dokunmustu 'Bebek emmeyi reddediyorsa güvenli baglanamamistir' yani hepimiz mi güvenli baglanmadik hiç mi bu çocukların deli halleri yok bunu sordum böylece ve bana verilen cevap' evet her şey güvenli bağlanma demek' bende bu konuda bu şekilde doluyum babasız bir 2 yıl bizim için mümkün değil ve özellikle 2 ve daha fazla çocuklu annelere soruyorum: babası ile buyuttugunuz bebekleriniz şimdi nasıl? Kafası karışık mi? Sizleri dinliyorlar mi?Mutlular mi? Bence çoğunlukla cevap evet olacak ama yine de merak ettim.
Bir ben değilim yaniOğlum da solu daha rahat kullanıyor merakla bekliyorum solak mı olacak :)
Herkesin yaşam tarzı farklıdır. Bilmeden kesinlikle konuşmuyorum .Ne demek istedigini çok iyi biliyorum.Bebeğe bakan tek kişi olmalı bebek o kişiye bağlanmalı.Denedim ama ben yıprandim yoruldum vicdan azabı duydum burda da paylaştım. Bence anne mutlu olmalı babada annenin zorlandığı her yerde yardım etmeli .Biz böyle daha çok mutluyuz.Herkesin kendi tercihi.İyi de güzeller yazıda tamamen babasız büyütmekten bahsetmiyor ki ben mi yanlış algıladım :) Bence baba anneyi rahatlatmalı. Yükünü hafifletmeli annenin istediklerini yapmalı. öyle her şeye karışsa ben şahsen daha rahatsız olurum. Çünkü o kadar araştırıyorum emek veriyorum gelip şunu şöyle yap derse rahatsız olurum. Bana şu konuda yardım eder misin dediğimde yardım etmesi beni mutlu eder.
Tamam işte varan biiir. Yani çocukta aaa kime bağlandım ben deyip bi kafa karışıklığı ya da sözünü zu dinlememe gibi bir durum yok maşallah diyorum darısı başımıza :)Eveeeeeeeet :))
Han’i babasiyla birlikte cok emek vererek buyuttuk biz. Aglarken bayilmasi olsun, cok hassas olmasi da bir yandan cok ilgilendik. Ama kesin bir kuralimiz vardi: tavirlarimiz netti. Benim kabul etmedigim bir seye esim de musamaha gostermeyecekti ve ikili oynamayacaktik. Bu konuda basarili olduk.
Han simdi cozdu bizi. Benimle ve babasiyla oynayacagi oyunlari, konusacagi konulari kendisi belirliyor. Mesela; uzaya cok ilgili. Astronotlar, gezegegenler, uzay araclari.. bayiliyor. Bu konuda babasi daha cok donanimli. Bu tip meraklarini ben de gideriyorum tabii ki ama materyal olarak bu bilgileri saglamak babasinin isi.
Oyuncagimiz cok; belki bir krese yetecek kadar. Zaten insallah buyusunler; bir koy okuluna bagislayacagiz oyuncaklarini. Agâh da oynasin biraz da. Ama Han konusmayi seviyor daha cok.. O sorsun sen cevap ver, sen sor o soylesin. Benimle aksama kadar konusuyor. Bu konuda hic sorun yasamiyoruz; tabii ki dinliyor beni. Be gercekten cok mutlu. Cok sukur.
Her seyden ziyade; uzunca yazmak istemiyorum, agir bir mevzu cunku de.. ben Sosyal Hizmetler’de calistim ve dayanamayip ayrildim. Oraya gelen bebek ve cocuklari gorseniz... Nerdeyse hepsinin kilit noktasi istismarci, sevgisiz baba..
Ama bu da çok güzel, ben de hep internetten bakıyorum bakıyorum , görmeden beğeneniyorum tabi. Bir de iç sayfaları da görünmüyor tabi. Playgronunki de güzelmiş gerçekten.Rica ederim ne demek. Birde playgro nun ilk hayvanlarım diye bir kitabını aldık bununda balığın kuyruğunda diş kaşıyıcısı var bide hayvanların hem gerçek resimleri hemde çizimleri var ama biba nın ki daha çok hoşumuza gitti
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?