Kızlar, ben tek çocuk olduğum halde öyle el üstünde tutularak büyütülmedim, çocukluğuma dair anılarım ayy sen elleme bozarsın , sen yapamazsın biz senin yerine yaparız, biraz mantıklı ol , mantıklı davran vs.. Bir kere mantık ne demek mantıklı nasıl olur diye sorduğumu hatırlıyorum.. Ergenlik döneminde bol bol kitaplar okudum ve isyan dönemim başladı , ben sizin uydunuz değilim sizin gibi olmak zorunda değilim , sizin doğrularınız evrensel doğrular değil herkesin fikri kendine şeklinde özerklik ilan ettim:) Üniversiteyi de bilerek uzakta okudum.. Babam çok daha şefkatlidir anneme göre , babamı da üniversite son sınıfa geçerken kaybettim, amansız bir hastalıktı gözümüzün önünde eriyip gitti, yurdışına kadar uzandık ama hızlı sinsi ve tedavisi mümkün olmayan bişeymiş.. Aileme karşı soğuğum , herkes ailesine sarılır öper ama fiziksel temas beni itiyor benim içimden yakınlık göstermek gelmiyor, etrafımdaki insanlara karşı da öyle.. İşte bu hikaye çok açık bir şekilde kaçınmalı bağlanmayı anlatıyor maalesef.. Kaçınmalı bağlanan insanlar, bebekliklerinde ve çocuklarında yeterince temas ,ilgi ve anlayış görmeyen bireyler oluyor.. Bunu örtmenin yolu olarak da ben çok güçlüyüm bağımsızım kimseye ihtiyacım yok şeklinde duygu maskelemesi yapıyor ve bu tarz yetişkin davranışları ortaya çıkıyor , güvensizlik uzaklık soğukluk gibi.. Bu bireyin çocuğu olduğunda bu yanlış bağlanmayı aynı şekilde aktarma olasılığı çok yüksek , ailesine çok kızsa bile birey kendisini aynı ailesi gibi ebeveynlik yaparken bulabilir çünkü içine işlemiştir.. Bundan kurtulmanın yolu da farkederek geçmişte ebeveynle yapamadığın güvenli bağlanmayı evladınla kurmaya çalışmak, hem bebeğin Güvenli bağlanmış oluyor , sende geçmişten getirdiğin yaraları sararak sonradan güvenli bağlanıyorsun (sonradan kazanılmış güvenli bağlanma) Çok uzun yazdım kızlar, kusura bakmayın daha kısa anlatmamın imkanı yoktu..