Canım benim de ilk hamileliğim. Korkmak çok normal ancak aldığım doğuma hazırlık kurslarında lohusa stresiyle ilgili anlatılan en önemli şey şu bence; hayatımızı sadece bebeğe endekslememek ve içgüdülerimize güvenmek lazım. Yani şimdiden kendimizi şu fikre alıştırmalıyız; ailemize yeni bir birey geliyor ve doğduğu andan itibaren tamamen farklı bir karakteri olan, kendi başına bir birey. Bizim değil, yani bir eşya gibi bize ait değil, sadece bizim gözetimimize ve yardımımıza ihtiyacı var. İhtiyaçları olan en önemli iki şey ise sevgi ve huzur. Gerisi zaten hallolur. Karnı da doyar, eşyası da alınır, altıda temizlenir. Bilgi konusuna ise hiç takılma. İçgüdülerine güven. Her çocuk farklı. Burada üçüncüyü, dördüncüyü bekleyen anneler bile kendilerini neyin bekleidğini bilmiyorlar. Elbette yedirme, alt açma gibi konularda el pratikliği olsa da her çocuğun huyu, karakteri, uyku düzeni, yeme düzeni, hamileliği bile farklı oluyor. Biz bebeğe alışacağız, bebek de bize :)
Hayatımızı bebeğe endekslemek ve tümüyle değiştirmek yerine bebeği bizim hayatımıza entegre etmeye çalışmak yapılacak en doğru şey. Hepimizin belirli hayatı, yaşam şekli var. Kimimiz çalışıyoruz, kimimiz çok sosyal. Bebek için tüm hayatı durdurmamak, tüm alışkanlıklardan vazgeçmemek ve bebeği olabildiğince kendi alışkanlıklarımıza alıştırmak gerekiyor. Diğer türlü ciddi bir travma olur. Tabii ki bir daha hayatımız eskisi gibi olmayacak ancak olabildiğince mutlu olmaya bakalım ki bebişler de mutlu olsun :) Sonuçta mutlu anne mutlu bebek :) Tabii eş desteği de çok önemli. Babalara da büyük rol düşüyor.