- 18 Şubat 2018
- 1.848
- 3.596
- 133
Buralardayım canım da çok tadım tuzum yok birkaç gündür. Yazamadım. Eşim gitti bu sabah.
Perşembe akşam gitmesini istemediğimi farkettim. Şu riskli süreci tek başıma kaldıramayacağımdan korktum. Uzun uzun konuştuk. Ertesi sabah perinatolog kontrolüm vardı. Orda da canım sıkıldı. Açılmam artmış tekrar. Korkularım iyice arttı. Bundan sonra eşimin olmayacak olması çok ağır geldi. Gitme diyemedim direk. Kendi karar versin, engel olan olmak istemedim. Ama o konuşmadan sonra tamam gitmiyorum yanınızdayım demesini de bekledim. Her ihtimali konuştuk çünkü. Suyumun gelmesini, küvez süremizin ne kadar uzun olabileceğini, ne bileyim kasılmalar başlayınca ara ara hastanede yatma durumumu. Bu gibi durumlarda annemi babamı değil de onun yanımda olmasına ihtiyacım olacağını.
O da üzüldü, korktu. Bu güne kadar bunları konuşmamamıza şaşırdık beraber. 3 gündür gelgitler yaşadık. En son kayıt yaptırdım mecbur bir kereliğine de olsa gitmem gerekiyor geçici görevle ordayım ilişik kesmem lazım zaten diyerek gitti. Ama 8 ay için istenen herşeyi de valizine koydu gitti bir yandan. Sanki bir gideyim de alışırız bir şekilde kafasında olduğunu hissettim. Dönecek mi, kalacak mı bilmiyorum. Kalırsa biz biz olur muyuz artık bilmiyorum.
Kızgınım, kırgınım, yorgunum. Hepsinden öte şu riskli dönemde manevi anlamda artık bir başımayım. Ve bu inanılmaz bir şekilde ağır geliyor bana…