- Konu Sahibi sedahanimm
-
- #201
Geçerr geçtiğinde de “ ben ne yaşamışım” dersin, bunun sevgiyle alakası olmadığını anlarsın. Şu durumu hiç bir hemcinsim yaşamasın, ayrıca ailen seni millete hizmet et diye mi büyüttü, okuttu meslek sahibi olmanı sağladı? Valla sırf bu yüzden bile kimseye iki paralık hizmet bile etmem hele ki kıymetini bilmeyenlere, hiç vermeden hep istemek karakter meselesidir değişmezler. Şu forumda hiç kimseye boşan dememişimdir sanırım ama “ boşan” hayatını kurtar.Allah korusun çocuk düşünmedim hiç zaten başbaşa kalamadığımız için evde çocuk mucize gibi bir şey olurdu, şuan da hayatım kaymış gibi hissediyorum ama geçecek değil mi
Desteğiniz için teşekkür ederim, ailemden başlangıçta destek göremediğim için, aldattı mı, dövdü mü bunlar yoksa boşanılmaz şeklinde yaklaştıkları için bir süre dayanmak zorunda kaldım, hep içime attım.Geçerr geçtiğinde de “ ben ne yaşamışım” dersin, bunun sevgiyle alakası olmadığını anlarsın. Şu durumu hiç bir hemcinsim yaşamasın, ayrıca ailen seni millete hizmet et diye mi büyüttü, okuttu meslek sahibi olmanı sağladı? Valla sırf bu yüzden bile kimseye iki paralık hizmet bile etmem hele ki kıymetini bilmeyenlere, hiç vermeden hep istemek karakter meselesidir değişmezler. Şu forumda hiç kimseye boşan dememişimdir sanırım ama “ boşan” hayatını kurtar.
Neler yaşamışsınız? Sizi çok iyi anlıyorum aslında. Çok üzücü. Ben okurken maddi özgürlüğü yok ondan katlandı herhalde diye düşünerek okudum. Bu kadar bile katlanmamanız gerekirdi. Aileniz biraz yanlış yerden bakmış. Sadece fiziksel şiddet yok diye böyle bir evlilik sürdürülür mü? size hakaretleri, üstünüze yürümesi, muhtemelen sürekli eleştiri ve küçümseme ifadeleri de vardır. Genelde farklı meslek ve gelir seviyesini ego problemi yapıp küçümseyerek, hakaret ederek rahatlatıyor erkekler kendilerini. Kendi yetişkin olamamış biri için hayatınızı daha fazla heba etmeyin benceMerhaba, çok dertliyim uzunluk için şimdiden özür dilerim.
7 aylık evliyim 28 yaşındayız ikimiz de, eşim kök ailesine bağımlı, annesiyle bu yaşa kadar aynı yatakta uyumuşlar sonradan öğrendim. Hatta bir gün kaynana bana : “oğlum benim yatağımdan çıkıp senin yatağına giriyor, ben onsuz ne yapacağım, ölürüm” demişti ama idrak edemedim bir süre böyle bi hastalıklı ilişkiyi.
Düğün günümüzde, kaynananın etrafında yeğenleri, kardeşleri olmasına rağmen fotoğraf çekiminde damat olan oğlunu arayıp çok da elzem olmayan bir ilaç istedi ve eşim de anneme ilaç almam gerekiyor nöbetçi eczane bulalım diye kendini paraladı.
Balayından geldiğimiz gün dahil görümce bizde kalmaya başladı, her ay bir iki hafta bize kalmaya geliyor eşim de devamlı çağırıyor burası senin de evin diyor, bana fikrimi soran yok ama eğer surat asarsam eşimden “bir gün de suratını asma, kardeşimle hayallerimiz var bizim sen karışamazsın” şeklinde son ses azar işitiyordum.
Eşimin ailesinin evleri vardı, bu evi bir gün oğlumuz evlenince o oturur diye tadilat yapmadık siz yapıp oturun dediler biz de 25 senelik her yeri dökülen eve tüm masrafları beraber ödeyerek yaptık ve eve girdik. Eşimin ailesi de bize yarım saat uzaklıktaki köy evlerine geçti, gayet bakımlı, yapılı ve merkezi bir köyde bu ev. Görümce kişisi de köyde yaşamak istemediğinden devamlı bizde kalıp benden hizmet bekliyor, iç çamaşırına kadar benden isteyen bir kız, asla yardım etmez her şeyimi kurcalar sürekli bana sevgililerini anlatır hatta gece yarıları çocuklarla buluşup beni abime idare et diye emrivaki yapar, ben ev işi yaparken tepemde durup öylece izler, bana eşim doğum günümde ajda bilezik almıştı, kaynana oğluna dedi ki “ben kızıma söyledim, abin sana da ajda alacak dedim, mecbur alacaksınız ona da.” dedi. Ve biz para yokken, kredi kartından bir şekilde ne yaptık ettik ona da ajda aldık. Benimle devamlı bir yarış içerisinde olduğunu hissediyordum. En basitinden gelinliğim kaç paraysa aynı pahada abiye almak istedi, abisi daha uyguna bul dediği için aradaki farkı bir ayakkabıya elbise parası vererek kapattı yine de o parayı harcattı abisine. Devamlı olarak abisinden para istiyor ve alıyor da kendisi çalışmasına rağmen o parayla da üç günlük sevgililerine pahalı saatler, onların annelerine pahalı hediyeler alıyordu bunu da herkesin içinde söylüyordu. Eşime bizim de borçlarımız var kardeşine biraz daha az harca diyemez misin dediğimde “sen kardeşimi mi kıskanıyorsun, sen nasıl kötü kalplisin vs” sözler işitiyordum hal böyleyken bizim bu borçlar asla azalmıyordu.
Kaynana da ayda bir kız kardeşini, 3 erkek çocuklu kardeşinin karısını falan alıp kalmaya geliyor emrivaki yaparak, eşim de misafir geldiğinde online oyununu açar balkona çıkar ortadan yok olur yani. Misafirleri ertesi gün dışarıya çıkardığımda eşime sen de gel bizimle gez bak bunlar (3 tane erkek) senin kuzenlerin demiştim de ben arkadaşlarla okeye geldim siz takılın demişti bir de onu çağırdım diye evde kavga kıyamet kopmuştu.
Bir de kaynanam yatak odamızı soruyordu devamlı, artık utanıyorum cevap vermiyorum ertesi gün yine soruyor en son dayanamadım “görümce de bizim evde ya kardeş kardeş oturuyoruz anne” dedim o bana demez mi “siz de otele gidin birlikte olmak için” diye. Bir kadın çiçeği burnunda gelinine otele git nasıl der uzun süre anlayamadım, ağladım, anneme söylemeye utandım, eşime bile çok sonra söyledim eşim de kötü niyetli değildir diye geçiştirdi.
Kaynana kayınpeder bu esnada eşimi günde en az 10 kere ararlar, eşim de her şeyi anlık rapor verir, rahatsız olduğumu defalarca söyledim ama umursamadı, gece yarısı ararlar sabah oğullarını işe kaldırmak için ararlar eşim de arayın der yoksa üzülürler diyordu. Annesine anlattığı her şeyi ben yan komşuyla merdivenlerde denk geldiğimde ondan öğreniyordum. Komşu teyze bana “sizde de böyle bir şey olmuş, size şu gelmiş, senin işinde bu olmuş” dedikçe şoklara giriyordum. Kaynağı belli ama kimseyi inandıramadım.
Yine bir gün görümce iki haftadır bizde kalıyor ben de hastayım acilde iğne yapıldı geldim, görümceye sadece ve sadece yüzümü astım diye eşimden hasta yatağımda hakaretler işittim, duvarlara yumrukla “seni tanıdığım güne lanet olsun,Allah belanı versin” duydum defalarca.
Artık üşütme yürüyüp “seni geberteceğim” dediği an karar verdim ve ertesi gün valizimi alıp aile evime geldim.
7 aydır kardeşi, annesiyle ilgili konularda duymadığım hakaret kalmadı. Sonra anasını bacısını aldı geldi beni almaya “sen bana ne karılık yaptın?” diye başladı babamın yanında.
Ben daha bir aylık yeni gelinken daha 15 kişi gelen misafir ekiplerini yemekli ağırlamış, evi tertemiz, düzenli bir insanım. Eşim bana “ben düzeni sende gördüm” derdi .
Tam olarak nerede “karılık” eksiğim var bilmiyorum ama bu cümleleri, bu suçlamaları hak etmedim.
Bunlara rağmen ailemin ısrarıyla, bu kadar şeyden boşanılmaz, aldatma yok, dayak yok dedikleri için mecburen döndüm eşimin yanına.
Pişman olmam çok uzun sürmedi tabi, annem kardeşim diyerek aynı düzen devam edince sinir krizi geçirdim, git onlarla kal o zaman dedim o da tamam dedi hemen anne evine gitti, günlerce ne aradı ne sordu.
Babam artık anladı durumun ciddiyetini de beni çağırdı, yalnız kalma gel diye yine baba evine döndüm.
Tabii bunlar yine ailecek beni suçlamaya geldiler baba evime, sen bizim kızımıza iki gün katlanamadın, nasıl kötü kalplisin vs vs eşim olacak zat da bu esnada “ben onun babasıyım” diyor görümcemin babası sağ olmasına rağmen kendisini onun babası yerine koymuş.
Düşünün artık nasıl bir psikolojide. Görümce de babamın evinden çıkın, kiralarda sürünün beni istemiyorsanız dedi sonrasında taşındık zaten tüm masrafları ben karşıladım ama bu sefer de kiraladığımız eve eşim adımını atmadı.
Çift terapisine de gittik bu süreçte, psikoloğa da benimle barışmak için anne babasının elini öpüp özür dilememi şart koştu.
Neticede bu hikayede annesi ve kız kardeşi baş rolde ben figüran oldum.
Evlendiğimden beri o kadar yalnız hissettim ki kendimi.
Yaklaşık 2 sene flört ettik nasıl göremedim diye kendimi yedim, egzama atakları ve vajinal kanama geçirdim stresten, psikolojim alt üst oldu.
Bir buçuk aydır ayrı evlerdeyiz, yasal süre olan bir yıl dolunca da anlaşmalı boşanalım, olay uzamasın dedim. Tabi yine ben suçlu oldum eş kişisi ben senin için çabaladım sen ayrılmayı seçtin diyor.
Tam da bu esnada kaynana benim çıktığım eve taşındı, yeni koltuk takımı sipariş etmiş.
Boşanmayı istiyorum ama yaşadıklarımı sindiremiyorum, tansiyonum 16 dan inmiyor.
Bu arada ben avukatım eşim ağır vasıta şoförü. Ailem denk olmadığımız için onun aşağılık kompleksinde olduğunu söylüyor hep beni suçluyorlar.
Ben sevgimizin aradaki farkı kapatmaya yeteceğini düşünüyordum ama başıma bunlar geldi.
Nasıl kurtulacağım bu cendereden
Merhaba, çok dertliyim uzunluk için şimdiden özür dilerim.
7 aylık evliyim 28 yaşındayız ikimiz de, eşim kök ailesine bağımlı, annesiyle bu yaşa kadar aynı yatakta uyumuşlar sonradan öğrendim. Hatta bir gün kaynana bana : “oğlum benim yatağımdan çıkıp senin yatağına giriyor, ben onsuz ne yapacağım, ölürüm” demişti ama idrak edemedim bir süre böyle bi hastalıklı ilişkiyi.
Düğün günümüzde, kaynananın etrafında yeğenleri, kardeşleri olmasına rağmen fotoğraf çekiminde damat olan oğlunu arayıp çok da elzem olmayan bir ilaç istedi ve eşim de anneme ilaç almam gerekiyor nöbetçi eczane bulalım diye kendini paraladı.
Balayından geldiğimiz gün dahil görümce bizde kalmaya başladı, her ay bir iki hafta bize kalmaya geliyor eşim de devamlı çağırıyor burası senin de evin diyor, bana fikrimi soran yok ama eğer surat asarsam eşimden “bir gün de suratını asma, kardeşimle hayallerimiz var bizim sen karışamazsın” şeklinde son ses azar işitiyordum.
Eşimin ailesinin evleri vardı, bu evi bir gün oğlumuz evlenince o oturur diye tadilat yapmadık siz yapıp oturun dediler biz de 25 senelik her yeri dökülen eve tüm masrafları beraber ödeyerek yaptık ve eve girdik. Eşimin ailesi de bize yarım saat uzaklıktaki köy evlerine geçti, gayet bakımlı, yapılı ve merkezi bir köyde bu ev. Görümce kişisi de köyde yaşamak istemediğinden devamlı bizde kalıp benden hizmet bekliyor, iç çamaşırına kadar benden isteyen bir kız, asla yardım etmez her şeyimi kurcalar sürekli bana sevgililerini anlatır hatta gece yarıları çocuklarla buluşup beni abime idare et diye emrivaki yapar, ben ev işi yaparken tepemde durup öylece izler, bana eşim doğum günümde ajda bilezik almıştı, kaynana oğluna dedi ki “ben kızıma söyledim, abin sana da ajda alacak dedim, mecbur alacaksınız ona da.” dedi. Ve biz para yokken, kredi kartından bir şekilde ne yaptık ettik ona da ajda aldık. Benimle devamlı bir yarış içerisinde olduğunu hissediyordum. En basitinden gelinliğim kaç paraysa aynı pahada abiye almak istedi, abisi daha uyguna bul dediği için aradaki farkı bir ayakkabıya elbise parası vererek kapattı yine de o parayı harcattı abisine. Devamlı olarak abisinden para istiyor ve alıyor da kendisi çalışmasına rağmen o parayla da üç günlük sevgililerine pahalı saatler, onların annelerine pahalı hediyeler alıyordu bunu da herkesin içinde söylüyordu. Eşime bizim de borçlarımız var kardeşine biraz daha az harca diyemez misin dediğimde “sen kardeşimi mi kıskanıyorsun, sen nasıl kötü kalplisin vs” sözler işitiyordum hal böyleyken bizim bu borçlar asla azalmıyordu.
Kaynana da ayda bir kız kardeşini, 3 erkek çocuklu kardeşinin karısını falan alıp kalmaya geliyor emrivaki yaparak, eşim de misafir geldiğinde online oyununu açar balkona çıkar ortadan yok olur yani. Misafirleri ertesi gün dışarıya çıkardığımda eşime sen de gel bizimle gez bak bunlar (3 tane erkek) senin kuzenlerin demiştim de ben arkadaşlarla okeye geldim siz takılın demişti bir de onu çağırdım diye evde kavga kıyamet kopmuştu.
Bir de kaynanam yatak odamızı soruyordu devamlı, artık utanıyorum cevap vermiyorum ertesi gün yine soruyor en son dayanamadım “görümce de bizim evde ya kardeş kardeş oturuyoruz anne” dedim o bana demez mi “siz de otele gidin birlikte olmak için” diye. Bir kadın çiçeği burnunda gelinine otele git nasıl der uzun süre anlayamadım, ağladım, anneme söylemeye utandım, eşime bile çok sonra söyledim eşim de kötü niyetli değildir diye geçiştirdi.
Kaynana kayınpeder bu esnada eşimi günde en az 10 kere ararlar, eşim de her şeyi anlık rapor verir, rahatsız olduğumu defalarca söyledim ama umursamadı, gece yarısı ararlar sabah oğullarını işe kaldırmak için ararlar eşim de arayın der yoksa üzülürler diyordu. Annesine anlattığı her şeyi ben yan komşuyla merdivenlerde denk geldiğimde ondan öğreniyordum. Komşu teyze bana “sizde de böyle bir şey olmuş, size şu gelmiş, senin işinde bu olmuş” dedikçe şoklara giriyordum. Kaynağı belli ama kimseyi inandıramadım.
Yine bir gün görümce iki haftadır bizde kalıyor ben de hastayım acilde iğne yapıldı geldim, görümceye sadece ve sadece yüzümü astım diye eşimden hasta yatağımda hakaretler işittim, duvarlara yumrukla “seni tanıdığım güne lanet olsun,Allah belanı versin” duydum defalarca.
Artık üşütme yürüyüp “seni geberteceğim” dediği an karar verdim ve ertesi gün valizimi alıp aile evime geldim.
7 aydır kardeşi, annesiyle ilgili konularda duymadığım hakaret kalmadı. Sonra anasını bacısını aldı geldi beni almaya “sen bana ne karılık yaptın?” diye başladı babamın yanında.
Ben daha bir aylık yeni gelinken daha 15 kişi gelen misafir ekiplerini yemekli ağırlamış, evi tertemiz, düzenli bir insanım. Eşim bana “ben düzeni sende gördüm” derdi .
Tam olarak nerede “karılık” eksiğim var bilmiyorum ama bu cümleleri, bu suçlamaları hak etmedim.
Bunlara rağmen ailemin ısrarıyla, bu kadar şeyden boşanılmaz, aldatma yok, dayak yok dedikleri için mecburen döndüm eşimin yanına.
Pişman olmam çok uzun sürmedi tabi, annem kardeşim diyerek aynı düzen devam edince sinir krizi geçirdim, git onlarla kal o zaman dedim o da tamam dedi hemen anne evine gitti, günlerce ne aradı ne sordu.
Babam artık anladı durumun ciddiyetini de beni çağırdı, yalnız kalma gel diye yine baba evine döndüm.
Tabii bunlar yine ailecek beni suçlamaya geldiler baba evime, sen bizim kızımıza iki gün katlanamadın, nasıl kötü kalplisin vs vs eşim olacak zat da bu esnada “ben onun babasıyım” diyor görümcemin babası sağ olmasına rağmen kendisini onun babası yerine koymuş.
Düşünün artık nasıl bir psikolojide. Görümce de babamın evinden çıkın, kiralarda sürünün beni istemiyorsanız dedi sonrasında taşındık zaten tüm masrafları ben karşıladım ama bu sefer de kiraladığımız eve eşim adımını atmadı.
Çift terapisine de gittik bu süreçte, psikoloğa da benimle barışmak için anne babasının elini öpüp özür dilememi şart koştu.
Neticede bu hikayede annesi ve kız kardeşi baş rolde ben figüran oldum.
Evlendiğimden beri o kadar yalnız hissettim ki kendimi.
Yaklaşık 2 sene flört ettik nasıl göremedim diye kendimi yedim, egzama atakları ve vajinal kanama geçirdim stresten, psikolojim alt üst oldu.
Bir buçuk aydır ayrı evlerdeyiz, yasal süre olan bir yıl dolunca da anlaşmalı boşanalım, olay uzamasın dedim. Tabi yine ben suçlu oldum eş kişisi ben senin için çabaladım sen ayrılmayı seçtin diyor.
Tam da bu esnada kaynana benim çıktığım eve taşındı, yeni koltuk takımı sipariş etmiş.
Boşanmayı istiyorum ama yaşadıklarımı sindiremiyorum, tansiyonum 16 dan inmiyor.
Bu arada ben avukatım eşim ağır vasıta şoförü. Ailem denk olmadığımız için onun aşağılık kompleksinde olduğunu söylüyor hep beni suçluyorlar.
Ben sevgimizin aradaki farkı kapatmaya yeteceğini düşünüyordum ama başıma bunlar geldi.
Nasıl kurtulacağım bu cendereden?
evlenmeden önce bu hastalıklı hallerini hiç mi görmedin gerçekten ya da düzelir mi sandınMerhaba, çok dertliyim uzunluk için şimdiden özür dilerim.
7 aylık evliyim 28 yaşındayız ikimiz de, eşim kök ailesine bağımlı, annesiyle bu yaşa kadar aynı yatakta uyumuşlar sonradan öğrendim. Hatta bir gün kaynana bana : “oğlum benim yatağımdan çıkıp senin yatağına giriyor, ben onsuz ne yapacağım, ölürüm” demişti ama idrak edemedim bir süre böyle bi hastalıklı ilişkiyi.
Düğün günümüzde, kaynananın etrafında yeğenleri, kardeşleri olmasına rağmen fotoğraf çekiminde damat olan oğlunu arayıp çok da elzem olmayan bir ilaç istedi ve eşim de anneme ilaç almam gerekiyor nöbetçi eczane bulalım diye kendini paraladı.
Balayından geldiğimiz gün dahil görümce bizde kalmaya başladı, her ay bir iki hafta bize kalmaya geliyor eşim de devamlı çağırıyor burası senin de evin diyor, bana fikrimi soran yok ama eğer surat asarsam eşimden “bir gün de suratını asma, kardeşimle hayallerimiz var bizim sen karışamazsın” şeklinde son ses azar işitiyordum.
Eşimin ailesinin evleri vardı, bu evi bir gün oğlumuz evlenince o oturur diye tadilat yapmadık siz yapıp oturun dediler biz de 25 senelik her yeri dökülen eve tüm masrafları beraber ödeyerek yaptık ve eve girdik. Eşimin ailesi de bize yarım saat uzaklıktaki köy evlerine geçti, gayet bakımlı, yapılı ve merkezi bir köyde bu ev. Görümce kişisi de köyde yaşamak istemediğinden devamlı bizde kalıp benden hizmet bekliyor, iç çamaşırına kadar benden isteyen bir kız, asla yardım etmez her şeyimi kurcalar sürekli bana sevgililerini anlatır hatta gece yarıları çocuklarla buluşup beni abime idare et diye emrivaki yapar, ben ev işi yaparken tepemde durup öylece izler, bana eşim doğum günümde ajda bilezik almıştı, kaynana oğluna dedi ki “ben kızıma söyledim, abin sana da ajda alacak dedim, mecbur alacaksınız ona da.” dedi. Ve biz para yokken, kredi kartından bir şekilde ne yaptık ettik ona da ajda aldık. Benimle devamlı bir yarış içerisinde olduğunu hissediyordum. En basitinden gelinliğim kaç paraysa aynı pahada abiye almak istedi, abisi daha uyguna bul dediği için aradaki farkı bir ayakkabıya elbise parası vererek kapattı yine de o parayı harcattı abisine. Devamlı olarak abisinden para istiyor ve alıyor da kendisi çalışmasına rağmen o parayla da üç günlük sevgililerine pahalı saatler, onların annelerine pahalı hediyeler alıyordu bunu da herkesin içinde söylüyordu. Eşime bizim de borçlarımız var kardeşine biraz daha az harca diyemez misin dediğimde “sen kardeşimi mi kıskanıyorsun, sen nasıl kötü kalplisin vs” sözler işitiyordum hal böyleyken bizim bu borçlar asla azalmıyordu.
Kaynana da ayda bir kız kardeşini, 3 erkek çocuklu kardeşinin karısını falan alıp kalmaya geliyor emrivaki yaparak, eşim de misafir geldiğinde online oyununu açar balkona çıkar ortadan yok olur yani. Misafirleri ertesi gün dışarıya çıkardığımda eşime sen de gel bizimle gez bak bunlar (3 tane erkek) senin kuzenlerin demiştim de ben arkadaşlarla okeye geldim siz takılın demişti bir de onu çağırdım diye evde kavga kıyamet kopmuştu.
Bir de kaynanam yatak odamızı soruyordu devamlı, artık utanıyorum cevap vermiyorum ertesi gün yine soruyor en son dayanamadım “görümce de bizim evde ya kardeş kardeş oturuyoruz anne” dedim o bana demez mi “siz de otele gidin birlikte olmak için” diye. Bir kadın çiçeği burnunda gelinine otele git nasıl der uzun süre anlayamadım, ağladım, anneme söylemeye utandım, eşime bile çok sonra söyledim eşim de kötü niyetli değildir diye geçiştirdi.
Kaynana kayınpeder bu esnada eşimi günde en az 10 kere ararlar, eşim de her şeyi anlık rapor verir, rahatsız olduğumu defalarca söyledim ama umursamadı, gece yarısı ararlar sabah oğullarını işe kaldırmak için ararlar eşim de arayın der yoksa üzülürler diyordu. Annesine anlattığı her şeyi ben yan komşuyla merdivenlerde denk geldiğimde ondan öğreniyordum. Komşu teyze bana “sizde de böyle bir şey olmuş, size şu gelmiş, senin işinde bu olmuş” dedikçe şoklara giriyordum. Kaynağı belli ama kimseyi inandıramadım.
Yine bir gün görümce iki haftadır bizde kalıyor ben de hastayım acilde iğne yapıldı geldim, görümceye sadece ve sadece yüzümü astım diye eşimden hasta yatağımda hakaretler işittim, duvarlara yumrukla “seni tanıdığım güne lanet olsun,Allah belanı versin” duydum defalarca.
Artık üşütme yürüyüp “seni geberteceğim” dediği an karar verdim ve ertesi gün valizimi alıp aile evime geldim.
7 aydır kardeşi, annesiyle ilgili konularda duymadığım hakaret kalmadı. Sonra anasını bacısını aldı geldi beni almaya “sen bana ne karılık yaptın?” diye başladı babamın yanında.
Ben daha bir aylık yeni gelinken daha 15 kişi gelen misafir ekiplerini yemekli ağırlamış, evi tertemiz, düzenli bir insanım. Eşim bana “ben düzeni sende gördüm” derdi .
Tam olarak nerede “karılık” eksiğim var bilmiyorum ama bu cümleleri, bu suçlamaları hak etmedim.
Bunlara rağmen ailemin ısrarıyla, bu kadar şeyden boşanılmaz, aldatma yok, dayak yok dedikleri için mecburen döndüm eşimin yanına.
Pişman olmam çok uzun sürmedi tabi, annem kardeşim diyerek aynı düzen devam edince sinir krizi geçirdim, git onlarla kal o zaman dedim o da tamam dedi hemen anne evine gitti, günlerce ne aradı ne sordu.
Babam artık anladı durumun ciddiyetini de beni çağırdı, yalnız kalma gel diye yine baba evine döndüm.
Tabii bunlar yine ailecek beni suçlamaya geldiler baba evime, sen bizim kızımıza iki gün katlanamadın, nasıl kötü kalplisin vs vs eşim olacak zat da bu esnada “ben onun babasıyım” diyor görümcemin babası sağ olmasına rağmen kendisini onun babası yerine koymuş.
Düşünün artık nasıl bir psikolojide. Görümce de babamın evinden çıkın, kiralarda sürünün beni istemiyorsanız dedi sonrasında taşındık zaten tüm masrafları ben karşıladım ama bu sefer de kiraladığımız eve eşim adımını atmadı.
Çift terapisine de gittik bu süreçte, psikoloğa da benimle barışmak için anne babasının elini öpüp özür dilememi şart koştu.
Neticede bu hikayede annesi ve kız kardeşi baş rolde ben figüran oldum.
Evlendiğimden beri o kadar yalnız hissettim ki kendimi.
Yaklaşık 2 sene flört ettik nasıl göremedim diye kendimi yedim, egzama atakları ve vajinal kanama geçirdim stresten, psikolojim alt üst oldu.
Bir buçuk aydır ayrı evlerdeyiz, yasal süre olan bir yıl dolunca da anlaşmalı boşanalım, olay uzamasın dedim. Tabi yine ben suçlu oldum eş kişisi ben senin için çabaladım sen ayrılmayı seçtin diyor.
Tam da bu esnada kaynana benim çıktığım eve taşındı, yeni koltuk takımı sipariş etmiş.
Boşanmayı istiyorum ama yaşadıklarımı sindiremiyorum, tansiyonum 16 dan inmiyor.
Bu arada ben avukatım eşim ağır vasıta şoförü. Ailem denk olmadığımız için onun aşağılık kompleksinde olduğunu söylüyor hep beni suçluyorlar.
Ben sevgimizin aradaki farkı kapatmaya yeteceğini düşünüyordum ama başıma bunlar geldi.
Nasıl kurtulacağım bu cendereden?
beraber olabilseler olurdu heralde çünkü 1 tanesine bile katlanmayı seçiyorsa çocuğu da yapardıNasıl sabrettiniz bütün bunlara hayretle okudumarkanıza bile bakmadan boşanın kurtulun ne biçim aile bu böyle Allahtan ki çocuk yok
Haklısınız gerçekten eskiden kendimi yüksek görmeyeyim, kibirli olmayayım derdim, belki öyle yetiştirildiğim için ama bu yaşadıklarımdan sonra üniversite mezunu olmayan insanlara selam bile vermek istemiyorum cahil insanlardan çektim ne çektiysemBir avukatin kamyon tır şoförüyle ne isi olabilir.Siz boyle birini kendinize layık gorurseniz onlarda size böyle davranir.Biraz değerinizi konumunuzu bilin valla sizin gibi kendine denk olmayan böyle insanlarla evlenenleri okuyunca bunlar nasıl tahsilli insan diyorum
Teşekkür ederim güzel dilekleriniz ve desteğiniz için.Canım yazının hepsini okumadım ama bu kadar aileci olan, ayrışmamış biriyle mutlu olamazsın. O yüzden en iyi yapman gereken şey boşanmak. Ben de sana benzer şeyler yaşadım, aileci erkekten olmuyor gerçekten. Daha da psikolojin bozulmadan ayrıl, biraz üzülür ağlarsın ama sonra iyiki de ayrılmışım dersin. Hemen terapiye de başla ve kaç onlardan. Evlilikte aile ve eşin aileyle bağı çok önemli. Bunlarda sorun olunca ilerisi olmuyor canım. Her şey gönlünce olur umarım
Tam olarak dediğiniz her şey vardı, Allahtan yolun başındayken ayrıldım her gün şükrediyorum. Başta ailemin destek olmaması yüzünden zaten cesaret edemedim maddi özgürlüğüm olsa da manevi desteğim yoktu şuan onlar da yanımdalar.Neler yaşamışsınız? Sizi çok iyi anlıyorum aslında. Çok üzücü. Ben okurken maddi özgürlüğü yok ondan katlandı herhalde diye düşünerek okudum. Bu kadar bile katlanmamanız gerekirdi. Aileniz biraz yanlış yerden bakmış. Sadece fiziksel şiddet yok diye böyle bir evlilik sürdürülür mü? size hakaretleri, üstünüze yürümesi, muhtemelen sürekli eleştiri ve küçümseme ifadeleri de vardır. Genelde farklı meslek ve gelir seviyesini ego problemi yapıp küçümseyerek, hakaret ederek rahatlatıyor erkekler kendilerini. Kendi yetişkin olamamış biri için hayatınızı daha fazla heba etmeyin bence
Aynen öyle oldu gerçekten onları ailem olarak gördükçe beni kullandılar, ne kadar körmüşüm saf saf onlara annem kardeşim dedim.Okurken içim daraldıyahu sen iyi sabretmişsin ben olsam o görümce ve kaynana elimde kalmıştı ! Sen alttan aldıkça bunlar ailecek tepene binmiş. Bence boşanınca bi kurban kes. Mis gibi mesleğin var kendi düzenini kur hayatını yaşa onlar da çatlayıp izlesin bi köşeden
beraber olabilseler olurdu heralde çünkü 1 tanesine bile katlanmayı seçiyorsa çocuğu da yapardı
Asla göremedim, hadi ben göremedim ailem, arkadaşlarım, tüm sülalemle tanıştırdım kimse anlamadı ya aksine nişanlıyken benim istediğim bir konu hakkında annesine rest çekmişti, buna benzer birkaç olay daha olmuştu da herkes nasıl iyi bir damat sedanın ağzının içine bakıyor maşallah diyordu, artık numara mıydı, evlenince mi özünü gösterdi çok düşündüm de bir yere varamadım artık düşünmüyorum boşverdimevlenmeden önce bu hastalıklı hallerini hiç mi görmedin gerçekten ya da düzelir mi sandın
Çok iyi yapmışşsınız daha iyi olacaksıınız inşalahTeşekkür ederim güzel dilekleriniz ve desteğiniz için.
Terapiye başladım çok iyi geldi bir de o insanlardan uzaklaşınca kafamı topladım çok şükür şuan daha iyiyim
Bunların hepsi doğruysa Allah'ın sevgili kulusun, sana çok güzel göstermiş ne olduklarını. Yaşayan sen olduğun için en iyi sem bilirsin ama lütfen kendini üzme ve bu işi bitirmek en doğrusu.Merhaba, çok dertliyim uzunluk için şimdiden özür dilerim.
7 aylık evliyim 28 yaşındayız ikimiz de, eşim kök ailesine bağımlı, annesiyle bu yaşa kadar aynı yatakta uyumuşlar sonradan öğrendim. Hatta bir gün kaynana bana : “oğlum benim yatağımdan çıkıp senin yatağına giriyor, ben onsuz ne yapacağım, ölürüm” demişti ama idrak edemedim bir süre böyle bi hastalıklı ilişkiyi.
Düğün günümüzde, kaynananın etrafında yeğenleri, kardeşleri olmasına rağmen fotoğraf çekiminde damat olan oğlunu arayıp çok da elzem olmayan bir ilaç istedi ve eşim de anneme ilaç almam gerekiyor nöbetçi eczane bulalım diye kendini paraladı.
Balayından geldiğimiz gün dahil görümce bizde kalmaya başladı, her ay bir iki hafta bize kalmaya geliyor eşim de devamlı çağırıyor burası senin de evin diyor, bana fikrimi soran yok ama eğer surat asarsam eşimden “bir gün de suratını asma, kardeşimle hayallerimiz var bizim sen karışamazsın” şeklinde son ses azar işitiyordum.
Eşimin ailesinin evleri vardı, bu evi bir gün oğlumuz evlenince o oturur diye tadilat yapmadık siz yapıp oturun dediler biz de 25 senelik her yeri dökülen eve tüm masrafları beraber ödeyerek yaptık ve eve girdik. Eşimin ailesi de bize yarım saat uzaklıktaki köy evlerine geçti, gayet bakımlı, yapılı ve merkezi bir köyde bu ev. Görümce kişisi de köyde yaşamak istemediğinden devamlı bizde kalıp benden hizmet bekliyor, iç çamaşırına kadar benden isteyen bir kız, asla yardım etmez her şeyimi kurcalar sürekli bana sevgililerini anlatır hatta gece yarıları çocuklarla buluşup beni abime idare et diye emrivaki yapar, ben ev işi yaparken tepemde durup öylece izler, bana eşim doğum günümde ajda bilezik almıştı, kaynana oğluna dedi ki “ben kızıma söyledim, abin sana da ajda alacak dedim, mecbur alacaksınız ona da.” dedi. Ve biz para yokken, kredi kartından bir şekilde ne yaptık ettik ona da ajda aldık. Benimle devamlı bir yarış içerisinde olduğunu hissediyordum. En basitinden gelinliğim kaç paraysa aynı pahada abiye almak istedi, abisi daha uyguna bul dediği için aradaki farkı bir ayakkabıya elbise parası vererek kapattı yine de o parayı harcattı abisine. Devamlı olarak abisinden para istiyor ve alıyor da kendisi çalışmasına rağmen o parayla da üç günlük sevgililerine pahalı saatler, onların annelerine pahalı hediyeler alıyordu bunu da herkesin içinde söylüyordu. Eşime bizim de borçlarımız var kardeşine biraz daha az harca diyemez misin dediğimde “sen kardeşimi mi kıskanıyorsun, sen nasıl kötü kalplisin vs” sözler işitiyordum hal böyleyken bizim bu borçlar asla azalmıyordu.
Kaynana da ayda bir kız kardeşini, 3 erkek çocuklu kardeşinin karısını falan alıp kalmaya geliyor emrivaki yaparak, eşim de misafir geldiğinde online oyununu açar balkona çıkar ortadan yok olur yani. Misafirleri ertesi gün dışarıya çıkardığımda eşime sen de gel bizimle gez bak bunlar (3 tane erkek) senin kuzenlerin demiştim de ben arkadaşlarla okeye geldim siz takılın demişti bir de onu çağırdım diye evde kavga kıyamet kopmuştu.
Bir de kaynanam yatak odamızı soruyordu devamlı, artık utanıyorum cevap vermiyorum ertesi gün yine soruyor en son dayanamadım “görümce de bizim evde ya kardeş kardeş oturuyoruz anne” dedim o bana demez mi “siz de otele gidin birlikte olmak için” diye. Bir kadın çiçeği burnunda gelinine otele git nasıl der uzun süre anlayamadım, ağladım, anneme söylemeye utandım, eşime bile çok sonra söyledim eşim de kötü niyetli değildir diye geçiştirdi.
Kaynana kayınpeder bu esnada eşimi günde en az 10 kere ararlar, eşim de her şeyi anlık rapor verir, rahatsız olduğumu defalarca söyledim ama umursamadı, gece yarısı ararlar sabah oğullarını işe kaldırmak için ararlar eşim de arayın der yoksa üzülürler diyordu. Annesine anlattığı her şeyi ben yan komşuyla merdivenlerde denk geldiğimde ondan öğreniyordum. Komşu teyze bana “sizde de böyle bir şey olmuş, size şu gelmiş, senin işinde bu olmuş” dedikçe şoklara giriyordum. Kaynağı belli ama kimseyi inandıramadım.
Yine bir gün görümce iki haftadır bizde kalıyor ben de hastayım acilde iğne yapıldı geldim, görümceye sadece ve sadece yüzümü astım diye eşimden hasta yatağımda hakaretler işittim, duvarlara yumrukla “seni tanıdığım güne lanet olsun,Allah belanı versin” duydum defalarca.
Artık üşütme yürüyüp “seni geberteceğim” dediği an karar verdim ve ertesi gün valizimi alıp aile evime geldim.
7 aydır kardeşi, annesiyle ilgili konularda duymadığım hakaret kalmadı. Sonra anasını bacısını aldı geldi beni almaya “sen bana ne karılık yaptın?” diye başladı babamın yanında.
Ben daha bir aylık yeni gelinken daha 15 kişi gelen misafir ekiplerini yemekli ağırlamış, evi tertemiz, düzenli bir insanım. Eşim bana “ben düzeni sende gördüm” derdi .
Tam olarak nerede “karılık” eksiğim var bilmiyorum ama bu cümleleri, bu suçlamaları hak etmedim.
Bunlara rağmen ailemin ısrarıyla, bu kadar şeyden boşanılmaz, aldatma yok, dayak yok dedikleri için mecburen döndüm eşimin yanına.
Pişman olmam çok uzun sürmedi tabi, annem kardeşim diyerek aynı düzen devam edince sinir krizi geçirdim, git onlarla kal o zaman dedim o da tamam dedi hemen anne evine gitti, günlerce ne aradı ne sordu.
Babam artık anladı durumun ciddiyetini de beni çağırdı, yalnız kalma gel diye yine baba evine döndüm.
Tabii bunlar yine ailecek beni suçlamaya geldiler baba evime, sen bizim kızımıza iki gün katlanamadın, nasıl kötü kalplisin vs vs eşim olacak zat da bu esnada “ben onun babasıyım” diyor görümcemin babası sağ olmasına rağmen kendisini onun babası yerine koymuş.
Düşünün artık nasıl bir psikolojide. Görümce de babamın evinden çıkın, kiralarda sürünün beni istemiyorsanız dedi sonrasında taşındık zaten tüm masrafları ben karşıladım ama bu sefer de kiraladığımız eve eşim adımını atmadı.
Çift terapisine de gittik bu süreçte, psikoloğa da benimle barışmak için anne babasının elini öpüp özür dilememi şart koştu.
Neticede bu hikayede annesi ve kız kardeşi baş rolde ben figüran oldum.
Evlendiğimden beri o kadar yalnız hissettim ki kendimi.
Yaklaşık 2 sene flört ettik nasıl göremedim diye kendimi yedim, egzama atakları ve vajinal kanama geçirdim stresten, psikolojim alt üst oldu.
Bir buçuk aydır ayrı evlerdeyiz, yasal süre olan bir yıl dolunca da anlaşmalı boşanalım, olay uzamasın dedim. Tabi yine ben suçlu oldum eş kişisi ben senin için çabaladım sen ayrılmayı seçtin diyor.
Tam da bu esnada kaynana benim çıktığım eve taşındı, yeni koltuk takımı sipariş etmiş.
Boşanmayı istiyorum ama yaşadıklarımı sindiremiyorum, tansiyonum 16 dan inmiyor.
Bu arada ben avukatım eşim ağır vasıta şoförü. Ailem denk olmadığımız için onun aşağılık kompleksinde olduğunu söylüyor hep beni suçluyorlar.
Ben sevgimizin aradaki farkı kapatmaya yeteceğini düşünüyordum ama başıma bunlar geldi.
Nasıl kurtulacağım bu cendereden?
Eşim bana kötü kalplisin diyecek de sıçarım ağzınaMerhaba, çok dertliyim uzunluk için şimdiden özür dilerim.
7 aylık evliyim 28 yaşındayız ikimiz de, eşim kök ailesine bağımlı, annesiyle bu yaşa kadar aynı yatakta uyumuşlar sonradan öğrendim. Hatta bir gün kaynana bana : “oğlum benim yatağımdan çıkıp senin yatağına giriyor, ben onsuz ne yapacağım, ölürüm” demişti ama idrak edemedim bir süre böyle bi hastalıklı ilişkiyi.
Düğün günümüzde, kaynananın etrafında yeğenleri, kardeşleri olmasına rağmen fotoğraf çekiminde damat olan oğlunu arayıp çok da elzem olmayan bir ilaç istedi ve eşim de anneme ilaç almam gerekiyor nöbetçi eczane bulalım diye kendini paraladı.
Balayından geldiğimiz gün dahil görümce bizde kalmaya başladı, her ay bir iki hafta bize kalmaya geliyor eşim de devamlı çağırıyor burası senin de evin diyor, bana fikrimi soran yok ama eğer surat asarsam eşimden “bir gün de suratını asma, kardeşimle hayallerimiz var bizim sen karışamazsın” şeklinde son ses azar işitiyordum.
Eşimin ailesinin evleri vardı, bu evi bir gün oğlumuz evlenince o oturur diye tadilat yapmadık siz yapıp oturun dediler biz de 25 senelik her yeri dökülen eve tüm masrafları beraber ödeyerek yaptık ve eve girdik. Eşimin ailesi de bize yarım saat uzaklıktaki köy evlerine geçti, gayet bakımlı, yapılı ve merkezi bir köyde bu ev. Görümce kişisi de köyde yaşamak istemediğinden devamlı bizde kalıp benden hizmet bekliyor, iç çamaşırına kadar benden isteyen bir kız, asla yardım etmez her şeyimi kurcalar sürekli bana sevgililerini anlatır hatta gece yarıları çocuklarla buluşup beni abime idare et diye emrivaki yapar, ben ev işi yaparken tepemde durup öylece izler, bana eşim doğum günümde ajda bilezik almıştı, kaynana oğluna dedi ki “ben kızıma söyledim, abin sana da ajda alacak dedim, mecbur alacaksınız ona da.” dedi. Ve biz para yokken, kredi kartından bir şekilde ne yaptık ettik ona da ajda aldık. Benimle devamlı bir yarış içerisinde olduğunu hissediyordum. En basitinden gelinliğim kaç paraysa aynı pahada abiye almak istedi, abisi daha uyguna bul dediği için aradaki farkı bir ayakkabıya elbise parası vererek kapattı yine de o parayı harcattı abisine. Devamlı olarak abisinden para istiyor ve alıyor da kendisi çalışmasına rağmen o parayla da üç günlük sevgililerine pahalı saatler, onların annelerine pahalı hediyeler alıyordu bunu da herkesin içinde söylüyordu. Eşime bizim de borçlarımız var kardeşine biraz daha az harca diyemez misin dediğimde “sen kardeşimi mi kıskanıyorsun, sen nasıl kötü kalplisin vs” sözler işitiyordum hal böyleyken bizim bu borçlar asla azalmıyordu.
Kaynana da ayda bir kız kardeşini, 3 erkek çocuklu kardeşinin karısını falan alıp kalmaya geliyor emrivaki yaparak, eşim de misafir geldiğinde online oyununu açar balkona çıkar ortadan yok olur yani. Misafirleri ertesi gün dışarıya çıkardığımda eşime sen de gel bizimle gez bak bunlar (3 tane erkek) senin kuzenlerin demiştim de ben arkadaşlarla okeye geldim siz takılın demişti bir de onu çağırdım diye evde kavga kıyamet kopmuştu.
Bir de kaynanam yatak odamızı soruyordu devamlı, artık utanıyorum cevap vermiyorum ertesi gün yine soruyor en son dayanamadım “görümce de bizim evde ya kardeş kardeş oturuyoruz anne” dedim o bana demez mi “siz de otele gidin birlikte olmak için” diye. Bir kadın çiçeği burnunda gelinine otele git nasıl der uzun süre anlayamadım, ağladım, anneme söylemeye utandım, eşime bile çok sonra söyledim eşim de kötü niyetli değildir diye geçiştirdi.
Kaynana kayınpeder bu esnada eşimi günde en az 10 kere ararlar, eşim de her şeyi anlık rapor verir, rahatsız olduğumu defalarca söyledim ama umursamadı, gece yarısı ararlar sabah oğullarını işe kaldırmak için ararlar eşim de arayın der yoksa üzülürler diyordu. Annesine anlattığı her şeyi ben yan komşuyla merdivenlerde denk geldiğimde ondan öğreniyordum. Komşu teyze bana “sizde de böyle bir şey olmuş, size şu gelmiş, senin işinde bu olmuş” dedikçe şoklara giriyordum. Kaynağı belli ama kimseyi inandıramadım.
Yine bir gün görümce iki haftadır bizde kalıyor ben de hastayım acilde iğne yapıldı geldim, görümceye sadece ve sadece yüzümü astım diye eşimden hasta yatağımda hakaretler işittim, duvarlara yumrukla “seni tanıdığım güne lanet olsun,Allah belanı versin” duydum defalarca.
Artık üşütme yürüyüp “seni geberteceğim” dediği an karar verdim ve ertesi gün valizimi alıp aile evime geldim.
7 aydır kardeşi, annesiyle ilgili konularda duymadığım hakaret kalmadı. Sonra anasını bacısını aldı geldi beni almaya “sen bana ne karılık yaptın?” diye başladı babamın yanında.
Ben daha bir aylık yeni gelinken daha 15 kişi gelen misafir ekiplerini yemekli ağırlamış, evi tertemiz, düzenli bir insanım. Eşim bana “ben düzeni sende gördüm” derdi .
Tam olarak nerede “karılık” eksiğim var bilmiyorum ama bu cümleleri, bu suçlamaları hak etmedim.
Bunlara rağmen ailemin ısrarıyla, bu kadar şeyden boşanılmaz, aldatma yok, dayak yok dedikleri için mecburen döndüm eşimin yanına.
Pişman olmam çok uzun sürmedi tabi, annem kardeşim diyerek aynı düzen devam edince sinir krizi geçirdim, git onlarla kal o zaman dedim o da tamam dedi hemen anne evine gitti, günlerce ne aradı ne sordu.
Babam artık anladı durumun ciddiyetini de beni çağırdı, yalnız kalma gel diye yine baba evine döndüm.
Tabii bunlar yine ailecek beni suçlamaya geldiler baba evime, sen bizim kızımıza iki gün katlanamadın, nasıl kötü kalplisin vs vs eşim olacak zat da bu esnada “ben onun babasıyım” diyor görümcemin babası sağ olmasına rağmen kendisini onun babası yerine koymuş.
Düşünün artık nasıl bir psikolojide. Görümce de babamın evinden çıkın, kiralarda sürünün beni istemiyorsanız dedi sonrasında taşındık zaten tüm masrafları ben karşıladım ama bu sefer de kiraladığımız eve eşim adımını atmadı.
Çift terapisine de gittik bu süreçte, psikoloğa da benimle barışmak için anne babasının elini öpüp özür dilememi şart koştu.
Neticede bu hikayede annesi ve kız kardeşi baş rolde ben figüran oldum.
Evlendiğimden beri o kadar yalnız hissettim ki kendimi.
Yaklaşık 2 sene flört ettik nasıl göremedim diye kendimi yedim, egzama atakları ve vajinal kanama geçirdim stresten, psikolojim alt üst oldu.
Bir buçuk aydır ayrı evlerdeyiz, yasal süre olan bir yıl dolunca da anlaşmalı boşanalım, olay uzamasın dedim. Tabi yine ben suçlu oldum eş kişisi ben senin için çabaladım sen ayrılmayı seçtin diyor.
Tam da bu esnada kaynana benim çıktığım eve taşındı, yeni koltuk takımı sipariş etmiş.
Boşanmayı istiyorum ama yaşadıklarımı sindiremiyorum, tansiyonum 16 dan inmiyor.
Bu arada ben avukatım eşim ağır vasıta şoförü. Ailem denk olmadığımız için onun aşağılık kompleksinde olduğunu söylüyor hep beni suçluyorlar.
Ben sevgimizin aradaki farkı kapatmaya yeteceğini düşünüyordum ama başıma bunlar geldi.
Nasıl kurtulacağım bu cendereden?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?