Aileden dışlanmak

En son konuda eşime borcunu ödemek istemedi. Eşimle tartıştılar.
Küstü. Sonra da dedemin vefatı vs bir sürü mesele üst üste geldi.
Bu kadar hayatınızın dışında kalanlara borç vermeyin. Ya da böyle şeyler için aradıklarında işin düşünce arıyorsun vs diye icinizdekileri kusun. İstediklerini yapmanız için sizinle hesaplaşmaları gereksin bence.
 
Sende onları dışla birtanem , arama sorma ilgilenme . Sana kim değer veriyorsa onlarla muhattap ol. Gerisini sil gitsin. Hayatta hiç bir şey senden dah değerli değil
Elbette öyle.
Çünkü ağzımla kuş tutsam yaranamam.

Ben de kardeşten yana dertliydim, sildim, sosyal medyadan bile engelledim. Öyle huzurluyum ki bir süredir.
Sen de sil gitsin, haksızlık yapıldıysa da yapan o, sen dert etme kendine.
Sildim ama umurlarında olduğunu sanmıyorum.

Sende kardeşinin eşinini ara desinki kardeşine" annemi aradım acmadı, aradıgımda bir zahmet acsın..
Sen aramaya devam et der.

Siz hep karşı taraftan bahsetmişsiniz ama neden size karşı bu tavrı aldıklarından bahsetmemişsiniz, durduk yere değildir heralde bu olanlar
Konu uzamasın diye yazmadım.
O yüzden geçmiş konulara bakılmasını rica ettim.
 
Beklentiyi sıfırladım.
Herhangi bir şey beklemiyorum.
Sadece haksızlığa uğradığım hissi rahatsız ediyor.
grill boşver, bazen annen, kardeşlerin canından can bile olsalar zamana akışına bırakmak gerekiyor, ne kafana takıp üzül ne de çaba sarfet, bırak zaman halletsin herşeyi.
 
Allah onlara muhtaç etmesin.
Artık duam bu.
 
Değil borç vermek eşim selam vermez artık.
Arasalar bile mesafeli olurum, ben aramam bundan sonra.
 
grill boşver, bazen annen, kardeşlerin canından can bile olsalar zamana akışına bırakmak gerekiyor, ne kafana takıp üzül ne de çaba sarfet, bırak zaman halletsin herşeyi.
Mune son 1 senedir şunu anladım ki; 40 yıl sırtımda taşımışım. Birgün yorulup of dediğim için dünyanın en kötü insanı oluvermişim.
Anneme alışmıştım ama kardeşlerimden beklemezdim.

Çabalamayı da beklemeyi de bıraktım.
Herkes nasıl, kimle istiyorsa öyle yaşasın.
 
Anne olayında anlıyorum sizi. Genelde dışarıdan anlaşılmıyor bu. Hele ben de anne olduktan sonra daha da anlayamıyorum ama kabullendim ve yara almamak için kapattım kendimi.

Ve bu çocukluktan beri böyle. Yazları ananeme gönderirdi beni, diğer iki kardeşim evde kalırken. 3 ay kalırdım ve bu süre boyunca bir kere bile aramazdı beni. Şimdi düşününce anlıyorum ve çok garip geliyor. 7-8 yaşında bir kız annesini hayal kırıklığına uğratacak ne yapabilir ki?

Ya da daha küçükken, etraftan hep güzel olduğum. Söylenirdi. Durduk yerde bana bakar, gözlerin renkli olduğu için güzel sanıyorlar, yoksa öyle güzel falan değilsin derdi. Ben de kabullenirdim 10-11 yaşlarında bir çocuk olarak.

Büyüyünce yapılan haksızşıl ve ayrımcılık ise göklere vardı.

Eskiden Can acıtıcı bir söz söylediğinde kavga ederdim ve suçlu ben gibi görünürdüm.

Sağolsun, Eşim beni topladı bu konuda. Kendiannesi ve babası ölmüş olduğu için o daha duyarlı. O senin annen, o sana bağırabilir, kendi annesi, babası, eşi ona bağırabilir ama sen ona bağıramazsın, günaha girer, bir yerde gücendirirsin, ömür boyu çekersin. O unutur gider söylediklerini ama sen Öldüktensonra bir ömür boyu içinde onun muhasebesini yaparsın dedi.

Gerçekten öyle. Kapattım ben de kendimi, beklentiyi sıfırladım. Can sıkıcı bir şey söylediğinde hiç üzerine gitmiyorum. Çünkü kavga edince de bir şey elime geçmiyor.

Saygıda kusur etmiyorum. Haftada bir giderim genelde. Şu sıralarda tüp bebek tedavisinde ve çok rahatsız olduğum için iki haftadır gitmedim. Ama bu hafta sonu gideceğim inşallah.

Haftada bir arayıp yüzeysel konulardan bahsediyorum. Böylece ipler kopmuyor. Canımı acıtmıyor mu yine? Acıtıyor. Çar çur edecek paran var, tüp bebeğe harcıyorsun diyor. Ucuza sülükçü varmış. Rahmin içine sülük tedavisi yaptıracakmışım, sülükler pis kanı rahimden alacakmış.ben milyarlar harcıyormuşum. Onun sözünü dinlemiyormuşum.

Eskiden olsa kızıp kavga ederdim, şimdi tedavide olduğumu bile üstü kapalı söyledim. Rahatsızım dedim o kadar.

Yani böyle tek taraflı anneden kaynaklı sıkıntı da olabilir sizinkisi, ya da her kardeşleriyle ve ailesiyle bir araya gelince eşi ya da kendisi bir sorun çıkarıp devamlı eski defterleri açan, laf sokan bir akrabam gibi de olabilir.

Bütün aile ister istemez mesafeli duruyor artık kendisine. Çünkü kendi elleriyle bu hale getirdi. Geçmişte çok şey yaşanmış olabilir ama ayda yılda bir anne baba geldiğinde, aile toplandığında unutulur bunlar.

O Akrabamın annesi, Normalde şehir dışında yaşıyor. Diğer çoçuğunda kalmaya gelmiş. O sırada biz, bAşka bir yere giderken, kapısının önünden geçtik, yarım saat uğrayalım görelim geçelim dedik. Hiç de kusura bakacak insanlar olmadığımız gibi, misafirliklerimizde hep beraber yaparız her şeyi.

Aradık, yakınız müsaitseniz bir kahvenizi içip gideceğiz dedik. uyuyorum şimdi dedi, kapıdan döndük öylece. Bana koymadı ama annesine çok dokunmuştur Emin’im.ama yine de lafını etmez.

Ama sonra ailesi her geldiğinde yarım ağızla evine çağırmayı, onlar diğer kardeşte kalınca, bende hiç kalmıyorsunuz, zaten hep ayrımcılık yapıyorsunuz deyip numaradan bir de ona küsmeyi gayet iyi bilir.

Bir bakarsın dünya iyisi, en koyu muhabbeti yapıyorsun.bir diğer sefer, canı sıkkındır, birileri içeri gitti, o sırada yalnız kaldı diye, büyük bir aile faciası çıkar, alınır, kapılar vurulur gidilir.ama iş düştüğünde yine arar, sorar, Güler. Bu tutumlarından dolayı herkes mesafesini koydu ona, istediği kadar sitem edip kendini doldursa da.

Sizdeki durum hangisidir en iyi siz tahlil edersiniz.

Eğer haksızlığı yapan annenizse, iyi ilişkiler geliştirin bence. Ziyaret edinbir kere, bir hediye götürün. Hiçbir şey beklemeden ve ilişkinin yüzeysel olmasının tadını çıkarın.

Normalde haksızlıklar karşısında kavga çıkarmanızı beklerler. Yine suçu size bırakırlar. Siz böyle yapmayınca, kibarca geçiştirince, şaşıracaklardır.

Ziyaretinizi yapmış, rutin aramanızı yapmış. Sizden yana bir kusur bırakmamış olursunuz. Ama ne çok sık ne de seyrek olmalı. Görevini yerine getirecek kadar.

Ondan sonra kendi çocuklarınıza verin tüm şefkatinizi ve ilginizi. Ben de 9 yaşındaki oğluma yoğunlaşmış durumdayım. Aile içindeki huzur ve anne çocuk ilişkisi gerçekten tedavi edici bir sevgi.
 
Hayat beklemezdim dediğin insanlardan bile kazık yemeyi öğretiyor, anne ve kardeşlerin yaptığı ağır gelir elbette, yani insan yedi kat ellerden bekler de aileden beklemez böyle şeyleri ama benim felsefem yalnız doğduk yalnız öleceğiz, kimse biz ölürken ölmüyor, ana baba kardeş yeri geliyor evlat dahi kendi yolunu çizip herkesi arkasında bırakıyor, olan hep ailem ailem deyip yarı yolda bırakılanlara oluyor, bırak herkes dilediği gibi davranıp yaşasın, sen de kendini yiyip bitirme, kafaya takmaz gibi görünürsün ama düşünüp duracaksındır da çünkü hak etmediğin bir muamele görüyorsun, sen iyisin, evlatların var, anlaştığın bir eşin var, ailen onlar, diğerleri ailen olmak istemiyorsa kendileri bilir, hayat öyle de böyle de devam ediyor salla gitsin.
 
Ben de hep anneanneye gönderilirdim diğerleri evdeyken.
Genel olarak benzer şeyler yaşamışız.

Annemle yüzeysel konuşamıyoruz çünkü her sözü kavga sebebi.
Eşim, ben, çocuklarım, anneliğim beş para etmez ona göre.
O yüzden orta yolculuk işe yaramıyor bizde

Rabbim gönlünüzden geçeni nasip etsin.
 
Arada "neden?" diye sorguluyor insan.
Ben anne olduktan sonra daha anlaşılmaz oldu bu durum benim açımdan.

Yani sorucam ama beni maruz görün, evlatlık olabilir misiniz? Anne babanıza dna testi yaptırın bence, ya da anneniz sizi doğurduğunda doğum çok çok zor mu oldu da bi travma yaşadı ? Hayır yani sadece sizi ayırması normal değil. Kardeşlerin de davranışlarından bişeyler olduğunu düşünüyorum sizin elinizde olmayan.
 
Yok. Çok şükür ki hatırlamak istemediklerimi unutma huyum var.
O yüzden buraya yazdım ki birgün lazım olduğunda tekrar hatırlayayım.

Allah herkese huzur versin yeter.
 
Yok öyle bir şey mümkün değil. :)
Çocuklar içinde en çok benzeyen benim hem anneye hem babaya.
 
Yok öyle bir şey mümkün değil. :)
Çocuklar içinde en çok benzeyen benim hem anneye hem babaya.

Allah allah hadi anneniz sevmiyor diyelim kardeşlerin derdi neymiş. Ben kızdım sizin adınıza herkesin kafası bi güzel. Bence yakın köprüleri ne arayın ne sorun, hayat size güzel olsun onlar sizi kıskansın
 
önceki konunuzda anneniz yardım istediğinde gelemem demişsiniz şimdi de neden öldüğünü haber vermedi diyorsunuz.

sizi bilmem ama ben böyle bir şeyde annem yardım istese iki elim kanda olsa giderdim hasta bakmanın psikolojisi çok başka çünkü.

sağlığında dedenizin yanında olmamışsınız cenazesinde olmuşsunuz olmamışsınız artık ne fark eder?
 
Mecburen öyle yapıyorum.
Eşim evlatlarım iyi olsun, gerisi boş.
 
Umarım o konunun devamını da okursunuz.
 
Umarım o konunun devamını da okursunuz.

merak ettim açtım okudum konunuzu,pardon ama siz bu insanlarla neden hala iletişim halindesiniz? aile desen aile değil bunlar ... ağır olacak belki ama bencil asalakların teki bu insanlar... böylelerinin varlığı ne ki yokluğu koysun insana... siz bakın kendi kurduğunuz aileye onlarla kenetlenin
 
Grill bana oyle geliyor ki annen son kozlarini oynuyor.

Benim aile iliskilerindeki en buyuk gorusum,
anne baba da olsa sozunu gecirecegi cocuguna yapiyor yapacagini,
digerine daha esnek davraniyor kaybetmemek icin.

annen seni hep cepte gormus,
ustune yuku bindirdikce bindirmis,
cunku sen cekip gitmezsin, ona sirtini donmezsin.

ama sen cekip gittin baska sehre,
annen su an hala eski kizi misin onu deniyor, uzakta da olsan sana ayni sekilde davraniyor ki sen degiseme,
ama degismelisin,
kardesin esinle haber gonderdiginde onlarin istedigi gibi davranmamalisin,
gercekten cekip gitmelisin.

iste o zaman annen sana da diger kardeslerin gibi davranmaya baslayacak,
seni tamamen kaybetmeyi goze alamayacak cunku.
 
İnsan kendi ailesi olunca kör oluyormuş.
Geç de olsa anladım ve bu yüzden 1 senedir görüşmüyorum.
Herkes yerinde sağ olsun.
Beni unutsalar da olur yeter ki huzursuz etmesinler.
 
Teşekkür ediyorum. Benzer şeyler yaşadığımızı düşünüyorum ben de. Bir de burada genelde yorumlarınızı beğeniyorum. Yani öyle çok lafını bilmeyen, olumsuz bir insan olmadığınızı tahmin ediyorum kendi aileniz içinde de.

Ailenin diğer fertlerinin yaklaşımı muhtemelen anneniz sebebiyle. Çünkü dolduruyor devamlı.

Ben şunu gördüm ki, kendi annesi bir insana sahip çıkmıyorsa, herkes yüklenmeye çalışıyor o kişiye. Kendi ailesi de, eşinin ailesi de.

Ben eşimle severek evlendim. Aile içinde büyük olay. Herkes bana gücendi. Hayal kırıklığına uğratmış oldum. Sess çok üzdü bizi dendi, cephe alındı. Düğün öncesi en ufak pürüzler çarşaf çarşaf herkesin önüne serildi. Ve ben de baktım bizimkiler devamlı bozma yolunda, acele ettim evlilik için. Ve 10 yıllık evliliğimde hala küçük hatırlatmaları olur bunun.

Kuzenimin şimdi ciddi bir ilişkisi var. Anne baba ilk öğrenen ve destekleyen oldu. Zamanı gelince büyüklere söylendi ve aile şimdi heyecanla tanışma zamanını bekliyor. Erkek tarafı kızla değil, ailesiyle muhatap olacağını biliyor ve onlar da aceleye getirmiyor bu sebeple. Ve kimse olumsuz değil damada karşı, şimdiden oğlumuz nerede modundalar.

Benim bu tedavilerim bile annemle olan şahane ilişkimizin sonucu. Üniden sonra evlendim, oğlum oldu. Hayal kırıklığıydı annem için, evde çocuk bakmam. Öğretmen olamadın dedi.

Ben de hata yaptım dedim,oğlumu büyüttüm, kreşe başlattım.seneler geçti tabi.

Ücretli öğretmenlik yaptım, atanamadın dedi.

formasyon aldım oğlumla, KPSS çalıştım. Atanacak puanı aldım.

Kardeşimin düğünü çıktı. Anne düğün hazırlıkları yapın, gözünüzü seveyim, tarih yaklaşıyor. yok kıllarını kıpırdatmıyorlar. Çünkü benim kendimi bırakıp yapacağımı çok iyi biliyorlar.

Yıllardır atanamadın diyen annem, bu sefer zaten seninki de saçma, eşini burada 1 yıl bırakıp şehir dışına mı çıkacaksın dedi. Yine beğendiremedik.

Ağlayarak bıraktım, bu sene tuttuysa seneye de tutar dedim, başladım düğüne. Onu evlendirdim, yerine koydum. O sene erken menapoza girdiğimi ve 2. Çocuk istiyorsam acele etmem gerektiğini öğrendim. KPSS yi bıraktım başladım tedaviye.

İlk deneme olmadı. Annem başladı sen paranı harcayacak yer arıyorsun demeye.
Ben ikinci tedaviye başlarken diğer kardeşime bir kız bulundu, düğünü yapılacak. Menapozdan dolayı Acele etmesi gereken bana, bu düğünde kitlendi. 1 sene de onun nişan ve düğününü yaptım. Nişan da yurt dışındaydı, her şeyi ayarladım ve Türkiye yi de, yurt dışını da hepsini hallettim.

Şimdi de annem sen saçma sapan öğretmenlik atanma hayallerine daldın, çocuk yapmadın. Yapsaydın diyor. E anne, ben bebeğimle sana gelirken az mı ağlayarak döndüm, çocuk yaptın, hayatını mahvettin, bi atanamadın sözlerini duya duya.

Arkadaşlarım aile destekleriyle, çocukları da oldu, Tus a da çalıştılar, atandılar, şehir dışına gidip öğretmen de oldular, doğumları olunca anneleri yanlarına da geldi. Hiçbiri de kardeşlerinin düğünlerini de yapmak zorunda olmadı. annelerinin misafirlerini ağırlamadı.

Çarpım tablosu ezberleten oğlumu dahi beğenmiyor sağolsun. Sen daha çarpım tablosu ezberlerken, senin yaşında çocuklar hafız oluyor diyor. Yaş 8. Ben de o sırada “o kadar kolaysa, sen bizi hafız yapsaydın madem” deyip kapatıyorum hemen konuyu.

Diyeceğim, yaranmanın yolu yok, Ne yapsan eleştirecekler. Ben de geç uyandım. Aynı şekilde, anneliğim, kariyerim, çocuğum, evliliğim, eşim, eşimin ailesi hep eleştiri konusu. Bunu anlamıştım ama bu yüzden kendimi üzmeye de hiç gerek yokmuş, onu da sonradan fark ettim.

Evet, evet, peki, peki, tavuk çorbası mı faydalı tamam,sülük mü bakarız, dedem nasıl, sağlığın nasıl? İşte haberler alındı.

Doğrucu Davut olmaya hiç gerek yok. Eleştirdi mi, ya kısa cevap, ya da nothing.

Biriyle tartışıp kazanmaktan daha keyifli olan şey, seni tartışmaya çekmeye çalışıyorken hiç o topa girmemek.

Sorunları çözen kişi benim. Hala öyleyim ama ben atlamıyorum artık. Onların benim önüme ne yapabiliriz diye gelmesini bekliyorum.

Bu şekilde bağlantımız da kopmuyor. Biraz çıkarcı bir ilişki gerekiyor bu tür ailelerde.

Sesi çok çıkan, ya da her işe atlayanın kıymeti olmuyor. Tersine negatif kutup oluyor. İsviçre gibi sessiz, tarafsız olan da kazanıyor.

Ben hala tamir edilebilir olduğunu düşünüyorum. Aileden dışlanmış, Cast away gibi yaşamanın da gereği yok bence.

Omlardan çaba gelmez, ama eğer siz isterseniz, bu ilişkiyi yürütülebilir bir konuma getirebilirsiniz, ince ayarlarla. Bir tek kendinize yetecek kadar. Bayramda seyranda bunun bir kıymeti olur, annelik hakkıdır, balık bilmezse Halık bilir.

Şehir dışındasınız zaten, bu büyük avantaj. Kısa tutulan hoş beş telefon konuşmasının ardından kendi ziline basıp aa kapı çaldı, gitmem lazım denilebilir :)

Ben de eskiden özenir, arkadaşlarım gibi her gün arar, sonra da üzülürdüm. Şimdi haftada bir gayet ilişkimizi sağlıklı tutuyor.

Kendi durumuma benzettiğim ve incinmişliğinizi anlayabildiğimiz için bu kadar uzun yazdım, umarım gereksiz baş ağrıtmadım :)
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…