- 3 Ocak 2016
- 3.343
- 6.346
- 158
- 40
Merhaba arkadaşlar ben 8 senedir Almanya'da yaşıyorum,buraya geldiğim zaman 6 ay dil kursuna gittim,ama şimdi eşim ve ben çalışmıyoruz ve devletten para alıyoruz,devlet beni yine dil kursuna gönderdi fazla konuşamıyorum diye ama 2 hafta gittim bıraktım çünkü depresyona girdim,kursta çok kötü oluyorum ellerim ayaklarım buz kesiyor birşey okuyamıyorum topluluk içinde ve konuşamıyorum yüzüm sapsarı oluyor bütün gücümü kaybediyorum neden böyleyim bilmiyorum, eşime iptal ettirelim diyorum kursu çünkü artık gidemem,bundan sonrada hiçbir kursa gitmek istemiyorum çünkü bu benim için bir travma oldu önceden böyle değildim.bu kurslardan nasıl kurtulabilirim şuanda hala iptal ettirmedim hep doktorlardan hasta raporu alıyorum gitmemek için, ben evde öğrenmek istiyorum zaten öğrenmeyede fazla hevesim yok çok sıkıyor beni almanca,eşim işe girse beni rahat bırakırlarmı veya ilerde yine kursa başlarım diye çok korkuyorum,depresyon ilacı kullanıyorum iki haftadır çok zayıfladım üzüntüden,şuan gittiğim kurs bfz kursu yani meslek için almanca ama yapamıyorum sizce bunu iptal ettirmenin bir yolu varmıdır ya iptal olmazsa ne yaparım ben yardımmmm bunu yazarken bile ağlıyorum şuan
cok doğru bir uygulama burda da olması gerekiyor bir dolu insan oralara kapak atmak için çakma evlilikler yapıyor benim 38 yaşını geçtim diye 20 yıldır prim ödediğim halde tüp bebek tedavim yapılmıyor Suriyeliler için kaç para sağlık harcaması yapılıyor acaba sadece adaletli düşünüyoruz
8 senedir Almanya da olup dil bilmemen çok büyk eksiklik.İşi filan geçtim.Kaliteli yaşaman için kendin için başkalarına muhtaç bağımlı olmamak için,doktora gittiğinde derdini anlatman,alışverişte sosyal yaşamda yetebilmen için ve ileride evlatların için dili ne yapıp edip öğrenmen gerekiyor.Bunu psikolojik bir buhram halinden çıkarmalısın.Sen zaten dil bilmediğin için böyle oluyorsun.Merhaba arkadaşlar ben 8 senedir Almanya'da yaşıyorum,buraya geldiğim zaman 6 ay dil kursuna gittim,ama şimdi eşim ve ben çalışmıyoruz ve devletten para alıyoruz,devlet beni yine dil kursuna gönderdi fazla konuşamıyorum diye ama 2 hafta gittim bıraktım çünkü depresyona girdim,kursta çok kötü oluyorum ellerim ayaklarım buz kesiyor birşey okuyamıyorum topluluk içinde ve konuşamıyorum yüzüm sapsarı oluyor bütün gücümü kaybediyorum neden böyleyim bilmiyorum, eşime iptal ettirelim diyorum kursu çünkü artık gidemem,bundan sonrada hiçbir kursa gitmek istemiyorum çünkü bu benim için bir travma oldu önceden böyle değildim.bu kurslardan nasıl kurtulabilirim şuanda hala iptal ettirmedim hep doktorlardan hasta raporu alıyorum gitmemek için, ben evde öğrenmek istiyorum zaten öğrenmeyede fazla hevesim yok çok sıkıyor beni almanca,eşim işe girse beni rahat bırakırlarmı veya ilerde yine kursa başlarım diye çok korkuyorum,depresyon ilacı kullanıyorum iki haftadır çok zayıfladım üzüntüden,şuan gittiğim kurs bfz kursu yani meslek için almanca ama yapamıyorum sizce bunu iptal ettirmenin bir yolu varmıdır ya iptal olmazsa ne yaparım ben yardımmmm bunu yazarken bile ağlıyorum şuan
keşke burada da olsa.. bence bu uygulama ülkenin kalitesini de belirliyor.. Avustralya ya başvuru yaptığımızda dil sınavının skoru belli bir puanın altındaysa ciddi bir para alıyorlar dil kursu için, daha başvuru aşamasında.. bizde de hastanelerden tut da dükkanlara kadar hepsinin üzerinde Arapça yazıyor.. hiç öğrenme gibi bir niyetleri de yok, işlerine de gelmiyor zaten.. çöpü kapının önüne koyma koku yapıyor diyeceksin ama anlamıyorum ayağına giriyor içeri :) ben olsam Türkçe öğrenmeyeni sınır dışı ederim ama işte ben olsam..
Sırf Suriyeli diye yapılan harcamayı savunmuyorum. Konu zaten Suriyeliler değil. Ayrıca burada dilenen ve çalışmayan Suriyeli ile Alman vatandaşı olan ve vakti zamanında çalışıp devlete vergi ödeyip, işsiz kalınca o parayı alan Türk de bir değil.
O çok güzel Avrupa kendi dayatmalarını bize sonuna kadar dayarken, biz Türklere 2. 3. sınıf muamelesi yaparken kendisi asla diğer ülkelerde dil falan sallamaz. Sen Almanya'da Almanca konuş ister ama kendisi başka ülkede en fazla İngilizce konuşur. Asla dil öğrenme çabasına girmez. Git Ege kıyılarına, bir çok mülk edinmiş Avrupalı pazarda bile kendi diliyle konuşur. Ama ona kimse Türkiye'ye gelmiş Türkçe öğrenememiş demez hatta "ayyyy çok tatlıı turiste bak" derler. Ama İngiltere'de dil öğrenmeyen adama da aptala bak derler. Neden biz kendimizi bu kadar eziyoruz ki? Adam yaşadığı ülkede bile kendi dilini kullanırken, bir Türk Almanca öğrenmedi diye neden asalak oluyor. Ben kendi vatandaşıma çifte standart yaparken tabi Almanya'da ki adam bunu yapar. Orada ki yeni jenerasyon zaten Türk gibi değil Alman gibi yaşıyor, asimile olsun isteniyor.
Ayrıca ben bu ülkede 5 yıl çalışıp devlete öküz gibi vergi ödüyorsam, işsiz kalınca da devlet bana elbette işsizlik ödeyecek. Hatta işten çıkarılma değil, her zaman bu olmalı. Senin verginin değil, kendi zamanında ödediğim vergimin dönüşü o. Almanya'da zaten önüne gelene işsizlik ödemez. Bu insanlar o işsizliği almaya bir şekilde hak kazanmış.
Neyse, benim düşüncem bu konularda çok farklı. Kimseye bir şey dayatmıyorum, düşüncem bu. Benim fikrim, benim düşüncem...
tam da benzer şeyler yazmak üzereydim:))8 senedir Almanya da olup dil bilmemen çok büyk eksiklik.İşi filan geçtim.Kaliteli yaşaman için kendin için başkalarına muhtaç bağımlı olmamak için,doktora gittiğinde derdini anlatman,alışverişte sosyal yaşamda yetebilmen için ve ileride evlatların için dili ne yapıp edip öğrenmen gerekiyor.Bunu psikolojik bir buhram halinden çıkarmalısın.Sen zaten dil bilmediğin için böyle oluyorsun.
O Almanya sana kürt sorununu çöz, herkes kendi dilinde konuşur, özgürlüğe aykırı diye parmak sallarken kendi ülkesinde yaşama koşulu olarak Almancayı dikte ederse ben de buna isyan ederim. Bu nasıl çifte standarttır? Benim isyanım demokratiğiz, çağdaşız diyip sana aba altından sopa gösterenlerin kendine gelince bunları göz ardı etmesidir.
Pardon hangi milletlerden bahsediyorsunuz çünkü ben hiç öyle kendi diliyle konuşan turiste rastlamadım da.
avrupalı kompleksinizi başka kenara bırakın. İşim gereği çok fazla farklı ülkelerden insanla çalışıyorum hiç öyle kendi dilini konuşmak için diretene rastlamadım aksine benden iyi türkçe konuşanları vardı içlerinde.
Olay basit. bir ülkede yaşıyorsanız o ülkenin dilini öğrenmek zorundasınız.
işsizlik ödeneği de önce herkese ödenir. ancak sınırlıdır. iş bulman karşılığında biter. ama bizimkiler beleşçiliğe alıştığı için ohh..
adam yeni gelmiştir ülkeye ingilizce biliyordur ingilizce evrensel dil ilk başlarda ingilizce konuşur ama ben amerikalılar da dahil 2 seneden fazla burada olup da ille de ingilizce konuşacağım diye tutturanı görmedim. bir kelimenin türkçesini bilmediğinden ingilizce söyler en fazla.
Siz ülkede en fazla çalıştığınız ve yaşadığınız alan kadar fikir sahibisiniz. Demek ki bende kendi çalıştığım ve kendi yaşadığım muhitte gözlem yaptım konuşuyorum. Sizin bir şeye rastlamamış olmanız, onun olmadığı anlamına gelmiyor. Çalıştığım yerde çalışan İtalyan ve İspanyollar vardı. Farklı firmalarda hep yabancılarla çalıştım ve asla Türkçe konuşmazlar. Hepsi en fazla İngilizce konuşur. Kimisi İngilizce bilse de kendi dilinde konuşur. Zorunluluk yok çünkü. Konuşmak isteyen kendi insiyatifinde öğrenir, konuşur. Devletimiz burada konuşacaksan Türkçe bileceksin koşulu koymamış. Zorunda diyorsunuz ama öyle bir zorunluluk yok işte. Neden zorunda dediğiniz de anlayamıyorum.
Ege'deki tatil beldelerinin pazarlarına gidin, orada ev alan ve oranın sakini olanlar kendi dillerinde konuşurlar. Esnaf dil öğrenmek zorunda kalır, gelen değil.
Ayrıca Avrupa kompleksi nedir??
O Almanya sana kürt sorununu çöz, herkes kendi dilinde konuşur, özgürlüğe aykırı diye parmak sallarken kendi ülkesinde yaşama koşulu olarak Almancayı dikte ederse ben de buna isyan ederim. Bu nasıl çifte standarttır? Benim isyanım demokratiğiz, çağdaşız diyip sana aba altından sopa gösterenlerin kendine gelince bunları göz ardı etmesidir.
şöyle yazayım; Avrupa ülkelerini bilmiyorum ama Amerikada herkes kendi dilinde konuşur, mahalleleri vardır ama eğitim dili İngilizcedir, bir çok firmada çalışma dili de İngilizcedir.. yani kimse kendi dilini konuşma demiyor, yaşamak için bu ülkenin dilini öğrenmek zorundasın, konuşursun ya da konuşmazsın senin tercihin diyor.. ama bilmek zorundasın Zeymur..
Kaldı ki aynı Almanya "allah aşkına gel bende yaşa" demiyor, sınır kapılarını bize ardına kadar da açmıyor ama biz açıyoruz.. yani biz yukarıda yazdığın 3. sınıf ülkeler kategorisindeyiz.. hatta dün okuduğum bir habere göre Çin bizi Afganistanla aynı kategoride görüyor mesela.. ama bizim ülkede "çekik" diye alay ediyoruz adamlarla :)
adamlar demokratik çünkü Tr de işsiz kalsan sürünürsün ama bak arkadaş kaç senedir verilen işsizlik maaşıyla yaşayabiliyor hem de dönmeyi düşünmüyor.. biz Tr de 10 saat çalışıp aldığımız maaşla sürünüyoruz.. hani konu siyasete kaymasın diye çok açık yazamıyorum ama yaşadığı yeri demokratik, çağdaş bulmuyorsa ülkesi burada hemen dönebilir..
Siz ülkede en fazla çalıştığınız ve yaşadığınız alan kadar fikir sahibisiniz. Demek ki bende kendi çalıştığım ve kendi yaşadığım muhitte gözlem yaptım konuşuyorum. Sizin bir şeye rastlamamış olmanız, onun olmadığı anlamına gelmiyor. Çalıştığım yerde çalışan İtalyan ve İspanyollar vardı. Farklı firmalarda hep yabancılarla çalıştım ve asla Türkçe konuşmazlar. Hepsi en fazla İngilizce konuşur. Kimisi İngilizce bilse de kendi dilinde konuşur. Zorunluluk yok çünkü. Konuşmak isteyen kendi insiyatifinde öğrenir, konuşur. Devletimiz burada konuşacaksan Türkçe bileceksin koşulu koymamış. Zorunda diyorsunuz ama öyle bir zorunluluk yok işte. Neden zorunda dediğiniz de anlayamıyorum.
Ege'deki tatil beldelerinin pazarlarına gidin, orada ev alan ve oranın sakini olanlar kendi dillerinde konuşurlar. Esnaf dil öğrenmek zorunda kalır, gelen değil.
Ayrıca Avrupa kompleksi nedir??
Sapla samanı karıştırıyorsun. buraya bir ihale, anlaşma vs için gelen birine ille de türkçe konuş denmez zaten ben burada yaşamaya gelen hayatının geri kalanını burada geçirecek insanlar için diyorum. hepsi de şakır şakır türkçe konuşur. o bahsettiğiniz tatil beldelerindekiler dahil.
kaldı ki esnaf da ingilizce bilecek. turist geldiğinde türkçe anlamaz sonuçta. ki hepsi çat pat biliyor ingilizce zamanla öğrenmişler.
ikincisi türkiye'de sosyal yardım diye bir kavram yok ama almanya'da var.
o yüzden almanya der ki kardeş bu ülkede yaşayacaksan ben de sana destek olacaksam dilimi öğreneceksin.
türkiye'de yarın parayı yolsuzluklara saraylara değil de fakire fukaraya vermeye karar kılsın o da der dilimi öğren diye.
avrupalılara karşı hıncınız var belli diğer yorumlardan da.
Almanya'da Türkçe konuşmanın yasak olduğu bölgeler var Office. Yasak olmasa da konuştuğunda sana yan yan bakan ırkçı dolu. Orada yaşayanlar kimliklerini saklıyor. Hani olay kendi dilince konuş ama Almanca bil değil. Sadece Almanc akonuş.
Ama sana gelince Kürt sorunu diye seni birliğe almıyor. İleri demokrasi diyor, vatandaş hakkı diyor.
Çin o şu bu ekonomik ya da demokrasi olarak Türkiye'yi 3. sınıf ülkesi olarak görebilir ama ben bir Türk olarak oraya gidince bana kendinden aşağı muamelesi yapamaz. Ayrıca Çin yani, insan sömürüsünde tavan yapmış, ne hayvan ne insan hakkı olan bir yer. O kadar da değil yani Türküz her pisliği yaparız.
Buraya gelip fabrika kuran Güney Korelilerin, Japonların, Amerikalıların kendi ülkelerinde asla taviz vermediği yasaları burada ne derece çiğnediğini gören biriyim. Ford Otosan %100 ABD sermayeli çevre, insan saygısı olmayan bir yer. BSHSiemens Almanya'da uyguladığı çoğu şeyi Tekirdağ'daki fabrikasında uygulamaz. Güney Korelilerin Hyundai, Posco gibi fabrikalarında İş Güvenliği sıfır gibi bir şey, geçen sene bir kaç ölümlü kaza oldu. Yöneticileri hep Koreli. Toyota Sakarya fabrikası işçi sömüren bir yer. Yani bu adamların medeniyeti kendi ülkelerinde yasa korkusuyla sınırlı. Yasa olmayan her yerde bizim gibiler, hak hukuk, adalet tanımazlar. Yani Türklere özgü değil hak hukuk çiğnemek, yan gelip para kazanma hırsı. İnsan olanın doğasında olan bir şey bu.
Kimlik saklamak mı ,yıllarca yaşadım gerek duymadım,bu arada neredir Türkçe konuşmanın yasak olduğu yerler?Almanya'da Türkçe konuşmanın yasak olduğu bölgeler var Office. Yasak olmasa da konuştuğunda sana yan yan bakan ırkçı dolu. Orada yaşayanlar kimliklerini saklıyor. Hani olay kendi dilince konuş ama Almanca bil değil. Sadece Almanc akonuş.
Ama sana gelince Kürt sorunu diye seni birliğe almıyor. İleri demokrasi diyor, vatandaş hakkı diyor.
Çin o şu bu ekonomik ya da demokrasi olarak Türkiye'yi 3. sınıf ülkesi olarak görebilir ama ben bir Türk olarak oraya gidince bana kendinden aşağı muamelesi yapamaz. Ayrıca Çin yani, insan sömürüsünde tavan yapmış, ne hayvan ne insan hakkı olan bir yer. O kadar da değil yani Türküz her pisliği yaparız.
Buraya gelip fabrika kuran Güney Korelilerin, Japonların, Amerikalıların kendi ülkelerinde asla taviz vermediği yasaları burada ne derece çiğnediğini gören biriyim. Ford Otosan %100 ABD sermayeli çevre, insan saygısı olmayan bir yer. BSHSiemens Almanya'da uyguladığı çoğu şeyi Tekirdağ'daki fabrikasında uygulamaz. Güney Korelilerin Hyundai, Posco gibi fabrikalarında İş Güvenliği sıfır gibi bir şey, geçen sene bir kaç ölümlü kaza oldu. Yöneticileri hep Koreli. Toyota Sakarya fabrikası işçi sömüren bir yer. Yani bu adamların medeniyeti kendi ülkelerinde yasa korkusuyla sınırlı. Yasa olmayan her yerde bizim gibiler, hak hukuk, adalet tanımazlar. Yani Türklere özgü değil hak hukuk çiğnemek, yan gelip para kazanma hırsı. İnsan olanın doğasında olan bir şey bu.
Türkiyeye dönerse bedavadan kim para verecek mecbur çalışacaklar orda hazırdan yemek varken...Peki dil bilgisi gerektirmeyen işlere başvuru yaptınız mı?
Büyük ihtimal yapmadınız çünkü hazır para rahattır .
Türkiye ye dönmeyi neden düşünmüyorsunuz ?
kıyaslama bence yanlış olmus zira Türkiye hükumeti mülk edinen yabancılara işsizlik maaşı vs nimetler sunmuyor. Adam gelmiş kendi parasıyla ev almış, is kurmuş. Aksine bize maddi anlamda katkısı var. Ya da şirkette çalışan Türkçe bilmeyen bir yabancının emeğinden istifade ediyoruz ve ücret karşılığı ondan hizmet alıyoruz.
Ama buradaki ornekte ne emeği ne maddi gücüyle Almanya'ya katkı sağlamayan aksine çalışan alman vatandaşlarının sırtından geçinen bir aile var.
Alman hükümeti diyor ki çalışamıyorsun cunku dil bilmiyorsun, ben sana ucretsiz dil olanagı sunup işsizlik maaşıyla bir süre geçimini sağlarım. Ama sen bedavadan maaş Alman icin yapman gereken kursa gitme yükümlülüğünden bile yırtma peşindesin.
İşsizlik maaşı gibi bir nimet sunan ülkeye hayır sen bana dilini öğrenmemi şart kosamazsın denilebilir mi? İyi asimile olmak istemiyorsan maaşı da alma zaten maaş almayana fiili bir dil öğrenme mecburiyeti öngörülmüyor.
Kaldı ki bir ülkede yaşamak biraz da oraya entegre olmakla mümkün. Almanca bileceksin ki sosyal hayata girebilesin, işlerini yapabilesin. Başkasının ülkesinde kucuk konyalar minik kayseriler kurmak ne kadar doğru?
Bi ne var biliyormusun bu tür kişiler bir de başınızda çok bilmiş gezinirler haram yemezler vs vs .Türkiyeye dönerse bedavadan kim para verecek mecbur çalışacaklar orda hazırdan yemek varken...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?