- 2 Aralık 2011
- 2.953
- 8.931
- 408
- Konu Sahibi princessofdarkness
-
- #121
Kafanızda nasıl bir ilişki yansıttım bilmiyorum ama biz birbirinden izin alan ya da birbirine izin veren bir çift değiliz. Birbirinin fikrini alan, birbirine danışan ve ona göre birlikte karar veren bir çiftiz. Ben korkuyorum. Bazen kendimi hamile hayal ediyorum ve kalbim daralıyor. Ama nişanlıma olan sevgim fikrimi değiştirebilir o konuda haklısınız. Fikrimi değiştirir ama hissettiklerimi değiştirir mi? Fikrim değişir de bir çocuk yaparsam elbette o çocuğu severim. İt gibi kapının önüne koymam. Ama anne gibi sevebilir miyim? Benim kalbimdeki korku bu. Ben yedi kat yabancının çocuğunu bile seviyorum ama öpmüyorum okşamıyorum hiçbir çocuğu içimden gelmiyor. Ya da bir bebek görünce içim gitmiyor. Kendimi anne olarak hayal bile edemiyorum.
Nişanlım 43 yaşında...
Opemem, sevemem, zip zip ziplatamam dediginize binaen konuyu bebekten soyutlarsak baska insanlara karsi nasilsiniz?
Mesela nisanliniza sevginizi nasil belli ediyorsunuz?
Dokunarak? Kelimelerle? Fedakarliklarla? Sefkatinizle?
Hangi sevgi gosterme bicemi tatmin ediyor sizi?
Çok uzun zamandır KK'yı takip ediyorum. Benim derdim buradaki arkadaşların sorunlarının belki de tam tersi olacak ama biraz akıl almaya biraz da desteğe ihtiyacım var. Ben kendimi bildim bileli hiç çocuk sahibi olmak istemedim. Yaşım ilerledikçe geçer sandım ama başka kadınlara cennet gibi gelen bebek kokusu bile bana herhangi bir kokudan farklı olmadı hiçbir zaman. Bir arkadaşımın ya da yakınımın bebeği olduğu zaman bile sırf ayıp olmasın diye kucağıma alır severim. Uzun yıllar okudum, sonra çalıştım kendime bir hayat kurdum. Evlenmek için hep doğru adamı bekledim, kimsenin teklifini kabul etmedim. Şimdi 35 yaşındayım ve o adam karşıma çıktı. Bana evlenme teklif etti ve kabul ettim. Bir aksilik çıkmazsa üç aya kadar nikahımız var. Ama beni şimdiden bir düşünce aldı gitti. Nişanlım benim bebekleri sevmediğimi hep bilirdi. Çocuklu bir yakınımıza ziyarete gittiğimizde bile hemen başım şişer dönmek isterdim. Ama o şimdi bebek istiyor. Tabi bu konuda beni zorlamıyor. Sen istemezsen yapmayız diyor ama bir yandan da sevdiğim adamı bebek hasretinde bırakmak istemiyorum. Psikologa bile gittim acaba içimde bir korku mu var benim bilmediğim, bilinç altımda bir sorun mu var diye. Bu konuyu kimseyle konuşamıyorum çünkü konuyu açtığım bir iki arkadaşım sadece bebeğin olunca seversin diyerek geçiştirdi. Zaten çevremde çok fazla kız arkadaşım da yok. Arkadaşlar hamile kalmak düşüncesi bile beni irkiltmeye yetiyor. 9 ay boyunca karnımda bir canlıyı taşımak, onu doğurmak büyütmek benim için korkunç şeyler. Biliyorum çoğunuz bana kızacaksınız çünkü bunun özlemiyle yanıp tutuşuyorsunuz. Aslında niye konu açtım onu bile bilmiyorum çünkü bebek nasıl sevilir diye bir yöntem yoktur herhalde. Sadece içimi dökmek istedim.
Her çift bebek yapmak zorunda değil tabiiki. Çocuğu olmasa da mutlu bir ömür geçiren çok çift gördük. Birbirini sevmek önemli olan. Ama senin eşinin ilerde isteme ihtimali yüksek görünüyor. Bu kadar çok sevdiğin bir adamla birliktesin, maddi problemin yok, güzel bir ailen var... Bu kadar kaygı ve gelecekte pişman olur muyum, eşimi üzer miyim endişesi ile boğuşmaktansa hiç düşünme derim. Benim de henüz çocuğum yok. Aman aman çocuk isteyen biri değildim ama insan evlendikten sonra, özellikle de bebek sahibi olan çiftleri gördükçe fikre daha çok alışıyor ve istemeye başlıyor. Biz de istiyoruz inşallah, karar verdiğimizden beri 5 ay geçti, umarım bu ay olur :) İnsan bir duyguyu tatmadan nasıl bir şey olduğunu bilemez ki. Anne olduğumuzda o bebeği mutlaka herşeyden çok seveceğimize eminim. Anne olup da pişman olan birini ben hiç görmedim. Aksine, herkes keşke daha önce yapsaydım diyor. Bence hiç canını bu kadar sıkma. Cahil bir insan değilsin, iyi bir anne baba tarafından yetiştirilmişsin. Muhakkak iyi ve bilinçli bir anne olursun.
seninle aynı duygularda olan bir arkadaşım vardı hiç istemiyordu yanlışlıkla hamile kaldı bunalımlara girdi aldırıcam diye ağladı düşsün diye uğraştı boşanmanın eşiğine geldi. ama o yavru inat etti ve geldi dunyaya. şimdi ben bunu nasıl istememişim nasıl oyle şeyler yapmışım iyiki doğurmuşum diye şükrediyor ve cok pişman o duygularına.
bence cok düşünüp kendini sıkma olursa olur ve Allah sevdirir. belkide olmayacaktır bilemeyiz ki kaderinde ne yazılmış.
Kim taşlıyor sizi merak ettim.. başkasının çocuğunu sevmemen ile kendi çocuğunu sevmemen çok farklı birşey...bunu söylemeye çalışıyorum ben, senin bu konunda yargılayan da taşlayan da göremedim..kim onlar?
Çok uzun zamandır KK'yı takip ediyorum. Benim derdim buradaki arkadaşların sorunlarının belki de tam tersi olacak ama biraz akıl almaya biraz da desteğe ihtiyacım var. Ben kendimi bildim bileli hiç çocuk sahibi olmak istemedim. Yaşım ilerledikçe geçer sandım ama başka kadınlara cennet gibi gelen bebek kokusu bile bana herhangi bir kokudan farklı olmadı hiçbir zaman. Bir arkadaşımın ya da yakınımın bebeği olduğu zaman bile sırf ayıp olmasın diye kucağıma alır severim. Uzun yıllar okudum, sonra çalıştım kendime bir hayat kurdum. Evlenmek için hep doğru adamı bekledim, kimsenin teklifini kabul etmedim. Şimdi 35 yaşındayım ve o adam karşıma çıktı. Bana evlenme teklif etti ve kabul ettim. Bir aksilik çıkmazsa üç aya kadar nikahımız var. Ama beni şimdiden bir düşünce aldı gitti. Nişanlım benim bebekleri sevmediğimi hep bilirdi. Çocuklu bir yakınımıza ziyarete gittiğimizde bile hemen başım şişer dönmek isterdim. Ama o şimdi bebek istiyor. Tabi bu konuda beni zorlamıyor. Sen istemezsen yapmayız diyor ama bir yandan da sevdiğim adamı bebek hasretinde bırakmak istemiyorum. Psikologa bile gittim acaba içimde bir korku mu var benim bilmediğim, bilinç altımda bir sorun mu var diye. Bu konuyu kimseyle konuşamıyorum çünkü konuyu açtığım bir iki arkadaşım sadece bebeğin olunca seversin diyerek geçiştirdi. Zaten çevremde çok fazla kız arkadaşım da yok. Arkadaşlar hamile kalmak düşüncesi bile beni irkiltmeye yetiyor. 9 ay boyunca karnımda bir canlıyı taşımak, onu doğurmak büyütmek benim için korkunç şeyler. Biliyorum çoğunuz bana kızacaksınız çünkü bunun özlemiyle yanıp tutuşuyorsunuz. Aslında niye konu açtım onu bile bilmiyorum çünkü bebek nasıl sevilir diye bir yöntem yoktur herhalde. Sadece içimi dökmek istedim.
Genel olarak kadınlar öyle, bu foruma özgü olarak yazmadım. Ama burada bile çok önyargılı yorumlar olabiliyor. Arkadaşın biri normal olmadığımı, kötü olduğumu yazmış mesela. Önemli değil yazsın düşünsün. Ben kendimi ifade etmeye çalışıyorum. Asıl üzüntümün nedenini de söyledim, yazdım. Yani seninle ilgili değildi o yorumum sakın üstüne alınma.
Şöyle anlatayım ben en yakın dostlarıma bile sevgimi kucaklayarak öperek göstermem. Daha çok onlara karşı davranışlarımla, bakışlarımla, onlar için elimden geleni yaparak gösteririm. Bu durumun tek istisnası nişanlım oldu. Durup dururken öperim, bağrıma basarım onu. Gecenin bir yarısı aklıma gelir arar onu sevdiğimi söylerim. Hasta olsa içim gider. Parmağı kanasa kalbim çıkar.
Teşekkür ederim. Ben zaten aslında kendimi anormal veya bozuk hissetmiyorum. Sağolsun nişanlım ya da ailelerimiz de böyle hissettirmiyor. Daha çok başka insanlar hissettiriyor. Benim derdim kendimi anormal hissetmek değil, nişanlımı bu duygudan yoksun bırakmanın verdiği üzüntü. Çok sağolun yorumunuz için.
Seni anlayabiliyorum her insan çocuk isteyecek diye bir kural yok, bu senin duygusuz olduğun anlamına da gelmez. Bende aynı senin gibi yaşadım, hiç bir zaman çocuk isteğim olmadı, evlat diye yanıp tutuşmadım. Hayatımı kurana kadar çok mücadele ettim. Ama sonra bir gün sıradan bir doktor kontrolünde rahim ağzı tanısı konuldu, çok erken bir teşhisti ameliyat oldum, tedavi oldum geride bıraktım çok şükür. Ancak her tedavinin bir yan etkisi var, bir an da erken menapozla karşı karşıya kaldım. Doktor geçirdiğim ameliyat, tedavi,yumurta rezervim ve menapozun başlaması durumunu değerlendirerek, tüp bebek tedavisi dahil %5 ihtimalle anne olabileceğimi söyledi. Yaşım şu an 38, menapoz tedavisi önermedi doktorum kanser geçmişimden ötürü ancak tuhaf bir ruh hali içine girdim, şöyle ki ; o zamana kadar kendi irademle çocuk istemedim ama şimdi kendimi sakatlanmış gibi hissediyorum. Bütün ömrüm boyunca emek verdiğim her şeyi bırakacağım bir evladım olmayacak, anne diyenim olmayacak bu durum artık benim irademin dışında ve gerçekten çocuk sahibi olmadan geçirdiğim zamanlar için çok pişman oldum. Vaktin ve sağlığın yerindeyken çocuk sahibi olmalısın, evlendiğinde daha iyi anlayacaksın insan o çatının girdiği zaman bir evladı olmasını gerçekten arzuluyor. Zaman geçip, işler güçler bittiğinde mücadele verdiğin hiç bir şeyin evlat kadar değerli olamayacağını anlıyorsun
Çok uzun zamandır KK'yı takip ediyorum. Benim derdim buradaki arkadaşların sorunlarının belki de tam tersi olacak ama biraz akıl almaya biraz da desteğe ihtiyacım var. Ben kendimi bildim bileli hiç çocuk sahibi olmak istemedim. Yaşım ilerledikçe geçer sandım ama başka kadınlara cennet gibi gelen bebek kokusu bile bana herhangi bir kokudan farklı olmadı hiçbir zaman. Bir arkadaşımın ya da yakınımın bebeği olduğu zaman bile sırf ayıp olmasın diye kucağıma alır severim. Uzun yıllar okudum, sonra çalıştım kendime bir hayat kurdum. Evlenmek için hep doğru adamı bekledim, kimsenin teklifini kabul etmedim. Şimdi 35 yaşındayım ve o adam karşıma çıktı. Bana evlenme teklif etti ve kabul ettim. Bir aksilik çıkmazsa üç aya kadar nikahımız var. Ama beni şimdiden bir düşünce aldı gitti. Nişanlım benim bebekleri sevmediğimi hep bilirdi. Çocuklu bir yakınımıza ziyarete gittiğimizde bile hemen başım şişer dönmek isterdim. Ama o şimdi bebek istiyor. Tabi bu konuda beni zorlamıyor. Sen istemezsen yapmayız diyor ama bir yandan da sevdiğim adamı bebek hasretinde bırakmak istemiyorum. Psikologa bile gittim acaba içimde bir korku mu var benim bilmediğim, bilinç altımda bir sorun mu var diye. Bu konuyu kimseyle konuşamıyorum çünkü konuyu açtığım bir iki arkadaşım sadece bebeğin olunca seversin diyerek geçiştirdi. Zaten çevremde çok fazla kız arkadaşım da yok. Arkadaşlar hamile kalmak düşüncesi bile beni irkiltmeye yetiyor. 9 ay boyunca karnımda bir canlıyı taşımak, onu doğurmak büyütmek benim için korkunç şeyler. Biliyorum çoğunuz bana kızacaksınız çünkü bunun özlemiyle yanıp tutuşuyorsunuz. Aslında niye konu açtım onu bile bilmiyorum çünkü bebek nasıl sevilir diye bir yöntem yoktur herhalde. Sadece içimi dökmek istedim.
Çok uzun zamandır KK'yı takip ediyorum. Benim derdim buradaki arkadaşların sorunlarının belki de tam tersi olacak ama biraz akıl almaya biraz da desteğe ihtiyacım var. Ben kendimi bildim bileli hiç çocuk sahibi olmak istemedim. Yaşım ilerledikçe geçer sandım ama başka kadınlara cennet gibi gelen bebek kokusu bile bana herhangi bir kokudan farklı olmadı hiçbir zaman. Bir arkadaşımın ya da yakınımın bebeği olduğu zaman bile sırf ayıp olmasın diye kucağıma alır severim. Uzun yıllar okudum, sonra çalıştım kendime bir hayat kurdum. Evlenmek için hep doğru adamı bekledim, kimsenin teklifini kabul etmedim. Şimdi 35 yaşındayım ve o adam karşıma çıktı. Bana evlenme teklif etti ve kabul ettim. Bir aksilik çıkmazsa üç aya kadar nikahımız var. Ama beni şimdiden bir düşünce aldı gitti. Nişanlım benim bebekleri sevmediğimi hep bilirdi. Çocuklu bir yakınımıza ziyarete gittiğimizde bile hemen başım şişer dönmek isterdim. Ama o şimdi bebek istiyor. Tabi bu konuda beni zorlamıyor. Sen istemezsen yapmayız diyor ama bir yandan da sevdiğim adamı bebek hasretinde bırakmak istemiyorum. Psikologa bile gittim acaba içimde bir korku mu var benim bilmediğim, bilinç altımda bir sorun mu var diye. Bu konuyu kimseyle konuşamıyorum çünkü konuyu açtığım bir iki arkadaşım sadece bebeğin olunca seversin diyerek geçiştirdi. Zaten çevremde çok fazla kız arkadaşım da yok. Arkadaşlar hamile kalmak düşüncesi bile beni irkiltmeye yetiyor. 9 ay boyunca karnımda bir canlıyı taşımak, onu doğurmak büyütmek benim için korkunç şeyler. Biliyorum çoğunuz bana kızacaksınız çünkü bunun özlemiyle yanıp tutuşuyorsunuz. Aslında niye konu açtım onu bile bilmiyorum çünkü bebek nasıl sevilir diye bir yöntem yoktur herhalde. Sadece içimi dökmek istedim.
Bilmiyorum belki de buradaki çoğu arkadaşın söylediği gibi doğum yapınca değişecek. Bilememek zaten insanı deli ediyor.Seni yargılayan insanları da hiç takma. Bazı insanlar hayata tekdüze bakar, herkesi kendisi gibi zanneder. Halbuki binbir çeşit hayat ve kişilik var. Onlar seni anlayamaz, öpüp koklamıyorsun diye sevgisiz bir insan zannederler. Herkes sevgisini başka türlü ifade eder. Sana çok benzeyen bir arkadaşım var. Aç bir hayvan görse ağlar, yanında kedi köpek maması taşır, yolda hayvanlara dağıtmak için. Kardeşine kendi bebeği gibi bakar, sever. Ama başka insanlara karşı mesafeli görünür dışarıdan. Halbuki içi hassas ve iyilik dolu. O da diyor bende annelik duygusu yok diye. Ama sevgilisi çok isterse yapıcak. Dolayısı ile onunla da aynı şeyleri konuşuyoruz, anne olmadık ki bu duyguyu bilip özleyelim diyoruz. Annelik duygusu hissetmemek normal. İnsanları hiç takma, sadece kendini ve sevdiğini düşün.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?