- 28 Eylül 2014
- 1.518
- 1.380
- 158
- Konu Sahibi kesenmakas
-
- #101
Ah o ağlama anında kendisini çok hırpalamasa. Memeye alıp uyutmamın mümkün olmadığı, yatırdığım anda çığlık kıyamet bağırıp poposunu kaldırdıp elini ayağını çırptığı anlar bu anlar. Zaten dişleri kaşınıyor salyalı. Fakat damağını kaşımak da sakinleştirmiyor o esnada.Şu an 3 aylık bebeğim var. Hem çalışıyorum hemde 2. Üniversitem okuyorum. 5 yaşında oğlum var ve bulunduğum şehirde yanlızım. Bende lohusa depresyonu yaşıyorum ve tabi ki mükemmel değilim ama asla öldürmeyi düşünmek aklımdan geçmedi. Kızım bana yapışık yaşıyor baba ilgilenmek istiyor ama o benden başkasında asla durmuyor. Deli gibi yorgunum gözlerim kanlı geziyorum ama öldürmek asla. Zaten psikolojik yardım için araştırmaya başlamışsınız. Bu sorununuzu çözecektir.
Grip oldum 3 gün eşim ilgilendi sütü bile sağıp verdik. Kızım delirdi resmen nasıl özlemiş beni. Tüm huysuzluğu beni özlemesinden. Sizin bebeğinizde büyük ihtimalle sizi özlüyor. Bazı bebekler diğerlerinden daha fazla duygusal açlık hissedebilirler. Bol bol sevin istiyorsa kucakta kalsın. Kanguru aldım ben tavsiye ederim.
Bir daha sinirlendiğinizde tek iletişim şekli bu olduğu için yapıyor öyle düşünün. Başka türlü iletişim bilmiyor zaman geçtikçe düzelecek. Bir de bu aylarda damağı kalışınıyor olabilir. Bir diş kalıyıcı alın.
Kulağı da ağrıyor olabilir. Bunlara dikkat edin sorununuz çözümsüz değil geçecek bu dönem.
Çocucugunuzu suçluyorsunuz dedıgım kısımBu sıralamayı evlatlarımızla yapmayalım isterseniz.
Siz sanıyor musunuz ki allahım bir çocuk doğurayım ve ona bağıran bir anne olayım diye dua ettiğimi. Ya da tüp bebek sonucunu beklerken allahım lütfen öldürmeyi aklıma getireceğim bir çocuk doğurmamı nasip et diye.
Yazarak yaptığının yanlış olması farkına varması gerekir birinin onu sarsması gerekirSen yazma bence arkadaşım. Çünkü lohusa bunalımı nedir bilmiyorsun.
Herkes farklı derecelerde yaşar.
Kimisine hiç uğramaz, kimisi ilk bir kaç ayda geçirir sinir krizine girmez, kimisi bebeği bile reddeder.
Tıbta binlerce makaleye konu olan, büyük prodüksiyonlar harcanarak filmleri belgeselleri yapılan lohusalık bunalımı ciddi bir durumdur. Ve gerçektir şımarıklık değil.
Nişanlıyken eşimin bir arkadaşına bebek görmeye gitmiştik. 4-5 yaşlarında çok tatlı bir kızı vardı. Kadın büyük kızını 3 yaşına kadar sevemediğini çok yalnız hissettiğini anlatmıştı.
Ama aslında çocuğunu çok seven bir anne. Bekarken bile anlayıp üzülmüştüm. Hiç de şımarıklık diye düşünmemiştim.
Bir kadın olarak artık bilgilenmemiz lazım. İnsanlık vazifemiz yardımcı olmak. Daha çok dibe çekmek değil..
kalırBen kendimi suçluyorum. Oğlumu neden suçlayım. Bizim sorunumuz benim uykusuz kalmam değil. Onun uykusuz kalıp kendini kaybetmesi. 5.5 aylık bebek 12 saat uykusuz kalır mı? Ben emziriyorum. Emzirdikçe yenilenip dinleniyorum. Emzirme araları yetiyor %100 olmasa da.
K.validem bakıyor oğluma. Gündüz 3 sefer 1 er saatlik uykusu var. Sadece erken uyanmaya başlamadı. Doktoru ayı ile uyumlu olduğunu söyledi bu durumun. Fakat 12 saat uyutamamak hergüne mahsus değil elbette. Bu dün yaşadığımız krizdi.Bebeklerımız aslında uyumayı bılerek doguyor ama bzıler yanı bır cogumuz onların doğasını bız bozuyoruz. Bebegınız 12 saat uyuyamıyor , sızde uyutamıyorsunuz demek kı gunduz bebegınıze bakan kışı onu sağlıklı uyutmuyor. Kac saat arayla uyuyor,
Eger bebek zamanında uyutulmadıysa , bır sure sonra kayısı koparıyor. Kucugude aynı buyugude aynı hatta bana cogu zaman annem bebegın uykusu yok gormuyormusun derdı-hala da söyler. Halbukı uykusuzluktan sapıtmış ve aşırı hareket edıyor oluyor. Yatırsan yatmıyor kucakta emme pozisyonuna dahı gelemiyoruz. Napıyorum pekı , bebegı tamamen dık pozısyonda tutup, bıraz hızlı yuruyorum - bazen saydığım oldu korıdoru 40 tur attığımda oldu, sonra hıc konuşmadan hıc bozmadan emzırmeye almak lazım.Ah o ağlama anında kendisini çok hırpalamasa. Memeye alıp uyutmamın mümkün olmadığı, yatırdığım anda çığlık kıyamet bağırıp poposunu kaldırdıp elini ayağını çırptığı anlar bu anlar. Zaten dişleri kaşınıyor salyalı. Fakat damağını kaşımak da sakinleştirmiyor o esnada.
İdrar yolu enfeksiyonu atlattık. 15 gün önce tekrar baktık iyileşmişti.Tanıdıgımın yegenı dogdugundan berı sebepsız algılamaları vardı, bebek meger ıdrar yolu enfeksıyonuymus
Bır baktırın ıstersenız
Benim ki de yatağa yatırınca sanırsın ki Soprano :) öyle bağırır. O zaman anlıyorum ki 3 saat yürüyeceğim en az. Kolum yorulunca kanguruya geçiyoruz. Annelik zor kimse yargılayamaz ama dışarıdan destek ile daha kolay atlatılabilir bu dönem . Önce psikolojik destek sonra aileden fizyolojik destek alın. Siz onları anneanne babaanne yaptınız biraz katkıları da olsun di mi ama :)Ah o ağlama anında kendisini çok hırpalamasa. Memeye alıp uyutmamın mümkün olmadığı, yatırdığım anda çığlık kıyamet bağırıp poposunu kaldırdıp elini ayağını çırptığı anlar bu anlar. Zaten dişleri kaşınıyor salyalı. Fakat damağını kaşımak da sakinleştirmiyor o esnada.
Hangı saatler aralığında mesela, ben o aylarını cok ıyı hatırlıyorum henüz 14 aylık benımkıde.K.validem bakıyor oğluma. Gündüz 3 sefer 1 er saatlik uykusu var. Sadece erken uyanmaya başlamadı. Doktoru ayı ile uyumlu olduğunu söyledi bu durumun. Fakat 12 saat uyutamamak hergüne mahsus değil elbette. Bu dün yaşadığımız krizdi.
Merhaba hanımlar.
38 yaşında çalışan 5.5 aylık erkek bebeği olan bir anneyim. 8 yıldan sonra bir kaç tedavi ve en son ilk tüp bebek denemesi sonucunda kucağıma aldım yavrumu.
Yani hem beklediğim hem istediğim bir bebekti kuzucuk.
Erken doğum yaptığım için doğum iznimin hepsi doğum sonrasına kaldı ve ben ücretsiz izin almayı aklımdan geçirsem de içimden geçirmeden 3.5 aylıkken oğlum işe başladım.
Çünkü bazen bebeğe çok tahammülsüz olduğumu görüyordum.
Son 1 ayda işler daha da değişti. Normal şartlarda da sinirli ve öfke kontrolü olmayan biriyim. Fakat son bir kaç haftadır akşam ağladığında susmadığında ona bağırmalarım oldu. Bir kaç kez sıkıştırıp, sarsmak istedim. Bu istek geldiğinde kendimi tuttum hep şükür. Fakst o kriz anında çok kızıyorum söyleniyorum vs... Eşim sağolsun yanımdaysa alıyor bebeği vs. Dün akşam üzeri yalnızdık bebekle. Akşam 16 dan gece 3 e kadar uyumadı bu arada. Bir ara o kadar çileden çıktım ki kafamı duvarlara vurdum. Sakinleşmek için bebeği yatağına bırakıp çıkıp balkona bir sigara içtim ağlamasına aldırmadan.
Gece babası biraz uyuttu tam uyuycaz derken yine çığlık kıyamet. Ağlama diye bağrılır mı el kadar bebeğe. Bağırdım. Yine eşim sağolsun aldı çabaladı. Ama susmaz ki el kadar bebe. Benim stresim de geçiyor ona.
Oturma odadı mutfak vs derken uyudu. Yatağına alıcam eşim uyumuş oturma odasında. Eşimi kaldırdım. Kalk yanımızda yat ben bir daha ağlarsa bir şey yaparım diye korkuyorum dedim.
Ne kadar üzücü değil mi?
Geçen hafta eşime söyledim, iyi hissetmiyorum, bazen bir an öldürmek geliyor içimden dedim. Yetemiyorum, kötü anneyim, susturamıyorum, mutlu edemiyorum, bir şey yapmaktan korkuyorum bana yardım et, elimden tut dedim. O senin canın bir şey yapmazsın dedi, sen çok iyi bir annesin geçecek bunlar dedi ve konuyu kapattı.
O kadar mutsuzum ve utanç duyuyorum ki anlatamam. Bu söylediğim sadece bebeğimin uykuya dalamadığı ve uykunun krize döndüğü anlarda geçerli. Diğer zamanlar bebeğime her anne kadar en iyisini vermeye çalışıyorum.
Sinir anında bebeğimin kuvezde kaldığı anları getiriyorum aklıma. Derin nefes alıyorum, sarılıp özür diliyorum yavrucuktan. Bir daha yapmayacağım diyorum ama kontrolü kaybediyorum yibe bir noktada.
Böyle işte. Bu anlattıklarım günlük rutinimiz değil elbette. Haftada belki 1. Fakat benşm vicdan azabım hergün.
Doğruyu bilip, hatasını bilip kendşne sözün geçmemesi nedir bötle. Ben oğluma böyle bir anne olmak istemiyorum. Bana bir çıkış yolu gösterin lütfen.
Kesinlikle hemen destek alın hiç ama hiç normal değilsiniz elbette bizde sinir anı kriz anı yaşıyoruz ama öldürmek kelimesini nasıl düşünüp kullanabiliyorsunuz akıl alır gibi değil eşine yanıma yat yoksa gece bişey yaparım diyecek kadar öfke kontrolun yoksa şimdiye kadar destek almaman hata zaten!Merhaba hanımlar.
38 yaşında çalışan 5.5 aylık erkek bebeği olan bir anneyim. 8 yıldan sonra bir kaç tedavi ve en son ilk tüp bebek denemesi sonucunda kucağıma aldım yavrumu.
Yani hem beklediğim hem istediğim bir bebekti kuzucuk.
Erken doğum yaptığım için doğum iznimin hepsi doğum sonrasına kaldı ve ben ücretsiz izin almayı aklımdan geçirsem de içimden geçirmeden 3.5 aylıkken oğlum işe başladım.
Çünkü bazen bebeğe çok tahammülsüz olduğumu görüyordum.
Son 1 ayda işler daha da değişti. Normal şartlarda da sinirli ve öfke kontrolü olmayan biriyim. Fakat son bir kaç haftadır akşam ağladığında susmadığında ona bağırmalarım oldu. Bir kaç kez sıkıştırıp, sarsmak istedim. Bu istek geldiğinde kendimi tuttum hep şükür. Fakst o kriz anında çok kızıyorum söyleniyorum vs... Eşim sağolsun yanımdaysa alıyor bebeği vs. Dün akşam üzeri yalnızdık bebekle. Akşam 16 dan gece 3 e kadar uyumadı bu arada. Bir ara o kadar çileden çıktım ki kafamı duvarlara vurdum. Sakinleşmek için bebeği yatağına bırakıp çıkıp balkona bir sigara içtim ağlamasına aldırmadan.
Gece babası biraz uyuttu tam uyuycaz derken yine çığlık kıyamet. Ağlama diye bağrılır mı el kadar bebeğe. Bağırdım. Yine eşim sağolsun aldı çabaladı. Ama susmaz ki el kadar bebe. Benim stresim de geçiyor ona.
Oturma odadı mutfak vs derken uyudu. Yatağına alıcam eşim uyumuş oturma odasında. Eşimi kaldırdım. Kalk yanımızda yat ben bir daha ağlarsa bir şey yaparım diye korkuyorum dedim.
Ne kadar üzücü değil mi?
Geçen hafta eşime söyledim, iyi hissetmiyorum, bazen bir an öldürmek geliyor içimden dedim. Yetemiyorum, kötü anneyim, susturamıyorum, mutlu edemiyorum, bir şey yapmaktan korkuyorum bana yardım et, elimden tut dedim. O senin canın bir şey yapmazsın dedi, sen çok iyi bir annesin geçecek bunlar dedi ve konuyu kapattı.
O kadar mutsuzum ve utanç duyuyorum ki anlatamam. Bu söylediğim sadece bebeğimin uykuya dalamadığı ve uykunun krize döndüğü anlarda geçerli. Diğer zamanlar bebeğime her anne kadar en iyisini vermeye çalışıyorum.
Sinir anında bebeğimin kuvezde kaldığı anları getiriyorum aklıma. Derin nefes alıyorum, sarılıp özür diliyorum yavrucuktan. Bir daha yapmayacağım diyorum ama kontrolü kaybediyorum yibe bir noktada.
Böyle işte. Bu anlattıklarım günlük rutinimiz değil elbette. Haftada belki 1. Fakat benşm vicdan azabım hergün.
Doğruyu bilip, hatasını bilip kendşne sözün geçmemesi nedir bötle. Ben oğluma böyle bir anne olmak istemiyorum. Bana bir çıkış yolu gösterin lütfen.
Sarsılmış bebek sendromunu biliyorum. Bu nedenle ayakta bile mümkün olduğunda az sallıyoruz oğlumu. Teşekkür ederim bilgi verdiğiniz içinonu ne kadar çok istediğiniz dönemleri düşünün ve miniğe bağırmayın. Boşuna cennet annelerin ayağı altındadır denilmiyor. Ama her anne için geçerli değil bu annelik sabır ve fedakarlık ister. Bence layık olmaya çalışın ama dünyaya gelmesine sebep olarak ona bunu yapmaya hakkınız yok, alabiyorsanız psikolojik destek alın düşünsenize Allah korusun bi boşanma evresine geldiğinizde eşiniz tüm bunları kullanabilir. Yine anlayışlı imiş eşiniz. Eğer kendi sözlerinize ve Allah'a verdiğiniz sözlere değer veriyorsanız söz verin bir daha bebeği sarsmayacağınıza ve bebek sarsıntı geçirdiğinde bebeğin beynine neler oluyor bi araştırın. Özelden verebileceğim bi adreste çok açık videosu var bunun.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?