Allah yardımcın olsun... Kv ile yaşamıyorum ama yazın eşimin ablası kocası 3 çocuğu hollanda'dan bize 5 haftalığına kalmaya gelmişlerdi de kafayı yememe az kalmıştı! Daha 1 yıllık evli olmama ragmen yatak odamızı bile onlara vermiştik rahat etsinler diye , sonra yine de en kötü insan ben olmuştum! Yani diyeceğim o ki insanlara ne yaparsan yap yaranamıyorsun . Ne güzel hizmet hürmet ediyosun sanki kendi ailen gibi ( kocan bilgisayarla oynarken ) ...
Bence eşinle güzelce konuş rahatsız olduğun konuları söyle , onunla özel vakit geçirmek istediğini vs. Anlamazsa da sen dışarı çık gez evde ne halleri varsa görsünler...
Ama daha temel atılmadı, eşim geçen en az 3 sene sürer bu diyordu, şoka uğradım "şaka mı yapıyorsun" demişim o an boş bulunarak
Gitseler de kalsalar da eşimin huyu-suyu böyle demek ki, değişmiyor.
En çok da ben bekarken anneme bu kadar iş yapmadım şimdi elin kadınına hizmet ediyorum diye üzülüyorum.
Neden bilmiyorum, çok saçma bir düşünce ama öyle işte. Ara tatilde gidince evi bir temizleyeyim, yemek falan yapayım
Annesi evet kulağını fena çeker ama yanlış anlayıp bozulabilir, inanılmaz alıngan, buluttan nem kapan biri. Tek kelimem yeter yanlış anlamasına.Koalinacım seni çok iyi anlıyorum ama eğer evliliğini yürütmek istiyorsan bir süre bu duruma katlanmak zorundasın. Eşin henüz evli olduğunu kavrayamadı bu durumlardan dolayı. Zaten sizinkiler en fazla bir iki ay daha aklıp yazlığa geçerler. Evin bitmesine ne kadar kaldı?
Kayınvaliden iyi bir insana benziyor, seni anlar gibi. Onunla dertleşmez misin hiç anne kız gibi? Bu durumları onunla paylaşırsan seni anlar gibi geliyor. Oğlunun kulağını çekebilecek potansiyelde bir kadın izlenimi uyandırdı bende. Benim de eşim zor bir insandır. Beni çok zorladığı zamanlar ablasıyla dertleşiyorum. Anında kulağı çekiliyor kuzu kuzu benim istediğim gibi davranmaya başlıyor. Bir erkeği parmakta oynatmanın, dediğini yaptırmanın en kolay yolu en karşı koyamadığı yakınıyla yakın olmaktır.
Bazen de diyorum madem bizde kalıyorlar yapayım bir çocuk, kayınvalide baksın ele avuca gelsinTemizlee
Ay ne diyeceğimi şaşırdım 3 sene miii
Çocuk yapma
Zaten onlar geleli 1 ay oldu aslında çok bir zaman olmadı ama geçmiş konularıma baktım hep bu tarz durumlardan şikayet etmişim.canım sen fazlasıyla dolmuşşsun evet ama erkekler biraz dik düşünürler öyleyse öyledir
o an senin haklı olduğun bi konuymuş ama onu orda bırakınca hemen üste çıkmış hep yaptıkları şeyler madem eşinin ailesi 9 10 ay gidecekler o zaman oturur konuşursun biraz onunla ikili dialogtan kaçın bence
öğretmen mişsin aktif birisin anladığım kadarı ile faaliyetlere katıl o şu an aklınca ders vermeye çalış ne düşündüğünü önemsememeye çalış arkadaş aklunca sana ders vermeye çalışıyor sende ona sesliğinle ders ver o zaman seni anlamak için çaba gösterecek ama uzun ayrı kalmak pek iyi olmaz gibi senn bileceğin iş tabi
O kadar uzun sürecekse bu ev meselesi kiraya çıkmayı düşünmez misiniz? Yok mu öyle bir imkan? Evliliğin ilk yılları, en güzel zamanları heba olacak böyle.Annesi evet kulağını fena çeker ama yanlış anlayıp bozulabilir, inanılmaz alıngan, buluttan nem kapan biri. Tek kelimem yeter yanlış anlamasına.
Evleri henüz başlamadı bile ama benim derdim aslında kökten çözüm bulmak. Hani ne bileyim dünyanın binbir türlü hali var. Yaşlı insanlar bunlar, elden ayaktan düşerlerse ve bize gelirlerse ne olacak? Ölene kadar eşim öyle sadece yatınca konuştuğum bir adam mı olacak? Ya da diyelim ki evleri bitmedi 3-5 yıl sürdü, yine sürekli bizde toplanıldı hep mi böyle yapacak? Biraz adam olsa sorun falan yok aslında.
Benim en çok büyük görümcemle aram iyi onun da bu sıra kendi problemleri var. Hiç anlatıp yük olmak istemiyorum zaten "öküz benim kardeşim, sallama sen onu, ne istiyorsan söyle yapsın, bırakacak tabi seni işe, memleketinden getirmeyi biliyorsa..." gibi şeyler söylediği için eşim pek dinlemez onu. Aslında eşim ailesini bile dinlemez, herkesi sever, düşkündür ama işine gelirse "karışmayın size ne" der çekilir.
O kadar uzun sürecekse bu ev meselesi kiraya çıkmayı düşünmez misiniz? Yok mu öyle bir imkan? Evliliğin ilk yılları, en güzel zamanları heba olacak böyle.
Elden ayaktan düştüklerinde şimdiki gibi olmayacak. Siz ikiniz evliliğinizi kendi dört duvarınız içinde yaşamaya başladığınızda kendi düzeniniz olacak. Eşin de belli bir süreden sonra evliliğe adapte olmuş olacak ve bu sorunlar olmayacak. Ama bu kendi düzeninizi kurma olayı ne kadar uzun sürerse eşinin adaptasyonu o kadar imkansızlaşacak. Evliliği de bu düzen içinde oturtursanız geri dönüşü ya olmaz ya çok zor olur.
Bazen de diyorum madem bizde kalıyorlar yapayım bir çocuk, kayınvalide baksın ele avuca gelsin
Zaten onlar geleli 1 ay oldu aslında çok bir zaman olmadı ama geçmiş konularıma baktım hep bu tarz durumlardan şikayet etmişim.
Uzun ayrılık derken ara tatil mi? Eşim nadiren erken gelir işten normalde 19.30-20.00'dir gelme saati. Ara tatil boyunca tatilde olmama rağmen erken kalkıp kahvaltı hazırladığımı akşama kadar eşim gelecek diye beklediğimi düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyorum. En iyisi okul kapanır kapanmaz kaçıp pazar gecesi dönmekArkadaşlarım, kuzenlerim, akrabalarım, kardeşlerim derken zaman akıp gider ben de deşarj olurum.
Taaa Temmuzda açtığım bir konudan alıntı. Şimdi böyle yol bilmem, iz bilmem modunda değilim neyse ki. Kaçıp göçebiliyorum bile... Ama o zamandan beri konuşarak çözemediğim bir sorun bu. Artık konuşmaktan bıktım ve yoruldum gerçekten.
Ciddi bir sorun mu? Bence evet, benim gibi kafası attığında hadi gideyim de bir çay içeyim diyebileceği bir arkadaşı bile olmayacak kadar yalnız biri için evet...
Kızlar çok komik bir şey oldu...
Az önce kapıyı açtım eşim geldi zannederken bir baktım kayınpederim gelmiş.
Kaçtım geldim diyor...
Kızlar çok komik bir şey oldu...
Az önce kapıyı açtım eşim geldi zannederken bir baktım kayınpederim gelmiş.
Kaçtım geldim diyor...
2 ablası var işte, tek ve son erkek olunca gerçekten çok şımarık.
Hala ailesi eline para sıkıştırıp destek olarak toparlamaya çalışıyor.
Eşim de kendini onların bazı işlerini yapmaya mecbur hissediyor. Daha önce söylemişti, babam bize çok destek oldu-oluyor; ben de onun bazı işlerini yapmak zorundayım diye. Olmasınlar efendim o zaman. Yani o kazandığı paradan eşime verdi diye gece 00.30'da arayabilecek, biz yattıktan sonra odanın kapısına gelip "o işi halletmeyeceksen ver ben yarın hallederim" diyerek eşimi kaldırmak da mantıklı gelmiyor.
Yaklaşık bir aydır oldukça mutsuzum. Sebep malum...Özet geçeyim hemen; yaklaşık bir aydır kayınvalidem ve kayınpederim bizdeler, ara ara kızlarına gidip geri geliyorlar. Bu süreç içerisinde gelen giden de oldu, yoğun günler geçirdik. Kayınvalidem ve kayınpederim asla para hesabı yapmayan, gönülleri açık, yardımcı olmayı seven hoşsohbet ve ilgi bekleyen insanlar.
Bu özetten sonra esas meseleye geliyorum, uzun fakat anlatmam gerek.
İlk defa bu kadar uzun süre ailemden başka birileriyle vakit geçirdim. Ben sürekli ev işi yapmaktan ve hizmet etmekten yoruldum. Bunun yanında ben sürekli bir şeyler yapıp eşimin sülalesini ağırlarken eşimin odaya gidip bilgisayar başına geçmesi, çocuk gürültüsünü çekemiyorum demesi, kendi başına takılması ve günlerce sadece yatmadan yatmaya muhabbet etmemiz beni daralttı. Düşünün ki ciddi bir hesap yapmamız ve paraları ona göre dağıtmamız gerekirken dahi 2 gün odamıza çekilip bi yarım saat bu hesabı yapamadık. Ben ne zaman odaya gitsem illa kayınvalidem bir şey sormak için çağırdı. Ben buna çok sinirlendim ama kendimi sakinleştirmeye çalıştım hep. Eşimi de gözlemlemeye başladım. Kendi kendime eşim düşünemiyorsa ben teklif edeyim de bari biraz dışarı çıkalım, değişiklik olsun, dinleneyim diye düşündüm. O gün de YİNE ablasının geleceği tuttu. Ayıp olmasın diye evde kalıp kayınvalidemle bir şeyler hazırladım. Eşime de 5 gibi çıkalım hem planımız bozulmaz hem ablana ayıp olmaz dedim, onayladı. Saat 5'e geliyor eşimde tık yok, ben de ses çıkarmadım çünkü dokunsan patlayacak durumdayım. Saat 7 olunca herkesin içinde "çıkalım mı dışarı" diye sordu bana. Bu saatten sonra nereye gidebiliriz dedim ve kaldı öylece. Sonrasında da zaten annesi ve babası kızlarına gitti. Sonraki gün ben yine surat yapmayayım, pazar günümüz var çıkalım, gezelim diye düşündüm. Öğlen olmuş artık hazırlanmaya başlayacağız bir telefon. Babası evde bir şeyini unutmuş da getirebilir miymiş...Ablasının arabası var, atlayıp gelebilirdi yani...Neyse ben artık sinirlendim çünkü onun gidip gelmesi en az 2 saat. Yine günümüz gitti ve artık hava karardıktan sonra gelen eşime de çıkmayacağımı söyledim. Yani ne kadar iyi insanlar olursa olsun bunaldım, daraldım...Bu olaydan sonra ben artık negatifleştim...
Geçen cumartesi günü için ben Dolmabahçe sarayına gitmek istemiştim, yine salak gibi neşeli ve sinirimi çaktırmayayım modundayım, kayınvalidemler döndü çünkü. Beyefendi geç kalktı, kahvaltı yaptık ve yağmur başladı zaten. Bana "bu havada gidilmez oraya" dedi, tamam dedim. Ben de haliyle ev işlerine koyuldum. Bir kaç saat uğraştıktan sonra bana el kol hareketleri yapmaya başladı. Hadi hazırlan gidiyoruz diye. Ben gerçekten anlayamadım sebebini ve daha 2 gün önce gittiğimiz semte tekrar neden gittiğimizi, madem gidecektik bütün günü neden geçirdiğimizi algılamaya çalışırken hemencecik çıktım. Çıktım ama içimde fırtınalar kopuyor, dokunsan elektrik çarpacak. Hala yağmur yağıyor, madem çıkabilecektik neden benim istediğim yere gitmedik, yahut kendisi başka yere gitmek istiyordu neden zamanında söylemedi, şimdi biz oraya neden gidiyoruz diye türlü türlü sorular.
Kendisi de beni güldürmeye çalışıyor ama mümkünatı yok, on karış suratımla iki yumruk atmamak için zor tutuyorum kendimi. En sonunda "oraya gittiğimizde neden gitmek istediğin belli olur, o zaman hesabını sorarım" dedim sadece. Ve gerçekten babasının yaptırılması gereken bir elektronik aleti varmış da onu yaptırmak için gelmiş. Bunu da söylemiyor bana ve ben ancak aleti tamir edecek kişiye teslim ettiğinde gördüm ve idrak ettim. Haliyle bende ipler koptu, biraz atıştıktan sonra asla anlamayacağını fark ettim ve direk dönüş otobüsüne bindim ve gittim. Evin yakınlarına gittiğimde şimdi tek başıma eve dönmüş olmamı soracaklarını hiç de laf anlatacak halde olmadığımı düşündüm ve bir kafeye girip oturdum. Gelince bana haber verdi, yerimi söyledim. Hala ve hala saf gibi, salak gibi, su katılmamış bir aptal gibi benimle konuşup sakinleştireceğini düşünürken gelir gelmez ilk söylediği şey "hadi eve gidelim" oldu. Ben de annesinin yanına gitmek için neden acele ettiğini falan sordum, ne var evde diye sorguladım. Olay daha da büyüdü ben kalktım ve artık eve gelmeyeceğimi söyledim. Kendisi de beni öylece bırakıp eve gitti, saat 9. Ben daha fazla sinirlendim ve havaalanına otobüs beklemeye başladım. Eve gittikten sonra bana yazmaya başladı, söyledikleri yenilir yutulur şeyler değil. "sırf sen sus, laf etme diye seni de çağırdım, gez istedim, banane bu saatte sokaktaysan kocaman kadınsın, anladım ki bana annemden başka yar yokmuş, hemen gelmezsen annemle babam anlayacak, onlara bu yüzden bir şey olursa seni asla affetmem" gibi şeyler söyledi. Ben de beni bu saatte tek başıma sokakta bırakıp annesinin dizinin dibine giden adamdan koca olmayacağını, büyümesini, sahip çıkması gerektiğini, bazı ayrımların farkında olması gerektiğini ve benim de ağaç kovuğundan çıkmadığımı, ailemin beni tek bıraktığını öğrenirse onu parçalayacaklarını söyleyip memleketime gideceğimi söyledim. Annemi-babamı arayıp haber vereceğini, bu saatte tek başıma gezdiğim için sorumluluk alamayacağını söyleyince kardeşime haber vermek durumunda kaldım. Az buçuk olayı çıtlatınca beni biraz sakinleştirdi. Ben de tıpış tıpış eve döndüm. Kapıyı açan salak kocamın suratında kocaman bir gülümseme. "Geç kaldın" diyor bana utanmadan gülerek ve gayet içten gülerek. Evdekilere markette olduğumu falan söylemiş, onlar da yemiş gibi davrandılar. Ertesi gün hava güzel diye dışarı çıkmak istedi ama ben istemedim. Dün arkadaşıma gittim ve akşam 10 gibi döndüm eve. Kendisi buna bozulup bir de surat yapabildi.
Neticede bir kaç gündür konuşmuyoruz, bugün de kayınvalidemler kızlarına gitmişler, yarın ya da diğer gün gelirler gibi. Yani yalnızız bugün. Siz olsanız ne yapardınız? Bu arada bu haftasonu ilk nikah yıldönümümüz. Kayınvalidemler bizde olurlarsa bir şekilde ya dışarı çıkmak ya da evde kutlamak durumunda kalırız; kendileri böyle şeylere pek önem verirler çünkü. Ama olmazlarsa ne kutlamayı düşünüyorum ne de yüzüne bakmayı. Ta ki kendi konuşana kadar. Hoş konuşsa ne konuşacak, neyi açıklayacak? Açıkladığı şeye ben inanacak mıyım?Bilemiyorum çok daraldım, aileme hiç bahsedemiyorum, erkek kardeşime sadece kavga ettiğimizi ve sebebini söyledim. Bana söylenenlerden bahsetmedim. Sizler dışında bu kadar ayrıntıyı bilen kimse yok...
Önceki konum da burada...http://www.kadinlarkulubu.com/forum...n-kutlamalar-her-gun-ailenin-aranmasi.780573/
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?