- Konu Sahibi femmefatale26
-
- #41
Demek ki neymiş ; beş dakikalık zevk yaşamak erkeklik değilmiş.. Sorumluluğunu taşıyamıyorsa riski yaşamayacaktı, yaşatmayacaktınız..
Aman asabım bozuldu.. Bu kadar olmamalı, bu kadarı olmamalı ?
bir bebeqin annesine mektubu;
5 ekim: Bugün var edildim. Buradayım. Varım. Müthiş bir duygu bu. Var olduğumu henüz annem ve babam bilmiyor.
Bir elma çekirdeğinden bile küçüğüm. Ama ne de olsa, ben benim. Varım ya! Bu bana yetiyor. Henüz bedenim belli belirsiz, yüzüm yok ama, varlığımı ve benliğimi hissedebiliyorum. Bir kız olacağım ve bahar...da çiçekleri seveceğim.
19 Ekim: Biraz büyüdüm. Kımıldamam mümkün değil. Annem henüz farkında değil ama onun kanıyla besleniyorum. Kalbini dolaşıp gelen sımsıcak kan bana geliyor. Beni sevecek bir kalbin kıpırtılarını şimdiden hissediyorum. Annem beni çok sevecek. Annem için güzel bir sürpriz olacağım.
23 Ekim: Hiç göremediğim bir el ağzımı biçimlendirmeye başladı. Dudaklarımda onun dokunuşunu hissediyorum. Bu "el"in dokunduğu yerler dudağım damağım oluyor. Düşünün bir yıl sonra bu elin dokunduğu yerde tebessümler açacak, güleceğim. Dudağımdan ve dilimden sözler dökülecek. Herhalde önce "Anne!" diyeceğim. Anne duyuyor musun beni? Seninle konuşacağım. Sana güleceğim. Kimilerine göre hâlâ daha var değilmişim, Nasıl olur? Varım ve gülücükler sunacak dudaklarım da olmak üzere ya, Hem sonra bir ekmek kırıntısı ne kadar küçük olursa olsun yine ekmektir. Öyle değil mi anneciğim? Ah bir konuşabilsem!
27 Ekim: Bugün pek mutluyum. İçimde tatlı bir kıpırtı başladı. Artık bir kalbim var. Kalbim atmaya başladı. Hayatım boyunca böyle atıp duracak. Sevgilerle dolduracağım kalbimi. Tıpkı anneminki gibi... Annem bedeninde iki kalbin birden atmaya başladığını bilseydi ne kadar sevinirdi! Duyuyor musun anne?
2 Kasım: Her gün biraz daha büyüyorum. Kollarım ve bacaklarım da biçimlenmeye başladı. Hele bir büyüsün kollarım bak nasıl kucaklayacağım seni anneciğim. Şu ayaklarım da tamamlansın da, beraber çiçekli bahçemizde yürürüz. Belki birlikte okula gideriz.
12 Kasım: Ah evet, Bunlar, bunlar ne kadar sevimli ve küçük şeyler. Aman Allah'ım parmaklarım da çıkmaya başladı. Bunlarla çiçek toplayacağım, annemin elini tutacağım, kalem tutacağım. Belki de güzel bir şiir yazacağım. Anneciğim, orada mısın? Ellerimi ellerinin arasına koymak için sabırsızlanıyorum.
20 Kasım: Oh, nihayet.. Annem doktora gitti. Burada olduğumu öğrendi.. Yaşasın! Doktor teyze özel bir cihazla gördü beni. Ultrason diyorlarmış. Resmimi bile çekti. Sevinmiyor musun anneciğim? Seneye kalmaz kollarının arasında olacağım,
25 Kasım: Artık babam da burada olduğumu biliyor. Fakat henüz kız olduğumun farkında değiller. Onlara sürpriz yapacağım..
bir bebeqin annesine mektubu;
10 Aralık: Bugün yüzüm tamamlandı. Artık iki güzel gözüm, bir küçük burnum, dudaklarım ve yanağım var, Anneme benziyorum galiba,
13 Aralık: Artık çevreme bakabiliyorum. Etrafım çok karanlık ama olsun. Yine de mutluyum. Yaşıyorum ve varım. Kısa bir süre sonra gün ışığını görebileceğim, renkleri ve çiçekleri tanıyacağım. Rüyamda gördüm. Dünyada gökkuşağı diye bir şey varmış.. Onu çok merak ediyorum.. Anneciğim, babacığım sizin yüzünüzü de göreceğim. Tanışacağız,. Mutlu olacağız. Gülüşeceğiz..
24 Aralık: Kulaklarım daha iyi duyuyor artık. Anneciğim, senin kalbinin seslerini duyuyorum. Benim kalbimin atışlarını da sen duyabiliyor musun? Hatta sesini bile tanıyabiliyorum. Sesin ne kadar tatlı, Hiç duymadığım bir şey bu, Güzel ve sağlıklı bir kız olacağım. Kollarında uyuyacağım, yüzüne bakacağım, o tatlı sesini dinleyeceğim. Benim için ninni de söyleyecek misin anneciğim? Sen de beni özlüyorsundur mutlaka, Beni koklayacaksın.. Çok seveceksin, değil mi?
28 Aralık: Anne burada bir şeyler oluyor. Doktor abla neden mutsuz bakıyor böyle... Sen acı çekiyor gibisin. Kalp seslerin değişti... Sustun. Benimle niye konuşmuyorsun anne? Anne, Anne, Anneciğim, Yüzümde soğuk bir şey hissediyorum. Anne, yüzümü parçalıyorlar... Anne bir şeyler yap, Anne, Kolumu çekiyorlar anne, Canım yanıyor anne... Anne, Ayaklarımı parçalıyor bu şey anne... Beni sana bağlayan damarı kopardılar anne, Anne kalbimi parçalıyorlar, Anneciğim, Anne, Anne, An,,
Ah! Kürtajınız tamamlandı hanımefendi. Geçmiş olsun !..
çok üzüldüm ben yokmu bi çözümü
bir bebeqin annesine mektubu;
5 ekim: Bugün var edildim. Buradayım. Varım. Müthiş bir duygu bu. Var olduğumu henüz annem ve babam bilmiyor.
Bir elma çekirdeğinden bile küçüğüm. Ama ne de olsa, ben benim. Varım ya! Bu bana yetiyor. Henüz bedenim belli belirsiz, yüzüm yok ama, varlığımı ve benliğimi hissedebiliyorum. Bir kız olacağım ve bahar...da çiçekleri seveceğim.
19 Ekim: Biraz büyüdüm. Kımıldamam mümkün değil. Annem henüz farkında değil ama onun kanıyla besleniyorum. Kalbini dolaşıp gelen sımsıcak kan bana geliyor. Beni sevecek bir kalbin kıpırtılarını şimdiden hissediyorum. Annem beni çok sevecek. Annem için güzel bir sürpriz olacağım.
23 Ekim: Hiç göremediğim bir el ağzımı biçimlendirmeye başladı. Dudaklarımda onun dokunuşunu hissediyorum. Bu "el"in dokunduğu yerler dudağım damağım oluyor. Düşünün bir yıl sonra bu elin dokunduğu yerde tebessümler açacak, güleceğim. Dudağımdan ve dilimden sözler dökülecek. Herhalde önce "Anne!" diyeceğim. Anne duyuyor musun beni? Seninle konuşacağım. Sana güleceğim. Kimilerine göre hâlâ daha var değilmişim, Nasıl olur? Varım ve gülücükler sunacak dudaklarım da olmak üzere ya, Hem sonra bir ekmek kırıntısı ne kadar küçük olursa olsun yine ekmektir. Öyle değil mi anneciğim? Ah bir konuşabilsem!
27 Ekim: Bugün pek mutluyum. İçimde tatlı bir kıpırtı başladı. Artık bir kalbim var. Kalbim atmaya başladı. Hayatım boyunca böyle atıp duracak. Sevgilerle dolduracağım kalbimi. Tıpkı anneminki gibi... Annem bedeninde iki kalbin birden atmaya başladığını bilseydi ne kadar sevinirdi! Duyuyor musun anne?
2 Kasım: Her gün biraz daha büyüyorum. Kollarım ve bacaklarım da biçimlenmeye başladı. Hele bir büyüsün kollarım bak nasıl kucaklayacağım seni anneciğim. Şu ayaklarım da tamamlansın da, beraber çiçekli bahçemizde yürürüz. Belki birlikte okula gideriz.
12 Kasım: Ah evet, Bunlar, bunlar ne kadar sevimli ve küçük şeyler. Aman Allah'ım parmaklarım da çıkmaya başladı. Bunlarla çiçek toplayacağım, annemin elini tutacağım, kalem tutacağım. Belki de güzel bir şiir yazacağım. Anneciğim, orada mısın? Ellerimi ellerinin arasına koymak için sabırsızlanıyorum.
20 Kasım: Oh, nihayet.. Annem doktora gitti. Burada olduğumu öğrendi.. Yaşasın! Doktor teyze özel bir cihazla gördü beni. Ultrason diyorlarmış. Resmimi bile çekti. Sevinmiyor musun anneciğim? Seneye kalmaz kollarının arasında olacağım,
25 Kasım: Artık babam da burada olduğumu biliyor. Fakat henüz kız olduğumun farkında değiller. Onlara sürpriz yapacağım..
bir bebeqin annesine mektubu;
10 Aralık: Bugün yüzüm tamamlandı. Artık iki güzel gözüm, bir küçük burnum, dudaklarım ve yanağım var, Anneme benziyorum galiba,
13 Aralık: Artık çevreme bakabiliyorum. Etrafım çok karanlık ama olsun. Yine de mutluyum. Yaşıyorum ve varım. Kısa bir süre sonra gün ışığını görebileceğim, renkleri ve çiçekleri tanıyacağım. Rüyamda gördüm. Dünyada gökkuşağı diye bir şey varmış.. Onu çok merak ediyorum.. Anneciğim, babacığım sizin yüzünüzü de göreceğim. Tanışacağız,. Mutlu olacağız. Gülüşeceğiz..
24 Aralık: Kulaklarım daha iyi duyuyor artık. Anneciğim, senin kalbinin seslerini duyuyorum. Benim kalbimin atışlarını da sen duyabiliyor musun? Hatta sesini bile tanıyabiliyorum. Sesin ne kadar tatlı, Hiç duymadığım bir şey bu, Güzel ve sağlıklı bir kız olacağım. Kollarında uyuyacağım, yüzüne bakacağım, o tatlı sesini dinleyeceğim. Benim için ninni de söyleyecek misin anneciğim? Sen de beni özlüyorsundur mutlaka, Beni koklayacaksın.. Çok seveceksin, değil mi?
28 Aralık: Anne burada bir şeyler oluyor. Doktor abla neden mutsuz bakıyor böyle... Sen acı çekiyor gibisin. Kalp seslerin değişti... Sustun. Benimle niye konuşmuyorsun anne? Anne, Anne, Anneciğim, Yüzümde soğuk bir şey hissediyorum. Anne, yüzümü parçalıyorlar... Anne bir şeyler yap, Anne, Kolumu çekiyorlar anne, Canım yanıyor anne... Anne, Ayaklarımı parçalıyor bu şey anne... Beni sana bağlayan damarı kopardılar anne, Anne kalbimi parçalıyorlar, Anneciğim, Anne, Anne, An,,
Ah! Kürtajınız tamamlandı hanımefendi. Geçmiş olsun !..
o bebeği aldırdıktan sonra birbirinizin yüzüne bakabilecek misiniz
yollarınızı ayırın bence. size bunu yaşatan biriyle nasıl devam edeceksiiniz
bir çözüm arıyorum bulamıyorum ufak bi işaret ufak bir ışık görsem hiç bırakırmıyım onu kıyarmıyım ona
ikimizde acı çekiyoruz 5 dakikada bir fikir değiştiriyoruz kolay olmadı bilmiyorum ileride ne olacak
Yumurta döllendiğinde böyle şeyler olmaz, rica ediyorum duygu sömürüsü yapmayın. 5. haftada bebeğin beyni bile yoktur, hisleri ancak bir hücresel oluşumun hayatta kalmak için vereceği tepkiler kadardır. Fetüs oluşumu 10. haftada gerçekleşir. Kürtajın 10. haftadan önce yapılmasının gerekliliğinin sebebi budur.
Bebeğin kalbi anneden pompalanan kanın ritmiyle atar. Kalbinin atıyor olmasının sebebi budur. Canlı olduğu doğrudur tabii ki ama böyle duygusal şeyler kimsenin bir işine yaramıyor.
ultrasonda bir görsen inan kıyamazsın.ben de hala olucam 6 haftalıkktı görene kadar farkında değildim.o ki gördüm onu ozaman anlayabildimm mucizevi birşeyy o yaa ...
acı çeken adam ne yapar eder bir yolunu bulur ve o cana canına kıyamaz
Daha ne kadar göreceğiz böyle üzücü basliklari haberleri... Neden böyle tadbirsizlik ??? Bir masumun günahına girmek ? Ve bir ömür bunun vicdan muhasebesi ??? 10 dklık bir zevk için(( neden yapar bunu insan kendine ???? Şimdi o sabi sübyanın hesabını kim verecek ??? Birde hiç utanmadan sıkılmadan buraya bunu bir dertmis gibi yazmanız. Kusura bakmayın ama haklı hiçbir tarafınız yok... Katilsiniz siz... Üstelik sizinle savaşmaktan aciz bir canın katili.... Ne demeli artik.... Yazıkkk...... Hem bu dünyanın hem ahiretin zehir olma durumu (((((((( ve insanoğlunun büyük kaybı (((((
bakamamaktan korkuyor.Sen ben sorun değiliz ama onu aç bırakamayız bakamadık alın mı dicez diyor bunu kaldırmak daha zor diyor
Size sonuna kadar katılıyorum bi de bunu buraya utanmadan yazmak gerçekten çok acı bu cididi ciddi cinayet gidin sabredenler klübünü tüp bebek klübünü vs okuyun eminim utanırsınız ben de anne olmak için mücadele verenlerden biriyim bu uğurda ölümlerden döndüm ama tüm içtenliğimle söylüyorum sizin yerinizde olmak asla istemezdim durumunuz bizden çok daha kötü çünküüü bizimkisi Rabbimin verdiği bir takdir sizinki ise düpedüz suç....ve bu suçu da başka bir suçla kapatmaya çalışıyorsunuz yazıkk çok yazıkkkk
pazartesiye kadar zamanım var sanırım kesin karar vermem lazım zor olacak belki yapamıcam ama düşüncesi bile kabus gibi
bir yol bulmaya çalışıyoruz
Düşünmekte haklı tabii. Ama bu bebeği istiyorsanız bir yolu bulunur. Gerçekten. İstediğiniz bir bebeği zorluklar yüzünden aldırmayın. Ailelere karşı dürüst olmak en iyisi bence. Hata yapmadığınızı düşünüyorsanız bile "Genciz hata yaptık. Affedin ama bu cana kıymayın." dersiniz. Ailenizin yanına yerleşirsiniz siz ya da. Annesi babası sevdikten sonra bebek büyür. İyi de bakılır. Anne baba istesin yeter ki. İstemiyorsanız tabii ki kürtaj yaptırmakta özgürsünüz ama istiyorsanız lütfen zorluklara göğüs gerin.
Ben kürtaj konusunda çok açık görüşlüyümdür. Kürtajın kadına kendi kaderini çizme hakkı verdiğini düşünmüşümdür hep. Bu birçok insana yanlış gelebilir ama ben böyle düşünüyorum. Başka bir şeyin de farkındayım ki yumurta döllendiği andan itibaren yeni bir organizma. İleride bebek olacak bir organizma. AMA bebeklerini isteyen insanların sırf o an uygunsuz olduğu için bebeklerini aldırması gerektiğini düşünmüyorum. O bebek o anda olduysa ve siz o bebeği istiyorsanız savaşmalısınız bence. Siz de, erkek arkadaşınız da.
Burada düşünmeniz gereken şey şu anda sizin hayattan ne beklediğiniz. Anne olunca zorluklara rağmen o bebeğe bakınca aklınızdaki her şey uçup gidecek mi? Ya da ileride anne olduğunuz için yapamadığınız şeyleri düşünüp pişman olacak mısınız? Düşünmeniz gereken şey bu bence. Buna karar verdiğiniz anda kararınızı gerçekleştirebilirsiniz diye düşünüyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?