- Konu Sahibi Neredesin sen
-
- #121
Bakın yazdığınız şeylere bir göz atın.
Hepsini diyalog kurulabilecek insanlarla çözmüşsünüz.
Ya da soruyu yumuşatmışsınız.
Mesela 4: Hiç çıkmanıza izin vermiyor. Asla çıkamıyorsunuz. İnanılmaz sık rastlanan bir örnek, forumda da görebilirsiniz.
Ya da 1: Gitmeye mecbur olduğunuzu düşünen bir eşiniz var. Bunun diyalogluk bir kısmı yok, böyle yapmanız gerektiğine inanıyor ve gitmediğinizde burnunuzdan getiriyor. Sürekli tekrarlanıyor bu. Ama asıl sorun eşinizin size bakış açısı zaten. Bu nasıl çözülebilir?
7: Mesela bu bahsettiğim altın konusu olsun, 3 ile birleştirelim. Forumu okuyor musunuz bilmiyorum ama örnekle anlatıyorum
Hiç kimseden yardım almadan evlendiniz. Düğün günü saklama bahanesiyle eşinizin annesi altınları aldı. Sonra da asla vermedi. Kandırıldınız. Eşiniz hiç ses çıkarmıyor. Pasif. Ne yapsanız ne etseniz olmadı. Eften püften bir sebep mi bu?
6. İstikrar uğruna neden birçok haktan vazgeçilsin ki? Yazdığım birçok madde aslında sevilmemenin göstergesi eş tarafından. Sevilmemek de en önemli boşanma gerekçesidir.
Hayatta diyalog kurulabilecek aslında çok az insan vardır, bu gerçekten bihaber olduğunuzu sanmıyorum. İnsanın hayat kalitesini asıl böyle küçük olaylar düşürür, çünkü asla çözülemezler.
En anlamadığım kısım ise
İnsanlar evliliğe mecbur değil ki? Neden mecbur olsunlar?
Evliliğin onlara kattığı ne var? Neden çabuk vazgeçemesinler?
Çabuk vazgeçmelerinde kötü olan kısım ne?
Kaldı ki ben böyle olmadığına eminim. Bence mevcut evliliklerin çoğunda sevgi bitmiş ama evlilikten vazgeçilemediği için devam ediyor evlilik. Felaket bir durum bu.
''Çogu insanla diyalog kurulamaz'' bir gerçek degil, senin kendi düşüncen. Ben ise aksini düşünüyorum. Çogu insan diyalogdan anlar. Sen ise tüm durumlara ''asla diyalog kurulamaz, e o zaman nabalım?'' tarzıyla giriş yapıyorsun.
4 - Asla çıkamıyorsan bu boşanma sebebi olabilir. Ama açıkçası bunu kabullenen kesimler de yok degil. Önceki yorumda dedigim gibi, ölçüsüne baglı.
1 - Gitmezsin olur biter. Kocanı da ikna yoluna devam edersin. Kocan da başka bir konuda seni dinlemeyecektir ve seni ikna yoluna gidecektir sonuçta. Her ikna olunmayan konuda boşanmak mı lazım?
7 - Ama ben altının kadına ait oldugu görüşü yanlış buluyorum. Çünkü bu para karşılıgı evlilige girer şu anki düzende. Yani bir alış veriş... Altınlar kadına aittir olayı eski zamanlarda ''nafaka'' mevzusu yokken var olması gereken bir şeydi kadının güvencesi olsun diye ve o yüzden vardı. Şu an için altınlar iki kişinin olmalı.
Eger kv 'ikinizin altınlarına' el koyduysa kv ye dava açarsınız, eşine boşanma davası degil. Kv suçlu diye eşine mi patlayacaksın? Mesele yolda başına saksı düşse, saksıyı tutamadı diye o zaman da mı eşinden boşanacaksın? Davalı olacagın tarafı dogru belirle.
6 - İstikrar ugruna her şeyden vazgeçerim demedim, bir çok haktna vazgeçilir dedim. Ve zaten evlenirken insanlar binlerce hakkından vazgeçmezler mi? Vazgeçerler tabi ki... çünkü artık evlisindir, bekar hayatı geride kalmıştır.
Yazdıgım maddeler sevilmemekle alakalı degil. İnsanlar her konuda aynı düşünecek diye bir şey yok. Ortak noktada buluşmaya çalışır, hepsi bu. Yoksa insan sevdiklerine çok daha kötülerini de yapar yeri geldiginde. Sevmeyle bunun bir ilgisi yok.
İnsanlar evlilige mecbur degil evet. Ama mecbur degillerse evlenmesinler. Yani eften püften sebeplerle boşanıalcaksa, evlenmesinler hiç. Hep diyorum ''evlenmiş olmak için evleniyor insanlar'' diye. İşte o dügün töreni, gösteriş... falan. Tek derdi bu olanlar evlenmesinler.
Evlilik yanında sorumluluk da getirir, bekar hayatıyla karıştırma diyorum bu yüzden. Sen ise evliligi iyice anlamından kaydırıyorsun. Çabuk vazgeçmeyi övüyorsun falan... Aman canım boşansınlar nolcak, o başka adamlar digeri başka kadınla evlenir, nolcak ki? Bu ne canım böyle açık ilişki gibi? Hele bir de arada çocuk varsa... Böyle düşünenler sevgili kalmalıdır, açık ilişki yaşasınlar falan. Evlenmesinler daha iyi.
Mesela sen evlilikteki fedakarlıkları, alttan almaları kendini ezdirmek olarak görüyorsun. İyi soruyorum sana, senin patronun ya da devlette isen müdürün... sana kurallar koysa, seni ezse, iş yüklese, iş saatinde buradan çıkamazsın dese... Onların her türlü triplerini çekmeyecek misin? Her türlü işlerini yapmayacak mısın? Her türlü ezmelerini sineye çekmeyecek misin? Çekeceksin.... Gıkını çıkarmayacaksındır.... Çünkü para geliyor. Sana şahsi söylemiyorum. Herkes degerini sade para ile ölçmeye başladı. Bu yüzden, patronlarının, yeri geldiginde iş arkadaşlarının her lafını, her şeyini sineye çekenler, evde eşlerinin bi lafını bile çekmiyorlar çünkü eşlerinden para kazanmıyorlar :)
Patronun, kocandan daha mı degerli? Bir şeyleri alttan almak için, fedakarlık yapmak için karşılıgında sadece para mı kabul ediyorsun? Bir de bu açıdan düşün istersen.