Ben insan değilim.


işte sırf bu yüzden bütün eğitim hayatım sınıf ortalaması hakkında söylediğim yalanlarla doludur sülale eğitimci hem de sayısal alanda.. ee bende tiksinirim fizikten, kimyadan..o yüzden "baba valla herkes 40 aldım bir ben 60 aldım" allah affetsin ne diyeyim

konu sahibi, bak ne güzel fikir vermişler sana, kendini yerden yere vurma artık.. önemli olan azim, gerisi hayatın sana ne getireceği ile ilgili.. kasma kendini depresyona girecek kadar
 
Şu aşamada öğretmenlerini ve aileni gözardı edip sen ne istiyorsun ona kulak ver.
-Ah şu okulda olsam ne güzel olur diye eminim ki senin de hayallerin vardır.
Milletin senden beklentisini boşver, sen okuyacaksın o okulda oyüzden sen kendinden ne bekliyorsun onu dinle.
Stres yerine sevin ki çevren seni zeki buluyor, başarıcağını da biliyor. Emin ol tembel gözüyle bakılan birinin işi çok daha zor, her ne kadar şuan o mod daha rahat gözüksede.
Bi'daha da kendine öyle saçma yakıştırmalar yapma çalışmak istememekle, gerizekalılık çok başka şeyler

Test çözmek sıkıcı ama onu hoş kılmak yine senin elinde.
Ben isteksiz olunca çok sevdiğim kahvemi alıp deniz kenarında bi'yere oturup çözüyorum hem ses iyidir, dikkati sağlamlaştırır.
Ya da balkona kuruluyorum, temiz hava motive eden bi'şey.
Ben de gidiyorum test çözmeye, sınavlarımızdan sonra kutlamayı burda yapıyoruz anlaştık mı
 

Seni yalanci seni :)) Bende 80 alip aglayanlardandim. Ne olacak bu halimiz.
 

Ben de sözelciyim hemşire olma hayaline karşılık dedem tarafından okutulmayan annecim hayalini benim üstümde yaşamak istedi ama suratsızlığımdan anlayan müdür puanım iyi olmasına rağmen kaydımı yapmadı. Bi'de kendi reglisini bile görünce bayılacak gibi olan kızlarına bi'araba laf ettiler, hastane gibi kokan okuldan çıkınca öğüren bana. Nitekim gazeteci oldum pişman mıyım asla Annem bu puan kıyaslamayı üniversitede bıraktı ki -anne hoca taktı demek favorimdir.

Zaten konu sahibi arkadaşım kendi hayalini kovalarsa daha iştahla çalışacak. Çünkü hedeflediğin koltuğa kurulmanın hazzı hiç bi'şeyde yok
 
Seni yalanci seni :)) Bende 80 alip aglayanlardandim. Ne olacak bu halimiz.

hehehe kız arkadaşım da böyle benim, hiç çalışmadım der, sınava girer 95 alır, sonra da "hocaam o 5 puan neden gitti" der cinnet sebebisiniz


benim hayalim edebiyat fakültesiydi. hatta denemelerim bile vardı, yayınlatacaktım. belki nobel bilem alırdım sonra ne oldu? gittim yazılımcı oldum neye niyet, neye kısmet. şimdi bütün gün sayılarla, kodlarla oynayıp duruyorum, ama bir baktım ben bunun için doğmuşum diyorum şimdi gerçi gitti benim nobel

bu arada "hoca bana taktı"yı geç keşfettim ben
 
hehehe kız arkadaşım da böyle benim, hiç çalışmadım der, sınava girer 95 alır, sonra da "hocaam o 5 puan neden gitti" der cinnet sebebisiniz

Ilkokul, ortaokul, lisede vasat bir ogrenciydim ben. Universitede boyle oldum. Bir kere 97 aldim. Yeminle depresyona girdim. 100 alacaktim diye. Hey gidi gunler.

Yazilimcilar sayisalci degil mi, fen'ci degilsin kanimca.
 
işe kendini tanımayı ve sevmeyi öğrenmekle başla gerisi gelir
 
Açtığınız diğer konuları hatırlıyorum. Hayatınızın merkezine okulu oturtmuşsunuz. Ve başarı,zeka vs her şeyi ders performansınızla ilişkilendiriyorsunuz. Bu çok yorucu bir şey. Daha önceden de söylemiştim, kendinizi biraz rahat bırakın. Okul birincisi olmak vs sizi olduğunuzdan daha kıymetli ya da zeki yapmaz. Sürekli olarak aynı düzeyde başarı göstermeniz de ne şu anda ne de ileride mümkün değil. Ergenlik döneminde de olduğunuz düşünülürse kendinizle bu kadar uğraşmanız ve bazı şeyleri takık bir şekilde sorgulamanız çok normal. Yaşadığınız dönem karmaşalarla dolu olan bir dönem. Üstüne bir de sınav stresi eklenince geldiğiniz nokta aslında çok da şaşıralacak bir şey değil. Eğer yaşadığınız sıkıntıların üsteinden tek başınıza ya da çevrenizin desteği ile gelemiyorsanız bir uzmandan yardım olmak sizin için rahatlatıcı olacaktır.
 
Diger konunu da okudum.

Evet, dedigin gibi son derece ozguvensiz ve okul konusunda kendine zarari dokunabilecek kadar asiri hirsli birini gordum.
Sen bence derslerine olmasi gerektigi kadar agirlik ver ve kendini baska alanlarda da gelistirmeye basla. Madem o kadar basarilisin, bu sinavi da oyle boyle gecersin.
Bu ruh halin icin doktora gorunmeni de tavsiye ederim. Bu ozellikler insani yer bitirir.
 
Son düzenleme:
Depresif takılasın var, canın ders çalışmak istemiyor.

Kaç yaşındasın, 14 yaşında mı? Bu yaşta kendinden beklediğin "farkındalık" dozajı fazla bence. Git otur ders çalış, çalışman gerektiği için çalış. Amacı fazla sorgulama, sana iyi gelmiyor besbelli. Çok iyi bir şey yapman için üstün zekalı olmana gerek yok zaten, gerizekalı bile olsan çalıştığın takdirde iyi bir liseyi kazanırsın. Zaten inatla kendini "gerizekalı" olduğuna inandırmaya çalışıyorsun, madem öyle elindekiyle yetin. Çalış ve ona göre bir yer kazan.

Yani üstünzekalı da olsan, gerizekalı da olsan çalışman şart, kaçarın yok.
 
Depresif takılasın var, canın ders çalışmak istemiyor.

Kaç yaşındasın, 14 yaşında mı? Bu yaşta kendinden beklediğin "farkındalık" dozajı fazla bence. Git otur ders çalış, çalışman gerektiği için çalış. Amacı fazla sorgulama, sana iyi gelmiyor besbelli. Çok iyi bir şey yapman için üstün zekalı olmana gerek yok zaten, gerizekalı bile olsan çalıştığın takdirde iyi bir liseyi kazanırsın. Zaten inatla kendini "gerizekalı" olduğuna inandırmaya çalışıyorsun, madem öyle elindekiyle yetin. Çalış ve ona göre bir yer kazan.

Yani üstünzekalı da olsan, gerizekalı da olsan çalışman şart, kaçarın yok.
 
Bir de bu zeka takıntını anlamadım, bu sınavlar dışardan zeka ölçer gibi mi duruyor. Zeki olsan ne olur olmasan ne olur, zaten bir yere kadar götürür o zeka seni. Çok başarılı bir lise ve üniversite eğitiminden sonra akademik hayata atılsan, 100lerce paper okurken ve yazarken zekanın sana pek de katkısı olmayacak. Ama yine de "zeki" diyecekler, merak etme.
 
Burada herkes sana doğru ya da yanlış yardım etmeye çalışmış aynen benim gibi.

Ama kimse bu konuda uzman değil değil mi? Herkesten maksimum faydayı bekleyemeyiz.

Ben, kardeşim, kuzenlerim ve yakından tanıdığım yardımcı olduğum birçok insan lgs,oks,sbs ye girdi herkeste gayet iyi yerleri kazandı. sonrasında iyi üniversiteler.

Ben hep bu lise sınavlarının gereğinden fazla abartıldığını düşünmüşümdür. Bu kadar büyütülecek bir şey yok emin ol ki. Sadece bir sorumluluğun var ve bunu yapacaksın. Bu kadar komplike hale getiren öğrenciler ve çevre aslında. Tek bir şey var ders çalışman lazım bu bir görev sadece ve bundan zevk almaya bak. Yeni şeyler öğrenmek iste temellerini oluştur. O temel sana çok lazım çünkü ilerde. Sakin ol ve önce ailenle sonra da rehber öğretmenlerin ile görüş. Ama kimsenin elinde sihirli bir değnek yok sana iyi gelecek tek şey yine sende.
 


Engel tanımayan Murat!...

Doktorların altı yıl ömür biçtiği Murat Çolpan, hayata sevgiyle tutkuyla bağlananlardan. Kendisine özel yapılan paletli mayoyla yüzen Murat, birçok şampiyonluklara imza attı...

Çolpan ailesi şoktaydı... 1975 yılının 23 Temmuz günü Murat Çolpan iki kolu, iki bacağı olmadan dünyaya gelmişti. Doktorlar ailesini teselli etmeye çalışıyordu ama bir taraftan da acı gerçeği itiraf ediyordu. "En fazla altı yaşına kadar hayatta kalır...’ diyorlardı. Zor bir durumdu ama bu da dünyanın bir gerçeğiydi, tıpkı yaşamla-ölüm, hüzünle-mutluluğun arasındaki ince çizgi gibiydi. Sorun ne akraba evliliği, ne de hamilelik döneminde alınan ilaçlarla ilgili bir şey değildi. Nedenini kimse bilmiyordu. Yapacak bir şey yoktu. Yaşanan olay milyarda bir görülen bir vakaydı o da Çolpan’ın acı kaderiydi. Herkes Murat için tedirgindi. Ama öyle olmadı. Murat hayatın tadını, mucizenin gerçekliliğini ilk nefes aldığında hissetmiş ve ona sıkı sıkı sarılmıştı. Doktorların dediği korku dolu 6 yıllık dönem geçmişti ama Murat sağlıklıydı. Çünkü onun ruhunda yaşama bağlayan inanılmaz bir tutku vardı.

PRENSESİ AĞLATTI

Elleri ayakları yoktu ama omuzunda ona verilen ilahi bir rütbe vardı. O rütbeyle hayata meydan okuyacak, destanlar yazacaktı. Çocukluk yılları acı ve ümitle geçti. O da farkındaydı kendisine bakan gözlerden, acıyan yüreklerden... Ama o öyle düşünmüyordu. O farklıydı, özeldi. Almanya’da yaşarken herkesin ilgi odağıydı. Hatta bir ara bir gezi için Almanya’ya gelen Norveç prensesi Sonja ile karşılaşmış onunla sohbet eden Sonja Murat’ın yaşama azmine hayran kalmış gözyaşlarını tutamamıştı. Çocukluk yıllarında hep yüzmeyi hayal ediyordu. Ailesi Murat’ı evin sessiz dünyasından alıp denize götürdüğünde dünyanın en mutlu insanı olmuştu. İnsanların yüzmesi onu duygulandırmış o da tıpkı onlar gibi yüzeceğine o gün inanmıştı. Murat o gün kafasına koymuştu yüzecekti. Çolpan, Deniz ve havuzla tanıştığında yedi yaşındaydı. Yani doktorların kendine biçtiği ömrün, bir yıl ilerisindeydi. "Hiçbir zaman bana acınmasını istemedim. Doğuştan kollarımın bacaklarımın olmadığını kabullendim. Öncelikle okula gitmeye karar verdim. İlkokulu çok zor şartlarda bitirdim. Tuvaletler, basamaklar gibi pek çok mimari sorun vardı.

-alıntı-

 
Selam canim, buda dertmi?? inan herkes böyle bir dönemden geçmi$tir, ben dahil, bu çok normal, biz insaniz robot degiliz tabi yorulacagiz tabi beynimiz bazi $eyleri algilayamayacak dönem dönem, $imdi kendimi örnek vereyim

orta okulda hiç ders çali$mazdim notlarim ortaydi, sinif geçiyormuyum? evet o zaman benim için sorun yoktu
buna ragmen sene sonunda çok çali$ip fen lisesi fen bölümünü kazandim
ardindan lise yillarim yine hep ortayla geçti aslinda fazla çaba göstermiyordum kendimi siniftakilere göre daha az zeki hissediyorum hatta bazen geri zekali oldugumui bile dü$ünüyordum

neyse ÖSS ye girdim, hukuk çikti ama ben hukugu sevmedigim için ba$ka bir yeri seçtim!
ardindan, üni yillarinda, yine o geri zekalilik hissi bendeydi, dersinmin önünde kaç kere agladigimi bilirim
sinav dönemlerinde litre litre kahve içerdim gece 4 e 5 kadar uyumayayim diye, kaç kere 2 saat uykuyla sinava girdim
üni bitti mezun oldum, master yaptim! $u an 25 ya$imdayim elimde diplomam ve i$im var :)

yani bende ayni senin durumundaydim, ama yinede zorlaya zorlaya bir yerlere gelebildim, ama bazen saçma sapan $eyler yapiyorum
mesela geçenlerde trene bindim ve gittigim ilçeye varmadan trenden indim nedenini bilemiyorum, etrafima bakiyorum hala anlamiyorum nerde oldugumu!! gidecegim yere ne kadar geç kaldigimi anlayabiliyorsundur
yine çok olmadi, bir yildir kullandigim $ifreyi unuttum! üstelikte unutmadan yarim saat önce kullanmî$tim! salak salak bekledim aklima gelir diye ama gelmedi taaa sonradan geldi!

yani demek istedigim sen kendinden umudunu kesme, herkese oluyor öyle $eyler canimmm
 


Konu sahibi neden 'hayır sen öyle biri değilsin' (benzeri) denilen yorumları dikkate alıp asıl senin birşeyleri idrak etmen için söylenenleri gözardı ediyorsun? Farkında mısın bu yorum sahibi sana bir büyüğün gibi nasihat veriyor ne güzel. Ben kendi ablamı gördüm o da benim gücüm bittiğinde biraz sert ama gerçekçi yaklaşıp kendime gelmemi sağlardı keşke çevremizde hep böyle insanlar olsa.

Lütfen sen de başka açıdan bakmaya çalış biraz aklı başında insan öyle yapar hem hayatın çok başındasın dur daha.
 
Son düzenleme:

Tesekkur ederim. Bazilari yapmaya calistigimi anlamadi. Konu sahibi ders calisiyor suan. En azindan oyle umuyorum :)
 
Yapman gereken tekşey bir psikologa görünmek çünkü anlattıkların oldukça can sıkıcı ve normal olmayan şeyler
eminimki bir dr bu derdine derman olacak çözümü bulacaktır.
 
süt yerine su koymuşum deyince benimde aklıma yumurtaları ocaktaki tava yerine lavaboya kırdığım geldi.
fazla takmamak gerek
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…