Aynen canım inşallah mantığımı ön plana alıp daha temkinli davranabilirim zira hisler, duygular gırla :))bütün sayfaları okuyamadım ancak, bence bir erkek illaki de karşı cinsle flört anlamında görüşmeyebilir. sohbetinden zevk alır, birileri tarafından merak edilmek hoşuna gider vs. ama iş reel hayata alma konusuna gelince temnkinli davranabilir. reel hayat farklıdır çünkü, beklentileri arttırır. eğer siz de duygusal bir hanımsanız ve bu bey de bu durumu anlamışsa, sizi üzmek, kırmak istemiyor olabilir.
temkini elden bırakmayın derim. biz kadınlar gerçekten hisli varlıklarız. bir noktadan sonra mantığımızın yerini hisler alabiliyor.
Özelden yazıyorum, Allah korusun biliyorsun gazetelerin takibindeyiz, temkinli olmak lazım.ooo valla süper olur herzaman beklerim ben artık tek tabanca biriyim valla her daim müsayitim :) ben işi m gereği çok seyahat ediyrum ablacım nerdensin ben geldiğimde haber veririm yane zarif bey gibi yapmam
Özelden yazıyorum, Allah korusun biliyorsun gazetelerin takibindeyiz, temkinli olmak lazım.
Hiç aklıma erkek olabileceğin gelmedi. Demek ki temkinli biri değilim ben. Bir de yazdıkların ben de zaten karşı cinsten olabileceğin izlenimi yaratmadı daha çok bir araya gelsek kahkahalarla güleriz gibi hissettim.:))tabi ki erkek değilim bu arada valla billa kızım :)
Hiç aklıma erkek olabileceğin gelmedi. Demek ki temkinli biri değilim ben. Bir de yazdıkların ben de zaten karşı cinsten olabileceğin izlenimi yaratmadı daha çok bir araya gelsek kahkahalarla güleriz gibi hissettim.:))
İşin içinde duygular olmasa çok güzel bir arkadaşlık gördüğüm kadarıyla ama o duygular işin tadını değiştiriyor işte. Peki yazışma rutininiz nedir? Her gün mü? Ya da sen mi daha çok yazıyorsun? Onun yazdıkları sana cevap mahiyetinde mi oluyor? Senden ses çıkmayınca merak ediyor mu mesela? Senin gibi sürekli uzun uzun yazıştığı başka insanlar olabilir mi? bu adam işinde, mesleğinde otorite falan mı; ne bileyim insanların sürekli akıl danıştığı biri mi mesela? Soru yağmuru oldu tam:))))Kızlar,cerebrum77 “zarif bey’ in”(böyle isimlendirmek hoşuma gitti) benim üzerimdeki etkisinin nedenlerini sizinle paylaşmak istiyorum.
İyi bir dinleyici. Gerçekten anlamaya çalışıyor. Amacı paylaşmak kendi doğrularını zorla kabullendirmek değil. Farklı düşündüğümüz konularda (tam zıt görüşte olduklarımız da bile) rahat ve keyifle konuşabiliyoruz böylece. Eğer ortam gerilirse, neden rahatsız olduğunu açıkça söyleyerek, anlamak için soru sorarak bana kendimi ifade etmek fırsatı veriyor. Küsüp gitmiyor.:) Ve elbette onunla paylaşımlarımızdan pek çok yeni şey öğreniyorum.
Hayatta para kazanmak dışında da bir amacı var. Ve bu amaç için bedel ödemeye hazır. Daha çok çalışmaya, keyifli zamanlardan vazgeçmeye, dinlenmeye hasret kalmaya razı. Günümüzün “maddeye tapınan” kalabalıklarından ayrılıyor haliyle.
Kontrollü bir erkek. Anlatacaklarını birden ortaya döküp saçmıyor. Benim algılayabildiğim dozda devam ediyor. Duygularını ifade ederken (kızgınlık, mutluluk vs.) ölçülü. Nerede durması gerektiğini biliyor. Böyle olması söylediği güzel sözleri daha inanılır kılarken, gerginlik zamanlarında da çirkinleşmeyeceğini gösteriyor. Hatta daha ileri götürüp, duygularını kontrol edebilen bir erkek iradesine de sahip çıkar ve aldatmaktan kendini koruyabilir diye de düşünülebilir.
İletişimimize önem verdiğini hissettiriyor. Yazamayacağı zaman açıklama yaparak haber veriyor. Yani birden kaybolup sonra pat diye ortaya çıkıp ben geldim demiyor.
Pek çok erkek gibi kendindeki özellikleri göstermek istiyorsa da bunu da makul ölçüler de yapıyor. Bak ben neyim dercesine insanın gözüne sokmuyor. Yani "sadece konuşmuyor, yapıyor "ve övüldüğü zaman da tevazu göstermesini biliyor. Kendini abartmıyor.
İfadeleri çok zarif. Sürekli şiirsel ya da edebi anlamında değil. Ama bazen çok net değil de üstü örtülü anlatımlar kulağa daha hoş gelir ya. Çünkü insanın beynini gıdıklar, senin hayal dünyana da yer açar. Seçtiği kelimeler bu anlamda çok kaliteli.
Veeee en önemlisi samimi biri bence. Oldukça doğal. Ama mesafeli de, fazla mesafeli hatta.:)
devam edip gidiyor işte böyle…
Zaten ben su yüzüne çıkmaya çalışan duygularımı derinlere gömmek gayretinde olduğum için bu iletişim arkadaşlığa evrilecektir. Hemen hemen her gün yazışıyoruz canım. Ama işlerimiz olunca ara veriyoruz sonra devam. Ben o yazmadan yazmıyorum. İletişimimiz soru soruyorum o yanıtlıyor şeklinde değil. Bir belki bir kaç konu bir arada sohbet ediyoruz o konularla ilgili kendi düşüncelerimizi paylaşıyoruz. Ya da hayatlarımızdan çok özel olmayan şeyler hakkında konuşuyoruz.İşin içinde duygular olmasa çok güzel bir arkadaşlık gördüğüm kadarıyla ama o duygular işin tadını değiştiriyor işte. Peki yazışma rutininiz nedir? Her gün mü? Ya da sen mi daha çok yazıyorsun? Onun yazdıkları sana cevap mahiyetinde mi oluyor? Senden ses çıkmayınca merak ediyor mu mesela? Senin gibi sürekli uzun uzun yazıştığı başka insanlar olabilir mi? bu adam işinde, mesleğinde otorite falan mı; ne bileyim insanların sürekli akıl danıştığı biri mi mesela? Soru yağmuru oldu tam:))))
Aslına bakarsan sorduysam bir anlamı olmalı ama şu an ben de bu konunun ilişkinizle bağlantısını çıkaramadım tam olarak. Bu burada dursun; yeri gelirse taşı koyarız boşluğa:))))) Ben ilişkinin adının konulması aşamasında adım atanın kadın olmaması gerektiğini düşünürüm hep; bu sebeple "derdin neyse söyle arkadaş!!! Neyiz biz" diye sorma seçeneğini öneremem ama benim de karnım ağrır bu durumda. Canım taş olsa çatlamaz mı bunca zamandır? (Ne zamandır bilemiyorun ama yazdıklarından en az bir senelik olduğunu düşünüyorum) Yani kontrollü adam iyi hoş da kontrol nereye kadar? Bence senin ona zaafının farkında fazlasıyla ve bu çok hoşuna gidiyor belli ki. Ama kusursuz kul olmaz dan yola çıkarak bu adam bunca meziyetin yanında biraz korkak galiba. Yani acaba senin fazla seviyeli duruşun mu korkutuyor ki ?Zaten ben su yüzüne çıkmaya çalışan duygularımı derinlere gömmek gayretinde olduğum için bu iletişim arkadaşlığa evrilecektir. Hemen hemen her gün yazışıyoruz canım. Ama işlerimiz olunca ara veriyoruz sonra devam. Ben o yazmadan yazmıyorum. İletişimimiz soru soruyorum o yanıtlıyor şeklinde değil. Bir belki bir kaç konu bir arada sohbet ediyoruz o konularla ilgili kendi düşüncelerimizi paylaşıyoruz. Ya da hayatlarımızdan çok özel olmayan şeyler hakkında konuşuyoruz.
Sanırım mesleğinde otoritedir ve soru soran başka kişiler de vardır heralde. Bunun bizim iletişimimiz açısından nasıl bir önemi var canım sence. Sorduğuna göre bir bağlantı vardır ama ben kuramadım. Açıklarsan çok sevinirim belki bana farklı bir bakış açısı kazandırır.:)
Uzun uzun yazıştığı başka insanlar yoktur sanıyordum, o başta öyle söylemişti. Ama şu an vardır gibi geliyor. Hem neden olmasın ki, kendisinde bu derece yazmak kapasitesi varken.:)) Ben de elbette haddimi bilip o kısma karışmıyorum. Rekabet iyidir mantığıyla hareket ediyorum.:)
Ahhh şeker kendimi açabileceğim kişiler zaten yok hem de hiç yok. Yani beraberlik düşünebileceğim bir erkekle tanışmak, gerçek bir ilişki kurmak için maalesef ortamım hiç uygun değil. Zaten konuya bu derece yoğunlaşmamın nedenlerinden biri de bu olmalı. İnsanın etkilenebileceği kişiler karşısına her zaman çıkmıyor bulunca da.:)Sağol ben de seni tanıdığıma sevindim.:))))Ama bu adam senin bayağı vaktini alıyor; gerçek bir ilişki için kendini bloke ediyorsun böylece. Açık değilsin başka insanlara. Nasıl olacak peki?
Bıyıklı Osman abi, he miBir de tabii şöyle bir şey var; bıyıklı Osman abi olsa bu kadar uzun uzadıya yazar çizer miydi? Hiç sanmıyorum. Entelektüellik mentelektüellik girmez benim kafama bu noktada.
:)):))) Evet ben de onu diyorum. Eğer durup durup aklını karıştırıyorsam kusura bakma ama bu gerçekten kafa karıştırıcı. Sorsan sevgilisi olup olmadığını? Yani bunu sormak için gerekli süreyi ve haddi doldurmuşsun bence samimiyet bakımından. Yani onca zaman konuştunuz yazdınız çizdiniz konu aşka hiç mi gelmedi? Bence senin kalemin oldukça kıvrak ve bu soruyu çok da onun meraklısı değilmiş miş miş:) gibi sorabilirsin. Muğlaklık can sıkıcı bence.Bıyıklı Osman abi, he miDi mi ama. Benim de aklım orada karışıyor. Geniş bir çevrenin içinde, ortamı yeni insanlarla tanışmaya müsait, kendisi etkili biri olmalı ama bu koşullar altında dahi benimle de iletişimi sürdürünce ister istemez hayal dünyama giriyor.
Canım bir beraberliği olmadığını söylüyor. Ancak benim ona duygusal anlamda bir yakınlıktan dem vurabilmem için bana göre o da mutlaka buna bir yol açmalı. Ve O bu konuda çok dikkatli. Ümit verecek tek bir bırak kelimeyi harf bile yok.:)):))) Evet ben de onu diyorum. Eğer durup durup aklını karıştırıyorsam kusura bakma ama bu gerçekten kafa karıştırıcı. Sorsan sevgilisi olup olmadığını? Yani bunu sormak için gerekli süreyi ve haddi doldurmuşsun bence samimiyet bakımından. Yani onca zaman konuştunuz yazdınız çizdiniz konu aşka hiç mi gelmedi? Bence senin kalemin oldukça kıvrak ve bu soruyu çok da onun meraklısı değilmiş miş miş:) gibi sorabilirsin. Muğlaklık can sıkıcı bence.
Bariz meaklı ha:))))Canım bir beraberliği olmadığını söylüyor. Ancak benim ona duygusal anlamda bir yakınlıktan dem vurabilmem için bana göre o da mutlaka buna bir yol açmalı. Ve O bu konuda çok dikkatli. Ümit verecek tek bir bırak kelimeyi harf bile yok.
Bunu nasıl yapıyor inan ben de anlayamıyorum:)) Şimdi sen söyleyince daha belirgin bir soru haline geldi kafamda. Hem bana karşı çok ilgili, anlayışlı, merhametli, destekleyici ve daha bir sürü güzel ifadeleri var ama bir erkeğin kadına umut verecek yaklaşımından eser yok.
Muğlak olan benim. O çok net.:)) Bu arada onun meraklısı değilmişim gibi yapmak için gereken eşiği sanırım çoktan aştım. Bariz meraklı olduğum ortada bence:))
Ben de aşığım diyemem aslında. Görmediğim, gözünün içine bakmadığım, kokusunu hisstmediğim birine aşık olunur mu bilmiyorum. Hem bir de kendini kontrolden olmalı, karşımda aşık biri yokken bu duyguya kapılmak istemediğim için kendime aşık olmak izni vermem diye düşünüyorum ama tabii büyük konuşmamak lazım.Benim gözümde fiziksel olarak az kullanılmış izlenimi uyandıran, yaşıtlarına göre iyi görünen, yakışıklı sayılabilecek, özgüvenli, şefkatli, sevecen, bir adam canlandı. Yok mu bunun bir eksisi? Objektif olman ve eğer onu koyduğun yeri haketmiyorsa oradan layık olduğu yere yerleştirmen açısından soruyorum. Aşık olunan kişiye noksanlık isnat etmek zor biliyorum; aşkı aşk yapan da bu zaten. Ama belki onu olmadığı biri gibi görmen onu çözmene engel oluyordur.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?