Biz yabani miyiz?

Bütün konuyu neredeyse ben yazmışım gibi hissettim. Ben de 17 yaşında zil takıp oynayarak üniversite yurduna gittim ve bir daha kısa ziyaretler dışında dönmedim annemlerin yanına. Eşim zaten iki üç yılda bir görse ailesini özledim demez. Nikahı eşim kız kardeşim ve iki yakın arkadaşla kıydık. Ha bu arada benim de ailemle ilişkim sıcaktır aslında sık sık telefonla konuşurum buluşunca eğlenirim. Eşimle ben bayram gibi belirli günlerde aileye gidip kalmak zorunda hissetmiyoruz kendimizi. Gitmiyoruz da. Kendinize uyan zamanda gidip görüyoruz annemi ( eşimin ailesine hemen hemen hiç gitmeyiz bile). Evde çok misafir ağırlamayız dışarıda buluşuruz genelde arkadaşlarımızla. Biz de sizin gibi kitap okuma film izleme kedilerle ilgilenme derken evcil eğlencelerle yaşayıp gidiyoruz. Yabanilikse yabanilik bu hayat bizim en bize uyan şekilde yaşıyoruz canımız tatlı galiba pek sıkıya da gelemiyoruz
 
Şaşılacak şey demeyeceğim :)
Fakat iletişim bitiyor..
Yani canı isteyip gitmeyi bekledıgımızde bugun şu oldu bugun bu var vs
Gunler gecmiş oluyor..
Karsınızdakı kışı uzulup neden dıye arıyor.
İşte o an bir yerde yanlış var dıyorsunuz..
Ne kadar sıkılsakta bır orf bı adet var
 
Uzun zamandır ailemden uzaktayım. Bende sessizliği sakinliği ve kendime ait olan düzeni özel alanımı yalnızlığımı seviyorum. Çünkü zamanla buna alıştık kendi halimizi benimsedik. Özellikle 1-2 yıldır aile özlemim çoğaldı. Yanlarında fazla kalmış olsam bunalırım kabul ediyorum. Ama canım sıkılmış olsa tuhaflaşsam onların yanında huzur bulduğumu hissediyorum. Koşup onlara gelesim geliyor. Çünkü aile bir gerçek.. Belki zamanla değişirsin
 
Yani, yabanilik değil de alışkanlık-huy... Normalde kalabalıktan hoşlanmıyorsanız, aile de olsa fark etmiyor alıştığın yalnızlığı arıyorsun, kendin baş edebildikçe hayatla belli bi derinliğin oluyor kendi kendinle doyuyorsun. Bi de bıkma eşiği de oluyor duruma göre galiba. :/
Üni.ye giderken aynı senin gibiydim, bizimkiler "Evde sesimiz eksildi, boş boş kaldık" diye özlemle arar-2-3 haftaya bir yanıma gelmenin yolunu yaparken ben zerre özlemezdim, kaçardım, bahane çıkarırdım, telefonu kapatır atardım (Hayırsız evlattım galiba biraz da). Seneyi temiz geçerdim yazın da "Yaz okuluna kaldım iki dersten-üç dersten" vb. der yanlarına gitmez tatile kaçardım ya tek ya kafa dengi bir iki arkadaşla. Akrabalar konusunda da öyle, sürekli bir sıkılma hali aynı ortamda... Düğüne bir hafta kala mesela eve misafirler gelirdi paso, beni ararlardı-görmek isterlerdi; ben sabahın köründe kaçmış olurdum evden ayıp mayıp dinlemeyip. Ramazanları toplu yemek etkinlikleri yapılırdı, Gangsta yine arazi... Senelerce bu böyle devam etti, evlendikten sonra da yarı yarıya böyleydi. Eşim insan arar benim aksime, ona biraz uydum bu süreçte.

Geçen sene haftalık tatile kaçtık oğlanı annemlere emanet edip, eve dönene kadar ilk kez o zaman gün saydım. "Ömrümde ilk kez birini özledimm" diye çocuğuma sarıldım, hatta bizimkiler şakayla karışık takıldılardı. Eşim askerdeyken bile hasretimden ölmüyordum, bi tek çocuğumdur yani özlem hissimi gıdıklayan şu yaşıma kadar.
Ama zamanla insanın huyları da değişebiliyor, kiminde böyle gelip böyle gidiyor da işte kiminde değişiyor, ilginçtir ki ben de insan arar-ister oldum yanıma bu kadar zaman sonra. Özlem ile değil ama bir arada vakit geçirme konusunda o uzaklığım kırıldı. Şimdi kuzenlere "Bi yerlere mi gitsek grupça, şura pikniğe gidelim, şura denize gidelim" filan diyorum planlıyoruz. Bizimkilere de öyle "Hadi bize gelin" filan darlıyorum arada, eşimi çekiyorum bazı bazı "Hadi annenlere gidelim" diye... Doğumda narkoz yeyince mi oldu ki? :/
 
Haftaya memlekete gidiyorum bil bakalım akşam sofrada kaç kişi olacağız?
22 kişi
Neyse ki gündüzleri bu sayı 13'e düşüyor.
Yaklaşık 1 ay boyunca böyle koloni gibi yaşayacağız. Her köşeden yatak fışkıracak
Eşim ve eniştem de gelirse 24 kişi olacağız
Sene boyunca zaten sessiz,sakin kalıyoruz ki ben de sevmem kalabalığı ama aile farklı.
Yani günlerimiz eğlenceli ve güzel geçiyor.
Biz kalabalığa alışkınız korkunç gelmiyor.
Fakat senin durum da yabanilik değil.
Ben çok kalabalık ortamda büyüdüğüm için evde yalnız olunca sıkılmıyorum. Aksine keyif alıyorum. Dışarı bile çıkasım gelmiyor. Hatta çocuklardan olmasa ayda 1 ancak çıkarım.
Bütün seneyi yalnız geçiriyorum sayılır.
Arabayla bir yerlere bile imkanım olduğu halde sık gitmiyorum vs...
Bir sosyete pazarı bile yapamadım 1.5 senedir.
Mata Hari ve office bebelerime bakacak da gezecem
 
Biz de öyleyiz, üniden beri ayrı yaşıyorum eşim de öyleymiş şuan ikimizin de memleketi dışında bi yerdeyiz, tayinle de farklı bi yere gitmeyi düşünüyorux. Cocuk olunca bi süre de olsa birlikte yaşamayı düşününce ben ne yapıcam diyorum... Bekarken de tatillerde kendi evimi düzenimi özlerdim
 
Anlattıklarında kendimi ve anlamı gördüm :)
Bence gayet normal.
Asıl bana da bebek doğunca annesine yerleşen , bir tanecik haftasonu varken onu da hep ailelerde geçiren çiftler falan saçma geliyor.
Ablam evlendiğinden beri hiç bizim evde kalmadı (ki aynı sehirdeyiz neden kalsın?) Aynı şekilde biz de hiç onlarda kalmadık. Ben kardeş kontenjanından birkaç defa kaldım ama aile olarak yatılı gitmedik.
Bayramda geç bir saatte bizden ayrıldılar. Bunu duyan akraba komşumuz çok üzülmüş, kalmadılar diye. Dile getiriyor bir de.
Kendi kızı da evlenmesine rağmen haftanın 3 günü onlarla kalirdi kocasıyla, sonra evi kapatıp komple icguvey yerleştiler.
Adama göre kendi hayatı normal, ablaminki anormal
İlginç ilginç insanlar var ama ben türk toplumundaki yaygın aile modelinin birbirine bağlı değil bagimli olduğunu düşünüyorum ve hiç sevmiyorum. O yüzden bence soğuk falan değilsiniz. Sadece ayrı bir bireysiniz bunu da biliyorsunuz.
 
Yabani misiniz bilemem ama hep böyle genç ve dinamik kalmayacaksiniz. Yaşlanacaksiniz ve insanlardan böyle kaçtığınız için o yaşları yalnız geçireceksiniz. Dua edin evladınız sizin gibi düşünmesin..
 
Benim gibisin gençlerle bir sorunum yok ama belli bir yaşın üstündekilerden bende sıkılıyorum kimseyi özlemiyorum ailemlede eşimin ailesiylede aynı şhirdeyiz annemlere daha az giderim üşeniyorum cünkü
Esimin ailesine genelde her hafta sonu gideriz alıştım ama hala o kalabalık cocukların sesleri falan kaldıramıyoruz esimde alıştı sessiz sakin ortama bence yabani degilsiniz bana kalsa ben kimseye gitmem babamı hiç söylemiyorum zaten kendisini hiç özlemem
 
Kalabalıktan hoşlanmıyo olmanız tamam gayet normal ama ailenizin yanından dönerken “oh be kurtulduk” kısmı bence hiç de normal değil.Bigün zaten isteseniz de olmayacaklar bu hayatta.Bence ailenizle aranızda bi sevgi eksikliği var ve insanlara çok da tahammülünüz yok.
 

ilk mesajınızda yazdıklarınız normal şeyler değil gibi görünüyor
yani 17 yaşındaki bir kız çocuğu yurda bırakıldığında, ailesinden ilk kez uzaklaştığında nasıl olurda ağlamaz üzülmez? yada senede 2-3 kez ailesiyle görüşen biri nasıl özlem duymaz? bunları düşündüm önce.
ama bu mesajınızda geçerli sebepleri sıralamışsınız, bu durumda size hak verdim..
 
Ben sorun göremedim desem

Ben senin kadar erken ayrılmadım evden

25 imde çantamı topladım ve bir sabah ayrıldım

Bir daha geri dönmedin

Şimdi bir hafta gitmek bile boğuyor zira otur otur başka birşey yok

Muhabbeti telefonda da ediyoruz zaten

Ben dokunsal insan değişim ayyy kanlı canlı olsun satılayım modum yok

Eşimin ailesi ile aynı şehirdeyiz 3-5 ayda bir gideriz

Eşim bayramda annenlere neden gitmedik dedi tatile gittik dedim aynı sürede anneme de gidebilirdim ama cazip gelmedi

Bizim evde öyle harala gürele de yok biz ve anne baba

Arkadaş vs de yok öyle ailecek görüşelim mıç mıç cıks

Arkadaşlar yaşlanınca ararsın demiş de anneme bakıyorum o da böyle aramıyor kimseyi

Yaşlanınca arkadaş vs daha az ihtiyaç

20 ki yaşlarda arkadaş daha önemli sanki

Seni biraz da hamilelik basmış

Boş ver sen Nasıl mutluysan hayat öyle yaşanmaya değer

Bu arada ben hamileliği de 4. Aydan sonra söyledim daha geç söylesem de olurmuş
 
Daha öncesinde eşinin ailesi pek değer vermiyormuş. O da etkiliyordur bu soğukluğu.
Onun dışında çok haklısınız. İnsanın başına ne geleceği hiç belli olmaz.
Bazen konu açılıyor. "Kayınvalidem aramadı,sormadı. Hasta oldum gelmedi." Gibi.
Öncesine bir bakıyorsunuz. Zaten gelin hanım hiç kayınvalideyi insan yerine koymamış ki. Haftada 1 defa ziyareti bile çok görmüş. Bayramda gitmiş sıkılmış,o gelmiş kalmasını sorun etmiş,arada bir telefon görüşmesi bile yapmamış alışmasın diye bilmem ne...
E yani bu durumda ne verdin de ne alacaksın?
Ha oğluşundan ayrı kalamayan ruh hastası kayınvalideler için bir şey diyemem.
 

Zor zamanları yanlız geçirmek de insandan uzaklaştırıyor Loch, sanırım konu sahibinin durum da biraz bu, "Ben bundan geçtiysem, lazım değil kimse!" diyor ve aslında derin ve konuşulamayan bir kırıklıktır bu.
 
 
O konuda sonuna kadar hak veriyorum.
Ben de mesela kızımın ameliyat sürecinde yanımda olmayan arkadaşlarım için aynı şeyleri düşünüyorum.
Olmasalar da olur modundayım. Dört gözle görüşmeyi bekliyorlar ama zaman ayıracağımı sanmıyorum.
 
Ben de tam tersi üniversiteyi ailemin yanında okuyup ailemin yanında işe girdiğim için çok sıkıldım aile ortamından. Annem babam da sağolsun 1 gün bizi bırakıp da bir yerlere kaçmazlardı. Artık biri hasta olup annemin yatması falan gerekince sevinir olmuştum ev bana kaldı diye. Evlenince yalnızlık çok hoşuma gitti şimdi de bırakıp bir yerlere gidemeyen bir eşim var. İnsan bir hafta sonu ailesinin yanına gider, bir gün arkadaşlarıyla buluşur geç gelir, bir kaç gün tura katılır ne bileyim...Bu böyle ev biti gibi sürekli evde.
Ailemin yanına gidince 1 haftadan sonra sıkılıyorum. Ailemden değil kendi düzenimi arıyorum sanırım. Bayramlarda seyranlarda akrabaya gitmeyen, el öpmeye çıkmayan çocuklardandım ben de. Aynı geleneği sürdürüyorum işte Eşim bana zıt, benim ailem gelsin kalsın, onunkilere gidelim derdinde sürekli. Şimdi babama taktı, adam gelmek istemiyor, bu yaz da gelmezse bayıltıp kaçırırım diyor. Ne bu kalabalık aşkı anlayamıyorum.
 

Anlıyorum, geçmiş olsun.

Benim de geçti ağır sağlık sorunlu süreç ve artık önüme geleni tek kalemde siliyordum hatırlıyorum.
Şimdi konu sahibinin anlattığı kadarıyla mazisine bakınca, zor yollardan geçilmiş. Maddi olarak insan alıştığının altına düşünce o zor zamanı yaşayınca da ayrı bi gücenmesi olur bilirsindir inişli-çıkışlı hayat, hastalık dönemi-aileden kayıp-maddi sıkıntı vb. yani bu süreçte insan cam gibi olur, beklentinin de kralı olur haklı olarak... Görünen köy kılavuz mu isteyecek, sıcacık sokuluverseler zaten perçinlenir ama uzaktan uzağa "İhtiyacınız varsa söyleyin-aa darılıyoz valla bi aramadınız" vb. denilmesi bile kırar insanı.

Ben bu uzaklığın zor zamanlarda uçurum halini aldığını düşünüyorum, S Spizella daha doğrusunu açıklar tabi, bu konudan çıkardığım sonuç. Biraz da içe kapanık, kendini keşifte yalnız kalmayı tercih eden biri ise zaten bu olaylarla pekişir, katmerlenir o yalnızlık. Birinin yanındayken de yarı yarıya katılırsın zaten, gündelik kalır herkes.
 
Evet biraz yabanisiniz. Çünkü ben de bir nebze öyleyim..
Ailem veya başkası olsa da 2 gün sonra sıkılıyorum. Evimi arıyorum. Küçük çocukla daha fazla oluyor bu his.

Hatta şu anda eşimin şehir dışındaki teyzesindeyiz. Aynı zamanda kayınvalidemin memleketi dedesini falan görüyoruz. Önce niyetimiz yoktu orada daha çok sıkıldık başka yerden geldik buraya. Aşırı yabani değilmişim demekki
2 defa daha geldik yaz tatili için. Yakındaki yerleri geziyoruz. Çok iyiler sağolsunlar ama ben sıkıldım..

Yetişme tarzıyla da alakalı biraz. Ben kalabalık ailede büyüdüm aslında alışığım ama biraz da karakter yapısı yalnızlığı seviyorum..
Daha yola çıkmadan "evimin rahatlığını arayacağım kesin" demiştim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…