siz anlattığınıza göre eşinizi seven sayan, onun işsiz olduğunu yüzüne vurmaktan bile imtina eden, sadık, eğitimli donanımlı yüksek kariyerli bolca parası olan bir kadınsınız üstelik çocuk doğurup onlara bakıp işe dönmüşsünüz. bir çocuk değil 3 çocuk. bunu her insan başaramaz. şu an da 4 kişiye bakıyorsunuz. buzdolabını siz dolduruyorsunuz. işiniz daim olsun ama 6 ay işsiz kalsanız adam sefil olur. yani o aileyi birleştiren sevgiyle ve maddiyatla sizsiniz. sizin gibi kadınlar bekarken istediği her adamla evlenirdi. çünkü çalışkan azimli bütün ailesine bakan sevgili saygılı aldatmayan eve ekmek getiren kocasının işsiz kalmasına yıllarca ses etmeyen bir kadınla herkes evlenir. ama o adamla bir kadın evlenmek istemez.
izlediğim bir psikolog "bir adamın bir işte en az 5 yıl çalıştığını görmeden evlenmeyin " demişti. yaptığı işin ve kazandığı paranın zerre ilgisi yok yeter ki istikrarlı olduğunu görün sonra evlenin demişti.istikrarlı ise evlilikte de istikrar sağlayabilir ama istikrarsız ise kesinlikle evlilikte de istikrarsız olacaktır demiştir. harika bir tespit.
çünkü çalışmayan adam şu demek: zora gelemeyen, sorumlulukları bilmeyen , evde oturup habire kompleks edinen, kadını yücelteceğine daha da ezen, evde bomboş işlerle uğraşan, hayatla teması gitgide azalan ,sosyal çevresini kaybeden, diğer erkeklerle işi sorulmasın diye konuşmayan, evde oturduğu ortaya çıkmasın diye sosyal ortamlardan kaçan huzursuz bir kişilik yapısı. o yüzden adamın işsizliği uzadıkça kadınlar da boşanmak istiyor. hangi kadın eve ekmek getirip bir de surat asan adamı çeker allahaşkına.