- 14 Mart 2011
- 1.036
- 787
- 123
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
selam herkese.. 2.5 senelik evliliğim var. evliliğimi başından beri düşündüğümde nasıl bir evlilikti diye şu an ki psikolojimle sanki ilk günden beri bu kadar kötüymüş gibime geliyor. bencil , dünyanın merkezine kendi oturmuş, kendi isteklerinden başka kimsenin zerre kadar önemi olmayan bir koca.. her yaptığına kafamda güzel anlamlar verip, her sessizliğini duymak istediklerimi düşünüyor düşüncesi ile doldurduğumdan ve zaman zaman sadece birlikte aynı evde yaşayan iki insanız diye düşünüp beklentilerimi sıfıra indirdiğimden mutlu olduğumuzu zannettiğim günler hatta haftalar oldu.
çocuk istiyorduk ve olmuyordu, birazda bu konunun üstünde çok fazla durduğumuzdan evliliğimiz nasıl gidiyor , biz nasılız diye pek düşünmedik daha doğrusu düşünmedim. eşimin pek düşünme özelliği yok. o hala düşünmüyor
ama işin özü hiç de mutlu olmadığım.. paylaşmak istediğim hiçbirşeyi eşimle paylaşamıyorum. ne gelecek hayallerimiz, ne bugün kü heveslerimiz , ne günlük hayatımız hiçbirinde ortak bir payda yok. nasıl bulmuşuz birbirimizi diyorum artık.
gün geçtikçe soğuyorum uzaklaşıyorum. çocuk istediğimiz halde cinsel hayatımız yok denecek noktaya geldi. yatakta bile bencilliği hiç bırakmadı. 1-2 aydır artık benim de isteklerim olduğunu , bu şekilde devam ederse artık benden hiçbirşey beklememesini söyledim. öncesinde sarılmasını öpmesini vs sevdiğini hissettirmesini, sadece birlikte olmak için birlikte oluyormuşuz hissiyatından kurtarmasını istedim. geçiştirdi.. 10 gündür cinsel münasebetimiz yok. işlerimiz yoğun değil, yorgun değiliz ve kafamıza taktığımız herhangi bir sıkıntı yok. 2 ay geçti ve baktı ki ben isteklerimden taviz vermiyorum, dün gece bayağı çirkinleşti. "hayatında kaç erkek oldu daha önce, yok sarılmıyorsun yok öpmüyorsun diyorsun" dedi
yani sanki bütün taşlar yerine oturdu kafamda o bunu söyleyince. sanki başından beri aramızda duygusal bir bağ oluşmamasının nedeni, geçmişimi aramıza koyması. geçmişimle alakalı çok şey bilmez. tahmin edebilir sadece. ben de keza onunkini. ve gayet de benzer geçmiş yaşantımız olduğunu düşünüyorum.
28 yaşında hormonları normal çalışan bir kadınım. cinsel isteğim de normal olduğunu düşündüğüm seviyede var ama iki yabancı gibi olunca istemiyorum o anda, öpmeden sarılmadan gözlerimin içine bile bakmadan
düşünüyorum kocam değil sevgilim olsa arkama bile bakmadan kaçardım şu anda.. bir daha ömrümün sonuna kadar görmesem üzülmem yüzünü. ama ailem , sülalem.... onlara ne diyeceğim. klasik olacak ama aldatmadı, dövmedi, kumarı yok içkisi yok... ben ne diyerek boşanacağım? boşanmazsam ömrümün sonuna kadar duygusal bağ kuramadığımı anladığım bu adamla nasıl yaşayacağım.....
şimdi mesaj atmış dün gece seni istemeden üzdüm diye... bu kadar mı? o sözlerin üstünü kapatmak bu kadar mı?
Yani kişilerin evlilikten ne anladıkları önemlidir bir evlilikte. Evlilik, sadece iki insanın toplumsal kaygılar ve alışkanlıklar nedeniyle devam ettirebileceği bir kurum değildir. Önemli olan çiftlerin evliliğin keyfini yakalaması ve hem beraber hem de tek başlarına mutlu olabilmeyi başarabilmeleridir. Hayatımızda, seveceğimiz, güvenebileceğimiz, cesaretlendireceğimiz ve bizi cesaretlendirecek, birlikte gülüp, birlikte ağlayacağımız, birlikte büyüyeceğimiz, yalnız ama yalnız bize ait birisinin olduğunu bilmek evliliği olağanüstü keyifli kılar. Sevgi, saygı ve güven duygularında eksilme varsa o zaman sağlıklı bir evlilikten söz edemiyoruz.
Maalesef toplumuzda devam eden evlilikler çok ama SAĞLIKLI ve keyif veren evlilikler parmakla gösterilecek kadar.
Benim evlilikten anladığım şey en başta bana saygı duyulması. Eğer saygı yoksa o zaman benim de sağlıksız bir evliliği sürdürmek için bir çabam olamaz.
" bıktım senden artık hayatı bana zehir ediyosun , yemin ederim istemiyorum artık seni" dedi!!!!!!!
Bunu diyen bir adamla ben aynı evde kalamam mesela. Yüzüne bakamam, çay yaptım hayatım hadi içelim diyemem. Kahvaltı masasına peyniri keserken sevdiğim adamla yiyeceğimi düşünüp mutlu olan bir yapım var benim.
Evliliğin sorumlulukları var evet ama çiftler birbirlerinin eksiklerini tamamladıklarında tek başlarına olabileceklerinden daha büyük ve güçlü olmazlar mı?
Ben hep ev arkadaşlıklarını hayal ediyorum evlilik standartlarımı belirlerken. Diyelim ki evde ben değil de kocamın ev arkadaşı olan bir kadın var. O kadına da rahatça bağırabilir mi? Diyelim ki yemek yapma işini bir gün biri bir gün diğeri yapıyor. Bu ne biçim yemek, yaptığın da hiç bir şeye benzemiyor, tuzu ne çok olmuş vs vs eleştirir mi?
Hayır.
Peki ev arkadaşlarımıza bile layık görmediğimiz bu muameleyi neden hayat arkadaşımız olan kişilere layık görüyoruz?
Esininzle evlilikten önce tanisma sureniz olmadi mi ? Keske evlilikten once farketseydiniz.ama evlilik kolay olmuyor.bosanma sonrasi da kolay degil.bebegi bi sure erteleyin.ve bu konuda tekrar konusmayi deneyin.duzelmeyecegine inaniyorsaniz.kalbinizi dinleyin.Çok doğru söylüyorsun ama her cümleye maalesef bu kadar net tepki versem de üstü kapanıyor. Bak eve geldim şimdi bütün gün işyerinde ve yolda hep söylemek istediklerimi düşündüm. Gelince konuşmaya başladım. 45 dakika konuştuk ve ikimizde evet boşanmalıyız devam etmenin anlamı yok dedik. Kafamdan düşüncem memlekete gidip aileme durumu anlatmak falandı.tam o anda eşim geldi sarılmaya çalıştı, ne yapıyorsun dediğimde gülmeye başladı, sehpadaki saatimi aldı bunu ben almıştım her seferinde aynı masrafı yapmayayım diye kendince espri yaptı güldü vs...
Ne konuşursam konuşayım sanki bu hiç düzelmeyecek, değişmeyecek, bitmeyecek gibi....
erkeklerin geneli odun olduğu için duygusallık deyince kaçıyor.2.5 senedir tabiki benim adım attığım çok oldu. zaten ilk 2 senede o sorunun farkında bile değil. bana sen bikaç aydır duygusal olma saçmalığını çıkarmasan herşey yolunda idi diyor..
evet severek ve çok hızlı bir şekilde evlendik. ama işte şu an gerçekten evlendiğime oldukça pişmanım. hayal ettiğim evlilik kesinlikle bu değildi. somut şeylerden ziyade sevildiğimi hissetmiyorum.
yatak konusunda ise zaten öyle oldu bitti diye birşey hiç olmadı. ama sevgiden uzak geliyor. açık konuşmadan nasıl anlatabilirim bilmiyorum. ama gözümün içine dahi bakmıyor. göz teması kurmaya çalışıyorum ama olmuyor.
başta buna bile farklı anlamlar yükledim. hani erken bitmesin diye dikkatini dağıtmak amacı ile yaptığı birşey sandım ama değil.
normal zamanda o hayatımda olmadan da ben ailemden uzakta bekarken çalıştım, ve o zamanda güvende idim şimdi de. çalışıyorum maddi anlamda ona hiç ihtiyacım olmadı. bekarken de herşey aynı idi hatta boş zamanlarda atlayıp bekar arkadaşlarımın yanına gider ve daha çok eğlenirdim. yani benle duygusal bir paylaşımı olmayacaksa ona hiçbir anlamda ihtiyacım yok... sevildiğimi hissetmeyince o kadar anlamsız geliyor ki devam etmek... devam etmemek için bir neden gösteremiyorum belki ama devam etmesi için de hiçbir neden yok...
Kaldi ..bir adette bende varSevgi ve saygı seviyesinde ciddi bir Azalma var aranızda.
Cinsel konuda ise kesinlikle haklısınız. Ne demek ön sevişmeyi reddetmek? Şişme Bebek alsın ..
Kadın doğası gereği saniyesinde hazır olamaz cinselliğe. Sadece ruhsal değil fiziksel sorunlarınız da olur sizin bu tarz ilişkilerde ( yırtılma, yaralanma,Canınızın yanması vs nin getireceği hastalıklar)
Çok mu cahil bu Adam? Bu devirde böyle koca kaldı mı?
Allah sabır versin ne diyeyim.Kaldi ..bir adette bende var
Çok sevindim canım.evliliğinizin zamanın tadını cıkarmaya bakın.Herkese çok teşekkür ediyorum yorumları için.. Eşimle bir kez daha konuştum . O sözü o amaçla söylemediğini benim yanlış anladığımı söyledi. Gerçekten öyle mi bilmiyorum ama sonuçta öyle düşünmemi ve boşanmayı istemiyor.
Çocuk konusunu kesinlikle kapatmaya korunmaya karar verdim. Eşime de söyledim. Konuşmanın sonunda barıştık ama zaten olay küsme darılma değil birşeylerin eksikliğini hissetmemdi.
Seni çok seviyorum ama sen hissetmiyorum dediğinde ben birşey yapamıyorum gibi şeyler söyledi..
Hatamız çocuk konusu sanırım. O konu kapandığında birbirimizi daha iyi gözlemleyebileceğimizi düşündüm. Bir süre gündemimiz evliliğimiz ve birbirimiz olsun. Varsın çocuk için geç kalalım mutsuz bir evliliğe çocuk getirmektense mutlu bir evlilikte çocuksuz olalım...
selam herkese.. 2.5 senelik evliliğim var. evliliğimi başından beri düşündüğümde nasıl bir evlilikti diye şu an ki psikolojimle sanki ilk günden beri bu kadar kötüymüş gibime geliyor. bencil , dünyanın merkezine kendi oturmuş, kendi isteklerinden başka kimsenin zerre kadar önemi olmayan bir koca.. her yaptığına kafamda güzel anlamlar verip, her sessizliğini duymak istediklerimi düşünüyor düşüncesi ile doldurduğumdan ve zaman zaman sadece birlikte aynı evde yaşayan iki insanız diye düşünüp beklentilerimi sıfıra indirdiğimden mutlu olduğumuzu zannettiğim günler hatta haftalar oldu.
çocuk istiyorduk ve olmuyordu, birazda bu konunun üstünde çok fazla durduğumuzdan evliliğimiz nasıl gidiyor , biz nasılız diye pek düşünmedik daha doğrusu düşünmedim. eşimin pek düşünme özelliği yok. o hala düşünmüyor
ama işin özü hiç de mutlu olmadığım.. paylaşmak istediğim hiçbirşeyi eşimle paylaşamıyorum. ne gelecek hayallerimiz, ne bugün kü heveslerimiz , ne günlük hayatımız hiçbirinde ortak bir payda yok. nasıl bulmuşuz birbirimizi diyorum artık.
gün geçtikçe soğuyorum uzaklaşıyorum. çocuk istediğimiz halde cinsel hayatımız yok denecek noktaya geldi. yatakta bile bencilliği hiç bırakmadı. 1-2 aydır artık benim de isteklerim olduğunu , bu şekilde devam ederse artık benden hiçbirşey beklememesini söyledim. öncesinde sarılmasını öpmesini vs sevdiğini hissettirmesini, sadece birlikte olmak için birlikte oluyormuşuz hissiyatından kurtarmasını istedim. geçiştirdi.. 10 gündür cinsel münasebetimiz yok. işlerimiz yoğun değil, yorgun değiliz ve kafamıza taktığımız herhangi bir sıkıntı yok. 2 ay geçti ve baktı ki ben isteklerimden taviz vermiyorum, dün gece bayağı çirkinleşti. "hayatında kaç erkek oldu daha önce, yok sarılmıyorsun yok öpmüyorsun diyorsun" dedi
yani sanki bütün taşlar yerine oturdu kafamda o bunu söyleyince. sanki başından beri aramızda duygusal bir bağ oluşmamasının nedeni, geçmişimi aramıza koyması. geçmişimle alakalı çok şey bilmez. tahmin edebilir sadece. ben de keza onunkini. ve gayet de benzer geçmiş yaşantımız olduğunu düşünüyorum.
28 yaşında hormonları normal çalışan bir kadınım. cinsel isteğim de normal olduğunu düşündüğüm seviyede var ama iki yabancı gibi olunca istemiyorum o anda, öpmeden sarılmadan gözlerimin içine bile bakmadan
düşünüyorum kocam değil sevgilim olsa arkama bile bakmadan kaçardım şu anda.. bir daha ömrümün sonuna kadar görmesem üzülmem yüzünü. ama ailem , sülalem.... onlara ne diyeceğim. klasik olacak ama aldatmadı, dövmedi, kumarı yok içkisi yok... ben ne diyerek boşanacağım? boşanmazsam ömrümün sonuna kadar duygusal bağ kuramadığımı anladığım bu adamla nasıl yaşayacağım.....
şimdi mesaj atmış dün gece seni istemeden üzdüm diye... bu kadar mı? o sözlerin üstünü kapatmak bu kadar mı?
Herkese çok teşekkür ediyorum yorumları için.. Eşimle bir kez daha konuştum . O sözü o amaçla söylemediğini benim yanlış anladığımı söyledi. Gerçekten öyle mi bilmiyorum ama sonuçta öyle düşünmemi ve boşanmayı istemiyor.
Çocuk konusunu kesinlikle kapatmaya korunmaya karar verdim. Eşime de söyledim. Konuşmanın sonunda barıştık ama zaten olay küsme darılma değil birşeylerin eksikliğini hissetmemdi.
Seni çok seviyorum ama sen hissetmiyorum dediğinde ben birşey yapamıyorum gibi şeyler söyledi..
Hatamız çocuk konusu sanırım. O konu kapandığında birbirimizi daha iyi gözlemleyebileceğimizi düşündüm. Bir süre gündemimiz evliliğimiz ve birbirimiz olsun. Varsın çocuk için geç kalalım mutsuz bir evliliğe çocuk getirmektense mutlu bir evlilikte çocuksuz olalım...
Yok rutinimiz değil 10 gün, işte benim isteklerimden bahsettikten sonra isteklerimi yapmamak için cinselliği bitirdi eşim. Ön sevişmeye üşendiğinden sevişmeyi bıraktı bikaç haftadır10 günde 1 olan bir cinsel hayat mıııı???? koşarak uzaklaş!!!!
hadi ilişki esnasındaki sıkıntıları geçtim bu kadar az sayıda olması hiç normal değil. ilişkinin temeli budur. temelde sıkıntı varsa durum ciddi...
birbirinizi gerçekten tanımadan evlenmişsiniz ki bu çok kötü... heralde yaş genç bi de tecrübesizlikle karşımızdakini tanımaya yönelik ölçütlerimiz çok basit oluyor. o heyecanları aşk sanıyoruz. bu adamın kişiliğini anlayamaz mıydın?anlardın ama anlamaya çalışmadın. çabalamadın ( şair burda kendine sesleniyor :) )
çocuk olayını rafa kaldırmakla çok iyi etmişsin... aman diyim....
bi de bel altı vurmuş geçmişinle ilgili bik bik bik diyerek... burdan ben eşinin kendi zayıflığı ve eksikliğinin farkındalığıyla sana acımasızca saldırdığını görüyorum.
30 yaşında, peşinde bi dünya adam koşarken birine aşık olduğunu zannedip anlık bi heyecanla evlenmiş, 5 yıl her türlü hakarete küfre ilgisizliğe sabır çekmiş, düzeleceği umuduyla beklemiş,kazayla da çocuk sahibi olmuş ve boşanma safhasına nihayet gelmiş mesleği elinde bir bacın olarak tavsiyem şudur ki;
-cinsel hayat için ürolog psikolog vs ne gerekiyorsa yardım alıp 3 günde 1 keyif alarak yapmanız gerek
-sinir anında dahi olsa ağzından çıkan kelimelere dikkat etmesi gerektiğini bildirmelisin... sabrettiğin her kavgadan sonra daha büyüğü gelir, cevap vermediğin her hakaretten sonra daha ağırı gelir. önlem almalısın. kişiliğini ezdirme. seni karşısında küçültmesine izin verme. sen de onunla alçal demiyorum ama kendine olan saygının farkında olsun o da saygı duyacağını öğrensin...
-anne baba çok kıymetli evet onları üzmek istemezsin ama önemli olan senin mutluluğun. sensin başrol. hangi hayatın daha mutlu edeceğine inanıyorsan onu seç. o seni edemedi sen kendini onsuz mutlu edersin eminim. gölge etmesin yeter. anne baba anlayacaktır. zaten uzaktasın onlardan büyük problem olmaz bence... hee etrafı konu komşu akrabayı saymıyorum bile. herkes kendi totosuna baksın.
- rahatsız olduğun herşeyi ona güzel anında anlat. şöyle davransan daha mutlu olurum ve ya böyle demesen daha iyi hissederim gibi duygularını açık seçik ben diliyle anlat. onu eleştiren cümlelerine olumlu yönünü takdir ederek başla. örn: çok temiz titiz bi adamsın dokunduğun her yer mis gibi oluyor ama bunu takıntı haline getirince hem senin hem benim için boşa vakit kaybı oluyor, bu beni kızdırıyor... gibi...
-seni sevdiğini bildiğini ama duymak istediğini, kadınların buna ihtiyaç duyan bi fıtratta yaratıldığını söyleyip arada iltifat,sevgi gösterisi ve sözcükleri talep edebilirsin. bu en doğal hakkın...
- takvim al her günü smiley ile işaretle. 1 ayda mutlu-mutsuz gün sayına bak. mutsuzluk çoksa devam ettirmenin mantığı yok... önce aile danışmanlığı sonra bi süre ayrı yaşamak denenebilir... ayrı yaşadığında boşanma provası yapmış olursun ve durumuna bakarsın. onsuz mutluysan ver dilekçeni bitsin...
- ama kurtarabiliyorsan kurtar tabii... elinden geleni yap. savaş. değiş. onu değiştir. herşeyi dene...
-olmuyorsa da zorlama. hayat çok güzel. gençsin. daha olgun ve tecrübeli olacaksın. sağlam mutlu bir 2. evlilik yaparsın. boşanmak hayatının bitmesi demek değil...