Cesaretli Olmak Zorundayım..

Sadece şunu söyleyebilirim ileride hiç birsey değişmeyecek.Ortada şiddet,aldatma ya da başka sebepler olmadığı için insan bu kadar arafta kalıyor."Keşke beni aldatsa" diye icimden gecirdigim zamanlar oldu.Sizi o kadar iyi anlıyorum ki...O iletisimsizlik,aynı evde iki yabancı olmak o kadar zor ki...Geriye sadece boşuna geçen seneler ve dünya kadar hayal kırıklığı kalıyor.
Konuşun...Başka bir yol yok.Belki umdugunuzdan daha kolay olur.

Beni anladığınız için kendimi çok iyi hissetsem de keşke siz, ben, hiçbir kadın bu yalnızlığı, bu bir başınalığı hissetmeseydi diyorum .. Ben de birini bulup kendisinin beni terk etmesini çok istediğimi hissediyorum, ne kadar acı..
 
...
"Ben bu ilişkinin bir yerinde tıkanıp kaldığımı, eklemem gereken çok şey varmış gibi, ekleyemiyormuşuz gibi hissediyorum. Bu süredeki yol arkadaşlığın için teşekkür ederim. Bununla beraber yolculuğumun sonuna gelmiş gibiyim. Kendimi daha fazla katamadığım bir ilişkide sana da haksızlık etmek istemiyorum. Seni hiçbir şey için suçlamıyorum. Sadece en başta ikimize de tam gelen ayakkabı zamanla ikimizin ayağına da olmamaya başladı. Bunu seninde hissettiğini düşünüyorum.

Sekiz senedir iyi günde kötü günde bana eşlik ettin. Arada bir uçurum oluşturarak ayrılmak beni çok incitir. Nasıl iki kişi başladıysak, yine araya kimseyi almadan beraber son verelim istiyorum. Bu süreçte göstereceğin her türlü anlayışa ihtiyaç duyuyorum ve aynısını senin için yapmaya hazırım. Kalan ömrümde son dönemlerimizi iyi hatıralarım arasına eklemek isterim."

Dostça ayrılmak istediğiniz için ben dili ile, suçlama ve ima içermeden duygularınızı ve onun duygularinı öne alarak konuşmak bana makul geliyor.

Hakkınızda hayırlısı olsun. Umarım süreci kolaylıkla atlatırsınız.

Çok teşekkür ederim.
Çok güzel yazmışsınız. Bu yazıyı eşime okusam, kendi sözlerim gibi, beni anlayacağını bilsem, inanın bu noktada olmazdım zaten.
Karşımda çok suçlayıcı bir dille konuşan, sinirlendiğinde yumuşak karnıma vuran, zehir gibi sözler saçan bir adam var...
O yüzden dimdik durmalıyım.. Elbette onu suçlamayı düşünmüyorum ama o bana sözleriyle tekme tokat dalacaktır. Hatta şimdiden başladı..
 
Merhaba,
Kafamın içi öyle bulanık, öyle karmaşık ki.. Bu aralar tek yaptığım sigara içip düşünmek, konuşamıyorum pek kimseyle.
Birisi "nasılsın?" dese saatlece kafasını uyuşturana kadar konuşabilirim, bu sebeple iyiyim diyip gülümsüyorum.

Uzatmayayım. 37 yaşındayım. Eşimle 8 senedir birlikteyiz. (çocuk yok/asla istemiyorum) Artık gitmiyor, yürümüyor..

Sorun şu ki, somutlaştıracağım bir sebep yok. Yani illaki vardır ama bu sekiz senede ben bazı şeyleri o kadar normalleştirmişim ki, her ilişki böyle, her erkek böyle diye bir düşünceye kapılmışım.
Şu an ise içimde kocaman bir oyuk var.

Aramızda tutku yok. İlişkinin ilk ayları hariç hiç olmadı.
Bakıştığımızı hatırlamam. Ya da birbirimize nedensiz dokunduğumuzu.
Bunları dile getirdiğimde bi süre çabaladı sonra başa sardık.

Sohbet edemiyoruz. Benim muhabbetim onu sarmıyor..
Telefondan başını kaldırıp gözlerime bakarak beni dinlediği 8 senede 2-3 keredir, o da benim zorumla.
O da konuşkandır, ama olmuyor, birbirimize sıkıcı geliyoruz, bunu kabul etmek zor olsa da.
Oysa ki bakış açılarımız benzerdir, zevklerimiz uyumludur, bir dünya kitap okumuş insanlarız.
"Biz birbimizi ne güzel besleriz bu ilişkide" diyerek başladığım yerde en çok kurduğumuz cümleler "çayın altını yaksana, ışıkları söndür, kedilerin kumu bitmiş.."

Evde 2 ayrı dünya..
2 ayrı hayat yaşıyoruz..

O da çok yalnız.. ama ikimiz de ayrılmaya cesaret edemiyoruz.

Bu sekiz senede bir çiftin edebileceği en şiddetli kavgaları ettik.
Birbirimizi çok incittik. Aramızdaki savaş hiç bitmedi.
Ben yoruldum. Yenildim.
Artık çekilmek istiyorum..


Konuşmayı nasıl yapmalıyım. Bu süreci nasıl başlatmalıyım ?
Anlaşmalı boşanmak, el ele dostça ayrılmak istiyorum.
Araya avukat/aile katmadan nasıl ikimiz birlikte başlattıysak birlikte bitirelim istiyorum..
Ama eşim zor biridir, ve çirkefleşebilir.
Öfke kontrol problemi de var, Allah kahretsin ki her şeyin en büyük sebebi o siniri öfkesi zaten..
Her neyse, okuyanlara teşekkürler.
Şimdi söylediğim şeye çoğu kişi karşı çıkabilir ama bizim ilişkimizde çocuk olunca iyileşme oldu. Özellikle 2. Çocuktan sonra birbirmize çok bağlandık. Çünkü siz ikiniz sizden bir parça ve ortak parçanız için çabalıyorsunuz, büyütüyorsunuz. Çok seviyorsunuz. Bu benim görüşüm ve bizim evliliğimiz de olan şeyler, herkesin ki farklıdır tabi
 
Kararınız kesin mi?

Sevginiz mi bitti yoksa umudunuz mu?

Siz tutku için aşk için aradığınız her ne ise onun için konuşmak dışında somut adımlar attınız mı?
Ben sevmeyi çok seven bir kadınım. Eşcil bir ruhum var. Çok sevmek istedim onu, hep itti. Ben onardım o itti.
En son koptu bir şeyler..
Bu tutku sevgi zaman içinde olağan süreçte kendiliğinden bitmedi. O saygısızlıklarıyla bitirdi.
Ben her şeyi halı altına atmışım. Hepsi çıktı ortaya. Ortalık toz duman.
 
Şimdi söylediğim şeye çoğu kişi karşı çıkabilir ama bizim ilişkimizde çocuk olunca iyileşme oldu. Özellikle 2. Çocuktan sonra birbirmize çok bağlandık. Çünkü siz ikiniz sizden bir parça ve ortak parçanız için çabalıyorsunuz, büyütüyorsunuz. Çok seviyorsunuz. Bu benim görüşüm ve bizim evliliğimiz de olan şeyler, herkesin ki farklıdır tabi

Aynısını yakın bir dostum söyledi.
Dünyanın en harika babası olur, bundan şüphem yok.
Çok istiyor baba olmayı. Ben çocuk istemiyorum, bunu sevgiliyken de biliyordu.
Ben zaten bi hata yapıp korunmayı bıraktım, sırf o istiyor diye.
Allahın bir bildiği varmış nasip olmadı 1 senedir.
Bizi de zaten bunca sene birbirimize bağlayan en büyük şey kedilerimiz.
Onlar bizi biraz "aile" yaptı. Ama ben eşimi tanıyorum. Aylarca dünyanın en muhteşem adamı olur ama bir şeye öfkelensin hemen arıza çıkarır. Ben çocuk olsa buna asla izin veremem. Çünkü kavgalarımız gerçekten çok şiddetli oluyor. Bi çocuğa böyle berbat korkular yaşatamam..
 
Bazı şeyler tukendiyse malesef gerisi depresif bir ruh haliyle zaman gecirmekten öteye gitmiyor. Belki o da bu konuda cesaret edemiyordur ?

Onu bağlayan maddi kaygılardır. Geliri iyi değil. Tek başına ev tutmaya bile yetmez malesef.
Beni de bu tutuyor biraz.
Kıyamıyorum.. Ortada bırakacakmışım gibi hissediyorum.
 
Ben sevmeyi çok seven bir kadınım. Eşcil bir ruhum var. Çok sevmek istedim onu, hep itti. Ben onardım o itti.
En son koptu bir şeyler..
Bu tutku sevgi zaman içinde olağan süreçte kendiliğinden bitmedi. O saygısızlıklarıyla bitirdi.
Ben her şeyi halı altına atmışım. Hepsi çıktı ortaya. Ortalık toz duman.
Ben öfke problemi olan bir kadınım. Ciddi bir durumda olduğumu hiç bir zaman düşünmedim ta ki çocuk olana kadar. Çocuktan sonra surat asmamın bile sorun oldğunu görüp tedaviye yöneldim ve ciddi manada bir şeyler değişti.
Belki bu yönde adım atabilirsiniz, neden bilmiyorum bana daha çok kırgın ve umutsuz olduğunuz için bitmesini istiyorsunuz gibi geldi. Hani şimdi düzelmeye başlasa tekrar sizdeki o ateşi yakarmış gibi. Öyle bir durum var ise belki daha ciddi adımları da deneyip olmadı demeniz daha iyi olabilir. Ne olursa olsun sevgim bitti diyorsanız o başka tabii...
 
Ben öfke problemi olan bir kadınım. Ciddi bir durumda olduğumu hiç bir zaman düşünmedim ta ki çocuk olana kadar. Çocuktan sonra surat asmamın bile sorun oldğunu görüp tedaviye yöneldim ve ciddi manada bir şeyler değişti.
Belki bu yönde adım atabilirsiniz, neden bilmiyorum bana daha çok kırgın ve umutsuz olduğunuz için bitmesini istiyorsunuz gibi geldi. Hani şimdi düzelmeye başlasa tekrar sizdeki o ateşi yakarmış gibi. Öyle bir durum var ise belki daha ciddi adımları da deneyip olmadı demeniz daha iyi olabilir. Ne olursa olsun sevgim bitti diyorsanız o başka tabii...

Aslında çift terapisini falan daha önce denemeliydik. Bu kadar kendi başımıza çözmek zorunda kalmamalıydık.
Bende sadece boşluk hissi var. İçim kabak oyacağıyla oyulmuş gibi.
Bir hiçliğin ortasındayım. Umudum yok. Hevesim yok.
Sadece kendime öfke duyuyorum, bunca yıl neden oldurmaya çalıştım diye..
Kafamın içi bölük pörçük anılarla dolu.. Şunu yapmıştı, bunu demişti, şu olmuştu diye..
Meğerse içim nasıl çöplüğe dönmüş..
Ne kadar ötelemişim sorunları.
Çok kızıyorum kendime çok..
Cesaretsizliğime kızıyorum...
 
Güzel, yarasız, cesaretlendirici bir ayrılık için de çift terapisi iyidir.
Kendi başınıza altından kalkamadığınızı, hatta altında ezildiğinizi düşündüğünüz hususlarda profesyonel yardım almak, hayatın konforudur.
Çünkü esasen gerçekten de dostça ayrılmak diye bir şey var, böyle ayrılanlar var.

Sizin bir arabanız olsa, 50-60 km'de b,ir motoru stop ediyor, kasise yanlışlıkla hızlı girdiğinizde ön camı düşüyor, koltuğu sırtınızı, direksiyonu bileğinizi ağrıtıyor olsa; o arabaya güvenerek yolda gitmezsiniz, o arabayı muhafaza etmezsiniz. Çünkü amaca uygun değildir, size beklediğiniz gibi yardımcı olmamaktadır. Bu her ikiniz için de geçerli.

Evlilik, altı üstü bir kontrattır. İki insan; 'bir kişi olmaktansa iki kişi olarak bu hayat yolunda yürümek , daha güçlü daha kolay ve daha güvenli yürümektir 'diye düşünür, bunun için en uygun gördüğü insanı seçer, bu durumu tespit eden bir kontrat yapar, başlar. Bazen işler umulduğu gibi olmaz. Bu gayet normal.

Çocuğunuz yok, yani sadece kendinizi kollayarak hareket etmeniz yeterli. Olmuyorsa, yani bırakın daha güçlü, kolay, güvenli yürümek, yalnızken olacağından da daha fazla tökezleyerek yürünüyorsa, kontratı feshedersiniz. Senin yüzünden benim yüzümden manüpülasyonlarına girmeden, uzatmadan... Kendinizi bu konuda yetersiz ve güçsüz hissediyorsanız, bunu hem eşiniz hem siz için söylüyorum, terapi iyidir.

Ne güzel yazmışsınız. Zamanınıza sağlık..
Dönüp dönüp okurum ben bunu.
 
Aslında çift terapisini falan daha önce denemeliydik. Bu kadar kendi başımıza çözmek zorunda kalmamalıydık.
Bende sadece boşluk hissi var. İçim kabak oyacağıyla oyulmuş gibi.
Bir hiçliğin ortasındayım. Umudum yok. Hevesim yok.
Sadece kendime öfke duyuyorum, bunca yıl neden oldurmaya çalıştım diye..
Kafamın içi bölük pörçük anılarla dolu.. Şunu yapmıştı, bunu demişti, şu olmuştu diye..
Meğerse içim nasıl çöplüğe dönmüş..
Ne kadar ötelemişim sorunları.
Çok kızıyorum kendime çok..
Cesaretsizliğime kızıyorum...
İlişkinizi çift taraflı yönetememişsiniz gibi görünüyor. Bence hiç bir ilişki emek olmadan yürümez. Ben buyum diyerek devam edemiyoruz bir yerde de "o" olmamız gerekiyor. Bazen bize saçma gelen şeyleri yapmamız gerekiyor bazen gururumuza yediremediğimiz şeyleri (bu iki taraflı elbette).
Ve bunu karşı tarafa söyleyerek yaptıramıyoruz. Misal telefonu bırakmasını mı istiyoruz, onu bırak dememiz tepkiye yol açıyor. Onun yerine belki daha farklı davranmak, ilgisini çekecek muhabbet açmak, dokunmak, kucaklamak ne bileyim farklı şeyler gerekiyor.
Kısacası size lazım olan farklı ona lazım olan farklı. Birilerinin ilk adımları atması gerekiyor 🩷
 
iki kelimeyi bir araya getiremeyen bazı insanların evlilikleri sürüyor sizin cebinizde binlerce kelime var yürümüyor diyorsunuz. evlilik,aşk,hormonlar, insan doğası, bebek fikri, aile ne demek bu kavramlar üzerine çok okuma yapan insanların bu kavramları sorgulaması kaçınılmaz. sizin yazı kalitenizden de belli o felsefi bakış açısı. edebi eser gibi yazı diliniz.

tutkunun bitmesi uzun ilişkilerin kaderi. boşansanız ve yeni biriyle tanışsanız da belli süre sonra onunla da tutku bitecek. önemli olan yol arkadaşlığı. hayata benzer bakabilmek, ortak hayat görüşleri, benzer aileler, benzer hobiler. sizin sorununuz iletişimsizlik. birbirinizden sıkılmanız sevgi eksikliğinden olmayabilir. gün geliyor insan kendinden sıkılıyor. ev iş iş ev ev iş iş ev. sonsuz döngü. aynı arkadaş grubu bile kendini tekrar ediyor. o yüzden ayrı kalınca özlediğinizi fark edebilirsiniz.

yeni bir çevreye girin. ortak hobiyle uğraşın. ikinizin de en büyük isteklerini gerçekleştirmek için biri diğerine destek versin. üzerinizdeki ölü toprağını atın. gerekirse bir süre ayrı yaşayın. yurt dışına gidin, iki yıl yaşayın ,dil öğrenin dönün. bir süre daha denemeye değer. doğa tutkunu iseniz karavan yürüyüş kulüpleri var, eşiniz hız tutkunu ise motor kulüpleri var..oyun oynamayı seviyorsa sizi saracak kulüpler var. ..yani bir insanın telefonla çok zaman geçirmesi aslında can sıkıntısından. mutlaka onu o telefondan kaldıracak birşeyler vardır. iletişimsizlik sevgi eksikliğinden ise,kesinlikle onu hayatımda istemiyorum diyorsanız yolları medenice ayırırsınız. umarım her şey güzel olur. sevgiler.

Teşekkür ediyorum,
ikimiz de edebiyatla haşır neşiriz, onu hayatıma alma nedenim de buydu,lakin kahvede batak oynayan mahmut abiyi kolundan çevirip evlenseydim belki daha mutlu bir kadın olurdum =)

Eşim her ortamda parlar, herkese kendisini dinlettirir, hitabeti çok kuvvetli.
Ona hep hayranlık duydum, hala duyuyorum.
Ama evlilik bambaşka bir şeymiş..
Tek sebep iletişimsizlik olsa çözülür, ama iletişimsizlik aslında sebep değil sonuç.
Asıl sebep eşimin öfkeli olması, saygısız olması..
Hal böyle olunca konuşmaktan kaçınıyor insan..
Bir kere bağırıp çağırmadan bir problemi konuştuğumuzu bilmem.
Kendimi yüceltmek için söylemiyorum ama ben kendimi iyi ifade edebilen, meramını anlatabilen bir kadınım.
13 senelik öğretmenim, kendimi de iyi bir eğitimci olarak görürüm.
Bi eşime anlatamadım kendimi =)
 
İlişkinizi çift taraflı yönetememişsiniz gibi görünüyor. Bence hiç bir ilişki emek olmadan yürümez. Ben buyum diyerek devam edemiyoruz bir yerde de "o" olmamız gerekiyor. Bazen bize saçma gelen şeyleri yapmamız gerekiyor bazen gururumuza yediremediğimiz şeyleri (bu iki taraflı elbette).
Ve bunu karşı tarafa söyleyerek yaptıramıyoruz. Misal telefonu bırakmasını mı istiyoruz, onu bırak dememiz tepkiye yol açıyor. Onun yerine belki daha farklı davranmak, ilgisini çekecek muhabbet açmak, dokunmak, kucaklamak ne bileyim farklı şeyler gerekiyor.
Kısacası size lazım olan farklı ona lazım olan farklı. Birilerinin ilk adımları atması gerekiyor 🩷

Haklısınız.. ama bazen de en güzeli kendiliğinden olması...
insanın içinden gelerek yapması bazı şeyleri..
biz çok zorladık bu ilişkiyi, çok ittik, bitemez ayrılamayız kafasından çıkamadık.
bizden olmazdı, gerçekten olmazdı, en başından belliydi..
en basiti, ev işlerine yardım etmez. ben de söylenirdim.
bana söylenmezsen yaparım yoksa iş inada biner yapmam dedi.
İnanın 2 senedir asla tek kelime söylemiyorum. her iş bende.
2 kedi, kumları mamaları taranmaları, çamaşır bulaşık, genel temizlik..
o sadece yemek yapar.
yani yöntem de değiştirsem, değişmiyor adam.
bende de illaki değişmeyen şeyler vardır.
bi de onu dinleseniz ne lanet kadınmışsın dersiniz belki de =)
o şunu yaptı bu bunu yaptı'lardan çıkmak arınmak istiyorum..
8 senedir bu adamla yaşıyorum ve şundan eminim , bizden olmuyor...
 
Tam aslında evlilik çok matah değil yani bir yerinde ne olursa olsun sıkıcılasiyor o yüzden çift terapisi mi alsanız demeye gelmiştim. Ama yazilanlara verilen cevaplarinizdan aslında siz uzun dönemdir süregelen psikolojik şiddet olduğunu söylüyorum. Kadın ev hanımı olup çocuklar da okula gidiyorsa ben o zaman kadının yapması taraftarıyım. Ama çalışan kadın da koca ev işi yapmıyorsa, kadın tutacak. Yoksa çalışan kadın köle oluyor. Benim için bu yeterli boşanma sebebi.
 
Sadece iki ayrı dünyanın insanı olsaydınız, naif bir tutumla ayrılabilirdiniz. Siz eşinizden çok kendinizi incinmekten korumaya çalışıyorsunuz. Ben cümlelerinizden tam tersi bir mana çıkarmıştım.

Yazdıklarınıza bakılırsa tek taraflı kürek çekiyorsunuz.Evlilik dengeli paylasımlar, sosyal ve duygusal destek de içermeli. Makasın iki ucunun kökü bir de olsa ayrı yönlere bakarken işlevi olmaz.

Yaşadıklarınız için üzgünüm. Buna rağmen kendinizle beraber eşinizi de düşünecek kadar güçlü ve nazik bir yüreğe sahipsiniz.
Hakkınızda hayır, huzur ve güzellikler diliyorum.
 
Onu bağlayan maddi kaygılardır. Geliri iyi değil. Tek başına ev tutmaya bile yetmez malesef.
Beni de bu tutuyor biraz.
Kıyamıyorum.. Ortada bırakacakmışım gibi hissediyorum.
Yolunu bulur oda kiralar vsvs ama kurtaracagininiza inanıyorsanız cabalayin.
 
Merhaba,
Kafamın içi öyle bulanık, öyle karmaşık ki.. Bu aralar tek yaptığım sigara içip düşünmek, konuşamıyorum pek kimseyle.
Birisi "nasılsın?" dese saatlece kafasını uyuşturana kadar konuşabilirim, bu sebeple iyiyim diyip gülümsüyorum.

Uzatmayayım. 37 yaşındayım. Eşimle 8 senedir birlikteyiz. (çocuk yok/asla istemiyorum) Artık gitmiyor, yürümüyor..

Sorun şu ki, somutlaştıracağım bir sebep yok. Yani illaki vardır ama bu sekiz senede ben bazı şeyleri o kadar normalleştirmişim ki, her ilişki böyle, her erkek böyle diye bir düşünceye kapılmışım.
Şu an ise içimde kocaman bir oyuk var.

Aramızda tutku yok. İlişkinin ilk ayları hariç hiç olmadı.
Bakıştığımızı hatırlamam. Ya da birbirimize nedensiz dokunduğumuzu.
Bunları dile getirdiğimde bi süre çabaladı sonra başa sardık.

Sohbet edemiyoruz. Benim muhabbetim onu sarmıyor..
Telefondan başını kaldırıp gözlerime bakarak beni dinlediği 8 senede 2-3 keredir, o da benim zorumla.
O da konuşkandır, ama olmuyor, birbirimize sıkıcı geliyoruz, bunu kabul etmek zor olsa da.
Oysa ki bakış açılarımız benzerdir, zevklerimiz uyumludur, bir dünya kitap okumuş insanlarız.
"Biz birbimizi ne güzel besleriz bu ilişkide" diyerek başladığım yerde en çok kurduğumuz cümleler "çayın altını yaksana, ışıkları söndür, kedilerin kumu bitmiş.."

Evde 2 ayrı dünya..
2 ayrı hayat yaşıyoruz..

O da çok yalnız.. ama ikimiz de ayrılmaya cesaret edemiyoruz.

Bu sekiz senede bir çiftin edebileceği en şiddetli kavgaları ettik.
Birbirimizi çok incittik. Aramızdaki savaş hiç bitmedi.
Ben yoruldum. Yenildim.
Artık çekilmek istiyorum..


Konuşmayı nasıl yapmalıyım. Bu süreci nasıl başlatmalıyım ?
Anlaşmalı boşanmak, el ele dostça ayrılmak istiyorum.
Araya avukat/aile katmadan nasıl ikimiz birlikte başlattıysak birlikte bitirelim istiyorum..
Ama eşim zor biridir, ve çirkefleşebilir.
Öfke kontrol problemi de var, Allah kahretsin ki her şeyin en büyük sebebi o siniri öfkesi zaten..
Her neyse, okuyanlara teşekkürler.
çocuğunuz yokmuş. hiç lafı çevirmeye gerek yok. boşanmak istiyorum bu evliliği artık sürdürmek istemiyorum. ikimiz de yalnız ve mutsuzuz. birbirimizi yormadan bitirelim deyin. ömrünüze yazık
 
Onu bağlayan maddi kaygılardır. Geliri iyi değil. Tek başına ev tutmaya bile yetmez malesef.
Beni de bu tutuyor biraz.
Kıyamıyorum.. Ortada bırakacakmışım gibi hissediyorum.
ev arkadaşı bulur. şu anda da durum aynı zaten
 
Tam aslında evlilik çok matah değil yani bir yerinde ne olursa olsun sıkıcılasiyor o yüzden çift terapisi mi alsanız demeye gelmiştim. Ama yazilanlara verilen cevaplarinizdan aslında siz uzun dönemdir süregelen psikolojik şiddet olduğunu söylüyorum. Kadın ev hanımı olup çocuklar da okula gidiyorsa ben o zaman kadının yapması taraftarıyım. Ama çalışan kadın da koca ev işi yapmıyorsa, kadın tutacak. Yoksa çalışan kadın köle oluyor. Benim için bu yeterli boşanma sebebi.

Evet, gerçekten psikolojik şiddet görüyorum. En acısı bunu kanıksamış olmam.. Normalleştirmişim artık.
Sözde mangalda köz bırakmaz. Eşitlikçidir, kadın hakları savunucusudur, ama evde çöpünü atmaktan aciz, kadınsın senin görevin kafasında bi adam..
 
çocuğunuz yokmuş. hiç lafı çevirmeye gerek yok. boşanmak istiyorum bu evliliği artık sürdürmek istemiyorum. ikimiz de yalnız ve mutsuzuz. birbirimizi yormadan bitirelim deyin. ömrünüze yazık

O kadar yoracak ki..
Duygu sömürüleri, suçlamalar, tehditler....
Belki de hep bitişin yıkıcılığıyla yüzleşmekten korktum.
Evden ceketini alıp çıkacak bi adam değil.
Çok çirkinleşecek malesef.
Birini bulduğumu iddia edecek..
Çünkü kendisini kusursuz görüyor ve buna sebep olan da benim onun saygısızlıklarını yıllarca halı altına atmış olmam.
Bunca sene sorun yoktu şimdi ne oldu diyecek..
İç dünyamda kopan fırtınalardan o kadar bihaber ki..
 
Evet, gerçekten psikolojik şiddet görüyorum. En acısı bunu kanıksamış olmam.. Normalleştirmişim artık.
Sözde mangalda köz bırakmaz. Eşitlikçidir, kadın hakları savunucusudur, ama evde çöpünü atmaktan aciz, kadınsın senin görevin kafasında bi adam..
Konu sanki zaman icinde sıkıcılasan , tutkusu biten evlilik gibi açılmış ama siz baya baya manipule edilmissiniz.
Çocuk istemeyebilirsiniz tabi. Ama kim evde donunu yıkamaktan aciz, evinin kirasını ödeyemeyen, duzenli iste çalışmaya yanaşmayan bir adamdan cocuk ister ki. Evde tembel, işte tembel. Bir de çocuk çok istiyormuş.Eee doğum hangi parayla, beşik hangi parayla, siz lohusayken evin kirası hangi parayla?
Hala, eş olamamış, totosunu arsa yukselttiginiz adamın boşanma tepkisi umurunuzda. Fiziksel temastan korkuyorsanız ona göre önlem alıp konuşsun. Diğer türlü kimin umrunda ki? Açın gözünüzü lütfen. Hala adam kirasını ödeyemez diyorsunuz. Size ne? Sakat değil tembel. Hem merak etmeyin böyle çakallar sizin gibilerin kokusunu hemen alır, avlar. Bir cizirti gider diğeri gelir böyle adamlarda. Yeterli onların keyfi bozulmasın.
Lütfen kendinize değer verin, kendinizi düşünün bu süreçte.
 
Back
X