günaydın kızlar....
günlerdir öyle bir çıkmazdayım ki giremiyorum. eşimle bir kaç ay önce yatırım yapmıştık. seçim sonrası hep yükselirdi fiyatlar. aklımıza hiç böyle erken seçimler koalisyonlar falan gelmedi. özellikle de ben ısrar etmiştim. istiare ve istişare de yaptık. en doğrusu bu diye yaptık yatırımı. seçim sonrası bu durumlar olunca eşim de panikledi. elimizde kalacak, borçlarımız var falan diye. bi de senin yüzündenlere falan geldi olay. bense hiç pişman değilim nedense. belki bu eylül olmaz, seneye haziran gibi yine beklediğimiz fiyatlar olur gibi geliyor. içim rahat. ama eşime anlatamıyorum. ciddi bir depresyona girdi. sıktı, bunalttı beni de. her gün düşünceli. ölsem şöyle olur, böyle olur. haram olmasa keserdim bileklerimi, neyse 5 yılım dolsun da bari siz emekli maaşı alırsınız demeler... sonra arada nerden soktun bu işin içine beni, keşke girmeseydik demeler... çok ama çok yoruldum destek olmaktan. dayanamadım, psikiyatriste gittik. kadın dinledi, dinledi, gönderdi. ne bir destek olma, ne bir moral verme... çok sinirlendim. bi de özellikle uzmana götürmüştüm, asistan yeterli olmaz diye. şu an benim psikolojim alt üst durumda. eşim artık öyle çok harcamayalım dedikçe sinirlenip, marketin altını üstüne getiriyorum, deli gibi çikolata alıyorum her gün. yüzüme bakıyo neden alıyorsun gibisinden. senin depresyonun öyleyse, benimki de böyle, bıktım artık deyip duruyorum. gece yarılarına kadar deli gibi çikolata, pasta, börek falan yiyorum. öylesine delirdim ki anlatamam. en son dedim boşanıcam bu böyle olmayacak dedim, tabi ciddiye almıyor, ben de gittim başka odaya. akşama kadar film seyretti, zırt pırt gel beraber seyredelim dediyse de gitmedim. bıktım senin bunalımından, benim de psikolojimi bozdun diye. gelip gelip sensiz olmuyor diyor... en son tamam dedi, olanda hayır vardır, şimdi daha rahatım, bir şey demeyeceğim sana. ben de bana söylemen değil, hissettiklerin önemli rahat bırak kendini dedim. sen kafayı yersen beş çocukla napacağım falan dedim. her neyse biraz daha rahat olduğunu görünce yanına gittim, izledik filmi. ama artık kuscam filmden. işim var dedikçe filme sarıyor adam. ev dağıldı yine. evden kaçacak yer arıyorum, öyle bir mutsuzluk var ki evin içinde... benim para falan umrumda değil, sağlık önemli; ama eşim dünya yıkılmış gibi hissediyor. her şeyi büyütüyor, olumsuzun da olumsuzunu düşünüyor. yani atıyorum 1 lira zarar olabilecekse adam 5 liraya çıkarıyor.
yani tüm bu olayların bana maliyeti 3 kg falan oldu. belki daha da fazla olur. dünden kutu kutu kurabiler, dondurmalar, gofretler var... hayır bi tane dondurma yetmez, 2,5lt dondurma aldım. 6 paket kurabiye, 7-8 er tane çikolata çeşitleri(hepsi bitti), su böreği daha neler neler... ayağa kalktığımda kusacaktm nerdeyse... sanki yedikçe ölecekmişim giibi hissedip, daha çok yiyorum... açıkçası bana da deseler bugün öleceksin, hiç bir itirazım olmaz. niye yaşıyorum ki modundayım... çok yorgunum yaa... sürekli kendime bu hayat ne zaman bitecek diye soruyorum, biliyorum dünyada rahat diye bir şey yok...
özür dilerim kızlar, sabah sabah olumsuz olumsuz konuştum ama içimde patlayacak resmen... yazınca sıkıntılarım giderdi eskiden, belki yine gider. gezmeye gitsem de rahatlayabilirdim, ama bugün pazar.. her yer tıklım tıklımdır. yorgumun kızlar dua edin lütfen....